bach çiçekleri terapisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bach çiçekleri terapisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Mart 2023 Pazartesi

İKİNCİL TRAVMATİK STRES NASIL TEDAVİ EDİLİR?






 Travma Nedir?

Biz insanları psikolojik ve ruhsal olarak kötü hissettiren ve geleceğe dönük olarak da olumsuz etki bırakan ve uzun vadede de duygu durum bozuklukları yaşamamıza sebep olan her durum ve olayı travma olarak tanımlayabilmemiz mümkündür.

Travma yaratacak olay ve durumlar beklenmedik şekilde gerçekleşir. Bu şekilde şok etkisi yaratır ve kişi için öncelikle şoku atlatma ve kabullenme evresi başlar. Olay kabullenilince de yaşanılan şokun etkileri daha belirgin şekilde görülür.

Psikolojik travmaya neden olabilecek olay ve durumları şu şekilde örneklendirebilmek mümkündür:

• Fiziksel ve sözlü taciz

• Yangın

• Deprem

• Kazalar

• Kayba yol açan her türlü fiziki ve manevi durumlar

• Aniden kişinin başına gelen olaylar vb.

İkincil Travmatik Stres Nedir?

Aniden meydana gelen ve bize maddi-manevi olarak zarar verebilecek, yaşamsal bir tehdit oluşturan deprem vb. Doğal afetler öncelik olarak negatif bir etki bırakmaktadır. Doğal afet vb. durumlar kişilerin üzerinde negatif etki bırakmanın yanında bu etkiye bağlı olarak gelişen duygusal ve psikolojik bozulmalar da görülmektedir. Çeşitli psikolojik belirtilerin olduğu ve fiziksel sorunların da eşlik ettiği bu durum psikolojik travma olarak tanımlanır.

Travmayı birincil olarak yaşayan kişilerle beraber; dışarıdan şahit veya çeşitli yollarla şahit olan kişiler de travmatize olabilmektedir. Ve bu durum ikincil travma olarak adlandırılır.

Travma; yaşanıldıktan sonra kişinin psikolojisine uzun vadede de etki etmektedir. Travmatik durum hem birincil olarak etkilenen kişiye hem de çevresini, belirtiler göstererek fiziksel, ruhsal ve psikolojik açıdan etkilemeyi yayılarak sürdürmektedir.

İkincil travmatik stres yaşama belirtileri ise şunlardır:

• Sürekli isteksiz olma hali

• Yoğun olarak üzüntü, kaygı hissetme

• Bedende kasılma ve ağrılar hissetme

• Bireyin geçmiş travmaları istemsizce anımsaması

• Travmaya birinci dereceden maruz kalan bireyi ya da travmatik olayı hatırlatacak durum, duygu ve düşüncelerden kaçınma

İkincil Travmatik Stres Nasıl Tedavi Edilir?

Travmalar hem birincil hem de ikincil olarak kişilere olumsuz etkileri oluyor olsa da, gereken tedavi ve destek ile atlatılabilmektedir. Aynı şekilde travmatik stres de geçicidir.

Mora Terapi ile Stresten Kurtulmak Çok Kolay!

Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi ile çeşitli sebeplerden ötürü ortaya çıkan duygu-durum bozuklukları, travmatik durumlar ve bu durumlara bağlı olarak gelişen stres, kaygı, çaresizlik vb. duygusal bozukluklardan kurtulmak mümkündür.

Mora Bach Çiçekleri terapisi farklı çiçeklerin farklı duygu durumlarına olumlu etki bırakması keşfiyle , duygu-durum bozuklukları üzerine çalışmaktadır. Çiçeklerin homeopatik özelliklerini kullanarak duygu durumları üzerinde değişiklik yapmayı başaran Bach Çiçekleri Terapisi oldukça başarılı ve yan etkisi olmayan bir yöntemdir.

Bach Çiçekleri Terapisi çiçeklerin yaydıkları elektromanyetik frekansları ile olumsuz duygu ve düşüncelere maruz kalarak bozulan vücut sinyallerinin vücuttan uzaklaştırılmasını amaçlayarak; Mora cihazları üzerine programlar şeklinde kaydedilmesiyle oluşturulmuştur.

Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi, kişinin zihnindeki tüm olumsuz duygu düşüncelerden kurtulmasına yardımcı olur. Bu duygular örneğin; mutsuzluk, ilgi eksikliği, çaresizlik, öfke, nefret vb.dir.

Zihnin ve ruhun sağlıklı olmadığı bir durumda bütünsel sağlık düşünülemez. Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi de tam bu noktada daha sağlıklı, mutlu ve dingin bir zihin ve ruh için çalışır. Böylelikle kişide olumlu ve pozitif duygular gelişir ve stres, korku, kaygı gibi negatif duygular bağlamında gerçekleşen eylemlerinde de azalma ve yok olma görülür.


31 Ekim 2022 Pazartesi

TIRNAK YEME HASTALIĞI NEDİR?

 


Tırnak yeme hastalığı ya da tıptaki bilinen adıyla onikofaji; toplumda çoğumuzun aşina olduğu ve her yaş grubunda görülebilen bir hastalıktır. Onikofaji; bir ya da birden fazla parmağın ağız içerisine sokularak tırnakların kemirilmesi olarak tanımlanır. Kişilerin hayatını olumsuz etkileyen tırnak yeme hastalığı nedir ve ne sebeple meydana gelir şöyle açıklayabiliriz:

Tırnak yeme hastalığı, toplumda bazen basit bir alışkanlık olarak da tanımlanan, fiziksel bir bağımlılık olmakla birlikte çoğunlukla psikolojik ve onunla bağlantılı olarak çevresel etkenlerden kaynaklanarak oluşan bir hastalıktır. Tırnak yeme alışkanlığı; sıklık, süre ve tırnaktaki şekilsel ve yapısal bozulma kriterleri ile onikofaji teşhisini alır. Bu hastalık kişilerin uzun süre boyunca bırakamadığı ve basit şekilde alışkanlık olarak tanımlanamayacak kadar ciddi bir probleme dönüşerek; genellikle korku, endişe, stres gibi sağlıksız duygularla beraber eylem haline gelir.

Tırnak yeme hastalığının yetişkinlerde ve çocuklarda sıkça görüldüğü bilinmektedir. Kişinin günlük ve sosyal yaşamını pek çok yönden olumsuz etkileyen çoğunlukla da stres ve baskı altındayken yaptığı bu eylem, genellikle 3-4 yaşlarından sonra başlar. Tırnak yeme hastalığı her üç çocuktan birinde görülür. Yapılan çalışmalar, ergenlik döneminde tırnak yeme alışkanlığının toplam ergen nüfusunun %40'ında görüldüğünü gösterir.

Genellikle çocukluk veya ergenlik döneminde başlayan bu problem, tedavi yöntemine başvurulmadığı takdirde yetişkinlikte de devam edebilir.

Tırnak Yemenin Zararları Nelerdir?

• Önce psikolojik, dürtüsel bir bozukluk olarak tanımladığımız tırnak yeme hastalığı; kişide sosyal utanca ve gerginliğe sebep olabilmektedir.

• Görünüş olarak da kötü görünümlü tırnaklara, tırnak etlerine sebep olan tırnak yeme hastalığı; kozmetik açıdan rahatsızlık vermekle beraber kişinin özgüvenini de olumsuz etkileyen bir problemdir.

• Tırnak yeme hastalığında tırnak ve çevre dokusu da zarar görebileceğinden yapısal bir bozuklukla birlikte enfeksiyon, mantar ve bakteri oluşumu da yaşanabilmektedir. Tekrar uzayan tırnaklar tırnak yatağının yapısı bozulduğu için olumsuzluk oluşturabilmektedir.

• Tırnak yiyerek elde ve tırnaklarda bulunan bakteri ve virüsler ağız yoluyla solunum yoluna ve sindirim sistemine ulaşır ve bu durum da çeşitli sağlık sorunları doğurabilir. Bakterilerin sebep olduğu sorunların başında ishal gelmektedir.

• Tırnak yeme hastalığıyla tırnak yapısının yanında diş yapısında da çeşitli bozulmalar görülebilmektedir. Tırnak yeme ile dişlerin genelde hep aynı bölgesine yapılan baskı, diş minesi hasarına sebep olabilmektedir.

• Dişler gibi çene eklemi de tekrarlama ve baskı nedeniyle ağrı kaynaklı zarar görebilmektedir.

Tırnak Yeme Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Kişilerde küçük yaşlarda alışkanlık olarak başlayan ve uzun süre devam ederek onikofaji olarak adlandırılan tırnak yeme hastalığında tedavi yöntemi seçilmeden önce bu eylemi sürdürme nedeni uzman bir doktora başvurularak saptanmalı ve doktorun uygun gördüğü yöntem ile ilaç tedavisi ya da psikolojik destek alınmalıdır.

Bununla birlikte tırnak yiyen kişiler, hastalık boyutunda değilse, kendi isteğiyle bazı önlemler alarak bu alışkanlığı terk etmeye çalışabilirler. Bu yöntemlerden şöyle bahsedebiliriz:

• Tırnak yemeyi engellemek için tırnağa acı içerikli ojeler uygulamak.

• Elleri ve ağzı sakız, stres topu gibi başka şeylerle oyalamak.

• Stres ve kaygıyı engellemek amacıyla meditasyon yapmak.

• Tırnakları kısa kesmek ya da manikür yaptırmak.

• Psikolojik sorunlar yaratabilecek ortam ve durumlarda kaçınmak.

Hastalıklarda önemli olan hastalığa temel oluşturan sebebi bulmaktır. Tırnak yeme hastalığının duygu durumları sebebiyle psikolojinin olumsuz etkilenmesi sonucu oluştuğundan bahsetmiştik. Bu durumda duygu durumlarını düzeltmek, hastalığı yenmek için önemli ve büyük bir adım olacaktır.

STRES İLE BAŞA ÇIKMA YÖNTEMİ MORA TERAPİ

Bach Çiçekleri Terapisi; terapi sonrasında bir yan etkisi görülmeyen ve Avrupa’da 100 yıldır yaygın olarak kullanılan; duygu durumlarında belirgin pozitiflik ve iyileşme sağlayan bir Homeopatik ilaç tedavisidir. Bach Çiçekleri Terapisi çiçeklerin yaydıkları elektromanyetik frekansları ile olumsuz duygu ve düşüncelere maruz kalarak bozulan vücut sinyallerinin vücuttan uzaklaştırılmasını amaçlayarak; Mora cihazları üzerine programlar şeklinde kaydedilmesiyle oluşturulmuştur.

Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi, kişinin zihnindeki tüm olumsuz duygu düşüncelerden kurtulmasına yardımcı olur. Bu duygular örneğin; mutsuzluk, ilgi eksikliği, çaresizlik, öfke, nefret vb.dir.

Zihnin ve ruhun sağlıklı olmadığı bir durumda bütünsel sağlık düşünülemez. Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi de tam bu noktada daha sağlıklı, mutlu ve dingin bir zihin ve ruh için çalışır. Böylelikle kişide olumlu ve pozitif duygular gelişir ve stres, korku, kaygı gibi negatif duygular bağlamında gerçekleşen eylemlerinde de azalma ve yok olma görülür.


25 Nisan 2022 Pazartesi

GÜNE DAHA POZİTİF BAŞLAMANIZ İÇİN ÖNERİLER

  


 Pozitif bir gün ve pozitif bir yaşamın temelinde pozitif düşünceler ve sağlıklı bir beden vardır.

Bireyin kendi kendine yaptığı olumlamalar ve duygu durum bozukluklarından (stres, kaygı, aşırı korku ve öfke, depresyon... ) kurtulması ile önce zihinde bir iyileşme ve pozitiflik görülür ve bunun yansıması zihinle ilişkili olarak bedensel sağlıkta da görülebilmektedir.

Ruh-beden-zihin dengesinin ve sağlığının olduğu kişilerin daha sağlıklı ve pozitif bir yaşamı olabilmektedir.

Hayata daha pozitif şekilde devam etmek için bedenimizin bize verdiği her sinyali ve uyarıyı dikkate almalıyız. Ve bedensel rahatsızlıklarımızın zihin sağlığımızla bir bütün olduğunu unutmamalıyız.

Öncelikle vücudumuzda işleyişin düzenli ve normal olduğundan emin olmalıyız. Bunun için sağlıklı beslenme, bağımlılıklardan uzak durma, egzersiz yapma gibi vücudumuza iyi gelecek, sağlıklı olmamızı sağlayacak şeyleri yapmaya özen göstermeliyiz.

Güne daha pozitif başlamak ve gün içerisinde de enerjik olmak için bazı öneriler

• Her gün birbirinin aynısı değildir. Yeni bir gün yeni bir başlangıç olduğundan yeni güne umutlu başlamak çok önemlidir. Geçmişe takılı kalmadan hayata devam etmek, zihnimizde negatif düşüncelere yer vermemek, kendimizi dinlemek ve kendimize zaman ayırabilmek gereklidir. Her yeni güne uyandığınızda pencereyi açıp derin bir nefes almak ve gülümsemek güne daha pozitif devam etmenin anahtarlarından biridir. Gün içinde de bu gülümsemeyi korumak günü daha pozitif geçirmeye yardımcı olacaktır.

• Uyandığınızda kendinizi yorgun ve uykusuz hissediyorsanız, daha enerjik ve pozitif olmak için ılık bir duş alabilirsiniz. Duş kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır.

• Öncelikle uyanınca 1 bardak su içerek gece boyu uyuyan bedeninizi uyandırın. Beslenmenin önemini hepimiz biliyoruz. Güne başlarken mutlaka kahvaltı yapın. Kahvaltı sizi daha mutlu ve enerjik hissettirecektir.

• Kısa bir süre de olsa meditasyon/egzersiz yapmaya çalışın. Sabah yapılan egzersiz de kahvaltı gibi daha mutlu ve pozitif hissetmenizi sağlayacaktır.

• Müziğin insan ruhunu beslediği ve iyi geldiği bilinmektedir. Uyandığınızda enerjinizi yükseltecek ve sizi mutlu edecek müziklerle güne başlamak, gün içinde de daha pozitif olmanıza yardımcı olacaktır.


 DUYGU-DURUM BOZUKLUKLARINDA BACH ÇİÇEKLERİ TERAPİSİ

  Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi, kişinin zihnindeki tüm olumsuz duygu düşüncelerden kurtulmasına yardımcı olur. Bu duygular örneğin; mutsuzluk, ilgi eksikliği, çaresizlik, öfke, nefret vb.dir.

Zihnin ve ruhun sağlıklı olmadığı bir durumda bütünsel sağlık düşünülemez. Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi de tam bu noktada daha sağlıklı, mutlu ve dingin bir zihin ve ruh için çalışır. Ayrıca Mora Terapi seanslarında kişiden olumsuz düşüncelerin uzaklaştırılmasının yanı sıra sağlıklı beslenmeye de yöneltme yapılır. Bu sayede kişi ruhen ve bedenen sağlığına kavuşur ve bütünsel olarak bir denge sağlanmış olur.


13 Aralık 2021 Pazartesi

Bütünsel Sağlık ile Dengeli Yaşam Nasıl Sağlanır?


Bütünsel Sağlık Nedir ?

Bütünsel sağlık; insanın var oluşunun 3 ana unsuru olan fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlığın bir bütün olarak uyum içinde işlediği ve sürdürüldüğü yaşam şeklidir diyebiliriz. Bu üç temel unsur birbirine bir zincirin halkaları gibi bağlıdır. Dolayısıyla dengeli bir yaşam için hiçbirinde sorun olmaması gerekmektedir. 

Aslında insanın bedeni, zihni ve ruhu bir bütündür. Ve bu üçünden herhangi birinde bir problem olduğunda kendimize tam anlamıyla sağlıklı dememiz doğru değildir. Birinde meydana gelen bir bozulma veya problem farkında olamasak da diğerini de etkiler. Ve bütünsel sağlık da tamamlanmamış olur.

Dengeli yaşamanın temel kuralı da bütünsel sağlıktır. 


Peki Bütünsel Sağlık İçin Neler Yapılabilir?




BESLENME 

Hepimizin bildiği gibi sağlıklı bir yaşam için her şeyden önce beslenme gelir. Sağlıklı beslenme sporla da desteklenirse iyi bir fiziksel görünüş, sağlıklı bir zihin ve de yine bazı şeylerle desteklendiğinde sağlıklı bir ruhu beraberinde getirir. 

Sağlıklı beslenmeden kastedilen ise ağırlıklı olarak sebze, meyve ve baklagiller tüketmektir. Ve tabi bol su içmek çok önemlidir. Günümüzde temiz beslenme zor da olsa bizim için oldukça gerekli. Paketlenmiş, işlenmiş, konserve vb. gıdalar sağlığımızı olumsuz etkiler.

Yeni bir beslenme modeline geçmek istiyorsanız Akdeniz beslenme şeklini uygulayabilirsiniz. Bu beslenme şekli sebze-meyve tüketiminin yoğun, işlenmiş gıdalar ve süt ürünlerinin az olduğu ve uzmanlarca önerilen bir beslenme şeklidir. Sağlıklı beslenerek bütünsel sağlığı sağlayabilir, dolayısıyla dengeli yaşama adım atmış oluruz.






 SPOR

Sağlıklı ve dengeli bir yaşam için çok önemli diğer bir şey de spordur. Fiziksel olarak iyi hissetmek için bedenimizin esnemeye, güçlenmeye ve rahatlamaya ihtiyacı vardır. Günümüzde oldukça fazla insan gününü masa başında sürekli oturarak veya aynı pozisyonda kalarak geçiriyor. Bu durum beraberinde çeşitli kemik ağrılarını ve başka sağlık problemlerini getiriyor. Ve çoğunlukla spor yapmaya vakit bulunamıyor veya spora başlamak için harekete geçmekte zorlanılıyor. Fakat başlanıldığı ve devamlılık sağlandığı takdirde, bedensel güçlenmenin, artan özgüvenin ve ruhsal iyileşmenin farkına varılması kaçınılmazdır. Böylece bütünsel sağlığın içinde olması gereken fiziksel sağlık korunmuş olur.







RUHUMUZ İÇİN MEDİTASYON

Meditasyon; ruh, zihin ve beden bütünlüğünü sağlamaya yarayan, kısa süreliğine de olsa zihinsel, ve ruhsal bir yolculuk yapmamızı sağlayan aynı zamanda kendimizi daha iyi hissetmemizi, daha özgüvenli ve kendimizle barışık olmamızı sağlayan bir aktivitedir.

Meditasyon içinde nefes egzersizlerini, doğru nefes alıp vermeyi de barındırır.

Meditasyon ruhsal huzurun dışında zihinsel ve bedensel bir rahatlama da sunar. Böylelikle bütünsel sağlığın bir kısmı tamamlanmış olmaktadır.

Bütün bunlar yapıldığı takdirde bütünsel sağlık sağlanmış olur. Ve bu durum doğrudan dengeli bir yaşam sürme ile de ilgilidir. Dengeli yaşam ise farkında olmasak da hepimizin ihtiyacıdır. Vücudumuz fiziki, ruhî ve zihnî olarak bir bütün içinde sağlıklıysa biz de gerçekten sağlıklıyızdır. Organlarımız zihnimizin yönetimi dahilinde sağlıklı bir şekilde işliyorsa, ruhumuzu besleyebiliyor aynı zamanda eğitebiliyorsak, fiziki olarak da güçlüysek bütünsel sağlık ile dengeli bir yaşam sürüyoruz diyebiliriz.

Bütünsel sağlık dengeli yaşam sunduğu için, sağlıklı yaş almak da mümkün olmaktadır. Yani kişinin önce bireysel yaşantısı sağlıklı olur ve sonra sosyal hayatında da sağlıklı bir birey olur.

Bütünsel sağlık için fonksiyonel tıp bütünsel sağlık hekimliğinden danışmanlık almak mümkündür. Bütünsel tıpta hekimler Mora Nova cihazını kullanmaktadır.






Daha sağlıklı bir zihin ve ruh için Mora Bach Çiçekleri Terapisi 

Mora Bach çiçekleri Terapisi, İngiliz Tıp doktoru Edward Bach tarafından ortaya çıkarılmıştır. Bu tedavinin başlıca ortaya çıkış nedeni Edward Bach’ın araştırmaları üzerine, Bach çiçekleri terapisinin insanların ruh sağlığı üzerinde olumlu etki bırakmasıdır. Bach Çiçekleri Terapisi; kişinin ruhsal dengesini korumasını sağlar ve bazı hastalıklardan kurtulmaya da yardımcı olur. Bu terapi tüm dünyada uygulanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü; sağlığı bir bütün olarak ele alır. Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi de tamamen bu mantıkla ilerleyerek, kişinin zihnindeki tüm olumsuz duygu düşüncelerden kurtulmasına yardımcı olur. Bu duygular örneğin; mutsuzluk, ilgi eksikliği, çaresizlik, öfke, nefret vb.dir. 

Zihnin ve ruhun sağlıklı olmadığı bir durumda bütünsel sağlık düşünülemez. Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi de tam bu noktada daha sağlıklı, mutlu ve dingin bir zihin ve ruh için çalışır. Ayrıca Mora Terapi seanslarında kişiden olumsuz düşüncelerin uzaklaştırılmasının yanı sıra sağlıklı beslenmeye de yöneltme yapılır. Bu sayede kişi ruhen ve bedenen sağlığına kavuşur ve bütünsel olarak bir denge sağlanmış olur.

24 Eylül 2018 Pazartesi

MORA BACH ÇİÇEKLERİ İLE KENDİ KÜRÜNÜZÜ OLUŞTURUN


Sağlıklı olmak demek sadece bedensel olarak hastalık veya sakatlık olmaması durumu demek değildir. Duygu, zihin ve beden bir bütündür. Bütünsel olarak sağlıklı olabilmek için duygu durumumuzun da iyi olması gerekmektedir. Ne kadar ‘sağlıklı’ olursak olalım, keyfinizin olmadığı, hayatın tadını çıkaramadığınız dönemler mutlaka olmuştur. Bu dönemler insan hayatının bir parçasıdır. Bu gibi dönemlerde atılabilecek ilk adım, sorununuzun ne olduğunu çözebilmeniz, ters giden şeyin ne olduğunu fark edebilmenizdir. İyileşme aslında bu adımda başlar…


Bach çiçekleri nedir?

Bach çiçekleri, sayısız akademik derecesi bulunan Doktor Edward Bach tarafından keşfedilen çiçek özleridir. Edward Bach bir bakteriyolog, doktor ve patologdur. Yaşamını, yaygın ruh hali hastalıklarına en uygun olan tedavi yöntemini oluşturmak için her bir çiçeği incelediği araştırmalara adamıştır. Bach, insanda 38 temel olumsuz duygu durumu; davranış örneği bulunduğunu saptadı ve bu duygu durumlarına uygun çiçek özleri belirledi. Bu olumsuz duyguları korku, güvensizlik, öfke, utangaçlık, depresyon, izolasyon ve ilgisizlik şeklinde ana başlıklara ayırmak mümkündür. 

Mora terapide Bach Çiçekleri nasıl kullanılır?

Bach çiçeklerinin genel kullanımı, çiçeklerden elde edilen özlerin seyreltilerek homeopatik sıvı oluşturulması şeklindedir. Mora Terapi’ de iyileştirici özellikteki Bach Çiçekleri özlerinin cihazda kayıtlı olan frekansları kullanılır. Mora Color terapilerinde de olduğu gibi ilaç frekans olarak da isimlendirdiğimiz iyi frekanslar doğrudan vücut enerji meridyenlerine gönderilmektedir. Aynı zamanda yine bu frekanslarla oluşturulan homeopatik sıvı da danışanlara verilmektedir. Her hafta 1 seans olacak şekilde planlanan terapiler 4-6 hafta sonunda yanıt vermeye başlar.


Doğru Bach Çiçekleri kürünü oluşturmak

Bu aşamada alanında uzman bir terapist yardımı ile kür seçimi gerçekleştirilebilir. Psikolog ya da psikiatri uzmanı bir terapist ile geçirilen seans sonrasında uygun kürü terapist de seçebilmektedir. Ancak Mora Bach çiçeklerinde kişinin kendisine yardımcı olabilmesi esas alınır ve Mora Bach Çiçeklerinin her birinin açıklamalı anlatıldığı ne gibi durumlarda kullanılabildiğini gösteren kitapçıktan kişi kendi ihtiyacı olan Bach çiçeklerini seçebilmektedir. 

İlk aşamada ihtiyacınız olduğunu düşündüğünüz kürleri listelemeli ve ardından başkasına yönelteceğiniz türden soruları kendinize sormaya başlamalısınız. Nelerden korkuyorsunuz? Sizde anksiyete (bunaltı) yaratan durumlar neler? Nelerden endişe duyarsınız? “Neden/Ne” çok önemli kelimelerdir çünkü bunlar sizi doğru Bach Çiçeğine götürecektir. Sonrasında listenizdeki kürlerin üzerinden geçip her birini neden seçtiğinizi düşünün. Bu sayede gereksizleri eleyebilir ve daha kısa bir liste elde edebilirsiniz. Lütfen unutmayın, tedavi edeceğiniz etki değil, olayın nedenidir! Çoğu zaman etki yüzeysel duygular şeklinde kendini gösterir. Bunlar gerçek resmi görmemize engel olur. Kürler “neden” üzerinde etki göstermeye başladıkça tablo netleşecektir.

Kendinize karşı dürüst olmalı ve pişman, kıskanç, hoşgörüsüz veya şüpheci hissettiğinizde bunu kabullenmelisiniz. Herhangi bir nedenden ötürü duygularınızdan utanmamalısınız. Sorunun ne olduğunu belirlemek bile kendinizi iyileştirmek adına atılan önemli bir ilk adımdır. Size uygun bir kürün var olduğunu aklınızdan çıkarmayın. 

19 Temmuz 2016 Salı

Mora Terapi: Homoepatiden elektro homeopatiye


En yalın haliyle benzeri benzer ile tedavi etme yöntemi olan homeopatik tedaviler, parmak izi gibi herkesi DNA sarmalının kendi özgü olduğu noktasından hareketle kişiye özel kürler ile vücutta herhangi bir yan etkiye yol açmadan sağlık sorunlarına çözüm oluyor. Sağlık sorunu yaşayan kişilerde genç, yaşlı, çocuk farkı gözetmeden depresyondan alerjiye kadar geniş bir yelpazede tedavi sağlayan homeopatik yöntemler bütünsel/tamamlayıcı tıpta sıkça tercih edilir.

Çiçeklerin özlerinden elde edilen kürler ile yapılan doğal ve yan etkisi içermeyen bir tedavi yöntemi olan homeopati, ağrı, stres, duygu durumu bozukluğu (depresyon), sınav kaygısı, fazla kilo gibi sağlık sorunlarından kurtulmada kullanılır. Homoepati tedavisinde kullanılan kürler, çiçeklerin özlerinin defalarca yıkanmasıyla elde edilir. Bu yıkanma işlemlerinin sonunda kürün içinde farklı bir madde ile tepkimeye geçecek bir madde kalmadığı için herhangi bir yan etki içermez. Çiçeklerden elde edilen bu kürler ise (sıvı, damla olarak kullanılıyor) kişinin dil altına uygulanır.
Mora Terapi ile uygulanan homeopati tedavileri Bach Çiçekleri tedavisi ve renk tedavisi olmak üzere ikiye ayrılır. Bu tedaviler elektro homeopati tedaviler olarak anılır. Elektro homeopati, homeopati tedavilerinde kullanılan çiçek kürlerinin bilgisinin bilgisayar ortamına aktarılmasıyla gerçekleşir. Sıvı haldeki kürün frekans bilgisi cihaz ve homeopatik taşıyıcılar ( sıvı, drop veya çipler) yardımıyla vücuda aktarılır.
Mora Terapi cihazları homeopatik ilaç frekanslarını kullanabilen cihazlardır. Gerek Bach çiçekleri terapisi, gerek renk terapileri dünyanın belli başlı ünlü homeopati firmalarının frekans bilgilerinin yüklü olduğu test kitleriyle elektro homeopati yöntemini kullanır. En yaygın kullanılış biçimi Bach çiçekleri terapisidir.
Mora Terapi Bach Çiçekleri; 38 duygu durumu (korku, belirsizlik, ilgi eksikliği, yalnızlık, dış etkilere ve fikirlere hassaslık, umutsuzluk, çaresizlik hissi, gibi) için 38 farklı çiçek kürü tanımlanmıştır. Mora Terapi uygulamalarından biri olan Bach Çiçekleri Terapisi vücudun çevresine yaymış olduğu bozuk elektromanyetik sinyaller filtreliyor ve vücudun elektromanyetik titreşimlerini dengeliyor.
Renk Terapisi; Renklerin insan bedeni ve enerji alanı üzerindeki etkilerin tedavi amaçla kullanılmak istenmesiyle ortaya çıkmıştır. Kırmızı ya da mavinin kişi üzerindeki etkileri herkesin tahmin edebileceği şekilde farklıdır. Kimi renkler sakinleştirici, kimi renkler ise uyarıcı/canlandırıcı etkileriyle, kimi renkler depresif durumlar üzerine etkileriyle, kimi renkler iştah üzerine etkileriyle, kimi renkler ödemli durumlarda sıkılaştırıcı-büzüştürücü etkileriyle, kimi renkler ise ağrı üzerine etkileriyle, kimi renkler ise uyku kalitesi üzerine ve spiritüel-sezgisel yetenekler üzerine etkileriyle bilinir. Renk terapisinde yapılan işlem enerjetik dengelemedir. Renk Terapi diğer tüm Mora Terapi cihazları ile yapılan tedavilerde destekleyici olarak kullanılır.



10 Haziran 2016 Cuma

Homeopati Nedir? Ne değildir?


En yalın haliyle benzeri benzer ile tedavi etme yöntemi olan Homeopatik tedaviler, parmak izi gibi herkesi DNA sarmalının kendi özgü olduğu noktasından hareketle kişiye özel kürler ile vücutta herhangi bir yan etkiye yol açmadan sağlık sorunlarına çözüm oluyor. Hastalık belirtileri aslında, hastalıkla mücadele eden vücutta meydana gelen değişimlerdir. Eğer grip olduysanız; klasik tıp öksürüğü kesmeye, ateşi düşürmeye yönelir. Homeopatik tedavi ise belirtileri olduğu gibi ele alır. Belirtilere sonuç değil neden olarak yaklaşır ve sağlık sorununun nedenini ortadan kaldırmaya yönelir. Kişiye özel bütünsel tıbbın bir parçası olan homeopatik tedavi, uzmanlıklara ayrılmıyor. Sağlık sorunu yaşayan kişilerde genç, yaşlı, çocuk farkı gözetmeden depresyondan alerjiye kadar geniş bir yelpazede çalışıyor.

Mora Terapi’de homeopatik tedavi
Homeopatik ilaç frekanslarını kullanabilen Mora cihazları, Bach çiçekleri terapisi ve renk terapilerinde dünyanın belli başlı ünlü homeopati firmalarının frekans bilgilerinin yüklü olduğu test kitleriyle “elektro-homeopati” yöntemini kullanır. Mora cihazlarının en yaygın kullandığı homeopati tedavisi Bach çiçekleri terapisidir. Uzman homeopatlar eşliğinde uygulanan homeopati tedavileri herhangi bir yan etkiye yol açmayan tamamen doğal tedavi yöntemleridir.

Bütünsel tıp yöntemlerinden biri olan homeopati tedavileriyle ilgili Türkiye’de de eğitim almış birçok uzman doktor bulmak artık hiç de zor değil. Avrupa’da 100 yıldan fazla süredir kullanılmakta olan homeopatik tedaviler için birçok ülkede homeopatik hastaneler ve homeopatik eczaneler bulunmakta.

Klasik tıp ve homeopatik tedavilerden verilen örnekler her iki tedavi biçimin kıyaslamaktan ziyade örnekler yardımıyla konuyu daha iyi açıklama gayesi taşımaktadır.

Veriler ile homeopati
1800’lü yıllarının sonunda Amerika’da ilk homeopatik tıp fakültesinin kurulmasının ardından 1900’lü yılların başında Amerika’daki homeopatik tıp okulu sayısı 22’yi buldu. Yine bu dönemde 100 homeopatik hastaneve binden fazla homeopatik ilaç satan eczane bulunmaktaydı. Günümüzde de verdiği eğitim kalitesiyle bilinen Stanford Üniversitesi, Boston Üniversitesi, New York Tıp Fakültesi gibi okullar homeopati eğitimi veren okulların arasındaydı. Dünya Sağlık Teşkilatı’nın (WHO) tahminlerine göre günümüzde 500 milyon kişi homeopatik yöntemlerle tedavi olmaktadır. Çağdaş tıptan sonra en çok tercih edilen tedavi yöntemi olan homeopati; İngiltere, Fransa, Almanya ve Hollanda gibi ülkelerde sağlık sigortası kapsamındadır. Fransa’da 18 bin tıp doktoru hastalarını homeopati ile hastalarını tedavi ederken 23 bin eczane homeopatik kürler satmaktadır. İngiltere'de doktorların yüzde 43’ü hastalarını homaopatlarlara yönlendirmekte, İngiltere Kraliyet ailesi ise 3 jenerasyonu aşkın süredir homeopati ile tedavi olmaktadır. Almanya'dadoktorların %23'ü homeopatiiletedaviuygulamaktadır. Hollanda'da doktorların %45'i homepatinin etkili bir tedavi yöntemi olduğunu kabul edip desteklemektedir.



31 Mart 2016 Perşembe

Fibromiyaljide Mora Terapi etkisi

Sıklıkla kadınlarda görülen, soğukta ve stresli durumlarda şiddetli ağrılara, yumuşak doku romatizmaları içinde yer alan eklem dışı romatizmaları yol açabilir. Uzun süre sebebi bulunamayan neredeyse tüm vücudu dolaşan, psikolojik gerilimle artan ve bir türlü geçmeyen ağrıların altında yatan neden fibromiyalji olabilir.
Devamlı olan ve gezici ağrılar şeklinde kendini gösteren fibromiyalji, özellikle stres durumlarında ortaya çıkıyor. Bu benzerliği nedeniyle depresyon ve somatizasyon bozukluğu ile karıştırılabiliyor. Kas olan her yerde görülebilen fibromyalji en çok boyun, omuz, göğüs ve sırt bölgesinde ortaya çıkıyor. Stres durumunda kasların sertleşmesiyle ağrıya yol açan fibromiyalji ilaç tedavisinin yanı sıra kaslarda deforme olan bölümleri eski sağlık haline döndürebilmek için Mora Terapi tedavi uygulanıyor.

Ağrılı bir sendrom olmasına rağmen sadece ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlarla düzeltilmesinin mümkün olmadığı fibromiyaljide temelde vücuttaki normal olmayan işleyişi normal ve sağlıklı haline getirmek olan Mora Terapi tedavisi ile sağlıklı sonuçlar elde edilebilir. Ağrı bir neden değil de sonuç olarak yaklaşarak, ağrıya neden olan sorunu ortadan kaldırmaya yönelik adım atan Mora Terapi’nin herhangi bir yan etkisi yoktur.

Stresle direkt bağlantılı olan fibromiyaljide, Mora Terapi’nin stres tedavisinde kullanılan Bach Çiçekleri terapisi ve klasik ağrı tedavilerinde uygulanan renk terapileri kombine edilerek de kullanılır. Bu tedavilerde tüm vücudun frekans bilgileri filtrelenir ve sağlıksız frekanslar elime edildikten sonra sağlıklı frekansların bilgisi arttırılır.






24 Ocak 2016 Pazar

Çiçeklerden gelen rahatlama: Bach Çiçekleri Terapisi


21. yüzyıldaki yaşamın modernleşmesi, teknolojinin gelişmesi yaşamımızı kolaylaştırdığı gibi kaçınılmaz stresleri de yanında getirdi. Kentleşme oranının yüzde 78’i bulduğu ülkemizde özellikle büyük şehirlerdeki hayatların her yanı stresle çevrilmiş durumda. Fiziki çevre, iş yaşantısı ve psikososyal özellikler kişideki stresin kaynağını oluşturan birincil etmenler. Stresi yaratan durumları ortadan kaldıramayan bireyler stresle baş etmenin yolu olarak olarak kimi zaman bedeni ve ruhu rahatlatan sporlara kimi zaman da bir terapiye başvuruyor.

Ünlü tıp doktoru İngiliz Dr. Edward Bach’in çiçeklerin iyileştirici özellikleri üzerine yaptığı araştırmaların gelişmesi üzerine ortaya çıkan Bach Çiçekleri Terapisi tüm dünyada psikolojik sorunlar için kullanılan homeopatik (benzeri benzer ile iyileştirme) bir kürdür. 38 farklı çiçek kürünün tanımlanmış 38 duygu durumu için kullanılan Bach Çiçekleri Terapisi; korku, belirsizlik, ilgi eksikliği, yalnızlık, dış etkilere ve fikirlere hassaslık, umutsuzluk, çaresizlik hissi, gibi duygu ve düşünceleri gidermek için de kullanılıyor. Mora Terapi uygulamalarından biri olan Bach Çiçekleri Terapisi vücudun çevresine yaymış olduğu bozuk elektromanyetik sinyaller filtreliyor ve vücudun elektromanyetik titreşimlerini dengeliyor.

Kişinin günlük yaşamında hissettiği stresi ve kaygıları azaltmak, ani öfke nöbetlerini gidermek, sabırsızlık, kararsızlık, takıntılı olmak gibi çok farklı duygu durum bozukluklarını gidermek amacıyla kullanılan Bach Çiçekleri Terapisi, elektromanyetik frekanslardaki dengelenmeyle kişide pozitif değişim sağlıyor. Mora Terapi cihazlarıyla yapılan frekans filtreleme ve düzeltme terapilerinde kişi ağrı, acı gibi herhangi bir fiziksel etki hissetmiyor.

Strese maruz kalarak bozulan elektromanyetik sinyallerin vücuttan atılmasıyla kişi rahatlama, duygu durumunda gözlemlenebilen sakinlik ve mutluluk dikkat çeker.  Bu terapi ile ruh hali dengelendiği için oluşan olumlu düşünce hali, organik rahatsızlıklarda da iyileşme görülmesine neden oluyor.

Avrupa’da 100 yıldır yaygın olarak kullanılan bir homeopatik ilaç tedavisi olan Bach Çiçekleri Terapisi, çiçeklerin yaydıkları elektromanyetik frekansların Mora cihazları üzerine programlar şeklinde kaydedilmesiyle oluşturulmuştur.


20 Ekim 2014 Pazartesi

Stres için Mora Terapi ve Bach Çiçekleri Terapisi

Mora cihazlarıyla yapılan terapi bağımlılıklar ya da diğer birçok hastalıkta kullanılabileceği gibi duygu-durum problemleri yaşayan kişilerde de kullanılabilir. Yapılan işlem vücudun çevresine yaydığı bozulmuş elektromanyetik sinyalleri (frekansları) filtrelemek ve vücudun elektromanyetik titreşimlerini dengeleyerek düzeltmektir. Bu amaçla kullanılan Mora cihazlarıyla yapılan terapi programları yanında, Mora Homeopati Terapileri ve Mora Terapi içine entegre edilmiş Bach Çiçekleri Terapisi de kullanılır.

Bach Çiçekleri Terapisi, ünlü İngiliz tıp doktoru Dr. Bach’ın, çiçeklerin iyileştirici özellikleri üzerine yaptığı çalışmalar sonucunda geliştirilmiştir. Bach Çiçekleri Dr. Bach tarafından geliştirilmiş olan ve tüm dünyada psikolojik problemler için kullanılan homeopatik kürlerdir. 38 farklı çiçek kürü, 38 tanımlanmış duygu-durum hali için kullanılır. MORA Terapi Bach Çiçekleri Terapisi çiçeklerin yaydıkları elektromanyetik frekansların kaydedilerek bilgisayar programları haline getirilmesi ile oluşturulmuştur. 38 farklı çiçek programının her birinin hangi tip stres ve psikolojik sorunlara iyi geldiği önceden tanımlanmıştır. Bach Çiçekleri Terapisi, kişinin günlük yaşamında hissettiği stresi ve kaygıları azaltmak, ani öfke nöbetlerini gidermek, sabırsızlık, kararsızlık, takıntılı olmak gibi çok farklı duygu durum bozukluklarını gidermek için kullanılır. Bu programların bir veya birkaçı bir arada kullanılarak, kişinin duygu durum bozuklukları çözüme kavuşturulur. Ayrıca Mora cihazlarıyla yapılan Renk Terapileri ve S.Tuning Terapileriyle desteklenen Bach Çiçekleri Terapi programı sonucun etkinliğini arttırmaktadır.



Samimi duygularla doldurulması istenen form ile birlikte kişi, uzman doktor ile yüz yüze görüşmeye alınır. Uzman Mora cihazları kullanıcısı terapist veya doktor, doldurulan formu inceledikten ve kişi ile görüştükten sonra hangi terapi programının ve hangi Bach Çiçeği programının kişi için en uygun kür olduğuna karar verir. Akabinde, kişi, Mora cihazlarıyla yapılacak terapinin uygulanacağı özel odaya alınır, rahat bir koltuğa oturtulur. Mora cihazının elektrodları Stresten Kurtulma seansına uygun olacak şekilde kişinin vücuduna bağlanır ve program başlatılır. Önce Mora cihazlarıyla yapılan frekans filtreleme, düzeltme terapileri başlatılır. Kişi bu sırada herhangi bir şey hissetmez, sadece bir rahatlama hali deneyimler. Seansın bu kısmı 15-30 dakika arası sürer. Daha sonra Bach Çiçekleri uygulamasına geçilir. Seçilen Bach çiçek programları Mora cihazı üzerinde kullanıma hazır hale getirilir ve 8 dakika içinde seçilmiş olan çiçeklerin frekansları, terapi yapılan kişiye aktarılır. Aynı zamanda, bu frekanslar, bir çip üzerinden geçirilir ve bu çip seans sonrasında kişinin göbeğinin 3 parmak altına yapıştırılmak suretiyle terapiye eklenir. Mora cihazlarıyla yapılan terapi seansları arasında kalan zamanlarda bu çip kişide başlatılan enerjetik değişimi destekler. Kişinin şikayetine göre bir seferde en fazla 5 Bach Çiçeği seçilebilir. Kişi için uygun Bach Çiçeklerinin seçilip seçilmediği, terapinin etkinliği konusunda belirleyicidir. Kişi seansın herhangi bir aşamasında ağrı, acı gibi herhangi bir fiziksel etki hissetmez.

17 Eylül 2014 Çarşamba

İş Yaşamında Stresle Baş Etmek

Hayatımızın ortalama üçte birini geçirdiğimiz iş yerlerimiz, olumlu–olumsuz etkileriyle yaşantımızda önemli bir yer tutarak psikolojimizi derinden etkiliyor.



Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, ekonomik koşulların ağırlaşması ve rekabet koşullarının artması sonucu çalışanlardan beklentilerin daha da yükseldiğini belirtiyor. İş ve çalışma koşullarının çalışan üzerinde oluşturduğu baskının da strese yol açtığını vurgulayan Knudsen, “Aşırı stres kişiler için de kurumlar için de sorunlara yol açar, verimliliği düşürür, kişinin yakın çevresini ve toplum sağlığını da olumsuz yönde etkiler” diyor.

İŞ YERİNDE STRESİN NEDENLERİ
Gerek çalışanların kendi beklentileri, gerekse patronların beklentileri, insan iç dünyasında gerilimlere yol açabilir. Psikolog Knudsen’e göre, çok fazla sorumluluk altında olmak, görev dağılımında adaletsizlik olduğunu düşünmek, mesleki ilerleme ile ilgili endişeler, birlikte çalıştığı ekipte uyumsuzluk yaşamak, alınan ücret ve maaşlar konusunda kaygıların olması, kişinin yaptığı önemsiz ya da var olmayan hataların büyütülmesi, arkasından konuşulması, dışlanması, bilgi saklanması, yanlış giden her şeyin faturasının ona çıkarılması, bağırılması, hakaret edilmesi gibi nedenler çalışanlarda strese neden oluyor.

PATRON VE ÇALIŞANLAR BİRBİRİNİ ANLAMAZ
Söz konusu kişi bir işverense, onun da strese girmesine neden olacak birçok etken var. Knudsen o etkenleri şöyle sıralıyor: “Şirketinin geleceği, çalışanların uyumsuzluğu ve problemleri, alt yöneticilerin sorunları, finans ve yatırım planlamaları strese neden oluyor. İşverenlerin yüklendikleri stres, genelde çalışanlardan daha fazladır. Ama umumiyetle patron ve çalışanlar birbirini anlamazlar, kendi yüklendikleri stresi önemser, diğerininkini yok sayarlar.”

STRESİN YARATTIĞI OLUMSUZ SONUÇLAR
Stresle baş edilemeyen durumlarda insanlarda hem bedensel hem de psikolojik sorunlar görülüyor. Başa çıkamadığı streslerin birikmesi sonucu kişide uyku bozukluğu, içine kapanık bir ruh haline bürünme, işe odaklanamama ve görevlere gerektiğinde yoğunlaşamama gibi durumlar ortaya çıkabiliyor. Performans ve verimliliğin düşmesi şirketlerde gizli kayıplara yol açıyor. İşyerinde değersiz ve baskı altında hissetme, gelecek üzerine kaygıların artması, kişinin içine kapanık bir ruh haline bürünmesine neden olabiliyor. İş stresi, sigara ve alkol gibi sağlıksız alışkanlıkları tetiklerken şirketlerde kayıplara yol açıyor.

İŞ YERİNDE STRESLE NASIL BAŞ EDİLİR?
Strese neden olan faktörleri tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da onunla mücadele etmenin yolları mevcut. Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, o yollarla ilgili olarak da şunları söylüyor:

“İş yerindeki koşulları ve sizi rahatsız eden durumları uygun bir dille yöneticinizle paylaşın. İş yerinde güvendiğiniz arkadaşlarınızdan yardım isteyebilirsiniz. Ne olursa olsun eve iş getirmeyin. Eşinize, sevdiklerinize, çocuklarınıza mutlaka zaman ayırın. Düzenli aralıklarla aile büyüklerinizi arayın ve ziyaret edin. Kendinize ve hobilerinize zaman ayırın. Kitap okumak, müzik dinlemek, yürüyüş yapmak ya da sevdiğiniz bir arkadaşınızla bir kafede oturup sohbet etmek de size iyi gelecektir. Belirli aralıklarla iş yerinde dolaşın, yürüyün ya da merdiven inip çıkın. Mümkünse temiz hava alın, hareket etmeniz kan dolaşımınızın da harekete geçmesine yardımcı olacaktır. Her yolu denemenize rağmen stresiniz devam ediyorsa, daha verimli olabileceğiniz ve kendinizi daha mutlu hissedebileceğiniz bir iş araştırabilirsiniz. Ancak işinizle ilgili ani bir karar vermekten kaçınmalısınız. Sorunlarla başa çıkılamadığı durumlarda bir uzmandan yardım alın.”
http://www.ntvmsnbc.com/id/25319865

25 Haziran 2014 Çarşamba

Yaz Depresyonuna Dikkat Edin!


 Genel olarak kış depresyonu olarak tanımlanan mevsimsel duygulanım bozukluğu, yaz depresyonu olarak da görülebilir. Yaz depresyonu, kış depresyonuyla karşılaştırıldığında ender görülen ve farklı belirtilerle ortaya çıkan bir duygulanım bozukluğu.

Kış depresyonunun nedenleri yaz depresyonuna oranla daha net açıklanabiliyor.
Yaz depresyonununda da kış depresyonu gibi günlük duygulanım durumunun değişimi, genetik veya stresle bağlantılı faktörlerin etken olabileceğini söyleyen Memorial Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Ayşe Elif Orhon, yaz depresyonu tanısı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

20 yaş altındaki bireylerde mevsimsel dMemorial Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Ayşe Elif Orhon, yaz depresyonu tanısı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. uygulanım bozuklukları görülmemektedir, yaşla birlikte mevsimsel duygulanım bozukluklarında artış görülebilir. Bunun yanı sıra kadınlarda erkeklere oranla mevsimsel duygulanım bozuklukları 4 kat daha fazla görülmektedir.

Yaz depresyonunun belirtileri kış depresyonununkinden farklıdır. İlkbahar sonları ve yaz başlarında başlayabilir. Belirtileri şöyle sıralamak mümkündür:

Depresyon, ümitsizlik hali, ilgi ve istek kaybı, anksiyete (endişe, kaygı), uykusuzluk, aşırı hassasiyet, çabuk kızmak, sinirlilik, heyecan, huzursuzluk, sözel ve motor etkinliklerde artış, iştah kaybı, seksüel dürtülerde azalma, intihara yönelik duygu ve düşünceler.

Görülme sıklığı sadece yüzde 1 olan yaz depresyonunun nedenleri kesin olarak bilinmese de mevsimsel duygulanım bozukluğunda güneş ışığının önemli rol oynadığı söylenmektedir. Yaz depresyonunun kış depresyonu gibi nedenleri bilinmemektedir.

Fizyolojik, kimyasal ve genetik dışında bireysel faktörlerin ve kişinin bireysel geçmişinin etkisi de önemlidir. Geçmişte yaşanılan travmatik bir olayın neden olduğu depresyon, her yıl aynı dönemlerde tekrar hatırlanarak da mevsimsel depresyona yol açabilir.

Tanı konulması için depresyon halinin yılın aynı döneminde birden fazla tekrarlanması gerekmektedir. Stresten mümkün olduğu kadar uzak durulması da bu dönemin daha rahat atlatılmasına yardımcı olacaktır. Yukarıdaki belirtiler yaşanıyorsa en kısa zamanda konuyla ilgili bir uzmana danışılması gerekmektedir.
http://www.ntvmsnbc.com/id/24977768/