kan basıncı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kan basıncı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Nisan 2023 Pazartesi

NİTRİK OKSİT NEDİR VE NE FAYDA SAĞLAR?

 


Nitrik Oksit Nedir?

Nitrik oksit; nitrojen ve oksijenden oluşur ve vücudun kendisinin üretmiş olduğu bir moleküldür. Bu molekül insan yaşamının sürdürülmesi ve sağlığının korunması için oldukça önemlidir. Nitrik oksit molekülü, insan vücudundaki 50 trilyon hücre arasındaki etkileşimi ve iletişimi sağlama görevine sahiptir. Nitrik oksit hücreler arası iletişimi sağlayıp gerekli sinyalleri iletmekle birlikte birçok fizyolojik süreçte de rol oynamaktadır.

Nitrik oksitin vücudumuzda en fazla bulunduğu yer sinüslerimizdir. Alınan her nefesle birlikte nitrik oksit salınmakta kana karışmaktadır. Nitrik oksitin salınabilmesi için ağızdan değil burundan nefes almak önemlidir. Sadece burundan nefes alındığı takdirde nitrik oksit salınımı artabilmektedir. Bunun sebebi de yalnızca burundan alınan nefesin sinüslere ulaşabilmesidir.

Bilimsel çalışma ve araştırmalar sonucunda nitrik oksitin sağlığa pek çok faydası olduğu ortaya çıkmıştır. Tüm hücrelere etkisi olan nitrik oksit; hem dolaşım hem de solunum sisteminin düzgün bir akış içinde çalışmasına yardımcı olur. Özellikle damar sağlığı için önemli role sahip olan nitrik oksit; “vazodilatasyon” yani kan damarlarının genişlemesi ve dolaşımın artmasından sorumlu olduğundan kalp ve damar sağlığında belirleyici nitelik ve özelliktedir.

Bununla beraber nitrik oksitin başta uyku kalitesini düzenleme ve arttırma gibi pek çok önemli görevi bulunmaktadır.


Nitrik Oksitin Faydaları Nelerdir?

• Nitrik oksit, dolaşım, sinir, solunum, bağışıklık, üreme gibi sistemler arsındaki iletişimi sağlar ve düzenlemelere yardımcı olur.

• Hücresel arası iletişim ile uyku esnasında kaliteyi arttırır.

• Nitrik oksit beyin fonksiyonlarının iyileşmesine katkıda bulunur. Ayrıca sinir hücrelerinin faaliyetlerini arttırarak hafızanın güçlenmesini sağlar.

• Nitrik oksit kan akışında da görevli olduğu için; kanın tüm organlara ulaşmasını sağlar.

• Nitrik oksit vücutta oluşabilecek tümörlere karşı koruma sağlamaktadır.

• Ayrıca nitrik oksitin koku duyusunu güçlendirdiği de bilinmektedir.

• Nitrik oksit midemizin de daha iyi çalışmasını sağlayabilmektedir.

Vücudumuz nitrik oksiti kendi kendine üretebiliyor olsa da eksik kaldığı ve takviye gerektiği durumlarda nitrik oksit zengini gıdaları tüketmek önemlidir. Bilimsel araştırmalar nitrik oksit yetersizliğinde kalp hastalığı, diyabet ve üreme/cinsel fonksiyon bozuklukları görülebileceğini açıklamaktadır.

Nitrik oksit eksikliği belirtileri arasında stres, unutkanlık, halsizlik vardır.


Nitrik Oksit Hangi Gıdalarda Bulunur?

• Ispanak

• Roka

• Lahana

• Kara lahana

• Brokoli

• Çeşitli kök sebzeler

• Yeşil yapraklı sebzeler


MORA TERAPİ İLE SİGARADAN KURTULUN SAĞLIKLI NEFESE MERHABA DEYİN!

Mora Terapi sigara bırakma terapisi, maddenin kimyasal özelliğini değil, bu maddenin yaydığı kendine özel frekansın bilgisini değiştirerek tedavi uygular. Bağımlılık yapan maddenin/nikotinin frekans yapısı özel bir teknolojik yöntemle ters çevrilir ve bu bilgi tekrar kişiye geri verilir. Bu şekilde bağımlılık yaratan sigaranın bilgisi kişinin bedensel hafızasından silinmiş, vücuduna hiç nikotin frekansı yüklenmemiş biri gibi olur. Sigara bağımlılarında, bir süre sonra bağımlılığın psikolojik boyutu aktif olmaya başlar. Bağımlı belirli psikolojik durum veya fiziksel aktiviteyi sigara ile tamamlamaya başlar. Mutluluk, sıkıntı, üzüntü, sinir ve kaygı gibi psikolojik durumları sigarayla ilişkilendirir. Mora Terapi sigarayı bırakmada psikolojik bağımlılığı karşı da savaştığı için uzun vadeli sigara bırakmada başarılı sonuçlar elde etmiştir.


1 Ekim 2019 Salı

Kan Şekeri Düzeyleri Vücudu Nasıl Etkiler?


11-      Yüksek olduğunda sık tuvalete gitme problemi yaratır; Öncelikle böbrekleriniz vücudunuzdaki bu fazla şekeri proses etmek için daha çok zorlanarak çalışmak zorunda kalacak ve vücuttaki suyla birlikte bu fazla şekeri vücuttan atmak isteyecektir. Dolayısıyla daha çok ve sık tuvalete gitme ihtiyacı duyarsınız.
22-      Yüksek olduğunda susatır; Aynı şekilde vücut bu fazla şekeri dışarı atmak için dokulardaki suyu kullanacaktır. Vücut suya enerji üretmek, besinleri transfer etmek, atıkların atılmasını sağlamak için ihtiyaç duyduğundan beyine giden sinyaller size daha fazla su iç der. Yani normalden daha fazla su içme ihtiyacı içinde olursunuz.
33-      Yüksek olduğunda ağız Kuruluğu Yapar; Yine aynı şekilde vücuttaki suyun tamamı fazla şekerin atılımı için kullanılmaya çalışıldığından ağız bölgesindeki su da azalır. Daha az tükrük salgılarsınız ve kanınızdaki şeker sizi daha enfeksiyona yatkın hale getirir. Diş etlerinizde şişmeler, dilinizde ve yanaklarınızın içinde beyaz lekeler oluşabilir (pamukçuk). Daha fazla su içmek ve şekersiz sakız çiğnemek kesinlikle yardımcı olacaktır.
44-      Yüksek olduğunda cilt problemlerine neden olur; Unutmayın aslında yukarıda saydıklarımızla benzer şekilde, vücut ekstra şekerden kurtulmak için vücudunuzdaki tüm suyu kullanacağından özellikle bacaklar, dirsekler, ayaklarınızda ve ellerinizde aşırı kuruluklar, çatlamalar oluşabilir. Zamanla bu yüksek glikoz seviyeleri sinirlerde de zararlara neden olabilir.  Buna diyabetik nöropati denir. Vücudunuzda meydana gelen kesik, yara veya enfeksiyonları hissetmenizi zorlaştırır bu durum.







15-      Yüksek olduğunda görme sorunlarına yol açar; Vücut göz merceklerindeki suyu da çekmeye başlarsa o zaman görme problemleri de oluşmaya başlar.Ne yazık ki kandaki çok yüksek glikoz oranları retinaya da zarar verebilir ve görme kaybı bile yaşayabilirsiniz.
26-      Yüksek olduğunda yorgunluk yapar; Tip2 diyabetiniz varsa ve kan şekeriniz çok sıklıkla yükseliyorsa hücrelere enerji taşınmasına yardım eden insüline karşı hassasiyetiniz azalır. Bu da yakıt eksikliği olacağından sizi yorgun düşürür. Aynı Tip1 diyabet hastalarının yaşadığı yorgunluğu yaşarsınız. Çünkü vücudunuz ihtiyacı olan insülini yapamaz hale gelmiştir.
37-      Düşük olduğunda yorgunluk yapar; Diyabet hastalarında insülin takviyesi yüksek olan kan şekerini düşürmenin yoludur. Ancak çok fazla alınırsa bu sefer de glikoz çok hızlı bir şekilde vücuttan atılacağından, vücut yerine koyacak bir şey bulamaz. Bu da sizi yine yorgun yapacaktır.
48-      Yüksek olduğunda sindirim problemleri olur; Uzun süreler boyunca yüksek kan şekeri olduğunda yiyeceklerin mide ve bağırsaklardan geçişine yardım eden vagus siniriniz zarar görebilir. Kilo verebilirsiniz çünkü açlık hissetmezsiniz. Aynı zamanda asit reflü, mide krampları, kusma veya kabızlık gibi sorunlara da neden olabilir.
59-      Düşük olduğunda kalp atışlarınız garipleşir; Kan şekerinizin yükselmesini sağlayan hormonlar kan şekeri çok düşük olduğunda kalp atış hızında uyumsuzluklara neden olur. Buna aritmi denir. Glikozdaki bu şekildeki düşüş en çok diyabet tedavisinde kullanılan ilaçların bir yan etkisi olarak ortaya çıkar.
610-      Düşük olduğunda ellerde titremeye neden olur; Düşük glikoz seviyeleri merkezi sinir sisteminin düzenini bozabilir, ki bu hareketlerinizi kontrol eden merkezdir. Bu gerçekleştiğinde vücudunuz adrenalin hormonu gibi bazı hormonları salgılayarak merkezi sinir sistemini normal düzenine ger döndürmeye çalışır. Ancak bu gibi salgılanan maddeler aynı zamanda ellerde veya diğer uvzuvlarda titremeye neden olabilir.
711-      Düşük olduğunda terlemeye neden olur; Kan şekeri çok düşük olduğunda benzeri şekilde hormonlarınız onu yükseltmek için çok çalışacağından terlemeye neden olur. Glikoz seviyeleri düşer düşmez ilk vücuttaki değişiklik genellikle terleme olur.Doktorunuz egzersiz, yeme alışkanlığı ve diğer tedavilerle bu durumu kontrol altına alacaktır.
812-      Düşük olduğunda açlığa neden olur; Hemen yemek yedikten sonra bile oluşan ani açlık krizleri, vücudunuzun gıdalardan doğru bir şekilde kan şekeri dönüşümü yapamadığının bir göstergesidir. Kimi hastalıklar veya ilaçlar da yan etki olarak buna sebeb olabilir. Her zaman doktorunuza bu konuyu danışmakta fayda var.
913-      Düşük olduğunda baş dönmesine neden olur; Beyin hücreleri çalışması için gerekli enerjiyi bulamadığında yorgun hisseder ve baş dönmesi ve hatta baş ağrısına neden olabilir.

Sağlıklı beslenmeyi bir alışkanlık haline getirdiğiniz normal seviyelerini koruyabildiğiniz sağlık ve mutluluk dolu günler dileklerimizle.