ağır metal zehirlenmesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ağır metal zehirlenmesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Eylül 2022 Pazartesi

N-ASETİL SİSTEİN (NAC) NEDİR?

          



       N-ASETİL SİSTEİN (NAC) NEDİR?

N-Asetil sistein (NAC); genellikle besinlerde bulunan ve vücut tarafından sentezlenen, amino asit sisteininin değiştirilmiş formudur.

NAC; vücutta sistein amino asidine dönüştürülür. Sistein vücudun en güçlü antioksidanı glutatyon oluşumu için gerekli bir aminoasittir. Glutatyon tüm antioksidanların annesi olarak bilinen önemli bir proteindir.

NAC, glutatyonu arttırmakla birlikte doğrudan serbest radikallerle de savaşabilir. Bu doğrultuda NAC’nin doğrudan hücreleri koruduğu ve bağışıklık sistemini desteklediği görülmüştür.


N- Asetil Sisteinin Görevleri Nelerdir?

• NAC; vücudun amalgam dolgularda kullanılan cıva gibi ağır metaller, kurşun ve sigara dumanı gibi toksinleri nötralize etmesine yardımcı olduğundan, vücudun yaşamsal fonksiyonları ve sağlığı için oldukça önemlidir.

• Vücudumuzun hiç ihtiyaç duymadığı kurşun, cıva ve arsenik gibi ağır metaller, N-asetil sistein yoluyla vücuttan atılırlar.

• N-asetil sisteinin ağrı kesici ve ateş düşürücülerin etkin maddesi olan parasetamol zehirlenmesi yaşayan hastaların tedavisine olumlu yanıt verdikleri görülmüştür.

• Bir analiz, kronik akciğer hastalığı yaşayanların, NAC ile uzun dönem terapisinin yararlarını araştırmıştır. 3 ay boyunca NAC kullanmak, hastalığı taşıyanlardaki ölüm oranını düşürmüş; semptom yansımalarını %40 oranında azaltmıştır.

• N-asetil sistein sigara ve alkol kullanan kişilerde düzenli olarak kullanılması gerekmektedir. Bunun nedeni N-asetil sisteinin sigaranın oluşturduğu hasarın bir kısmını düzeltebilmesidir.

Ayrıca KOAH ve bronşit gibi solunum yolu problemlerinde de N-asetil sistein takviyesi oldukça önemlidir.

• N-asetil sisteinin, kolon astarındaki belirli hücrelerin çoğalmasını azalttığı ve kolonda tekrarlayan polipler yüzünden kolon kanseri riski taşıyan kişilerde, bu riski düşürdüğü görülmüştür.

• N-asetil Sisteinin, rahatsız semptomlar taşıyan iltihaplı bağırsak hastalığı, ülserli kolit hastalarının semptomlarının çoğunu azalttığı da bilinmektedir.

• Güçlü bir antioksidan olduğunu söylediğimiz N-asetil sisteinin bipolar bozukluk yaşayan kişilerde depresyon semptomları üzerinde olumlu etkisi olduğu bilinmektedir.

• NAC ile kanser tümörlerini sarmalayan dokuları kontrol ettiği ve büyük ölçüde azalttığı bilinmektedir.

Doğal olarak gıdalardan da alınabilen N-asetil sistein; başlıca yumurta, süt ve süt ürünleri gibi proteinlerden karşılanabilir. Ve kırmızı et, soğan, sarımsak, karnabahar, lahana gibi kükürt zengini besinler de önemlidir.


MORA TERAPİ İLE AĞIR METALLERDEN ARININ

Mora Terapi yöntemiyle yapılan elektro akupunktur testi ile vücudunuzda birikmiş ağır metaller tespit edilebilmekte ve ağır metal detoksu terapilerimizle birlikte yapılan şelasyon terapisi ile ağır metaller vücuttan uzaklaştırılabilmektedir. Ayrıca Health Scanner cihazımızla da ağır metal birikimi var mı yok mu rahatlıkla analiz edilebiliyor.


15 Eylül 2018 Cumartesi

VÜCUDUNUZDA BİRİKEN AĞIR METALLERİNİZDEN ARININ

Ağır metallere günlük yaşantımızda farkına varmadan birçok yolla maruz kalabiliyoruz. İçtiğimiz sular, yemek pişirdiğimiz tavalar, kirli hava, zirai ilaçlar, böcek ilaçları, mazot, tütün, gıda katkı maddeleri, aşılar, midye gibi deniz mahsulleri vücudumuza ağır metal almamıza sebep olan etkenlerden bazılarıdır. Tahmin edildiği üzere bunlardan tamamen korunmamız mümkün olmayabilir. Ancak vücutta biriken ağır metalleri azaltabilmek mümkündür.

Ağır metaller sinsice vücutta birikerek, vücutta çeşitli rahatsızlıklara sebep olabilmektedir. Halsizlik, bağışıklık sistemi hastalıkları, alerjiler hatta kansere kadar birçok ciddi sağlık problemine neden olabildikleri düşünülmektedir. Ancak hastalıkların sebepleri araştırılırken çoğu zaman maalesef göz ardı edilebilirler.


Örnek vermeye cıvadan başlayalım. Çoğumuzun dişlerinde amalgam diş dolgusu vardır. Amalgamın içeriğinde cıva, gümüş ve diğer bazı metaller bulunur. Birçok kişide cıva birikiminde önemli bir faktör dişlerdeki bu dolgulardır. Tabi ki de çevresel kirlilik arttıkça daha da fazla cıvaya maruz kalıyoruz ve bu durum sağlığımız için ciddi bir risk oluşturuyor. Tıpta ilerleme kat edildikçe vücuttaki cıva birikiminin birbirinden bağımsızmış gibi duran birçok kronik hastalığın asıl sebebi olabileceği düşüncesi yaygınlaşmaktadır. Cıva vücudumuzda yağ dokusunda birikir ve yağ dokusunun ise sinir sistemi, beyin, böbrekler, akciğerler, salgı bezleri ve diğer birçok önemli organ ile iç içe olduğunu unutmamak gerekir.


Vücutta yerleşen bir diğer önemli ağır metal kurşundur. Cıva gibi yağ dokusunda birikerek birçok farklı organ sistemi üzerinde problemler yaratabilir. Duygu durumda bozulmalar, hatırlama güçlükleri, depresyon eğilimi, psikiyatrik problemler ve kronik yorgunluk hali, genel halsizlikler de duruma göre az ya da çok kurşun birikimiyle de ilişkilidir. Kurşun soluduğumuz egzoz dumanından, içtiğimiz sudan, yediğimiz sebzelerden ve diğer besinlerden vücudumuza girebilmektedir.




Kadmiyum, pillerin içerisinde bulunan, otomotiv ve diğer sanayilerde kullanılan, çevresel kirlilik sonucu vücudumuzda biriken bir ağır metaldir. Sigaranın içinde de kadmiyum bulunur. Diğer ağır metallere benzer şekilde çinko ve selenyum gibi iyi metallerin emilimini azaltmaktadır. Çinkonun bağışıklık sistemimiz için çok önemli olduğunu, selenyumun ise bizi kanser gibi hastalıklardan koruduğunu bilmemiz önemlidir.


Arsenik, toprakta ve yeraltı sularında bulunur. Böcek ilaçlarının üretiminde, içme sularında ve endüstriyel tarımda kullanılır. Yüksek dozda maruz kalındığında kansere ve deri hastalıklarına sebep olabilmektedir, bu nedenle çok tehlikeli bir ağır metal çeşididir.


Ağır metallerin birikimi sonucunda vücutta ne gibi sorunlar meydana gelebilir onlardan biraz bahsedelim. Depresyon eğiliminiz varsa ve sürekli kendinizi halsiz hissediyorsanız sebebi ağır metal zehirlenmesi olabilir. Genellikle bu gibi durumlarda söylenen şeyler bellidir. Psikolojiktir, havalardandır gibi söylemleri sık sık işitirsiniz. Ancak altında yatan sebep bambaşka olabilir.

Özellikle alüminyum, cıva ve kurşun gibi ağır metaller, hücresel metabolizma için gerekli olan enzim ve proteinleri etkileyerek beyinde dejenerasyona yol açmaktadır. Bunun sonucunda da psikiyatrik bozukluklar baş göstermeye başlayabilmektedir. Aynı zamanda vücutta biriken ağır metaller hücrelerin enerji üretiminden sorumlu olan mitokondrilerin fonksiyonlarını olumsuz etkilemektedir. Bu da günlük yaşantımıza halsizlik ve enerjik uyanamama gibi sorunlar şeklinde yansımaktadır. Ağır metal zehirlenmesinin halsizliğe neden olduğunu ve bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğini gösteren birçok klinik çalışma da söz konusudur. Vücutta fazla miktarda kurşun birikmesi, kan yapımı için gerekli bir mineral olan demirin emilimini azaltarak kansızlığa neden olabilir. Kadmiyum zehirlenmesinin en önemli belirtilerinden biri kemik erimesidir. Özellikle sigara kullanımında hava yoluyla yüksek miktarda kadmiyum almış olursunuz. Bunama, Alzheimer ya da Parkinson gibi hastalıklarda, otoimmün hastalıkların varlığında, böbrek hastalıklarında hatta çocuklardaki büyüme geriliği ve otizmde sebebin ağır metal zehirlenmesi olup olamadığı mutlaka test edilmelidir.


Günlük hayatta size basit gibi gözüken problemlerden, ciddi sağlık sorunlarına kadar birçok şeyin sorumlusu ağır metaller olabilir. Vücudu ağır metallerden arındırmada kullanılan birkaç yöntem bulunmaktadır. Sarımsak, kişniş, Brezilya kestanesi, klorella gibi ağır metal detoksuna yardımcı olabilecek besinlerden oluşan beslenme planı, şelasyon terapisi ağır metalleri vücuttan uzaklaştırma yöntemlerinden bazılarıdır. Mora Terapi yönteminde ise yapılan elektro akupunktur testi ile vücudunuzda birikmiş ağır metaller tespit edilebilmekte ve ağır metal detoksu terapilerimizle birlikte yapılan şelasyon terapisi ile ağır metaller vücuttan uzaklaştırılabilmektedir.