duygu durum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
duygu durum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Mayıs 2023 Pazartesi

STRESİ AZALTAN YÖNTEMLER






STRES NEDİR VE NEDEN OLUR?

Stres, çeşitli sebep ve koşullardan ötürü belli bir duruma veya durumlara dayanarak ortaya çıkan bir duygu durumu bozukluğudur.

Stres; vücudun bir tetiklenme veya bir durumu yaşamasıyla birlikte gösterdiği tepkidir. Ve bu tepki bazen bir karşı duruş amacıyla bazen de kaçış amacıyla ortaya çıkar. 

Kısaca şöyle söyleyebiliriz. Fiziksel veya ruhsal zorlanmalar ve sağlığın tehdit edilmesi durumunda stres ortaya çıkmaktadır.

Hepimiz her ne kadar kaçınmaya çalışsak da günlük hayatın getirdiği koşul ve şartlar çerçevesinde stres yaşayabiliriz. Stres yaşanması ile birlikte kişide korku, kaygı, çaresizlik, mutsuzluk, gerginlik gibi problemler de ortaya çıkabilir. Devam eden stres halinde ise bu problemler daha da büyür ve psikolojik ve ruhsal sağlığın yanında fiziksel sağlığı da tehdit etmeye başlar. 

Başta bağışıklık sistemi stresten etkilenir ve sağlığı zayıflayarak hastalıklara açık hale gelir. Netice olarak daha da ileri ve geçmeyen stres durumlarında fiziksel sağlık da tehdit altına girer.

Bu nedenle hem psikolojik hem ruhsal hem de fiziksel sağlığımız için stresten uzak durmak önemlidir. Peki stresi azaltan yöntemler nelerdir?


STRESİ AZALTAN YÖNTEMLER NELERDİR?

Sakin kalmak 

Genel olarak olumsuzluklardan ve rahatsız edici olay-durumlardan uzak durmak stresten kaçınmanın ilk koşuludur. Bu durum mümkün olmadığında da bir tetikleyici etkisiyle ya da bir olay etkisiyle stres yaşandığında sakin kalmaya çalışmak nefesimizi kontrol etmeye çalışmak bizi rahatlatacak ve stres etkisini de azaltacaktır.


Düzenli egzersiz yapmak

Düzenli bir şekilde egzersiz yapmak ( türü fark etmeksizin yürüyüş, koşu, fitness, yoga vs.) sizi rahatlatacaktır. Genel olarak rahat hissedilen bir yaşamda da stres yaşama olasılığınız azalacaktır.


Ânı yaşamak

Geçmişe takılı kalmak ve geçmişte yaşanmış olumsuz olayları tekrar tekrar zihinde canlandırmak stres yaşamanızı etkileyen bir durumdur. Aynı şekilde geleceği de kaygılı bir şekilde tasarlamak doğru olmayacaktır. Önemli olanın içinde bulunduğumuz an olduğunu unutmamak ve keyif almaya çalışmak bizi stresten uzak tutacaktır.


Seyahat Etmek 

Günlük yaşam kovuşturması nedeniyle stres yaşama sıklığınız arttığında kendinizi fazla stresli hissettiğinizde kısa veya uzun tatiller yapmak ve mekan değiştirmek faydalı olacaktır. Mental olarak stresten uzaklaşmak için seyahat etmek ve değişim yapmak doğru bir yöntem olacaktır.


Hobiler Edinmek 

Stresli olduğunuzu hissettiğinizde ve kendinizi bu sebeple çaresiz, mutsuz hissetmeye başladığınızda ilgi ve odağınızı başka bir yere aktarmak üzerinizdeki stresi azaltmaya yardımcı olacaktır. 


Müzik Dinlemek

Müziğin iyileştirici ve sakinleştirici gücü olduğu herkesçe bilinmektedir. Stresle karşılaşıldığında ve/veya karşılaşılma olasılığını düşürmek için müziğin bu güçlerinden yararlanmak oldukça faydalı olacaktır. Dingin ve sakin bir zihnin kaygılanma, aşırı korku ve heyecan yaşama ihtimali düşüktür. Ama insanın doğası gereği bu tip duyguları yaşaması muhtemeldir. Stres anlarında yalnız kalınabilecek, kişinin kendini güvende ve rahat hissettiği bir ortamda zihni rahatlatacak ve kişiyi sakinleştirecek bir müzik açıp dinlemesi stresten uzaklaşmasına yardımcı olacaktır. Özellikle beynin Teta frekanslarını harekete geçiren dinlendirici müzikler dinlemek sakinleşmek için etkili bir yöntemdir.


Mora Terapi ile Stresten Kurtulmak Çok Kolay!

Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi ile çeşitli sebeplerden ötürü ortaya çıkan duygu-durum bozuklukları, travmatik durumlar ve bu durumlara bağlı olarak gelişen stres, kaygı, çaresizlik vb. duygusal bozukluklardan kurtulmak mümkündür.

Bach Çiçekleri Terapisi çiçeklerin yaydıkları elektromanyetik frekansları ile olumsuz duygu ve düşüncelere maruz kalarak bozulan vücut sinyallerinin vücuttan uzaklaştırılmasını amaçlayarak; Mora cihazları üzerine programlar şeklinde kaydedilmesiyle oluşturulmuştur.

Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi, kişinin zihnindeki tüm olumsuz duygu düşüncelerden kurtulmasına yardımcı olur. Bu duygular örneğin; mutsuzluk, ilgi eksikliği, çaresizlik, öfke, nefret vb.dir.

Zihnin ve ruhun sağlıklı olmadığı bir durumda bütünsel sağlık düşünülemez. Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi de tam bu noktada daha sağlıklı, mutlu ve dingin bir zihin ve ruh için çalışır. Böylelikle kişide olumlu ve pozitif duygular gelişir ve stres, korku, kaygı gibi negatif duygular bağlamında gerçekleşen eylemlerinde de azalma ve yok olma görülür.


27 Mart 2023 Pazartesi

KUMAR BAĞIMLILIĞINA KARŞI NELER YAPILABİLİR?



KUMAR BAĞIMLILIĞI NEDİR?

Bağımlılık, kişide zevk, rahatlama benzeri duyguları meydana çıkaran her türlü alışkanlığın devamlı olarak tekrarlanması ve kontrol edilememesi olarak tanımlanan bir durumdur.

Kişinin kontrolünü kaybederek madde, gıda, aktivite gibi şeyleri tekrarlayarak tüketmesi veya uygulaması doğrultusunda gelişen bağımlılık; kontrolsüzlük sebebiyle olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir.

Kişiye maddi ve manevi, psikolojik, ruhsal ve fiziksel hasar veren bir bağımlılık türü de kumar bağımlılığıdır.

Kumar bağımlılığını yenilgi, hırs veya kazanma durumlarından biri veya birkaçının ağırlıklı olarak etki etmesi sonucunda, sürekli ve kontrolsüz şekilde kumar oynama davranışı olarak tanımlayabiliriz.

Kumar bağımlılığı kişiye ve çevresine maddi ve manevi olarak büyük zararlar verebilecek bir bağımlılık türüdür. İleri boyutlardaki kumar bağımlılıklarında aile içinde yaşanan huzursuzluklar artmakta ve hatta aile yapısı ve birliği bozulabilmektedir.


KUMAR BAĞIMLILIĞI NASIL OLUŞUR?

Kumar bağımlılığı günümüzde daha genç yaşlarda da görülmeye başlanmıştır. Kumar oynamaya uygun yer ve ortamlar, gelişen teknolojinin olumsuz getirisiyle internet sitelerinde rahatlıkla erişilebilen kumar oyunları vs. kumar bağımlılığının oluşmasındaki fiziki etkenlerdir. Bu etkenler kumar bağımlılığının yaş ortalamasını düşürmekte ve yaygınlığını arttırmaktadır. Kumar oynamak doğrudan doğruya maddiyat gerektiren bir bağımlılık olmasına karşın, ekonomik durumu iyi olmayanların da kumar bağımlısı olduğu görülmektedir.

Her yaş ve gelir grubunda görülebilen kumar bağımlılığı; daha çok 45-50 yaş arasında erkeklerde görülmektedir.

Kumar bağımlılığının başlama nedenlerinin başında heves ve hırs ile para kazanma isteği gelir demek mümkündür. Heves ile kumar oynamaya başlayan ve para kazanan/para kaybeden bir kişi daha çok kazanma/kaybettiğini geri alma hırsı ile kumar oynamayı sürdürür ve bu durum kumar bağımlılığına dönüşür. Kumar bağımlılığının oluşmasındaki nedenleri şu şekilde maddeleyebiliriz:

• Yüksek kâr veya başarısızlıkla sonuçlanan kumar deneyimlerinden sonra bir oyun ya da birkaç oyun düşüncesiyle tekrar oynama isteğini bastıramamak,

• İlgi odağını ve konsantrasyonunu tamamen kumar oynama üzerine çevirmek ve oyunu zihinde de tasarlamak,

• Kumar oynamayı bırakmayı tasarlamak ve bu düşünce ile huzursuz olmak,

• Kâr ile sonuçlanan kumar oyunlarında duyulan haz ile tatmin olamamak,

• Günlük ve genel yaşantıda karşılaşılan olumsuz durumlar neticesinde stres, kaygı, üzüntü, öfke gibi duygularla baş edemeyerek bu ruh halinden çıkmak için kumar oynamaya yönelmek,

• Kumar oynayıp zarar edildiğinde bu durumun kimseyle paylaşılamaması ve devamlı olarak zararını kapatmaya çalışmak gibi pek çok neden kumar bağımlılığını oluşturur ve bu bağımlılıktan kurtulmayı da zorlaştırır.


KUMAR BAĞIMLILIĞINA KARŞI NELER YAPILABİLİR?

Kumar bağımlılığı kişinin isteği ve çabası doğrultusunda kolayca uzaklaşabileceği bir bağımlılıktır.

Kumar bağımlılığından kurtulmak için mutlaka yapılması gerekenler şunlardır:

• Öncelikle kumar oynayan kişi maddi ve manevi olarak kaybettiklerinin farkında olarak kumar bağımlılığından kurtulmayı gerçekten istemelidir.

• Kumar bağımlılığından kurtulmak isteyen kişi kumar oynanan yerlerden uzak durmalı ve kumar bağımlılığı olan kişilerle de iletişim kurmaktan kaçınmalıdır.

• Bağımlılıktan kurtulmak isteyen kişi, kumar oynamayı aklına getirmemek için odağını başka aktivitelere vermeli ve kendisine yeni, oyalayıcı uğraşlar bulmalıdır.

• Kumar bağımlılığı olan kişi ve/veya etrafında, ailesinde bu kişinin bağımlılığının farkında olan kişiler mutlaka bağımlılıkla mücadele için bir kuruma ya da uzmana başvurmalı ve destek almaktan kaçınmamalıdır.

• Kumar bağımlılığı olan kişi bu durumu saklamamalı ve güvendiği biriyle paylaşmalıdır.

• Maddiyat ile doğrudan ilişkisi olduğunu bildiğimiz kumar oyunlarından kopmak için kişinin üzerinde ihtiyacı kadar miktarda para taşıması ve mecbur kalmadıkça kredi banka kartı kullanmaması faydalı olacaktır.

• Kumar bağımlılığı beraberinde alkol ve madde bağımlılığı da sık görülen problemlerdir. Bu sebeple bağımlılıktan kurtulmak isteyen kişi tamamen yaşam tarzın değiştirmelidir. Fiziksel aktiviteler zihinsel bir dinginlik ve rahatlama da sağlayacaktır. Bununla beraber beslenme ve uyku düzeni için de kişinin çaba sarf etmesi önemlidir.


BAĞIMLILIKLA MÜCADELEDE MORA TERAPİ

Duygu durum bozuklukları ve sağlıksız duygular çeşitli bağımlılıkların sebebi olabilmektedir.

Psikolojik ve ruhsal olarak sağlıklı bir yapıda olmak zararlı alışkanlıkların bırakılması hususunda önemlidir.

Mora Bach Çiçekleri terapisi sağlıksız duygu durumları, duygu kontrolü ve beraberinde mutlu ve dingin bir zihin için çalışır. Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi, kişinin zihnindeki tüm olumsuz duygu düşüncelerden kurtulmasına yardımcı olur. Bu duygular örneğin; mutsuzluk, öfke, ilgi eksikliği, çaresizlik, öfke, nefret vb.dir. Dr. Bach araştırmaları sonucunda doğadaki çiçekler ile duygularımız arasında bir bağ olduğunu keşfetmiştir. Ve çiçeklerin homeopatik özelliklerini kullanarak duygu durumları üzerinde değişiklik yapmayı başarmıştır. Dr. Bach, insanda toplam 38 adet negatif duygu durumu ve davranış özelliği bulunduğunu ve bu duygu hallerini sağlıklı hale getirecek uygun çiçekler olduğunu belirlemiştir.

Kumar bağımlılığından kurtulmak için destek almak çok önemlidir. Bu desteği bir uzmandan almanızı tavsiye edebiliriz.

Uygulanan terapiler ve Mora cihazı hakkında bilgi almak için;

 📞+90 216 405 14 52 ya da

 📞+90 533 814 50 11 numaralarımızdan bize ulaşabilirsiniz.



25 Nisan 2022 Pazartesi

GÜNE DAHA POZİTİF BAŞLAMANIZ İÇİN ÖNERİLER

  


 Pozitif bir gün ve pozitif bir yaşamın temelinde pozitif düşünceler ve sağlıklı bir beden vardır.

Bireyin kendi kendine yaptığı olumlamalar ve duygu durum bozukluklarından (stres, kaygı, aşırı korku ve öfke, depresyon... ) kurtulması ile önce zihinde bir iyileşme ve pozitiflik görülür ve bunun yansıması zihinle ilişkili olarak bedensel sağlıkta da görülebilmektedir.

Ruh-beden-zihin dengesinin ve sağlığının olduğu kişilerin daha sağlıklı ve pozitif bir yaşamı olabilmektedir.

Hayata daha pozitif şekilde devam etmek için bedenimizin bize verdiği her sinyali ve uyarıyı dikkate almalıyız. Ve bedensel rahatsızlıklarımızın zihin sağlığımızla bir bütün olduğunu unutmamalıyız.

Öncelikle vücudumuzda işleyişin düzenli ve normal olduğundan emin olmalıyız. Bunun için sağlıklı beslenme, bağımlılıklardan uzak durma, egzersiz yapma gibi vücudumuza iyi gelecek, sağlıklı olmamızı sağlayacak şeyleri yapmaya özen göstermeliyiz.

Güne daha pozitif başlamak ve gün içerisinde de enerjik olmak için bazı öneriler

• Her gün birbirinin aynısı değildir. Yeni bir gün yeni bir başlangıç olduğundan yeni güne umutlu başlamak çok önemlidir. Geçmişe takılı kalmadan hayata devam etmek, zihnimizde negatif düşüncelere yer vermemek, kendimizi dinlemek ve kendimize zaman ayırabilmek gereklidir. Her yeni güne uyandığınızda pencereyi açıp derin bir nefes almak ve gülümsemek güne daha pozitif devam etmenin anahtarlarından biridir. Gün içinde de bu gülümsemeyi korumak günü daha pozitif geçirmeye yardımcı olacaktır.

• Uyandığınızda kendinizi yorgun ve uykusuz hissediyorsanız, daha enerjik ve pozitif olmak için ılık bir duş alabilirsiniz. Duş kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır.

• Öncelikle uyanınca 1 bardak su içerek gece boyu uyuyan bedeninizi uyandırın. Beslenmenin önemini hepimiz biliyoruz. Güne başlarken mutlaka kahvaltı yapın. Kahvaltı sizi daha mutlu ve enerjik hissettirecektir.

• Kısa bir süre de olsa meditasyon/egzersiz yapmaya çalışın. Sabah yapılan egzersiz de kahvaltı gibi daha mutlu ve pozitif hissetmenizi sağlayacaktır.

• Müziğin insan ruhunu beslediği ve iyi geldiği bilinmektedir. Uyandığınızda enerjinizi yükseltecek ve sizi mutlu edecek müziklerle güne başlamak, gün içinde de daha pozitif olmanıza yardımcı olacaktır.


 DUYGU-DURUM BOZUKLUKLARINDA BACH ÇİÇEKLERİ TERAPİSİ

  Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi, kişinin zihnindeki tüm olumsuz duygu düşüncelerden kurtulmasına yardımcı olur. Bu duygular örneğin; mutsuzluk, ilgi eksikliği, çaresizlik, öfke, nefret vb.dir.

Zihnin ve ruhun sağlıklı olmadığı bir durumda bütünsel sağlık düşünülemez. Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi de tam bu noktada daha sağlıklı, mutlu ve dingin bir zihin ve ruh için çalışır. Ayrıca Mora Terapi seanslarında kişiden olumsuz düşüncelerin uzaklaştırılmasının yanı sıra sağlıklı beslenmeye de yöneltme yapılır. Bu sayede kişi ruhen ve bedenen sağlığına kavuşur ve bütünsel olarak bir denge sağlanmış olur.


28 Mart 2022 Pazartesi

DUYGU DURUM BOZUKLUĞU NEDEN YAŞANIR ?


                    

                          DUYGULARIMIZ

 Hayatımızda bizi biz yapan, kişiliğimizi oluşturan, eylemlerimize yön veren ve yaşamımızın, varoluşumuzun temel ögesi olan duygular; hayatın akışı içinde, akışa uygun olarak veya olmayarak değişir ve gelişir.

 Temel olarak yaşadığımız korku, sevinç, üzüntü, öfke, güven, kaygı, şaşkınlık, iğrenme gibi duygular kişinin tamamen zihninde ve bilinçaltında var olurlar ve tetikleyici bir durum ile ortaya çıkarlar.

Duygular doğuştan gelmez ve kontrol edilemezler. Her duygu tecrübe edilerek öğrenilir.

  Duyguların kontrolü tamamen akıldadır diyemeyiz. Kişi zamanla duygularının farkına vararak onları kodlayıp isimlendirir. Bazen de hayatın bir anında tetikleyici durum ile beraber hissedeceği duyguyu bastırmaya ve önlemeye çalışabilir. Bu durumun olumlu bir getirisi olmamakla beraber o duygunun verdiği mesajdan yoksun kalınır ve duygudan faydalanma gerçekleşmez. Duygular bize başta ihtiyaçlarımız olmak üzere pek çok şeyi hatırlatır. Ve hayatın akışı içinde hareketlerimiz de duygulara bağlıdır. Örneğin beyin bir tehlikeyle karşılaşılacağını anladığında korku kendini hissettirir.

Hayatın sürdürülebilirliği açısından duygularımız temel gereksinimimizdir ve duygularımızla barışık olup, onlardan kurtulmak istemek yerine onlara kendi iyiliğimiz için yön vermek bizim elimizdedir.

Duyguları başkası tarafından bastırılmış ya da kendi iradesi ile duygularını yok saymak isteyen insanlar vardır. Ve bu insanların hayatını etkileyen, olumsuzluklar getiren, akıl sağlığı problemleri diyebileceğimiz duygu durum bozuklukları olabilmektedir.


                   DUYGU-DURUM BOZUKLUĞU NEDEN YAŞANIR?

 Duygu-durum bozuklukları yaşanmasının temel nedeni psikolojik problemler kabul edilse de geçmişte yaşanılan tramvatik olaylar, kişinin doğup büyüdüğü ortam ve bu ortamda yaşanan vakalar, kayıplar (ölüm/ iş kaybı/ maddi kayıplar), fiziksel rahatsızlıklar, ilaç kullanımı veya bağımlılığı, az da olsa genetik faktörler, yalnızlık gibi etkenler de kişinin duygu-durum bozuklukları yaşamasını etkileyen faktörlerdendir.

Durumun psikolojik boyutunun yanında biyolojik etkileri de görülmektedir.

 Kişinin psikolojisini olumsuz etkilediğini belirttiğimiz durumlardan herhangi birine ya da birkaçına maruz kalındığında; kişi kendini iyi hissetmek için sosyal veya duygusal, tutunacak bir sebep aramaya başlar. Aradığı desteği bulamayınca ve sebep-sonuç ilişkisi kuramayınca da kendini çaresiz ve umutsuz hissetmeye başlar. Bu hisler zamanla yerini duygu durum bozukluğu olarak tarif ettiğimiz;  büyük bir atak olarak genellikle bir defa görülen ya da belirli aralıklarla gelen rahatsızlıklara sebep olabilmekle beraber, temel olarak iki uç duyguyla yani duygu-durum bozukluğuyla karşılaşılır.

     Depresyon

  Depresyon yaygın görülen bir bozukluk olmakla beraber, kişinin hayatını pek çok yönden olumsuz etkileyebilecek, yaşamını idame ettirecek faaliyetleri yapmasını engelleyebilecek ve insan ilişkilerini bozacak ya da bitirebilecek bir duygu-durum bozukluğudur. 

Depresyonun yaygınlığının sebebi, hayatın doğal akışında herkesin başına gelebilecek, önlenemeyen olayların depresyona neden olabilmesidir. 

Her insan kayıplar, zorluklar, üzüntüler yaşayabilir; engellere, baskılara, zorbalıklara maruz kalabilmektedir. Bu tür yaşanmışlıkların birikmesiyle ve çözüm üretilmeyip olumsuzlukların hayatın her alanına götürülmesi ve ‘An’ın yaşanamamasıyla birlikte, birikmiş ve bastırılmış duygular bir gün açığa çıkar. Üzüntünün, karamsarlığın en üst seviyede yaşandığı depresiflik hali, mutlaka tedavi edilmesi gereken bir durumdur. 


     Bipolar Bozukluk (Manik- Depresif Durum)

  Bipolar bozukluğu olan kişiler, Mani dönemi ve depresif dönem olmak üzere iki farklı duygu durumunu içeren dönemlerden geçerler. 

Ani duygu değişimleri, bir anda gelen aşırı coşku, heyecan, mutluluk, hızlı düşünme ve konuşma gibi belirtileri olan Mani durumu ile birlikte, bu duygular yerini tam tersine yani depresif duygulara ve belirtilere bırakabilir. Ve asıl sorun da bu duyguların çok kısa sürede değişmesidir. Her iki duygu durumu da atak şeklinde gelir.

Bahsedilen belirtilere sahip Bipolar bozukluğu olan kişiler, bu ani duygu değişimleri ve tüm duygu durumlarının aşırı uç noktada yaşanması sebebiyle hayatını dengesiz yaşamaya başlamakta ve bu durumdan olumsuz etkilenerek çevresini de olumsuz etkilemektedir.

Depresyonda olduğu gibi Mani durumunda ve Bipolar bozuklukta da kesinlikle hekime başvurulmalı ve tedaviye başlanmalıdır.

Ne yazık ki duygu-durum bozuklukları tamamen kontrol altına alınması mümkün olmayan ve tekrarlaması olası olan rahatsızlıklardır.

Hekimin gerekli gördüğü takdirde ilaç kullanımı olmakla birlikte tedaviyi desteklemek amacıyla doğanın ve bitkilerin güç ve enerjisinden de yararlanmakta fayda olacaktır.


   DUYGU-DURUM BOZUKLUKLARINDA BACH ÇİÇEKLERİ TERAPİSİ 

  Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi, kişinin zihnindeki tüm olumsuz duygu düşüncelerden kurtulmasına yardımcı olur. Bu duygular örneğin; mutsuzluk, ilgi eksikliği, çaresizlik, öfke, nefret vb.dir. 

Zihnin ve ruhun sağlıklı olmadığı bir durumda bütünsel sağlık düşünülemez. Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi de tam bu noktada daha sağlıklı, mutlu ve dingin bir zihin ve ruh için çalışır. Ayrıca Mora Terapi seanslarında kişiden olumsuz düşüncelerin uzaklaştırılmasının yanı sıra sağlıklı beslenmeye de yöneltme yapılır. Bu sayede kişi ruhen ve bedenen sağlığına kavuşur ve bütünsel olarak bir denge sağlanmış olur.


19 Ekim 2018 Cuma

WELLNESS NEDİR?


İyi yaşam ya da sağlıklı yaşam olarak da adlandırılabilen wellness; bireyin hayatındaki stresi yönetebilmesi, duygularıyla nasıl başa çıkabileceğini bilmesi ve hayatında denge kurabilmesiyle ilgilidir. Wellness kişinin yaşı, bedeni veya dış görünüşünden bağımsızdır. Nasıl göründüğümüzü, hissettiğimizi, insanlarla nasıl etkileşim kurduğumuzu sosyal ve iş hayatımızda başarılı olma şeklimizi belirleyen her faktör aslında wellness’ın bir parçasıdır.



Dünya Sağlık Örgütünün tanımına göre; “Wellness” sadece hasta ve güçsüz olmamak değil kişinin bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir.

Wellness, sağlıklı ve tatmin edici bir yaşam için tercihlerde bulunmaya yönelik bir gelişim sürecidir. Beden, beyin ve ruhun bir bütün haline gelerek; yaşamımızın kıymetini bilmemizi, en yüksek potansiyelimizi elde etmenizi, optimal sağlığı elde edebilmenizi sağlayan bir yaşam felsefesidir. Wellness yaşamın amaçlarını ve anlamını bulmamıza destek olan bir süreçtir.

Genel anlamda, wellness farklı alanlarda, dolu, anlamlı ve kişisel potansiyellerini en yüksek seviyelere çıkarabilmek için atılan adımlardır ve sürekli kendini geliştirmeyi hedefler. Wellness’ın birbiri ile ilişkili olan, fiziksel, duygusal (zihinsel), entelektüel (düşünsel ve yaratıcı), ruhsal (spiritüel), sosyal, çevresel ve mesleki wellness gibi boyutları vardır ve wellnessın asıl amacı bu boyutları dengede tutmaktır.

Fiziksel wellness: Sağlıklı bir beden, iyi beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, zararlı alışkanlıklardan uzak durmak, ideal kiloyu korumak, düzenli sağlık kontrolleri yaptırmak, yeterli süre uyumak ve zararlı maddelerin alımını kısıtlamak hatta hiç almamak ‘’fiziksel wellness’’ kapsamındadır.

Duygusal Wellness: Duygusal wellness, kendi kişisel hislerinizi anlama kabiliyetiniz, sınırlarınızı kabul etmeniz, duygusal istikrarın üstesinden gelmeniz ve duygularınızla daha rahat hale gelmenizi kapsar ve kişisel davranışlarınızdan sorumludur. Zihinsel ve duygusal sağlık kişinin duygularını hissedip, kabul edip, paylaşabilmesi; iyimser, oto kontrollü, güvenilir, kendine saygılı, memnun, meraklı ve dirençli olması; hayattan zevk alabilmesi ile ilgilidir.

Entelektüel Wellness: Düşünsel ve yaratıcı wellness da diyebileceğimiz bu boyut; kişinin kişisel gelişimine, eğitimine, başarı ve yaratıcılığa karşı geliştirdiği tutumu, öğrenme deneyimleri, edindiği bilgileri paylaşma, yetenek, beceri, öğrenme ve eleştirel düşünme yetisini geliştirme isteğini kapsar. Bu açılardan sağlıklı olan bireyler yeni fikir ve deneyimlere de açıktır. 

Sosyal Wellness: Aile içinde ya da aile dışındaki bireylerle iyi ilişkiler kurma yeteneğidir. Sadece bireysel bir ilgi değil, aynı zamanda bir bütün olarak insan ve çevre ilgisini de kapsar. Sosyal bakımdan sağlıklı olan bireyler kendini rahat ifade edebilir; destekleyici ve tatmin edici ilişkiler kurabilir, ilişkilere karşı olumlu tutuma sahiptir; insanlarla yakın bağ kurabilir ve gönüllü faaliyetlere katılma konusunda isteklidir.

Spirituel Wellness: Spirituel/ruhani/manevi wellness, dünya hayatı ile birlikte iç dünyaya ait ihtiyaçları dengelemek için bir arayıştır. Evrende var olan daha yüksek bir güç ile birlikte kişisel ilişkilerin bir yaşam boyu gelişmesini özendirir. En önemli sevgi kendini sevmektir, kendini sevmeden başkasını tam olarak sevemezsin. Dünya hayatı ile birlikte iç dünyaya ait ihtiyaçları dengelemek için bu boyuta ihtiyaç duyarız. Buradaki amaç iç huzura ermektir.

Çevresel Wellness: Çevresel wellness; temiz hava, temiz su, kaliteli besin, elverişli ev koşulları, iyi iş şartları, kişisel güvenlik ve sağlıklı ilişkiler gibi şartları yerine getirmek gibi gereksinimleri içerir. 

Mesleki Wellness: İş yaşamında sağlıklı çalışma performansı, keyif, mutluluk ve başarıyı bir arada yürütme yeteneğidir. Birey bu dengeyi sadece kendisi için değil iş ortamındaki diğer bireylerle birlikte yürütme ve sürekli daha iyisini elde etme üzerine odaklanır.

Kısaca wellness hayatın her alanında denge kurabilmek, her anlamda huzurlu ve mutlu olabilmektir.

Mora Terapi cihazlarımızdan olan Mora Beauty, bağımlılık terapilerinde, kilo kontrol terapilerinde kullanılan aynı zamanda rahatlama, detoksifikasyon, stres azaltma ve yeniden canlanma, selülitin giderilmesi, cilt, sac, tırnaklar ve gözler için birçok uygulamayı barındırabilen bir wellness cihazıdır. Mora Terapi fiziksel ve duygusal wellness açısından kişiyi destekler. Mora Terapi yöntemi ile yapılan tüm tedaviler gibi burada da amaç bütünsel olarak sağlıklı olabilmektir. 

6 Ekim 2018 Cumartesi

BÜTÜNSEL TIP NEDİR?


Bütünsel tıbbın iddiası, insanın beden, akıl ve duygudan oluşan çok boyutlu bir varlık olduğu, tek tek organlara ve sistemlere indirgenemeyeceği ve insanın tüm bu parçaların toplamından daha fazlası olduğudur. Bütünsel tıp, insanı parçalara ayrılmadan tüm varlığıyla ve şahsiyeti ile ele alır. Bütünsel tıp, hastalığın nasıl tedavi edileceğinden önce, insanı hasta eden süreçlerin tespit edilmesini amaçlar. Hastalıkların seyrinden çok, hastalığı doğuran nedenleri sorgulayarak öncelikli olarak bu nedenlerin ortadan kaldırılması gerektiğini savunur. 

Vücut bir bütün olarak çalışır, organlar ve diğer bileşenler birbirinden ayrı değildir. Bir semptom ortaya çıktığında bir şeylerin dengesiz olduğunda ve tedavi edilmesi gerektiğinde vücut sinyaller verir. Bu teori baz alınarak, vücudumuzun bir parçası düzgün çalışmadığında vücudun bütününü etkilenmektedir diyebiliriz.



Beden – Zihin – Duygu Dengesi


Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sağlığı, "Sadece hastalıklardan ve mikroplardan korunma değil, bir bütün olarak fiziki, ruhi ve sosyal açıdan iyi olma hali" olarak tanımlar.

Bu tanımlamadan da anlaşılacağı gibi sağlık; beden, zihin ve duygu dengesidir. Bireylerin sadece fiziksel durumlarına bakılarak sağlıklı demek bütünlüklü ve doğru bir açıklama olmayacaktır. Nasıl ki bedensel olarak yaşanan sağlık sorunları ruh ve zihin sağlığını etkiliyorsa, ruh ve zihin sağlığındaki sorunlar da bedensel hastalıklara yol açmaktadır. Yaşayan bir organizmanın denge durumu olan sağlık bütünlüklü değerlendirilemediği sürece tedavi amaçlı yapılan işlemler çözüm olmayacaktır.

Bütünsel sağlık, tüm bu unsurların dengesinin kurulmasıyla sağlanır. Bütünsel tıp uygulayıcıları, bu dengeyi sağlamak için doğal yöntemleri ve yaşam tarzı değişikliklerini kullanırlar.

Beden, zihin ve duygu dengesini ve bütünlüğünü sağlayacak yaşam tarzı değişikliklerini öğretmek, bütünsel tıbbın öncelikli konularındandır. Kısacası bütünsel tıp hastalıkla değil, sağlıkla ilgilenir. Oluşmuş bir hastalığın belirtilerini yok etmekle değil, hastalığın altında yatan sebeplerin saptanabilmesi, sağlığın korunması ve iyileştirilmesiyle ilgilenir. Geçici değil, kalıcı, sürdürülebilir yaşam tarzı değişiklikleri hedefler. Hastalıkları tedavi etmek yerine iyileşebilmesi için uygun ortamın sağlanmasını amaçlar.

Bütünsel tıp insanların birbirleriyle ve çevreleriyle ilişkilerinin, yaşam tarzlarının, zihinsel durumlarının genel sağlıkları üzerindeki belirleyiciliğine vurgu yapar. Hastalık, tüm bu unsurlardaki dengesizlikten kaynaklanır.

Bütünsel tıbbın temellerini esas alan Mora Terapi yöntemi ile yapılan kilo, bağımlılık, alerji, migren, diyabet, metabolik sendrom gibi terapilerde, kişinin yaşam tarzı mutlaka sorgulanır ve yapılan renk terapileri, Bach çiçekleri gibi terapilerle de duygu durum mutlaka desteklenir. Hastalık tedavi edilmeden önce temelinde yatan sebep mutlaka sorgulanarak, iyileşme sürecinde gidilmesi gereken yol bu şekilde planlanır. 

24 Eylül 2018 Pazartesi

MORA BACH ÇİÇEKLERİ İLE KENDİ KÜRÜNÜZÜ OLUŞTURUN


Sağlıklı olmak demek sadece bedensel olarak hastalık veya sakatlık olmaması durumu demek değildir. Duygu, zihin ve beden bir bütündür. Bütünsel olarak sağlıklı olabilmek için duygu durumumuzun da iyi olması gerekmektedir. Ne kadar ‘sağlıklı’ olursak olalım, keyfinizin olmadığı, hayatın tadını çıkaramadığınız dönemler mutlaka olmuştur. Bu dönemler insan hayatının bir parçasıdır. Bu gibi dönemlerde atılabilecek ilk adım, sorununuzun ne olduğunu çözebilmeniz, ters giden şeyin ne olduğunu fark edebilmenizdir. İyileşme aslında bu adımda başlar…


Bach çiçekleri nedir?

Bach çiçekleri, sayısız akademik derecesi bulunan Doktor Edward Bach tarafından keşfedilen çiçek özleridir. Edward Bach bir bakteriyolog, doktor ve patologdur. Yaşamını, yaygın ruh hali hastalıklarına en uygun olan tedavi yöntemini oluşturmak için her bir çiçeği incelediği araştırmalara adamıştır. Bach, insanda 38 temel olumsuz duygu durumu; davranış örneği bulunduğunu saptadı ve bu duygu durumlarına uygun çiçek özleri belirledi. Bu olumsuz duyguları korku, güvensizlik, öfke, utangaçlık, depresyon, izolasyon ve ilgisizlik şeklinde ana başlıklara ayırmak mümkündür. 

Mora terapide Bach Çiçekleri nasıl kullanılır?

Bach çiçeklerinin genel kullanımı, çiçeklerden elde edilen özlerin seyreltilerek homeopatik sıvı oluşturulması şeklindedir. Mora Terapi’ de iyileştirici özellikteki Bach Çiçekleri özlerinin cihazda kayıtlı olan frekansları kullanılır. Mora Color terapilerinde de olduğu gibi ilaç frekans olarak da isimlendirdiğimiz iyi frekanslar doğrudan vücut enerji meridyenlerine gönderilmektedir. Aynı zamanda yine bu frekanslarla oluşturulan homeopatik sıvı da danışanlara verilmektedir. Her hafta 1 seans olacak şekilde planlanan terapiler 4-6 hafta sonunda yanıt vermeye başlar.


Doğru Bach Çiçekleri kürünü oluşturmak

Bu aşamada alanında uzman bir terapist yardımı ile kür seçimi gerçekleştirilebilir. Psikolog ya da psikiatri uzmanı bir terapist ile geçirilen seans sonrasında uygun kürü terapist de seçebilmektedir. Ancak Mora Bach çiçeklerinde kişinin kendisine yardımcı olabilmesi esas alınır ve Mora Bach Çiçeklerinin her birinin açıklamalı anlatıldığı ne gibi durumlarda kullanılabildiğini gösteren kitapçıktan kişi kendi ihtiyacı olan Bach çiçeklerini seçebilmektedir. 

İlk aşamada ihtiyacınız olduğunu düşündüğünüz kürleri listelemeli ve ardından başkasına yönelteceğiniz türden soruları kendinize sormaya başlamalısınız. Nelerden korkuyorsunuz? Sizde anksiyete (bunaltı) yaratan durumlar neler? Nelerden endişe duyarsınız? “Neden/Ne” çok önemli kelimelerdir çünkü bunlar sizi doğru Bach Çiçeğine götürecektir. Sonrasında listenizdeki kürlerin üzerinden geçip her birini neden seçtiğinizi düşünün. Bu sayede gereksizleri eleyebilir ve daha kısa bir liste elde edebilirsiniz. Lütfen unutmayın, tedavi edeceğiniz etki değil, olayın nedenidir! Çoğu zaman etki yüzeysel duygular şeklinde kendini gösterir. Bunlar gerçek resmi görmemize engel olur. Kürler “neden” üzerinde etki göstermeye başladıkça tablo netleşecektir.

Kendinize karşı dürüst olmalı ve pişman, kıskanç, hoşgörüsüz veya şüpheci hissettiğinizde bunu kabullenmelisiniz. Herhangi bir nedenden ötürü duygularınızdan utanmamalısınız. Sorunun ne olduğunu belirlemek bile kendinizi iyileştirmek adına atılan önemli bir ilk adımdır. Size uygun bir kürün var olduğunu aklınızdan çıkarmayın. 

4 Haziran 2018 Pazartesi

DİRENÇLİ KİLOLARINIZIN SEBEBİ GIDA DUYARLILIĞI OLABİLİR Mİ?


‘Yediklerime dikkat ediyorum, spor yapıyorum ancak bir türlü kilo veremiyorum’ diyenlerin dikkatine! Kilo verememenin sebepleri, hormonel veya metabolik rahatsızlıklar olabilir. Ancak bu sebeplerin arasında daha sinsi ilerleyen bir sebep daha var. Gelin birlikte inceleyelim…


Bağırsaklar sadece besinleri sindirimi ve emiliminde görevli değildir. Aynı zamanda en önemli özelliklerinden biri de vücudun korunmasında görevli bağışıklık sistemi hücrelerinin %70-80 inine sahip olmasıdır. Bağırsaklarımız, besinlerin sindirimi sonucunda oluşan yararlı bileşenleri vücuda geri emerken, zararlı bileşenleri vücuttan uzaklaştırmaktadır. Ancak günümüzdeki stresli yaşam şartları, bilinçsiz ilaç kullanımı, gıda katkı maddeleri veya maruz kalınan ağır metaller, toksin maddelerin sonucunda bağırsaklarımız olduğundan daha geçirgen hale gelmektedir. Tam olarak parçalanamadan kana geçen gıdalar, bağışıklık sistemimiz tarafından tanınamazlar ve yabancı bir maddeymiş gibi saldırıya uğrarlar. Bunun sonucunda da vücutta iltihaplanmalar ve çeşitli belirtiler görülmeye başlar.

Duyarlılık oluşan gıdalara karşı oluşan belirtiler ve şiddetleri kişiden kişiye değişmektedir. Gözlemlenebilecek belirtilerden bazıları: kabızlık, gaz, hazımsızlık gibi sindirim sistemi şikayetleri, deri döküntüleri, egzama, halsizlik, baş ağrısı, migren, kronik yorgunluk ve romatizmal şikayetlerdir.

Yapılan araştırmalarda, vücutta oluşabilecek iltihaplanmaların insülin direnci de oluşturabileceği düşünülmektedir. Oluşan insülin direnci ise kilo vermeyi zorlaştıran hatta obeziteye sebebiyet verebilen önemli bir faktördür. Obeziteyle birlikte biriken yağ dokusu stres hormanlarının artmasına sebep olur ve bunun sonucunda iltihaplanma artar. Kısır döngüyü bozabilmek için kişinin mutlaka gıda duyarlılıkları ve gıda alerjisi olup olmadığı sorgulanmalıdır.

Vücuttaki iltihabi durumun depresyonla ilişki mekanizması henüz net değil ancak, son yıllarda bu konuyla ilgili yapılan bazı çalışmalarda, gıda duyarlılıklarına bağlı bağırsaklarda meydana gelebilecek iltihaplanmaların, yaklaşık %95’i ince bağırsaklardan salgılanan seratonin hormonunun salgılanmasını olumsuz etkileyebileceği tartışılmaktadır. Seratonin hormonu eksikliği ise duygu durum bozukluklarına sebebiyet verebilmektedir. Duygu durum bozukluğu da yanlış beslenme alışkanlığının oluşmasında büyük bir etkendir.

Verdiğimiz tüm örneklerde olduğu gibi, çözüm sağlıklı beslenme alışkanlığının oluşturulması, vücutta beklenmedik belirtilere sebep olan besin bileşenlerinin diyetten uzaklaştırılmasıdır. Bizim de Mora Terapi yöntemiyle yaptığımız alerji terapilerin temeli, alerjen madde frekanslarının vücuttan silinmesidir. Bu şekilde izlem süreci boyunca vücuttan uzaklaştırılan ve aynı zamanda vücuttaki izleri silinen alerjenler, tedavinin sonunda eser miktarda alındığı veya gözden kaçıp tüketildikleri zaman eskisi gibi vücutta belirti yaratmamaya başlar. Aynı zamanda tedavide kullandığımız renk terapileri duygu durum bozuklukları için birebirdir.