b vitamini etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
b vitamini etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Kasım 2022 Pazartesi

SEBZE TÜKETİMİ NASIL OLMALI?

      


 Sağlıklı bir yaşamın anahtarı kesinlikle sağlıklı beslenmedir. Sağlıklı beslenmenin de tüm besin gruplarından doğru şekilde ve doğru miktarda tüketmek olduğunu bilmekteyiz. Bu besin gruplarından birisi de sebzelerdir.

Sebzelerin faydaları nelerdir?

• Sebzeler lif bakımından zengin besinlerdir ve bu sayede kabızlığı önleyebilmektedirler.

• Koyu renkteki yapraklı sebzeler yüksek oranda magnezyum içermektedirler. Magnezyum da stres hormonu olan kortizolü dengelemektedir.

• Çoğu sebze B grubu vitaminler açısından zengindir ve B grubu vitaminler kaygı ve depresyon belirtilerini azaltmaya yardımcı olurlar.

• Yine sebzelerde özellikle de havuçta çokça bulunan K vitamini, vücutta strese bağlı olarak artan iltihap ve ödem oluşumunu azaltır.

• Folik asit beynimiz için çok önemli bir bileşendir. Ve sebzeler folik asit zengini besinlerdir.

• Sebzelerde bolca bulunan E ve C vitamini birleştiğinde cildi yaşlanmaya karşı korurlar.

• Özellikle ıspanak, maydanoz ve marul gibi potasyum zengini sebzeler kalp sağlığını korumaya yardımcı olmaktadır

 Sebze tüketimi herkes için çok önemlidir ve atlanmamalıdır. Peki en doğru sebze tüketimi nasıl olmalıdır?

Sebzelerin pek çoğu az kalorili ve liflidir. Enerji verici özellikleri belirgin olmasa da besleyicilik açısından ve vitamin, mineral alımı yönünden sebze tüketimi oldukça önemlidir. Sebzeler genel itibariyle A, E ve C vitamini bakımından zengindirler ve vücutta çinko ve selenyum ihtiyacını karşılayarak aynı zamanda antioksidan görevi görürler.

Kimi sebze az piştiğinde kimisi haşlandığında kimi de az yağla piştiğinde daha sağlıklı olacaktır. Önemli olan bir nokta pişirildiği takdirde sebzelerin rengini kaybetmemesidir.

Sebzelerin pişirilmesine yüzeysel olarak değinecek olursak temel hususlar şunlardır:

• En önemli husus mevsiminde sebze tüketimidir. Mevsim sebzelerini taze bir şekilde almak ve çok bekletmeden tüketmek sağlıklı olacaktır.

• Sebzeler mümkün oldukça çiğ yada az pişmiş olarak tüketilmelidir. Bu sayede rengini ve besin değerini kaybetmemiş olacaktır.

• İyice temizlendiği takdirde sebzelerin kabuğunun soyulmaması daha doğru olacaktır. Aynı durum meyveler için de geçerlidir.

• Yine temizlenmesi amacıyla suda beklemeye bırakılan sebzeler uzun süre bekletilmemelidir. Çünkü sebzelerdeki vitaminler suda çözünerek kaybolacaktır.

• Sebzeler, yeteri kadar su ile pişirilme esnasında tencerenin kapalı halde pişirilmelidir. Bu sayede pişme süresi kısalacaktır ve diriliği korunacaktır. Ve sebzelerin pişme suyu, çorba veya yemeklerde kullanılarak değerlendirilmelidir.

Hangi sebze ne kadar pişirilmelidir?

Vitamin değerini kaybetmemesi açısından sebzelerin pişirme oranı önemlidir demiştik. Sebze tüketimi nasıl olmalıdır açıklayalım:

• Enginar, brokoli ve kereviz gibi kök sebzeler piştikçe besin değerini kaybetmektedir ve bu sebeple az pişirilerek tüketilmelidir. Bu sebzelerin çiğ halde tüketilmesi de mümkündür.

• Eğer pişirilerek tüketilecekse, havuç piştikten sonra suya tutulmalıdır bu sayede rengini korumuş olacaktır.

• Ispanak, pırasa, pazı gibi yeşil sebzeler de pişirilirken mümkün olduğunca renkleri korunmalıdır.

• Soğan, sarımsak ve lahana gibi sebzeler pişme esnasında kötü koku yayabilmektedir, bu durumu önlemek amacıyla pişirilirken tencere kapağı aralık bırakılmalıdır ve yine kokuyu önlemek için tencereye sirke ilave edilebilmektedir.

• Aynı zamanda haşlanan sebzelerin rengini korumak amacıyla da sirke ilavesi yapılabilir.

• Domates ve salça asitli gıdalar olduğundan; sebzelerin pişme süresini uzatacağından son aşamada eklenmesi doğru olacaktır.

• Sebzelere tuz eklenmesi aşırı olmadığı sürece sakıncalı olmamakla beraber; ocaktan alınmadan hemen önce eklenmelidir. Tuz önce ilave edildiği takdirde sebzelerin sertleşmesine neden olacaktır.

Sebze kombinasyonları nasıl olmalıdır?

Protein ve karbonhidratlar birlikte tüketilmeyecek iki besin grubudur. Çeşitli tahıllar, unlu mamüller, patates ve enginar karbonhidrat grubundan besinlerdir. Ve süt, yumurta vb. de proteinlerdir bu iki grubun sindirme ortamı ihtiyacına göre birlikte tüketilmesi sindirimi yavaşlatacak ve zorlaştıracaktır. Bu sebeple eğer et, tavuk veya balık tüketilecekse yanında yeşil sebzeleri tüketmek doğru olacaktır.


MORA TERAPİ İLE SAĞLIKLI BESLENME 

Mora Terapi ile sağlıklı beslenmeniz hiç de zor değildir. Mora Terapi yöntemiyle vücudunuz kimyasallardan arınır, bozulmuş metabolizmanız düzenlenir. Mora Terapi genel detoks ve toksin arındırma özelliğiyle beraber; sağlıksız gıdalara karşı da isteksizlik oluşturur ve bu sayede de sağlıklı beslenmeye yönlendirir. 

Sağlıklı beslenme şeklini benimsediğinizde tamamen beslenme tarzınız değişir ve bu durum yaşam şeklinizi de doğrudan etkiler.


6 Kasım 2019 Çarşamba

BEYİN SAĞLIĞINIZ İÇİN ÖNEMLİ VİTAMİN, MİNERAL VE NUTRASÖTİKLER NELERDİR?



Çeşitli yerlerde okumuş veya duymuşsunuzdur, ekstra vitamin ve takviyeler alarak beyninizi Alzheimer, demans gibi hastalıklardan koruyabilir veya hafızanızın çok daha güçlü olmasını sağlayabilirsiniz diye…

Peki gerçekten bu bilgiler doğru mu? Gerçekten “beyin vitamini” diye bir şey var mı? Vitaminlerin beyin sağlığı üzerindeki etkileri uzun süredir tartışılan konuların başında gelmektedir.

Vitaminler gerçekten beyin sağlığını olumlu yönde etkileyebilirler mi?

Gerçekte, beyniniz her zaman yeni bağlantılar yaratır ve kırılmış bağlantıları da sürekli onarır. Ve vitamin, mineral veya başka gıda takviyeleri bu prosesi destekleyebilirler. Ancak ne yazık ki çoğu insan doğru anahtar nitelikteki vitamin veya minerali yeterli şekilde alamıyor.

Sonuçta vitamin ve mineraller sizi daha akıllı yapmasalar da beyninizin sağlıklı bir şekilde çalışmasına yaptıkları katkı şüphe götürmez.




                         




Peki beyin sağlığı için en iyi vitamin ve mineraller nelerdir?

Tüm gıda takviyeleri sağlığımızı olumlu yönde etkilemekle birlikte özellikle bazıları beyin sağlığımız için çok önemlilerdir. Eğer sağlıklı olarak besleniyorsanız da pek çoğunu da zaten alıyorsunuzdur. Ancak ne yazık ki hala günümüzde sağlıklı beslenme alışkanlıkları istenilen düzeyde değil. Beyin için en önemli vitamin ve mineraller nelerdir gözden geçirelim;

B VİTAMİNLERİ: B vitaminleri Seratonin, dopamin ve GABA gibi anahtar nöro-transmitterlerin üretimine yardım ederler. Nöro-transmitterler beyinden vücudunuza gönderilen mesajların taşıyıcılarıdır. Hemen hemen tüm B vitaminleri beyin sağlığı için önemli olmakla birlikte özellikle B-12 ve B-9 vitaminlerinin önemi tartışılmazdır.

ANTİOKSİDAN VİTAMİNLER: Beyninizin işlevini gerçekleştirebilmesi için büyük bir enerjiye ihtiyacı vardır. İşlevleri sırasında oksidatif strese neden olan hastalıklara eğilim gösterir. Eğer vücudunuzda serbest radikal fazlalığı varsa, bu hücreleri etkileyerek oksidatif strese neden olur. Bu serbest radikaller, doğal olarak zaten üretilirler ancak fazlaca toksine veya strese maruz kaldığımızda üretimleri çok artar.
İşte tam bu yüzden C Vitamini, E Vitamini ve D Vitamini çok önemlidir. Çünkü antioksidan özellikleriyle serbest radikallerin beyninizde yaptığı hasara karşıt bir etki yaratırlar.

MİNERALLER: Besinsel mineraller, vücudunuzun fonksiyon göstermesi için gerekli olan kimyasal elementlerdir. Demir ve Lityum beyin sağlığımız için vazgeçilmez olanlar arasındadır. Demir, merkezi sinir sistemini, beyin de dahil olmak üzere regüle eder. Vücudunuz metabolik prosesler için demiri kullanır. Eksikliği düşüncede bulanıklığa ve hatta psikiyatrik semptomlara bile neden olabilir. Lityum ise “beyin canlandırıcı” olarak da bilinen çok önemli bir eser elementtir. Beyindeki gri madde oranını arttırır. Hatta egzersiz yapmak dışında, yeni beyin hücreleri oluşumunu arttırdığı bilinen tek element lityum oratat’tır.

NUTRASÖTİKLER: Bunlar ne vitamin, ne de minerallerdir. Nutrasötik terapötik etkileri nedeniyle kullanılan komponentlere verilen isimdir. Ve bunların da en önemlileri hepinizin bildiği Omega-3 Yağ Asitleri ve Probiyotklerdir. Omega-3 yağ asitleri nöronların ve hücre membranının yapı taşlarıdır. 3 Tip Omega-3 yağ asidi vardır; alfa-linolenik asit (ALA), eicosapentaenoik asit (EPA) ve docosaheksaneoik asit (DHA). EPA ve DHA vücut tarafından üretilir. Ancak ALA’yı gıdalardan veya gıda takviyelerinden karşılamak zorundayız. Diyetinize mutlaka omega-3 yağ asitlerini içeren gıdalar eklemeyi ihmal etmeyin. Probiyotiklerin de aynı şekilde beyin sağlığında direkt bir etkisi vardır. Bağırsak beyin bağlantısı son yıllarda sık duyduğumuz ve doğruluğu şüphe götürmez şekilde kanıtlanmış bir olgudur. Bağırsaklarınız serotoninin %90’ını üretiyor. Eğer mutlu ve sağlıklı bir zihin istiyorsanız düzgün bağırsak florasına ihtiyacınız var. Fermente gıdalar genel olarak iyi birer probiyotik kaynaklarıdır. Yeterli olmadığı taktirde takviye almaktan kaçınmayın.

Çok kısa olarak da beyin sağlığınızı canlandırmak için neler yapabilirsiniz onlardan bahsetmek istiyorum. Öncelikle kalbinize iyi gelen her şey beyninize de iyi gelir. Dolayısıyla sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmek önemli. Özellikle glütenden arınmış, sebze ve protein ağırlıklı, sağlıklı yağlar içeren bir beslenme programınız olsun. Kesinlikle fazla şeker tüketimi yapmayın. Yaşamsal rutininize mutlaka bir veya daha fazla çeşitte egzersiz ekleyin. Unutmayın fiziksel egzersiz yapmak yeni beyin hücrelerinin oluşmasını sağlıyor. Yeni bir hobi veya dil öğrenmek, düzenli kitap okumak, puzzle yapmak gibi aktiviteler beyin sağlığı için mükemmel. Ve son olarak da uzun süreli strese maruz kalmaktan sakının.

Mutlu, sağlıklı uzun bir ömür dileriz.