sigara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sigara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Eylül 2024 Salı

Böbrek Sağlığınızı Korumanın Yolları

 


Böbrek Sağlığınızı Korumanın Yolları

Böbrekler, vücudumuzun hayati işlevlerini yerine getiren en önemli organlardan biridir. Kanı süzer, atıkları vücuttan uzaklaştırır ve sıvı dengesini düzenler. Böbrek sağlığının bozulması, zamanla ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu yüzden böbreklerinize özen göstermek, sağlığınızı korumak adına atabileceğiniz en önemli adımlardan biridir. 

Peki, böbrek sağlığınızı korumak için neler yapabilirsiniz?

1. Yeterli Su Tüketimi

Böbrek sağlığını korumanın en basit ve etkili yollarından biri yeterli su içmektir. Su, böbreklerin toksinleri ve atık maddeleri süzmesine yardımcı olur. Günlük olarak 8-10 bardak su içmek, böbreklerin işlevlerini sorunsuz bir şekilde yerine getirmesine destek sağlar. Yeterli su tüketimi ayrıca böbrek taşlarının oluşum riskini de azaltır.

2. Tuz Tüketimini Azaltın

Tuz, böbrek sağlığını olumsuz etkileyen başlıca faktörlerden biridir. Aşırı tuz tüketimi, böbreklerdeki kan basıncını artırarak hipertansiyona ve böbrek hastalıklarına yol açabilir. Yemeklerinizi tatlandırmak için daha fazla baharat kullanmayı tercih edebilir, işlenmiş gıdalardan uzak durarak tuz tüketimini sınırlayabilirsiniz.

3. Düzenli Egzersiz

Fiziksel aktivite sadece kalp ve akciğer sağlığı için değil, aynı zamanda böbreklerinizin de düzgün çalışması için gereklidir. Düzenli egzersiz yapmak kan basıncını dengelemeye, obeziteyi önlemeye ve böbrek hastalıklarının riskini azaltmaya yardımcı olur. Haftada en az 150 dakika orta düzeyde egzersiz yapmak sağlığınız için büyük fark yaratabilir.

4. Sağlıklı Beslenme

Böbrek sağlığını korumanın bir diğer önemli yolu dengeli ve sağlıklı beslenmedir. Taze sebze ve meyveler, kepekli tahıllar ve yağsız proteinler böbrek sağlığını destekler. Ayrıca şeker ve işlenmiş gıdaları sınırlamak, böbreklerinize fazla yük bindirmenin önüne geçer. Böbrek hastalıklarına yol açabilecek obeziteyi önlemek için de sağlıklı beslenme büyük rol oynar.

5. Sigara ve Alkolü Bırakın

Sigara ve aşırı alkol tüketimi, böbrekler de dahil olmak üzere birçok organa zarar verir. Sigara, böbrek hastalıkları riskini artırırken alkol, böbreklerin filtreleme işlevini zorlaştırır. Bu nedenle böbrek sağlığını korumak için bu iki zararlı alışkanlıktan uzak durmanız önemlidir.

6. Düzenli Doktor Kontrolleri

Böbreklerinizin sağlığını düzenli olarak kontrol ettirmek, olası hastalıkların erken teşhis edilmesi ve tedavi edilmesi için oldukça önemlidir. Özellikle diyabet veya hipertansiyon gibi risk faktörlerine sahipseniz, böbrek fonksiyon testlerinizi düzenli olarak yaptırmanız tavsiye edilir.

7. Mora Terapi ile Böbrek Sağlığınızı Destekleyin

Böbrek sağlığınızı korumak için doğal ve destekleyici terapilerden de yararlanabilirsiniz. Mora Terapi, elektromanyetik frekanslar kullanarak vücudun dengeye kavuşmasını sağlar ve böbrek fonksiyonlarını iyileştirmeye yardımcı olabilir. Bu yöntem, detoksifikasyon süreçlerini destekleyerek böbreklerin daha verimli çalışmasına katkıda bulunur.

Böbrek sağlığı, uzun ve sağlıklı bir yaşam için göz ardı edilmemesi gereken bir konudur. Yeterli su içmekten sağlıklı beslenmeye kadar birçok basit adımla böbreklerinizi koruyabilir, genel sağlığınızı iyileştirebilirsiniz. Unutmayın, böbrek sağlığınıza ne kadar özen gösterirseniz, bedeniniz de size o kadar iyi hizmet eder!



*Bu yazı sizlere bilgi vermek amaçlı yazılmıştır. Sağlığınız için en doğru bilgilere ulaşmak için uzman bir hekiminize mutlaka danışmanızı öneriyoruz.

9 Aralık 2020 Çarşamba

Sigara Bağımlılığına Karşı Mora Terapi!

Sigara bağımlılığı, en etkili ve ölümcül toplumsal zehirlenme olayıdır. Ölüm, sigara yüzünden oluşan hastalıklar sonucu meydana gelir ve sonucu ölüm olmasa bile hayatınızı zorlaştıracak onlarca olumsuzlukla karşılaşırsınız. Her sigarada vücut için zehirli, tahriş edici, kanser yapıcı ya da kanserin ortaya çıkmasını kolaylaştırıcı 4000’den fazla kimyasal madde bulunmaktadır. Bunlardan en az 50 maddenin doğrudan kansere neden olduğu ispatlanmıştır.

Kişiyi sigaraya bağımlı hale getiren etken madde ise nikotindir. Nikotin ayrıca kalp atışlarını hızlandırır, tansiyonu yükseltir, kanın pıhtılaşma riskini artırır. Sigara dumanındaki karbon monoksit gazı, kanın oksijen taşıma kapasitesini azaltır, dokulara yeterince oksijen taşınmasına engel olur, bunun sonucunda sigara içenler egzersiz sırasında daha çabuk yorulurlar. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, 2025 yılında sigara nedeniyle oluşan hastalıklardan dolayı 10 milyon kişinin ölmesi öngörülmektedir. Bunun 7 milyonunun bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde olacağı belirtilmektedir. Tiryakilerin %25-30’u zamanından önce ölmektedir. Erkeklerde tüm kanser türlerine bağlı ölümlerin %35'inin, kadınlarda ise %15'inin nedeni sigaradır.

Sigara uzun vadede damar sertliğine ve tıkanıklığına neden olabilir. Damarlar esnek bir yapıya sahiptir ve bu kırılgan yapı, sigara ile tahribata uğrar. Bu
 yapının bozulmasından dolayı kaslara kan pompalanma akışı yavaşlar ve ‘’Pump’’ olmamız engellenir. Kan damarları vücuttaki besin trafiğini etkili bir şekilde iletmesini yavaşlatır. Ve genel olarak sigara tüketimi akciğerlerdeki oksijen kapasitenizi düşürür ve çabuk yorulmalara yol açar.


Sigara ve Ruh Sağlığı

Günümüzde, sigara kullanımının bağımlılığa neden olmasından dolayı bu da bir hastalık olarak kabul edilmekte ve ruhsal hastalıklarla ilişkili olduğu bilinmektedir. Şizofreni, depresyon ve anksiyete bozukluğu gibi psikiyatrik sorunlara sahip bireylerde sigara bağımlılığının daha fazla oranda olduğu vurgulanmaktadır. Bu nedenle, ruh sağlığının korunması ve geliştirilmesinde sigaranın bırakılması hayatınız için son derece önemli bir adım olacaktır. Sigarayı bırakma aktivitesi “sigara bağımlılığı” hastalığından kurtulma anlamına gelmektedir.

Sigarayı bırakmayı başarabilen bireyin, kendine güven duygusu artmakta ve bir maddeye bağımlı olma düşüncesinden kurtularak stresli durumlarla başa çıkmada daha etkin yollar kullanmayı öğrenmektedir. Ayrıca, sigarayı bırakmayı başarabilen bireylere yönelik yapılan gözlemler ve çalışmalarda bireylerin çoğunluğunun sigarayı bıraktıktan sonra daha sağlıklı bir yaşam tarzını benimsedikleri belirlenmiştir.

Mora Terapi ile Sigara Bağımlılığına Son!

Mora Terapi yöntemi ile uygulanan sigara bırakma terapilerinde, terapinin başında ve sonunda renk terapisi uygulayarak kişinin duygu durum bozukluklarını en aza indirmeyi amaçlıyoruz. Renk terapisi, uygulanan seansların etkinliği artırır ve sigarayı bırakma sürecinde kişide oluşabilecek stresin ve duygusal dalgalanmaların kontrol altına alınmasına yardımcı olur.

Mora Terapi sigara bırakma terapisi, maddenin kimyasal özelliğini değil, bu maddenin yaydığı kendine özel frekansın bilgisini değiştirerek tedavi uygular. Bağımlılık yapan maddenin/nikotinin frekans yapısı özel bir teknolojik yöntemle ters çevrilir ve bu bilgi tekrar kişiye geri verilir. Bu şekilde bağımlılık yaratan sigaranın bilgisi kişinin bedensel hafızasından silinmiş, vücuduna hiç nikotin frekansı yüklenmemiş biri gibi olur. Sigara bağımlılarında, bir süre sonra bağımlılığın psikolojik boyutu aktif olmaya başlar. Bağımlı belirli psikolojik durum veya fiziksel aktiviteyi sigara ile tamamlamaya başlar. Mutluluk, sıkıntı, üzüntü, sinir ve kaygı gibi psikolojik durumları sigarayla ilişkilendirir. Mora Terapi sigarayı bırakmada psikolojik bağımlılığı karşı da savaştığı için uzun vadeli sigara bırakmada başarılı sonuçlar elde etmiştir.

Detaylı bilgi için web sitemizden ve sosyal medya hesaplarımızdan bize ulaşabilirsiniz.

Sağlıklı günler!


9 Ağustos 2019 Cuma

YÜKSEK TANSİYONA DİKKAT!



Her 3 yetişkinden birinin yüksek tansiyon hastası olduğu ülkemizde, bu konu göz ardı edilemeyecek kadar önemli.

Genellikle enseden başlayan baş ağrısı, kulakta çınlama ve uğultu, baş dönmesi, çift veya bulanık görme, burun kanamaları, ve düzensiz kalp atışı gibi belirtilerle kendini gösteren hipertansiyon ilerleyerek kalp yetersizliğine de zemin hazırlayabiliyor. Ayrıca felç, görme kaybı ve böbrek yetersizliğinin de en önemli nedenlerinden biri.

Kanın normalden yüksek bir kuvvetle damarlar boyunca aşırı basınç uygulamasına yüksek tansiyon denir. Normal ideal tansiyon 120-80 mm HG olarak kabul edilmektedir. Yüksek tansiyon tanısı için bu değerlerden birinin yüksek çıkması yeterlidir.

Yüksek tansiyon riskini arttıran faktörlerin başında özellikle hareketsiz ve stresli yaşam, alkol, sigara tüketimi, aşırı kilo özellikle santral obezite denilen göbek yağlanması geliyor.

İleri yaş hastalığı olarak bilinmekle birlikte kötü beslenme ve yaşam alışkanlıkları dolayısıyla genç yaşlarda da ne yazık ki artık görülüyor. 50 yaş altı grupta erkeklerde görülme sıklığı fazlayken, 55 yaş üstünde ise kadınlarda görülme sıklığı artmakta.


Diyabet yani şeker hastalığı olanlarda yüksek tansiyon çok sık görülüyor.

Düzenli egzersiz ve kilonun kontrol altında tutulması bu sorunun önüne geçilmesi için çok önemli. Haftada en az 3-4 gün, en az 30-45 dk tempolu yürüyüş yapılmalı.

Aynı şekilde çok tuz kullanma alışkanlığı bırakılmalı. Daha çok sebze, meyve, tam tahıl tüketilmeli. Tuz, doymuş ve trans yağ tüketimi azaltılmalı. Yağda kızartılmış besinler, hamur işleri, işlenmiş et ürünleri ve sakatatlardan uzak durulmalı.

Yüksek tansiyon konusunu ihmal etmeyin. Bu rahatsızlıklardan kaynaklanan komplikasyonlar diğer hastalıklara kıyasla daha ciddi sonuçlar doğurmaktadır. Üstelik yüksek tansiyon, daha fazla çalışıp vücudunuza kan pompalamak zorunda olduğundan kalbinize de zarar verir.

Sağlıklı beslenin, düzenli spor yapın, sağlıklı kiloda kalın, alkol tüketiminizi azaltın, sigaradan uzak durun ve tuz kullanımınız konusunda çok dikkatli olun.

Ayrıca, Mora Terapi ile yapılan frekans temizliği tedavilerinde doktorunuzla birlikte koruyucu önlemleri almanız kolaylaşır ve uzun vadeli risklerden korunursunuz.

Sağlık dolu günler.




20 Mart 2016 Pazar

İnsanlığın azılı düşmanından Mora Terapi ile kurtulun


18. yüzyıl'da Amerika Kıtası’ndan İspanya yoluyla Avrupa'ya geldiği tahmin edilen sigara, hala insanlık için en zararlı bağımlılıklardan biri olmayı sürdürüyor. İnsanlarda hem fiziksel hem de psikolojik bağımlılık oluşturan sigara ne yazık ki kolay arınabilinen bir madde değildir. Sigara kullanımı kanser başta olmak üzere, kalp, diyabet, kronik solunum yolu gibi bulaşıcı olmayan hastalıklara neden olmasıyla halk sağlığı üzerinde ciddi bir tehlike yaratıyor.

Sigara için kişilerin genel algısı “İstediğim zaman bırakırım”,”Bağımlısı değilim” olsa da; sigarayı bırakmak için kullanılan çeşitli yöntemler ve sayısız denemeler çoğu zaman başarısızlıkla sonuçlanıyor. Fiziksel ve psikolojik olmak üzere iki yönlü bağımlılık teşkil eden sigarayı bırakmada etkili olan Mora Terapi yönteminde ise Nobel Ödüllü Kuantum Fiziğine dayanıyor. Biorezonans yöntemini kullanan Mora Terapinin herhangi bir yan etkisinin olmadığı 30 yılı aşkın bir süre önce kanıtlandı. Mora Terapi, hastalığın belirtilerini değil hastalığı temel alarak, kökten bir tedavi sağlıyor.

Mora Terapi, biorezonans ile hastalıklara ve bağımlılıklara neden olan yabancı frekansların vücudumuzdan atılmasını sağlıyor. Vücudumuzdaki doku ve sistemler arasındaki iletişimin elektromanyetik frekanslar yardımıyla gerçekleşmesini kullanarak hücrelerin bilgi alışverişini eski, düzenli ve sağlıklı haline döndürüyor. Sigara bağımlılığının fiziksel ve psikolojik boyutlarına etki eden Mora Terapi sigara bırakma tedavisi; maddenin kimyasal özelliğini değil, bu maddenin yaydığı kendine özel frekansın bilgisini değiştirmek şeklinde gerçekleşiyor. Bağımlılık yapan tütünün frekans yapısı özel bir teknolojik yöntemle ters çevrilerek bu bilgi tekrar vücuda aktarılıyor. Bu şekilde bağımlılık yaratan sigaranın bilgisi kişinin bedensel hafızasından silinmiş oluyor. Tedavide kullanılan özel frekanslar kişinin duyguları ile sigara arasında oluşan bağı da değiştiriyor ve sigara kullanan kişi hem fiziksel hem de psikolojik olarak sigaraya karşı isteksizlik duymaya başlıyor.


Mora Terapi'de geliştirilen yeni tedavi yöntemleri ile madde ile duygu arasındaki elektromanyetik bilgi bütünlüğü kırılır. Bunun sonunda kişinin duygusuyla madde arasındaki frekans bağı da koparılır. Bu şekilde kişi hiçbir boşluk ve sıkıntı duygusu yaşamadan kalıcı bir şekilde bağımlılıktan kurtulur.


10 Haziran 2014 Salı

Sigarayı Bırakma Planı

Sigarayı bırakma kararıyla tüm hayatınız değişecek. Sigarayı bırakmak kolay olmayacak. Pek çok kişi başarmak için desteğe ve motivasyona ihtiyaç duyuyor. Ama bırakabilirsiniz...


1.Kendinize inanın ve güvenin. Sigarayı bırakabileceğinize inanın. Hayatınızda daha önce başardığınız zor işleri düşünün. Sigarayı da bırakabileceğiniz düşünün.

2.Bu listeyi okuduktan sonra, önerileri kendinize uyarlayın ve sigarayı bırakmak için kendi planınızı yapın.

3.Sigarayı bırakma sebeplerinizi ve bırakmakla kazanacaklarınızı yazın:
Örnek: daha uzun yaşamak, kendinizi daha iyi hissetmek, para biriktirmek, daha iyi kokmak. Sigara içen herkes bunun zararlarını bilir ve bırakmak ister, siz bunu yazılı hale getirin ve her gün okuyun.

4.Ailenizden ve arkadaşlarınızdan sigarayı bırakma kararınızı desteklemelerini isteyin. Size yardımcı olmalarını ama kesinlikle sizi suçlamamaları gerektiğini söyleyin. Sigarayı bıraktığınız ilk günlerde zorlanacağınızı ve size anlayış göstermelerini rica edin.

5.Sigarayı bırakmak için bir gün belirleyin. Bugünün yeni hayatınız için bir başlangıç olduğunu düşünün.

6.Sigarayı bırakmak için bir doktora danışabilirsiniz ve onun yardım ve önerileriniz alabilirisiniz.

7.Kendinize bir egzersiz programı belirleyin. Spor yaparken sigara içmek aklına gelmeyecektir, üstelik sigara verimli egzersiz yapmanızı engelleyecektir. Spor yapmak stresinizi azaltacak ve sigaranın vücudunuz yıllarca yaptığı zararı tamir etmesine yardımcı olacaktır. Haftada 3-4 kere, 30-40 dakika spor yapın.

8.Hergün 3-5 dakika nefes egzersizi yapın. Gözlerinizi kapatın. Burnunuzdan derin nefes alın, nefesinizi birkaç saniye tutun ve çok yavaş bir şekilde ağzınızdan verin. Nefes egzersizini yaparken, her seferinde daha temiz ve daha rahat nefes aldığınızı göreceksiniz.

9.Birisi size sigara ikram ederse reddedin, kullanmıyorum diyin. Bu sizin kendinize olan güveninizi artıracaktır.

10.Sigarayı tamamen bırakacağınız güne yaklaştıkça, sigara miktarını azaltın. Her gün kaç adet sigara içeceğinizi planlayın, bu rakamı her gün bir tane azaltın. Her gün başka bir marka sigara alın, bir önceki günden kalan paketi çöpe atın. Sigara paketinizi bir başkasına verin, böylece her sigara içmek istediğinizden ondan istemek zorunda kalacaksınız.

11.Pek çok sigara tiryakisi, sigarayı yavaş yavaş bırakamayacağını ancak bir seferde bırakabileceğini düşünür. Hangi metodun size daha uygun olduğuna karar verin.

12.Sigarayı bırakmayan isteyen bir arkadaşınız daha varsa bunu yapmak daha kolay olacaktır. Birbirinizi teşvik edici konuşmalar yapın.

13.Dişlerinizi temizletin ve her zaman temiz tutun.

14.Sigarayı bıraktıktan sonra kendinize bir ödül verin.

15.Çok fazla su için. Su her anlamda vücudunuz için faydalıdır. Ne yazık ki, pek çok kişi yeterince su içmez. Vücudunuzdan nikotinin ve diğer zararlı kimyasal maddelerin atılmasına yardımcı olacaktır. Sigaranın verdiği zararları düzeltecektir. Ayrıca, yemek yeme isteğinizi de azaltacaktır.

16.Sigarayı en çok ne zaman istediğinizi düşünün, canınız sıkkın olduğunda, yemekten sonra, işten eve gelince, içki içerken vb. Sigara içmek yerine hoşunuza giden başka bir şey yapın.

17.Elinizdeki ve ağzınızdaki boşluk hissini gidermek için bir şey bulun, örneğin: su için, sakız çiğneyin, leblebi yiyin vb.

18.Sigarayı bırakma konusunda düşüncelerinizi yazın. Bunu her gün okuyun.

19.Yanınızda sizin için çok önemli birisinin resmini taşıyın, bir kağıda sigarayı bırakacağıma söz veriyorum diye yazın, canınız her sigara istediğinde bu resme ve nota bakın.

20.Canınız sigara istediğinde, bir sigara yakmak yerine hislerinizi bir günlüğe yazın. Bu günlüğü her zaman yanınızda taşıyın.
http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/278217.asp

4 Haziran 2014 Çarşamba

Sigaradan Kurtulmanın En Kolay Yolu: “Biorezonans”

Bu yazıyı okuyorsanız muhtemelen bir sigara bağımlısısınız. Sigaranın öldürücü bir zehir olduğu gerçeğini bilmek sigarayı bırakmamızı kolaylaştırmaz. Bu bağımlılıkla savaşmak çok yönlü bir yaklaşım gerektirir. Bu da fiziksel ve zihinsel bağımlılığı aynı anda yok eden bir yöntemle mümkündür. Nobel ödüllü Kuantum fiziğine dayanarak geliştirilen ve dünyada yıllardır başarıyla uygulanan Biorezonans terapisiyle, sigara bağımlılığı tek bir seansta bile tedavi edilebilirken; alerji, ağrı, obezite, şeker-karbonhidrat bağımlılığı gibi rahatsızlıklarda da kalıcı tedavi sağlanıyor.
Biorezonans, hiçbir yan etkisi olmadığı 30 yıldan fazla bir süredir kanıtlanmış ağrısız ve ilaçsız, biyolojik bir metot. Geleneksel ilaçlarla tedavide sadece hastalığın belirtileri giderilirken, biorezonans tedavisi ile hastalığın esası temel alınarak, kökten bir tedavi sağlanıyor. Biorezonans yöntemiyle, sigara bağımlılığı tek bir seansta bile tedavi edilebiliyor. Ayrıca çağımızın hastalığı olan alerjik astım, saman nezlesi, polen, güneş allerjisi, atopik egzema, nörodermatit, gibi alerjik rahatsızlıkların da kısa sürede, aşısız ve kalıcı tedavisi sağlanıyor. Bunların yanı sıra migren, bel, omuz, kas ağrısı ve romatizmal ağrılar gibi tüm ağrılarda; obezite, zayıflama ve kilo koruma programlarında, şeker-karbonhidrat bağımlılığında, besin intoleransında, boy uzatmada, felç tedavisinde ve ayrıca 400 çeşit farklı rahatsızlıkta biorezonans tedavisi başarıyla uygulanıyor ve oldukça yüz güldürücü sonuçlar elde ediliyor.
Nasıl İyileştiriyor?
Biorezonans, hastalıklara neden olan yabancı frekansları vücudumuzdan atabilen bir yöntem. Özel bir cihazı var; haftada bir gün bağlanıyorsunuz ve hastalığınıza, alerjinize göre farklı programlar uygulanıyor. Negatif etki yapan frekanslar bu cihaz sayesinde saptanabiliyor ve temizlenerek manyetik bir minder aracılığıyla tekrar bünyeye iade edilebiliyor. Hücrelerin bilgi alışverişi eski düzenli haline kavuşuyor ve sağlığınızı geri kazanıyorsunuz. Manyetik alanları tespit eden BİOREZONANS ürettiği olumlu sinyalleri, sadece hastalık odaklarında değil, vücudun genelinde iyileştirici bir etki gösterecek şekilde kullanıyor. Bu cihaz aynı zamanda; aşırı stres ile vücutta meydana gelen elektro-manyetik blokajları ortadan kaldırarak, etkili bir anti-aging, yani yaşlanmayı geciktirici ve stres giderici olarak da kullanılıyor.
Sigara Nasıl Bırakılıyor?
1-  Sigarayı bırakmaya karar vermiş kişiye son bir sigara içirtip, izmarit kısmını içi su dolu bir kaba
koyuyoruz.
2- Biorezonans cihazının giriş kısmına, kişinin içtiği son sigarasının örneğini yerleştiriyoruz.
3- Cihaz, örnekten, kişiye özel ‘Nikotin Elektro Manyetik Frekans Kalıbı’nı tespit ediyor.
4- Tespit edilen bu frekans kalıbı ters çevriliyor ve 64 kat büyütülerek ‘Modülasyon Mat’ dediğimiz manyetik bir minder ve elektrotlarla vücuda geri veriliyor.
5- Böylece vücuttaki nikotin frekansı,  ters frekansla karşılaştığı için, (fizik kuralları gereği)  sıfırlanıyor.
6- Bir ya da birkaç seans sonra vücudumuz, sigarayı yabancı bir madde gibi algılamaya ve sigarayla daha önce hiç tanışmamış gibi davranmaya başlıyor. Sigaraya karşı bir tokluk ve ilgisizlik hali oluşuyor. Kişi, sigara dumanından aşırı derecede rahatsız olmaya başlıyor.

http://yenikonya.com.tr/koseyazisi-2370-Sigaradan_Kurtulmanin__En_Kolay_Yolu_Biorezonans.html

28 Mayıs 2014 Çarşamba

Modern Hayat Alerji Yapıyor

Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği (ASYOD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Tevfik Özlü,  sigara kullanımı, kapalı mekanlarda, ofislerde yaşama, duvardan duvara halılar, oda spreyleri, yer döşeme, halı ve yüzey temizliğinde kullanılan temizleyicilerin astım ve alerjik hastalıkları olanlarda çeşitli etkilere yol açtığını vurguladı.
Deterjan veya şampuanlar, "mis gibi kokan" çamaşır deterjanları ve yumuşatıcılar, gıda katkıları içeren endüstriyel işlem görmüş besinler, egzoz gazları ve atmosfer kirliliği, ev içindeki ısınma, pişirme amaçlı yakıtlardan yayılan gazlar, böcek, sinek öldürücü sprey ilaçlarının da astım ve alerjik hastalıkları etkilediğini dile getiren Özlü, şöyle konuştu:
"Artık günlük kent yaşamının adeta kaçınılmaz unsurları haline gelmiş bu faktörler, astım ve alerjik hastalıkların gelişmesine, artmasına ve tetiklenmesine neden olabiliyor. Astım ve alerjik hastalıklar doğal yaşamda çok daha az görülüyor. Tarlada, bahçede çalışan, toza toprağa karışan, ev yapımı gıdalarla beslenen, kimyasallarla bulaşmamış temiz hava teneffüs eden, doğal sabunla temizlik yapan, sigara kullanmayan kişiler astım ve alerjiden büyük oranda korunmuş oluyorlar. Astım ve alerji, modern insanın yaşamını tehdit ediyor. Tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini düşürüyor, eforunu etkileyebiliyor, uyku kalitesini ve düzenini bozuyor, okul ve iş başarısını olumsuz olarak etkileyebiliyor, uzun süreli tedavileri gerektirebiliyor."

Prof. Dr. Özlü, günümüzde astım ve alerjik hastalıkların, artık etkin tedavilerle çok büyük oranda kontrol altına alınabildiğini de vurgulayarak, "Tedaviyle astımı-alerjisi olmasına rağmen kişi, normal sağlıklı bir kişi gibi yaşayabiliyor. Ancak, tedaviden daha iyisi korunma. Bu da kent yaşamında oldukça zor. Bazı alışkanlıklarımızdan vazgeçmek ve mümkün olduğunca doğal yaşama dönmek gerekiyor" dedi.
http://www.ntvmsnbc.com/id/25512098

21 Mart 2014 Cuma

Sigara Güneş Işınlarından Daha Tehlikeli Olabilir!

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (Omü) Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilgün Şentürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sigaranın deri üzerinde birçok zararlı etkisi bulunduğunu söyledi.

Sigara içen kişilerde hayatı boyunca sigara kullanmamış kişilere göre iki kat daha fazla kırışıklık oluştuğunun saptandığını belirten Şentürk, şöyle konuştu:

"Yaşlanma, moleküler değişikliklerin sonucu oluşmakta. Bu moleküler değişikliklere yol açan birçok çevresel faktör var. Ağız veya hava yoluyla alınan maddelerin metabolitleri ve hormon düzeyleri deri yaşlanmasını etkilemekte. Ultraviyole ışınlar, hava kirliliği, enfeksiyonlar, sigara içmek ve bazı hormonal faktörler yaşlanma sürecini hızlandıran en önemli etkenler. Sigaranın deride yapmış olduğu değişiklikler güneş ışığı, yaş, kilo değişiklikleri ile ilişkili değildir. Sadece sigara içme süresi ve miktarı ile ilişkilidir. Sigara içmek, güneş ışınlarının olumsuz etkilerine göre daha fazla deri yaşlanmasına ve kırışıklıklara neden oluyor."

"Sigara, derinin rengini matlaştırıyor"

Derinin hem dumanın doğrudan temasıyla hem de solunum yolundan kan akımına karışan toksik bileşenler ile dolaylı olarak sigaranın olumsuz etkilerine maruz kaldığını vurgulayan Şentürk, sigara içen kişinin derisini hemen tanımanın mümkün olduğunu, yüzde gri bir rengin ortaya çıkarak derinin rengini matlaştırdığını ifade etti.

Sigaranın içinde yer alan nikotinin, derinin üst tabakasındaki su içeriğinde azalmaya neden olarak derinin daha kuru görünümüne neden olduğunu dile getiren Şentürk, şunları söyledi:

"Sigara, damarlardaki daraltıcı etkisiyle deride gri-esmer renklenmeye neden olduğu gibi kan akımını bozarak, yara iyileşmesini olumsuz yönde etkilemekte. Derideki kronik oksijenlenmenin azalması, kollajen sentezini düşürerek belirgin kırışıklığa neden olmakta. Sigara içen kişilerde tipik sigara tiryakisi yüzü adı verilen dudak çevresinde, dudağa dik çizgiler, yüzde kırışıklık ve soluk, cansız, kuru deri, alttaki kemik çıkıntılarının belirginleşmesi sonucu çökmüş yüz ifadesi sık karşılaştığımız görüntülerdir. Sigaranın yani nikotinin toksik etkisi yanması ile ilgilidir. Çünkü bu süreçte fenol, katran, aldehitler gibi birçok kimyasal madde ve bileşik açığa çıkar."

"Saç ve tırnaklar da olumsuz etkileniyor"

Prof. Dr. Şentürk, şunları kaydetti:

"Sigaradan saçlar ve tırnaklar da etkilenir. Dökülmesi artan, kuru kırılgan saçlar yanında tırnaklar ve el parmaklarında sararmalar meydana gelir. Sigara içiminin sedef hastalığı, el ve ayaklarda iltihaplanma ile seyreden bazı hastalıklar, tedaviye dirençli ter bezi hastalıkları, sistemik ve dudak, ağız boşluğu ve cinsel bölgede yerleşen kanserlerle yakından ilişkisi olduğu bilinmekte. Ayrıca sigara kullanımı, Tat ve koku alma duyularında bozukluk, nefesin kötü kokması, ses kalınlaşması, saçların ve giysilerin sigara kokması ve özellikle dudak ve göz çevresinde olmak üzere yüzde erken kırışıklık oluşumu, deri renginde donuklaşma, erken deri yaşlanması gibi bazı kozmetik ve sosyal sorunlara yol açmakta. Bu nedenle deri hastalığı olanlar ve derisinin sağlıklı kalmasını isteyenler için Sigarayı Bırakmak ilk koşuldur." – Samsun

20 Şubat 2014 Perşembe

Özel Büyükşehir Hastanesi Mora Merkezi




Özel Büyülşehir Hastanesi Mora Merkezi terapisti Eda Gündeşli Mora ailesinin bir üyesi olarak yaşadıklarını bizimle paylaşıyor:
"Mora terapisti olarak çalıştığım günden beri benim de hayatımda çok şey değişti. Merkezimize başvuranlardan aldığım olumlu tepkiler işimi sevmemin en büyük nedeni. fotoğraflarda gördükleriniz buraya gelen yüzlerce hastadan sadece birkaçı ama arkada büyük bir ordum var, biliyorum. Hem de sigaradan kurtulmuş bir ordu :) Hepsinden de defalarca duyduğum 'Allah razı olsun, sağ olun' sözleri kadar hiçbir şey beni mutlu edemezdi. Bana ışık tutan Faruk Şekerci'ye ve Mora ailesine teşekkür ediyorum."





Oğlum Mehmet Doğan aracılığıyla geldim. Kırk yılı aşkın süredir sigara kullanıyordum. Önce oğlum sonra da ben bıraktım sigarayı. Günde iki paket içtiğim sigarayı Büyükşehir Hastanesi Mora Merkezi'nde bıraktım. Mora Terapi'ye ve desteğinden ötürü Eda Hanım'a çok teşekkür ediyorum.
-Ahmet Doğan












Elmas Hanım, Mora Terapi'yle nasıl tanıştığını anlattı.

Hikayemi sizinle paylaşmak istedim ama bir sayfaya sığacak gibi değil. Hepinizden Allah razı olsun.
-Elmas Keleş














2011 de Mora Terapi ile bıraktım sigarayı. Sigarasız hayatımı tarif eden en güzel söz şu: "Gençleştim"
-Bilal Kaymak






Biz bir aileyiz




Kardiyoloji doktorunun tavsiyesiyle Mora ile tanıştım ve 38 yıldır içtiğim sigarayı bıraktım. Günde 2,5 paket içiyordum bu zıkkımı, Eda Hanım'ın tabiriyle tam tiryakiydim. Artık kapkara bir adam değilim; rengim açıldı, kilo aldım. Herkese ve Eda Hanım'a çok teşekkür ediyorum Sigarayı bırakmak isteyenler için 1 numaralı destek Mora Terapi.
-Yaşar Arslan








25 yıllık sigara tiryakisiydim. İş arkadaşımla birlikte geldim, hayatım değişti. O günden beri ikimizde sigara içmiyoruz. Bir adımla hayatımda çok şey değişti. Artık daha dinlenmiş kalkıyorum sabahları, yediğim içtiğim her şeyin tadını alıyorum, suyun bile. Kararsız kalan, cesaret edemeyenlere Mora Terapi'yi tavsiye ediyorum.
-İhsan Akkaya






6 Ocak 2014 Pazartesi

Pek Çok Kronik Hastalığın Çözümü Mora Terapi ile Mümkün


Yaşadığımız çağda sağlık kavramı da yeni boyutlar ve anlamlar kazanıyor. Sağlıklı olmak sadece bedenen değil, ruhen ve zihnen ve sosyal olarak da kişinin kendini iyi hissetmesi gerekiyor. Tamamlayıcı tıp uygulamaları, sağlık sorunlarının çözümünde en az yan etkisi olan doğal yöntemlerle hastalıkların kökenine inerek tedavi ediyor.
Kronik hastalıklarla boğuşan pek çok insan kullandıkları ilaçlarla birlikte tamamlayıcı tıp uygulamalarını da hayatlarına soktuklarında iyileşme sürecinin kısaldığı, kişinin kendini daha iyi hissettiği hatta doktorların verdikleri ilaçları azalttıkları gözlenmektedir. Yaşam biçimin yeniden düzenlenmesinde de tamamlayıcı tıp uygulamaları kişilere çok yardımcı olmaktadır. Sigara ve alkol bağımlılıklarından kurtulmakta, fazla kilolarla baş etmek için karbonhidrat bağımlılığından vazgeçmekte, stres ve duygu durum bozukluklarının giderilmesinde tamamlayıcı tıp uygulamaları yaşam kalitesini artıran çözümler sunmaktadır.
Bir tamamlayıcı tıp uygulaması olarak MORA Terapi de kısaca maddenin çevresinde oluşan elektromanyetik alandaki frekansların ve kişinin vücudundan alınan elektromanyetik frekansların tedavi amacıyla kullanılmasıdır. 2006 yılından beri Türkiye’de de var olan Mora Terapi yöntemi artık pek çok hastanede de tamamlayıcı tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Özellikle sigara bırakma, karbonhidrat bağımlılığı (kilo verme), alkol ve diğer bağımlılıklar, alerji, stres ve duygu durum bozuklukları endikasyonlarında yaygın, etkin ve yan etkisiz bir tedavi yöntemi olan Mora Terapi İstanbul Alman Hastanesi, gibi büyük hastanelerde ve Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi gibi üniversite hastanelerinde, ayrıca birçok özel hastanede kullanılmaktadır. Kullanımı da gün geçtikçe yaygınlaşmaktadır.

Mora Terapi Tedavilerinde genellikle üç çeşit uygulama söz konusudur. Bu üç uygulama ayrı ayrı kullanılabildiği gibi, genellikle tedavilerin tamamına yakınında birlikte, kombine olarak kullanılır. Uygulamalardan ilki; zararlı, toksik veya alerjen madde frekanslarının vücuttan silinmesidir. Uygulamaların ikincisi vücuttan yayılan frekans bilgisinin sağlıklı ve sağlıksız olarak filtrelenmesi ve tanımlanmasıdır. Bu uygulamada sağlıksız frekans bilgisi vücuttan silinir ve sağlıklı frekans bilgisi ise vücutta desteklenir ve yükseltilir. Mora Terapi tedavilerinde uygulanan üçüncü uygulama ise, vücut ve kişi için gerekli olan sağlıklı frekans bilgisinin güçlendirilmesidir.
Bu uygulamalarla Mora Terapi, hastalığın kökenine iner, bağışıklık sistemini düzeltir ve yükseltir. Vücutta birikmiş olan toksik, yabancı ve alerjen maddelerin atılması sağlanır. Dolayısıyla klasik tıpta çözümü olmayan pek çok kronik hastalığın çözümü Mora Terapi ile mümkün olabilir. Mora Terapi tedavileri sonrasında kişi her şekilde eskiye oranla daha sağlıklı, bağışıklık sistemi daha güçlü, vücutta birikmiş toksik, yabancı veya alerjen madde miktarı daha az olacak şekilde yeni hayatına başlar.

14 Kasım 2013 Perşembe

Tamamlayıcı Tıp Yöntemleriyle Sigarayı Bırakmak Yaygınlaşıyor.

BBC

Sigaraya karşı yeni umut: Manyetik alan

Son güncelleme: 13 KASIM 2013 - TSİ 19:12
Manyetik alan kullanılarak beyin faaliyetlerinin değiştirilmesi, sigarayı bırakmada etkili, yeni bir yöntem olabilir.
Uzmanlar yaptıkları deneylerde beynin manyetik alan kullanımıyla uyarılması tekniğiyle, beyindeki nikotin bağımlılığını "ortadan kaldırmayı" denediklerini aktarıyorlar
Nörobilim 2013 konferansına sunulan bulgular, bu tekniğin bağımlılığı gerçekten azaltabileceğini ya da sona erdirebileceğini gösteriyor.
Ancak uzmanlar bağımlılık tedavisinde uygulamaya konmadan önce daha kapsamlı deneyler yapılması gerektiğini söylüyorlar.
Kısaca TMS (Transcranial Magnetic Stimulation) diye anılan beyin fonksiyonlarını değiştirebilmek için nöronların uyarılması tekniği, halen depresyon tedavisinde kullanılıyor.
İsrail'deki Ben Gurion Üniversitesi'nden bir uzman ekip, yaptıkları deneylerde, manyetik alanı, beynin nikotin bağımlılığıyla ilgili olduğu düşünülen iki bölgesi olan prefrontal korteks ve insula kortekse uyguladılar.

Yerleşik tepkileşimler

Deneye katılan 115 nikotin bağımlısı üç gruba ayrıldı ve 13 gün boyunca kendilerine birinci gruba yoğun TMS, ikinci gruba düşük yoğunluklu TMS uygulandı, üçüncü gruba ise herhangi bir tedavi yapılmadı.
Yüksek yoğunlukta TMS uygulananların diğer iki gruba göre sigarayı daha az içmeye başladıkları ve altı aylık deneyin sonunda bu grupta sigarayı tamamen bırakma oranının da daha yüksek olduğu görüldü.
En yüksek başarı oranı ise manyetik alan tedavisi sırasında bağımlılara yanmış bir sigara gösterilmesi durumunda elde edildi.
Bu grubun üçte biri altı ay sonra sigarayı tamamen bıraktı.
Uzmanlar bu tekniğin beyindeki sigara içme isteği yaratan yerleşmiş fiziksel tepkileşimleri değiştiriyor olabileceğini söylüyorlar.
Ben Gurion Üniversitesi'nden Abraham Zangen, "Araştırmamız, kronik nikotin bağımlılığının beyinde yol açtığı bazı değişiklikleri ortadan kaldırabileceğimizi gösteriyor. Sigara bağımlılarının çoğunun bu alışkanlıktan kurtulmak istediğini ya da daha az içmek istediklerini biliyoruz. Dolayısıyla bu yöntem, önlenebilir ölümlerin sayısında büyük bir azalma yaratma potansiyeline sahip" diyor.
Galler'deki Cardiff Üniversitesi'nden TMS uzmanı Dr Chris Chambers, BBC'ye "Bu titizlikle yürütülmüş, iyi kontrol edilmiş bir çalışma. En büyük katkısı ise beynin ön kısımlarında belli bölgelerin uyarılmasının bağımlılıkla mücadelede bize destek olabileceğini ortaya koyması" diyor.
Dr Chris Chambers, heyecan verici bulduğu tekniğin psikiyatri alanında da kapsamlı bir şekilde kullanıldığını hatırlatıyor ama aynı zamanda bulguların başka bir ekip tarafından gözden geçirilmesi gereğine işaret ediyor ve "bu yöntemlerin tam olarak neden ve nasıl işe yaradığını daha iyi anlamamız lazım" diyor.

Eroin bağımlılığı

Aynı konferansa sunulan bir başka çalışma da beynin elektrodlar yoluyla uyarılmasının eroin bağımlılığıyla mücadelede etkili olabileceği sonucuna varıyor.
Bu çalışma fareler üzerinde yapılmış.
Normal olarak fareler her istendiğinde bir düğmeye basılarak alınabilen eroinin dozunu, bağımlılıkları arttıkça artırıyorlar.
Ama beyinleri elektrotlarla uyarılan fareler hem daha az miktarda eroin alıyor hem de dozu zamanla artırmıyorlar.
Bu iki birbiriyle ilintili çalışmayı yorumlayan Cambridge Üniversitesi'nden Profesör Barry Everitt, "Bağımlılıkların ilaç kullanılmadan tedavisi, çok büyük bir adım olacaktır. Şu anda uygulanan yaygın tedavi yöntemlerinde bağımlı olunan maddenin yerine başka bir madde konularak yapılıyor ve kişinin alışkanlığına geri dönme oranı da çok yüksek" diye konuştu.

4 Kasım 2013 Pazartesi

Sağlık Bakanlığı, Sigarayla Savaşta İkinci Dönemi Başlatıyor.


Çocuk parkı, hastane ve ibadethane bahçelerinde sigara yasağı getiren yeni uygulamada, kafe ve restoranların açık alanlarında sigara içmeyenler için de bölüm oluşturulması zorunlu olacak.
Sağlık Bakanlığı, Ulusal Tütün Kontrol Programı yeni Eylem Planı'nın (2014- 2017) detaylarına ulaşıldı.
Sabah gazetesinde yer alan habere göre, taslakta pasif sigara içiciliğinin engellenmesinden, açık alanda yasaklara kadar 18 maddelik yeni uygulamalar yer alıyor.

İÇMEYENLERE AÇIK ALAN
Lokanta, kahvehane gibi mekanların açık alanlarında tütün ve tütün ürünü kullanılmayanlar için özel alanlar oluşturulacak.
Alışveriş merkezi, sinema ve tiyatro gibi yerlerin girişlerinde tütün kullanımının engellenmesine yönelik olarak pasif etkilenim mesafesi tespit edilecek.
AVM'lerin kapısının önünde sigara içimi engellenmiş olacak.
Çocuk parkı gibi açık alanlar ile ibadethanelerin açık alanlarında tütün kullanımı yasaklanacak.
Kamu ve özel sektöre ait tüm hizmet araçlarında tütün kullanımı yasaklanacak.
Halen toplu taşıma araçları için geçerli olan tütün kullanımı yasağının sınırları, içinde hamile ve çocuk olan araçlar için genişletilecek.
Tütün ve tütün ürünleri satıcılarının ürün alacak gençlerden 18 yaşını doldurduklarını gösterir resmi belgeleri istemeleri sağlanacak.
Alkollü içeceklerde olduğu gibi eğitim kurumlarına 100 metre mesafeye kadar sigara satışı yasaklanacak.
Dizilerde ve filmlerde uygulanan sigara sansürü tüm bilim, kültür, sanat faaliyetleri ve eserlerini de içine alacak şekilde genişleyecek.

KARA PAKET GELİYOR
İlk kez Avustralya'nın başlattığı 'kara paket' diye bilinen sigara markalarının isminin ve logosunun yazmadığı tek tip düz paket uygulaması konusunda gerekli düzenleme yapılacak. Düzenleme ile her sigara markası numarası ile bilinecek.
Yoğun olarak internette devam eden elektronik sigara ile tütün ve tütün ürünlerinin reklam ve satışları ile ilgili taramalar yapılacak, ihlaller engellenecek.
Sigaraların birim paketleri ve karton grupmanları üzerinde marka adının veya ticari markanın bir parçası olarak kullanılanlar da dâhil olmak üzere (zifir, nikotin ve karbon monoksit gibi) bırakımlar için rakam gösterilmesi uygulaması kaldırılacak.
Sağlık uyarıları tütün ürünü paketlerinin her iki yüzünde de kullanılacak.

DERSTE ANLATILACAK
Tütün ve tütün ürünlerinin piyasaya arz ambalajları ile nargile şişeleri üzerinde yer alacak birleşik sağlık uyarıları belirli periyotlarla değiştirilecek.
Sigara paketleri üzerindeki sağlık uyarı ve mesajlarını kapatmak amacıyla kullanılan etiket benzeri maddelerin üretimi ve piyasaya arzı yasaklanacak.
Her hastanede en az bir sigara bırakma tedavi birimi kurulacak.
Tütün kullanımının zararları okul müfredatına alınacak.

Sigaradan kurtulmanın en kolay yolu Mora Terapi: www.kurtuluyorum.com