Hareketsizlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hareketsizlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Ağustos 2022 Pazartesi

SAĞLIKLI BİR YAŞAM İÇİN YAPMANIZ GEREKENLER...

 


Sağlıklı bir yaşam hepimizin sahip olmak istediği çok önemli bir varlıktır.

Sağlık; beraberinde mutluluğu, huzuru, ekonomik varlığı ve daha fazlasını getirebilmektedir. Bu sebeple bize emanet edilmiş olan bedensel sağlığımızı korumak için çaba sarf etmeli ve sağlığımız için zararlı olan her gıdadan, olaydan ve durumdan uzak durmalıyız.

Sağlıklı bir yaşam için sadece fiziksel değil, zihinsel ve ruhsal sağlığımıza da özen göstererek bütünsel sağlığımızı korumamız önemlidir.

Benjamin Disraeli’nin de söylediği gibi: “Gücün ve mutluluğun temeli sağlıktır.”

Bütünsel sağlık 3 ana unsurun uyumlu birleşimiyle oluşur. İnsanın var oluşunu oluşturan temeller olan fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlığın olması gerektiği ölçüde sağlıklı şekilde, uyumla sürdürüldüğü yaşam şekli bütünsel sağlık olarak adlandırılır. İnsanın bedeni, zihni ve ruhu bir bütündür.

Uzun sağlıklı ve mutlu bir yaşam için en önemli anahtar sağlıklı beslenmedir.

Sağlıklı Beslenme

Hayatımızın olmazsa olmazı sağlıklı beslenmedir ve beslenmemize gösterdiğimiz özen bize sağlıklı bir beden ve uzun bir ömür olarak geri dönecektir.

Sağlıklı ve dengeli beslenmenin de altın kuralları vardır. Bu kuralların en önemlisi ise öğün atlamamaktır. Düzenli ve planlı bir yaşam şekli herkes için daha sağlıklı olacaktır. Ve bu doğrultuda beslenmede de bir düzen olması mutlaka gereklidir. Sabah kahvaltısı hem güne iyi bir başlangıç hem de zihinsel uyanma ve bedenin işleyişi için oldukça önemlidir. Dengeli beslenmenin bir kuralı olarak her besin grubundan yeteri kadar tüketmek gerektiğinden, kahvaltı ile birlikte öğle ve akşam yemeği de aksatılmadan ve öğün içeriği olarak da lif, protein, sebze-meyvelerden gelen vitamin ve mineraller, karbonhidrat, antioksidan ve sağlıklı yağlar gibi her gün belli ölçüde tüketmemiz gereken gıdaları dengeli şekilde almaya dikkat etmeliyiz. Ayrıca pek çok sağlık sorununa neden olduğu için şeker, doymuş yağ ve fazla tuz tüketiminden kaçınmamız daha sağlıklı bir yaşam için önemlidir. Sağlıklı ve dengeli beslenme ile birlikte sıvı alımı da önemli bir konudur. Özellikle böbrek ve cilt olmak üzere diğer organlarımız ve sağlıklı bir yaşam için günde en az 2 litre su içmemiz gereklidir.

Hareket ve Egzersiz

Sağlıklı bir yaşam hem bedenin hem ruhun hem de zihnin uyum içinde olduğu durumlarda gerçekleşir demiştik. Sağlığımız için beslenme ne kadar önemli ise hareket de bir o kadar önemlidir. Fiziksel aktivite şartlar uygun olduğunca yapılmalıdır. En basit olarak yürüyüş yapmak bile sağlığımız için çok faydalıdır. Bunun yanı sıra açık havada yapılan koşu, bisiklet sürme gibi faaliyetler de hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımızı korumak ve beslemek için gereklidirler.

Düzenli Uyku

Her gün düzenli uyku uyumak bizleri daha sağlıklı yapar. Sağlıklı ve mutlu bir yaşam için düzenli uyku çok önemlidir. Özellikle ergenlik çağındaki çocukların, büyüme ve gelişmesini düzgün bir şekilde tamamlayabilmesi için düzenli bir uyku gereklidir. Düzenli uyku uyumak vücudumuzdaki bütün sistemleri düzenler bu da bize daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam sunar.

Bağımlılıklardan Uzak Durmak

Sigara ve alkol bağımlılığı insan hayatını gerek fiziksel gerek psikolojik olarak olumsuz yönde etkiler. Sigara ve alkol bağımlılığının sağlığımıza, organlarımıza ve psikolojimize verdiği zarar herkesçe bilinir. Ve bu bağımlılıklardan en az psikolojik hasar ile kurtulmak çok önemlidir.


 DAHA SAĞLIKLI VE MUTLU BİR YAŞAM İÇİN MORA TERAPİ

Mora Terapi kullanımı kolay ve etkinliği yüksek bir terapi metodudur. Özellikle bağımlılık, kilo kontrolü, alerji, duygu durum bozuklukları, ağrı ve vücuttan toksik madde atılımları için kullanılmakta ve olumlu dönüşler alınmaktadır.

Bütünsel ve fonksiyonel tıp yaklaşımını kullanan uzman pratisyenler ve doktorlar için her türlü kronik hastalık terapisinde iyi bir yardımcı araç niteliğindedir.

Mora Terapi ile destek verilebilen bazı problemler;

- Bağımlılıklar (Sigara bağımlılığı, Alkol Bağımlılığı, İlaç bağımlılıkları, Gıda bağımlılığı)

- Genel sağlığın desteklenmesi

- Kronik hastalıklarda destek

- Kronik yorgunluk sendromu

- Fibromiyalji

- Ameliyat sonrası iyileşmenin hızlandırılması

- Romatizmal hastalıklar ve kas iskelet sistemi ağrıları

- Alerjiler ve Alerji kökenli sağlık problemleri (Egzama hastalığı , sedef hastalığı, alerjik rinit , sinüzit, alerjik astım, gıda alerjileri, solunum yolu alerjileri)

- Detox – Vücudun toksinlerden temizlenmesi

- Gıda duyarlılıkları

- Bağışıklığın güçlendirilmesi

- Obezite – zayıflama terapileri

- Karaciğer problemleri

- Mide – Bağırsak sistemi

- Duygu durum bozuklukları


5 Mart 2021 Cuma

Hareketsiz Yaşamın İnsan Sağlığına Zararları


HAREKETSİZ YAŞAMIN İNSAN SAĞLIĞINA ZARARLARI

Yaşamımızın en temel değişkenlerinden olan sağlığımız, sürekli dikkat ve özen gerektirir. Kötü alışkanlıklardan  uzak durmak, dengeli ve düzenli beslenmek, düzenli egzersiz ve spor yapmak sağlığımızı korumamızın başlıca gerekliliklerindendir. 

Peki hareketsiz yaşamın sağlımızı ne ölçüde etkilediği konusunda yeterli bilgiye sahip miyiz? Ne yazık ki sağlımızı etkileyen baş faktörlerden biri; hareketsizliktir. Günümüzde, teknolojinin değişmesi ve gelişmesinin sağlamış olduğu konfor tüm insanları uzun süren bir hareketsizliğe sürükledi. Hareketsizlikle birlikte insanlarda hem motivasyon kaybı hem de sağlık sorunları ortaya çıkmaya başladı. 

Fiziksel aktivitenin eksikliği hem kendi sağlığımızı hem de toplumun genel sağlık düzeyini kötü etkilemektedir. Özellikle masa başında çalışan kişiler için,  hem iş yoğunluğu hem de zamansızlık  hareketsiz yaşama kapılarını açıyor diyebiliriz. Yıllar önce makineleşme yokken insanoğlu kas gücünü kullanarak hayatını idame ettiriyordu. Ancak günümüzde tabiri caizse her şeyin her işin bir kolayı var. 

Günlük yaşamımızda ihtiyacımız olan birçok şeyi teknolojinin bize sağladığı imkanlarla çok daha kısa sürede gerçekleştirebiliyoruz. İyi anlamda hayatımızı fazlasıyla kolaylaştıran bu makineler, kötü anlamda bizleri tembelleştiriyor. Buna bağlı olarak da hareketsizlik, sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor.

Yaptığımız düzenli egzersizlerin insan vücuduna ve sağlığına olan etkisi bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Düzenli egzersiz yapmanın kas, kemik gelişiminden, solunum sindirim sistemine sayamayacağımız kadar çok katkısı vardır. Dünya olarak büyük bir salgına mücadele ettiğimiz şu günlerde ne yazık ki baş düşmanımız olan hareketsizlik, istemesek de bir çoğumuzun hayatına yerleşti bile.

Hareketsizlik, kas gücümüzü zayıflatıp vücut direncimize ve dayanıklılığımızı düşürür.  Özellikle bel kaslarından başlayan zayıflama, kamburlaşmayı da beraberinde getirir. Duruş bozuklukları, baş, boyun ve bel ağrılarının çoğu yetersiz fiziksel aktiviteden kaynaklanmaktadır. Bu ağrılarla birlikte direncimizi kaybedip, günlük rutin işlerimizi bile çok zor gerçekleştirir hale geliriz. Hareketsiz yaşam sadece yaşam kalitemizi düşürmekle kalmaz, vücudumuzdaki  oksijen seviyemizi de düşürür. Bu durumda kalp daha yavaş atmaya başlar ve kalp kası güçsüzleşir. 

Düzenli egzersiz yapmak görüldüğü üzere kalbimiz için de çok büyük bir önem arz ediyor. Hayatımıza hareket katarak, egzersiz yaparak kalbimizi güçsüz düşmekten kurtarabilir, kalp atış hızımızı arttırabilir, güçlü kalp damarlarına sahip olabiliriz. Hareketsiz ve yavaş tempolu bir hayat aynı zamanda strese de neden olabilir. Uzun süre oturmak ve uzanmak bacak sağlığımız içinde risklidir. Hareketsizlik, bacaklarımızdaki kan dolaşımını yavaşlatıp varis oluşmasına sebep olur. Özellikle 50 yaş üstü insanlarda bu duruma sıkça rastlanır. 

Hareketsiz yaşamın insan sağlığına kötü etkilerinden biri de sindirim sistemimiz için bir tehdit unsuru oluşturması. Uzun süreli hareketsizlik bağırsak hareketlerimizi yavaşlatır ve sindirim sorunlarını ortaya çıkarır. Bununla birlikte yediğimiz besinlerin vücuttan atılması zorlaşır. Bu da fazla kiloya ve uzun vadede  obeziteye sebep olur. 

Yine hareketsiz yaşam, kemik erimesi, diyabet gibi sağlık sorunlarının da başında gelir. Hareketsizliği bir yaşam biçimi haline getirenler, sağlıklarını ne şekilde bir tehlikeye attıklarının farkında değiller. Tüm yaş gruplarından bireyler zamanlarının büyük bir kısmını televizyon, telefon, tablet, bilgisayar başında geçiriyor.  Ve çoğu insanda bu durum bir bağımlılık haline geliyor. Öğrenme çağında olan çocuklar için bu oldukça tehlikeli bir unsur. O yaşlarda edinilen alışkanlıklar küçük yaşlardan itibaren hareketsizliğe ve sağlıksız yaşama sebep oluyor. Sokaklarda yaşıtlarıyla birlikte vakit geçirmesi oyun oynaması gereken çocuklar, teknolojinin kurbanı olup tüm günlerini ellerindeki tabletlerle geçiriyor.  Yine ergenlik çağında veya 20’li yaşlarda ki kişilerde sosyal medyanın etkisi altında kalıp zamanlarını teknolojik cihazlarla heba ediyorlar. 

Teknolojinin büyüsüne kapılıp sağlımızı riske atmamalı mutlaka her gün 1 saat yürüyüş veya yavaş tempolu egzersiz yapmalıyız. Örneğin; kısa mesafe gideceğimiz yerlere araçla değil yürüyerek gitmeyi tercih etmeliyiz. Telefonlardan tabletlerden uzak, biraz kendimize zaman ayırmalıyız. Unutmamız gereken en önemli şey, alışkanlıkların tekrarlarla kazanıldığı ve erken yaşlarda edindiğimiz her olumlu alışkanlığın ileri ki yaşlarda bizlere kolaylık sağlayacağıdır.