edt sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
edt sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Eylül 2021 Salı

Bağırsak Sağlığını Korumak İçin Neler Yapabiliriz?






Bağırsaklarımızın sağlığı vücut sağlığı için çok önemlidir. Amaç bağırsak sağlığını korumaksa öncelikle bağırsaklarınıza iyi bakmanız gerekir. Bağırsaklarınıza iyi bakmak için ise; en öncelikli şey sağlıklı beslenmedir. Sağlıklı beslenme rutini ve hayat standardı oturtmanız için öncelikle hayatınıza prebiyotik, probiyotik ve fermante gıdaları katmanız gerekir. Bu gıdalar bağırsak ile dost olduğu için tüketilebilir. 

 

Prebiyotik, probiyotik ve fermante gıdalara örnek vermemiz gerekirse de; 

Prebiyotik gıdalar ; muz, bakliyatlar , sarımsak, yulaf,  pırasa gibi besinleri sayabiliriz.

Probiyotik; Lahana turşusu, kore yemeği kimchi, kamboçya çayı, kefir olarak sayabiliriz

Fermante gıdalar; yoğurt, kombu çayı, salatalık turşusu, kefir olarak sayabiliriz. 

 

Bağırsak florası ya da bağırsak mikrobiyolojisi olarak adlandırılan bağırsak bakterileri, vücutta birçok önemli fonksiyonu yerine getirirler. Probiyotikleri ve prebiyotikleri dengeli miktarlarda tüketmeniz, bu sağlıklı bakterilerden doğru miktarda sahip olmanıza bu da sağlınızı geliştirmeye yardımcı olur.

 

Bağırsaklarımızın sağlığı ruhsal ve fiziki durumumuzu etkiler. Araştırmalara göre duygu bozukluğu durumunda bağırsak sağlığının önemli bir etkisi olduğu ortaya çıkmıştır. Bağırsakların sağlıksız oluşu  duygusal durumunuzu etkiler. Duygusal yeme bozukluğu nedeniyle de sağlıksız besleniriz ve bu da bağırsaklarımızı etkiler. Hal böyle olunca da bu kısır döngüyü kırabilmek için dolayısıyla bağırsak sağlığı için doğru beslenme şekillerini tercih edilmelidir.

 

Bağırsak Sağlığında Mora Terapi

Mora Terapi yöntemi ile yapılan bağırsak terapilerinde, şimdiye kadar bağırsağı tehdit etmiş olan besinlerin frekansları vücuttan silinerek bu besinlere karşı isteksizlik oluşturulur. Bu besinler olmaksızın verilen diyeti böylelikle kişiler rahatlıkla uygulayabilirler. Mora frekans tedavileri ile bağırsaklarda çeşitli sebeplerle meydana gelmiş olan hasar onarımı başlatılır ve birikmiş olan toksinlerin vücuttan uzaklaştırılmaları sağlanır. Üç aylık karbonhidrattan  kısıtlı ve basit şeker içermeyen bir beslenme protokolüyle sağlıklı beslenme davranışı oluşturulur. Aynı zamanda bu beslenme planı, kefir, yoğurt gibi probiyotik besinlerden zengindir ve bu şekilde bağırsaklardaki flora desteklenmiş olur. Bağırsak florasının tam olarak onarılması için dışarıdan probiyotik takviyesi de önerilmektedir. 



Daha detaylı bilgi için;

📞 +90 216 405 14 52 ya da

📞+90 533 250 11 26 numaralarımızdan bize ulaşabilirsiniz...

www.mora.com.tr 

14 Ocak 2017 Cumartesi

Metabolik Sendrom nedir ve nasıl tedavi edilir?

Yaşam tarzının değişmesi, yaşam şartlarının değişmesinin doğal bir sonucudur. Teknolojik gelişmeler, okuma yazma oranın artması gibi sıralanabilecek global etkenler kentleşme oranını artırmış, yeni bir yaşam tarzı ortaya çıkarmıştır. Bireylerin eğitimi, gelir düzeyi, yaş ve cinsiyet gibi özelliklerini kapsayan sosyoekonomik şartların iyileşmesinin kişinin beden ve ruh sağlığı üzerindeki güçlü etkisi yadsınamaz bir gerçektir. Üretim tarzının değişmesi, kol emeğinden beyin emeğine geçişte sağlık sorunları da şekil değiştirmiştir.

Artan sosyoekonomik düzey ile hazır gıdaların tüketimi artmış, hareketsiz yaşam yaygınlaşmış ve bunların sonucu olarak obezite, sindirim sistemi sorunları ve metabolik hastalıklara rastlanma oranında belirgin bir yükselme olmuştur. Masa başı çalışma, hareketsiz ve stresli mesai saatleri halk arasında insulin direnci, kalp hastalıkları ve tansiyon gibi isimlere bilinen hastalıkları kapsayan metabolik sendromun görülme sıklığını artırmıştır. Yaşam tarzı ile doğrudan bağlantılı olan metabolik sendromun tedavisinde başarılı sonuçlara imza atmış bütünsel tıp yöntemi Mora Terapiyi hastalarına uygulayan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Mustafa Çalık, metabolik sendromlu hastalarda iyileşmeye dair Mora Terapi ile gerçekleştirilmek istenen iki amacı şu şekilde özetliyor:

“Birincisi karbonhidrat bağımlılığını azaltmak veya bitirmek, ikincisi ise efektif bir detoksifikasyon ile insülinin etkinliğini artırmak.” 

Kilo almaya neden olmasının dışında metabolik sendorumun ortaya çıkmasında da oldukça etkili olan karbonhidrat bağımlılığı için hastanın bağımlısı olduğu şeker, tatlı, çikolata, buğday ekmeği, un ve tuz gibi maddeler tüplere konularak Mora Terapi cihazları aracılığıyla vücuttan siliniyor. Vücuttaki doku ve sistemler arasındaki iletişimin elektromanyetik frekanslar yardımıyla gerçekleşmesinden yola çıkan Mora Terapi teknolojisi, karbonhidrat bağımlılığı ile tahribata uğramış hücrelerin yeniden sağlıklı hale getiriyor.

Karbonhidrat bağımlılığının vücuttan silinmesi ile hastalanın kalori alımı azaltılarak metabolik sendroma yola açan belirtilerin ortadan kaldırılması amaçlanıyor. Mora Terapi tedavisinde aynı zamanda tedaviyi desteklemek için hastaya alkali beslenmeyi içeren bir diyet listesi veriliyor. Metabolik sendromda Mora Terapi tedavileri uygulanırken hastanın bütünsel olarak iyileşmesi ele alındığı için vücudun tüm zararlı maddelerden kurtulması amaçlanır. Bu amaç doğrultusunda hastalara özel bir detoks programı uygulanır. Bu detoks sırasında hastaların bol su tüketmesine özen gösterilir ve hayvansal proteinlerden uzak durması önerilir.


30 Temmuz 2016 Cumartesi

Mora Wellnes uygulamalarıyla güzellik ve sağlık bir arada

İki eş elektriksel sinyalin birbirini seçmesi ve ilişkiye geçmesi olarak tanımlanan rezonans, biyolojik sistemler için kullanıldığında biorezonans adını almaktadır. Tüm enstrümanlarının doğru sesleri çıkardığı bir orkestrası gibi, insan vücudu da rezonansları ve elektromanyetik frekansları doğru ve doğayla uyumlu olduğu sürece ideal bir şekilde çalışıyor

Dr. Franz Morell ve Mühendis Erich Rasche’nin; rezonansın çalışma prensibinden yola çıkarak, vücudun kendi salınımlarını (biorezonans) analiz edip düzenleyebilen bir cihazın mucidi oldular. Cihaza soyisimlerinin ilk hecelerini vererek aynı zamanda cihazın isim babası oldular. 1970’ler başındaki bu buluşları zamanla hem cihaz anlamında hem de yazılım ve uygulamalar olarak sürekli geliştirildi. Daha sonra Mora araştırma laboratuvarındaki yoğun çalışmalar, kapsamlı testler ve analizler sonucunda Mora Beauty Wellness cihazı geliştirilmiş oldu.

Biorezonans yöntemiyle vücuttaki normal olmayan işleyişi normal ve sağlıklı haline getiren Mora Terapi cihazları; Alman teknolojisine sahip güvenilir ve etkin cihazlardır. Mora Terapi Wellness uygulamaları ise; fiziksel ve ruhsal anlamda rahatlamaya yardımcı olmanın yanı sıra beslenme, kilo kontrolü, detoks işlemleriyle de kişiye rahatlama sunuyor. Cihazın uyumlu olduğu 4 özel yazılım modül ise kullanıcıların farklı yelpazedeki sorunlarının tek çözümü oluyor.

Sigara modülü; kullanıldıktan hemen sonra sigara içme isteğini kalıcı olarak azaltıyor ve vücutta birikmiş toksik maddelerin atılmasını sağlıyor. Kilo kontrolü modülü; beslenmeyi, kilo kaybını, detoksu ve yeniden canlandırmayı aktif hale getirerek vücudunuzda yenilenmiş hissi bırakıyor. Kadın güzelliğinin vazgeçilmezlerinden olan selülitsiz bir vücut için geliştirilen selülit modülü ise farklı derecelerdeki selülitlerde mükemmel sonuçlar sağlıyor. Biyofoni modülü ise; cilt saç, tırnak ve gözaltları için başaralı uygulamalarıyla güzelliğinizi tamamlıyor.

Sağlık ve güzelliği aynı potada eriten Mora Wellness, dokuları ve genel görünümde canlandırıcı, uyarıcı ve rahatlatıcı uygulamalarıyla kullanıcılara kendi rahat ve mutlu hissettiriyor. SPA etkisi taşıyan biorezonans yöntemiyle kısa sürede fark edilen uygulamaları bünyesinde barındıran Mora Wellness, güvenli, hızlı ve delege edilebilen kullanımın yanı sıra tam ağ entegrasyonu, patentli 2 kanallı teknoloji ve güncellemeleri internet üzerinden gerçekleştirme imkanına sahip.







19 Temmuz 2016 Salı

Mora Terapi: Homoepatiden elektro homeopatiye


En yalın haliyle benzeri benzer ile tedavi etme yöntemi olan homeopatik tedaviler, parmak izi gibi herkesi DNA sarmalının kendi özgü olduğu noktasından hareketle kişiye özel kürler ile vücutta herhangi bir yan etkiye yol açmadan sağlık sorunlarına çözüm oluyor. Sağlık sorunu yaşayan kişilerde genç, yaşlı, çocuk farkı gözetmeden depresyondan alerjiye kadar geniş bir yelpazede tedavi sağlayan homeopatik yöntemler bütünsel/tamamlayıcı tıpta sıkça tercih edilir.

Çiçeklerin özlerinden elde edilen kürler ile yapılan doğal ve yan etkisi içermeyen bir tedavi yöntemi olan homeopati, ağrı, stres, duygu durumu bozukluğu (depresyon), sınav kaygısı, fazla kilo gibi sağlık sorunlarından kurtulmada kullanılır. Homoepati tedavisinde kullanılan kürler, çiçeklerin özlerinin defalarca yıkanmasıyla elde edilir. Bu yıkanma işlemlerinin sonunda kürün içinde farklı bir madde ile tepkimeye geçecek bir madde kalmadığı için herhangi bir yan etki içermez. Çiçeklerden elde edilen bu kürler ise (sıvı, damla olarak kullanılıyor) kişinin dil altına uygulanır.
Mora Terapi ile uygulanan homeopati tedavileri Bach Çiçekleri tedavisi ve renk tedavisi olmak üzere ikiye ayrılır. Bu tedaviler elektro homeopati tedaviler olarak anılır. Elektro homeopati, homeopati tedavilerinde kullanılan çiçek kürlerinin bilgisinin bilgisayar ortamına aktarılmasıyla gerçekleşir. Sıvı haldeki kürün frekans bilgisi cihaz ve homeopatik taşıyıcılar ( sıvı, drop veya çipler) yardımıyla vücuda aktarılır.
Mora Terapi cihazları homeopatik ilaç frekanslarını kullanabilen cihazlardır. Gerek Bach çiçekleri terapisi, gerek renk terapileri dünyanın belli başlı ünlü homeopati firmalarının frekans bilgilerinin yüklü olduğu test kitleriyle elektro homeopati yöntemini kullanır. En yaygın kullanılış biçimi Bach çiçekleri terapisidir.
Mora Terapi Bach Çiçekleri; 38 duygu durumu (korku, belirsizlik, ilgi eksikliği, yalnızlık, dış etkilere ve fikirlere hassaslık, umutsuzluk, çaresizlik hissi, gibi) için 38 farklı çiçek kürü tanımlanmıştır. Mora Terapi uygulamalarından biri olan Bach Çiçekleri Terapisi vücudun çevresine yaymış olduğu bozuk elektromanyetik sinyaller filtreliyor ve vücudun elektromanyetik titreşimlerini dengeliyor.
Renk Terapisi; Renklerin insan bedeni ve enerji alanı üzerindeki etkilerin tedavi amaçla kullanılmak istenmesiyle ortaya çıkmıştır. Kırmızı ya da mavinin kişi üzerindeki etkileri herkesin tahmin edebileceği şekilde farklıdır. Kimi renkler sakinleştirici, kimi renkler ise uyarıcı/canlandırıcı etkileriyle, kimi renkler depresif durumlar üzerine etkileriyle, kimi renkler iştah üzerine etkileriyle, kimi renkler ödemli durumlarda sıkılaştırıcı-büzüştürücü etkileriyle, kimi renkler ise ağrı üzerine etkileriyle, kimi renkler ise uyku kalitesi üzerine ve spiritüel-sezgisel yetenekler üzerine etkileriyle bilinir. Renk terapisinde yapılan işlem enerjetik dengelemedir. Renk Terapi diğer tüm Mora Terapi cihazları ile yapılan tedavilerde destekleyici olarak kullanılır.



10 Temmuz 2016 Pazar

Mora Terapi ile alerjisiz, sağlıklı bir yaşam mümkün!

Alerji, en yalın haliyle vücudumuzun aslında zararlı olmayan bazı maddelere gösterdiği aşırı reaksiyon olarak tanımlanabilir. Alerjen adı verilen normalde zararlı olmayan maddeler karşı bağışıklık sisteminin verdiği aşırı tepki kişinin günlük hayatını çok ciddi bir şekilde sekteye uğratabilir. Halk arasında da yaygın olarak bilinen ve en sık olarak karşılaşılan alerjiler olarak; ev tozu, polen, evcil hayvanların tüyleri, bazı gıda maddeleri, ağır metaller, ilaç alerjilerini sayabiliriz. Alerjik hastalıklar genellikle üst ya da alt solunum yollarını, göz, deri ve sindirim sistemi etkiler. Sadece bir organ sisteminin hastalığı olmayan alerjiler bir bütün içerisinde değerlendirilmelidir.

Alerjik hastalıkların çocukluk çağında daha sık görülmesiyle birlikte ilk başlangıç her yaşta olabiliyor. Alerjik hastalıklar çoğunlukla kalıtsal yolla kişiye aktarılır. Kişi bir maddeye karşı alerjik reaksiyon gösteriyorsa farklı bir maddeye de reaksiyon gösterme olasılığı yüksektir. Alerjik hastalıkların, çocuklarda görülme sıklığının her geçen gün arttığı bir dönemde çocuk alerjisine de tıpkı yetişkin alerjisi gibi bir bütün olarak yaklaşan Mora Terapi alerji tedavisi, herhangi bir yan etkiye yol açmadan vücuttaki alerjen yükünü temizliyor.


Alerjik hastalıklardaki yüksek artış

2011 yılında İstanbul’da gerçekleşen Avrupa Alerji ve Klinik İmmünoloji Akademisinin 30’uncu yıllık kongresi’nde konuşan Berlin Charite Tıp Üniversitesi alerji uzmanı Prof. Dr. Paola Matricardi, Türkiye’de yapılan bir araştırmaya göre, 4 çocuktan birinin alerjik hastalığa sahip olduğunu belirterek çocuklarda alerjik hastalıkların sanıldığından daha yaygın olduğuna vurgu yaptı. Aynı şekilde 2011 yılında yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’deki alerjik hastalıklar toplumun  yüzde 20'sinden fazlasını etkiliyor ve kronik hastalıklar içerisinde ilk sıralarda yer alıyor. Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Koray Harmancı ise 2013 yılında yaptığı açıklamada “Bundan 15-20 yıl önce çocuklardaki alerjik astım sıklığı yüzde 2-3 iken günümüzde bazı bölgelerde yüzde 15'lere kadar yükseldi” sözleriyle alerjik hastalıklardaki artışa dikkat çekmişti.

Alerjik şikayetleri olan çocukların mutlaka bir çocuk alerji uzmanı tarafından değerlendirildikten sonra tedavisine başlanan Mora Terapi alerji tedavisi, 5-7 seanslık standart işlemlerle %75- 80’in üzerinde başarı sağlanıyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Çalık, alerji tedavisi için ilk yapılması gerekenin alerjiye neden olan etkenin bulunup, kişiden uzaklaştırılması gerektiğini belirterek, “Bütünsel tıp yöntemi olan Mora Terapi ile alerji tedavi konusunda yaptığım çalışmalarla özellikle çocuk veya genç, astımlı ya da alerjik hastalarda (7-35 yaş arası), 5-7 seanslık standart alerji tedavisi %75- 80’in üzerinde olumlu sonuçlar elde ediyoruz. Hastaların semptomları ya tamamen ortadan kalkıyor ya da antialerjik, antiastmatik ilaç gereksinimi belirgin oranda azalıyor. Mora Terapi alerji tedavileri sırasında sadece kişinin vücudundaki alerjen madde kaynaklı yük değil, aynı zamanda ağır metal yükü ve elektromanyetik yük gibi diğer toksik yükler de temizlenmiş oluyor” diye konuştu.

Mora Terapi alerji tedavisi seanslarında kişi ile alerjik maddeler arasında oluşmuş olan patolojik ilişki değiştirilerek, alerjen madde frekanslarının vücut üzerinde bıraktığı izlerin silinir ve kişinin vücudundan uzaklaştırılmış olur. Bu sayede kişinin vücudunda birikmiş alerjen yük temizlenir. Mora Terapi alerji tedavisinin sonunda kişinin sadece alerjen maddelerle olan patolojik ilişkisi değişmez aynı zamanda vücudun pek çok alanda kendisini toparlaması ve daha sağlıklı olması sağlanır.




27 Haziran 2016 Pazartesi

Bütünsel Tıp nedir? Neden önemlidir?


Sağlık anlayışı hastalıkları tedavi etmek yerine, hastalıklara neden olan sorunu ortadan kaldırmaya yönelik olan bütünsel tıp son zamanlarda Türkiye’de de sıkça tercih edilen yöntemlerin arasına yer alıyor. Klasik tıpta, hastalık süreçlerinin tedaviyle kontrol altına alındığı bir süreç izlenirken bütünsel tıpta “tedavi” değil, “iyileşme” esas alıyor. İyileşme ise bir bütün olarak kişini ruh ve beden sağlığına yöneliyor. Bütünsel tıp bir bütün olarak kişinin sağlık dengesinin kurulmasıyla gerçekleşiyor. İnsanların birbiriyle ve çevreleriyle olan ilişkilerinin, yaşayış tarzlarının, ruhsal durumlarının genel sağlıkları üzerindeki belirleyiciliğine vurgu yapan bütünsel tıbbın uygulayıcılarının görevi hastaya müdahale etmek değil, hastayı eğitmek üzerine kurulu. Tüm bu yönleriyle bütünsel tıp, sağlık anlayışın adeta bir devrim yaratmıştır. Bütünsel tıbbın ana teması, hastalığı tedavi etme mantığından ziyade sağlıklı insan yaratma üzerine kuruludur.

Türkiye’de bütünsel tıbbın önde gelen uygulayıcılarından olan Mora Terapi 40 yıllık deneyimiyle 10 yıldır Türkiye’de danışanlara ve uygulayıcılarını ışık tutuyor. Temel amacı vücuttaki normal olmayan işleyişi normal ve sağlıklı haline getirmek olan Mora Terapi, hastalıkların sonuçlara değil de hastalığa neden olan soruna yönelerek bu sorunu ortadan kaldırma yönelik adımlar atıyor.

Vücudumuzdaki doku ve sistemler arasındaki iletişimin elektromanyetik frekanslar yardımıyla gerçekleştiğinden yola çıkan Mora Terapi cihazları, iki eş elektriksel sinyalin birbirini seçmesi ve ilişkiye geçmesi olarak tanımlanabilir. İsmini tekniğinin yaratıcısı Dr. Franz MOrell ve Eric RAsche'nin soyadlarının baş harflerinden alan Mora Terapi, 1977 yılından itibaren özellikle Almanya ve Avrupa ülkelerinde biorezonans metodunun başlangıcı olarak kabul edildi. Kendisine has etkinliğiyle, başarılı sonuçları pek çok farklı testle kanıtlanmış Mora Terapi, homeopati olarak bilinen ve tüm dünyada hızlı şekilde yayılan bir tamamlayıcı tıp yönteminin, geleneksel Çin tıbbının temel önermeleriyle harmanlanması ve bu bilginin yüksek teknolojiyle birleştirilmesi yaratılmıştır.

Doğal tedavi yöntemleri arasında başarını kanıtlamış olan homeopati yöntemi doğal kürler ile yapılıyor. Çiçeklerden elde edilen kürler defalarca süren sulandırma işlemleriyle çiçeklerin özüne ulaşılıyor. Yine bu sulandırma işleminde ortaya çıkan özler herhangi bir ilaçla tepkimeye girmediği için herhangi bir yan etkisi bulunmuyor.

Mora Terapi’nin tedavi seanslarında hasta organizmanın iyileşmesi, frekanslar üzerinde taşınıldığı düşünülen ve vücut tarafından enerji sistemine emilen bilgiyle sağlanıyor. Elektromanyetik nitelikte olan bilgi frekanslar ya da başka bir deyişle fotonlar şeklinde taşınıyor. Vücuttaki meridyenler üzerinde akan elektromanyetik frekanslarla dışarıdan verilen frekans arasında rezonansın gerçekleşmesi beraberinde vücutta elektromanyetik anlamda bir değişimi getiriyor. MoraTerapi ile yapılan işlem, vücuttaki elektriksel aktivite içinden toksik – problemli homeopatik bilginin (frekansın) çıkarılması ya da hastalığı gösteren/ hastalığa yol açan problemli elektriksel bilginin silinmesi olarak açıklamak da mümkün.



10 Haziran 2016 Cuma

Homeopati Nedir? Ne değildir?


En yalın haliyle benzeri benzer ile tedavi etme yöntemi olan Homeopatik tedaviler, parmak izi gibi herkesi DNA sarmalının kendi özgü olduğu noktasından hareketle kişiye özel kürler ile vücutta herhangi bir yan etkiye yol açmadan sağlık sorunlarına çözüm oluyor. Hastalık belirtileri aslında, hastalıkla mücadele eden vücutta meydana gelen değişimlerdir. Eğer grip olduysanız; klasik tıp öksürüğü kesmeye, ateşi düşürmeye yönelir. Homeopatik tedavi ise belirtileri olduğu gibi ele alır. Belirtilere sonuç değil neden olarak yaklaşır ve sağlık sorununun nedenini ortadan kaldırmaya yönelir. Kişiye özel bütünsel tıbbın bir parçası olan homeopatik tedavi, uzmanlıklara ayrılmıyor. Sağlık sorunu yaşayan kişilerde genç, yaşlı, çocuk farkı gözetmeden depresyondan alerjiye kadar geniş bir yelpazede çalışıyor.

Mora Terapi’de homeopatik tedavi
Homeopatik ilaç frekanslarını kullanabilen Mora cihazları, Bach çiçekleri terapisi ve renk terapilerinde dünyanın belli başlı ünlü homeopati firmalarının frekans bilgilerinin yüklü olduğu test kitleriyle “elektro-homeopati” yöntemini kullanır. Mora cihazlarının en yaygın kullandığı homeopati tedavisi Bach çiçekleri terapisidir. Uzman homeopatlar eşliğinde uygulanan homeopati tedavileri herhangi bir yan etkiye yol açmayan tamamen doğal tedavi yöntemleridir.

Bütünsel tıp yöntemlerinden biri olan homeopati tedavileriyle ilgili Türkiye’de de eğitim almış birçok uzman doktor bulmak artık hiç de zor değil. Avrupa’da 100 yıldan fazla süredir kullanılmakta olan homeopatik tedaviler için birçok ülkede homeopatik hastaneler ve homeopatik eczaneler bulunmakta.

Klasik tıp ve homeopatik tedavilerden verilen örnekler her iki tedavi biçimin kıyaslamaktan ziyade örnekler yardımıyla konuyu daha iyi açıklama gayesi taşımaktadır.

Veriler ile homeopati
1800’lü yıllarının sonunda Amerika’da ilk homeopatik tıp fakültesinin kurulmasının ardından 1900’lü yılların başında Amerika’daki homeopatik tıp okulu sayısı 22’yi buldu. Yine bu dönemde 100 homeopatik hastaneve binden fazla homeopatik ilaç satan eczane bulunmaktaydı. Günümüzde de verdiği eğitim kalitesiyle bilinen Stanford Üniversitesi, Boston Üniversitesi, New York Tıp Fakültesi gibi okullar homeopati eğitimi veren okulların arasındaydı. Dünya Sağlık Teşkilatı’nın (WHO) tahminlerine göre günümüzde 500 milyon kişi homeopatik yöntemlerle tedavi olmaktadır. Çağdaş tıptan sonra en çok tercih edilen tedavi yöntemi olan homeopati; İngiltere, Fransa, Almanya ve Hollanda gibi ülkelerde sağlık sigortası kapsamındadır. Fransa’da 18 bin tıp doktoru hastalarını homeopati ile hastalarını tedavi ederken 23 bin eczane homeopatik kürler satmaktadır. İngiltere'de doktorların yüzde 43’ü hastalarını homaopatlarlara yönlendirmekte, İngiltere Kraliyet ailesi ise 3 jenerasyonu aşkın süredir homeopati ile tedavi olmaktadır. Almanya'dadoktorların %23'ü homeopatiiletedaviuygulamaktadır. Hollanda'da doktorların %45'i homepatinin etkili bir tedavi yöntemi olduğunu kabul edip desteklemektedir.



29 Mayıs 2016 Pazar

PEMF ile toksinlerden arının!

Modern çağda teknolojinin gelişmesi hem yaşamımızı büyük katkılar sundu hem de bir o kadar götürüsü oldu. Günlük yaşam ve iş yaşamımızı yeniden yapılandıran gelişmeler yeni bir yaşam tarzı dizayn etti. Değişen tüm bu olgulara ayak uydurmak ya da uydurmaya çalışmak insanın vücudunda büyük yıkımlara yol açarken psikolojisinde de deformelere yol açtı.

Canlı veya cansız tüm maddelerin ise zayıf ya da güçlü manyetik alanlarının olmasını tüm bu deforme yaşanan süreçlerde avantaj olarak kullanmak isteyen Japon bilim insanı Dr. Kyochi Nakagawa manyetik etkinin insan bedeni üzerindeki etkisini gözlemleyen ve elektro-manyetik alan ve hücre ilişkisi üzerindeki çalışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Dr. Kyochi Nakagawa’ya göre insan bedeninin düzgün ve sağlıklı şekilde gelişimi için manyetik alan önemlidir. Hücrelerin vücutta enerji transferini düzenleyebilmek ve manupüle edebilmek için sıradan madeni mıknatısların yetersizliğinin anlaşılmasının ardından, daha güçlü ve kontrol edilebilir bir manyetik alanın varlığına ihtiyaç duyuldu.

Dr. Kyochi Nakagawa’ın bu tezinden yola çıkarak, bedende hücreler arası ilişkiyi düzenlemek ve enerji transferini hızlandırmak amacıyla üretilen PEMF (Pulsed Electro Magnetic Frequency) cihazı, vücuttaki toksinleri ve yabancı maddeleri hücre duvarından dışarı atar. 40’a yakın sağlık sorununda kullanılan PMEF cihazı vücudumuzun bir hücre fabrikası gibi çalıştığını varsayarak buna uygun bir işleyiş modeli yaratmıştır. Gün geçtikçe vücudumuzda biriken toksinler hücrelerin geçiş yollarını yavaş yavaş tıkayarak hücreler arası bu enerji alışverişini yavaşlatır. Hücrelerin rejenerasyonu ve restorasyonunda bu yolları temizlemek için PEMF cihazları kullanılır.

Nasıl çalışır?

PEMF cihazı, belirli aralıklarla hafif bir şiddet ile hücreleri sarsarak birikmiş olan toksinleri ve yabancı maddeleri hücre duvarından dışarı atar. Vücudun enerji alışverişinin sağlık yapılmasına olanak sağlayan bu işlem öylesine etkili ve hızlıdır ki hücreler gözle görülür bir şekilde daha hızlı iyileşmeye ve sağlıklı hale gelmeye başlar. Tedavi esnasından sorun yaşanan bölgeye sarılan manyetik bobinler şekil alabilir bir yapısıyla kullanım kolaylığı sağlar. Bobinlerden gelen manyetik alanı vücudun her bölgesinde verimli olarak kullanılabilir.

PEMF cihazı kullanıldığı tedaviler

Kanserli hücrelerin geriletilmesinde
Alzheimer hastalarında
Sporcu yaralanmaları
Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS hastaları)
Bilek burkulmaları
Arthritis (Eklem iltahabı)
Blepharitis (Göz kapağı enfeksiyonu)
Kemik kırıkları
Kronik bronşit
Kalp rahatsızlıkları
Kronik venöz yetmezlik
Diş sorunları
Depresyon
Dermatisis (Egzema)
Diyabet
Gırtlak hastalıkları
Erb-duchenne felci
Çikolata kisti
Epilepsi (Sara hastalığı)
Multiple Skleroz
Kas yırtılmaları
Boyun tutulması
Sinir hücresi hasarları
Parkinson hastalığı
Seksüel rahatsızlıklar
Uyku bozuklukları
İnme (Felç)
Tüberküloz
Ülser
Üriner problemler
Yara iyileştirme
Oksijen salınımını arttırır.
Detoksifikasyonu genişletir.
Besin salınımını ve ATP üretimini tüm hücreler için arttırır.
Yaralı yada iltihaplı hücrelerin yenilenmesini hızlandırır.
Kemik yoğunluğunu arttırıp, acıyı azaltır.


11 Mayıs 2016 Çarşamba

Mora Teknolojisinde yeni bir dünyanın kapısı açılıyor: Mora Nova

Temel amacı vücuttaki normal olmayan işleyişi biorezonans yöntemiyle normal ve sağlıklı haline getirmek olan Mora Terapi, Mora Süper Plus cihazlarıyla başarısını zirveye taşıyor. Günümüzde değişen ve ilerleyen teknolojilere ayak uydurarak kendini yenileyen, birkaç adım öne taşıyan Mora Terapi, yeni Mora Nova cihazıyla biorezonans teknolojisinde yeni bir dünyanın kapılarını aralıyor.
 Mora Süper Plus cihazına oranla dokunmatik ekranıyla kolay kullanım sağlarken; teknik özellikleriyle de fark yaratan Mora Nova, Universal Kronik Hastalıklar Terapi setine kadar geniş bir yelpazeyi biorezonans teknolojisine taşıyor. Diğer ürün modellerine göre daha az kabloya sahip olan Mora Nova, bu yönüyle kullanım kolaylığı sağlarken; Dr. Franz Morell ve Erich Rasche’nin geliştirdiği orijinal biorezonans tedavilerinin, cihaz ve yazılım olarak en gelişmiş ve en güncel teknolojisine sahip.

Hasta kayıt sistemini yazılımın içinde barındıran Nova, değerlerin sonucu çıktı olarak alma olanağı sağlarken; mevcut tüm uygulamalarda da tedavi oranının başarısını en yüksek seviye tutuyor. Yine hasta bilgilerine, istenildiğinde zaman Nova yazılımın özel veri saklama tabanından kolayca erişim sağlanabiliyor. Nova,  aynı anda renk,  test kitleri ve programları uygulayabilme imkanı sunarak son teknolojiye sahip yazılımıyla çift kanallı, 16 ayrı sekme üzerinden çalışıyor. Mora Nova, kişiye özel tedavi imkanı sunan “Mora Optima” seçeneğiyle ile çok geniş ve farklı endikasyonlarda otomatik çalışma imkanı sunuyor. 

Sağlık Bakanlığı onaylı

Avrupa Birliği Council Directive 93/42/EEC Annex V’e göre belirlenmiş Class 2-A belgeli  tanı ve tedavi cihazı olan Mora Nova, Yeni Mora Nova tıbbi cihazlara özgü kalite standartı olan ISO 13485 belgesine sahiptir. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı tarafından Sınıf 2-A tıbbi tedavi cihazı olarak onaylanan Mora Nova, üst düzey kalite standartları ve çift kanallı teknolojisiyle Mora’nın kendine özgü etkinliğini devam ettirmektedir.

Mora Terapi Renk Terapisi, Back Çiçekleri Terapisi ve Mora Optima tedavilerinin ek bir aparata ihtiyaç duymadan, standart cihazıyla hastaların ve uzmanların kullanımına sunan Mora Nova, gıda intoleransı, vega, amalgam ve ağır metal ve yeni tüm diğer testler kolaylıkla uygulanabiliyor. Tedavi esansında hastanın akut ve kronik durumunu otomatik olarak seçen Mora Nova, UV Manyetik Elektrotu sayesinde lokal uygulamalardaki terapilerde yüksek etkinlik sağlıyor.  

Yenilikçi tasarım

Yenilikçi ve modern tasarımı sayesinde, tüm menülere ve programlara kolay ulaşım sağlayan 15 inçlik, katlanabilir, dokunmatik ve yüksek çözünürlüklü LED ekranı sahip olan Mora Nova, tek parça kompakt dizaynıyla  minimum seviyede yer kaplar ve taşınması çok pratiktir.

Mora Nova ile yapılan test setleri

Yeni Mora NOVA-touch ile birlikte daha önce Mora uygulamaları içerisinde olmayan yeni test setleri eklenmiştir.
Genel olarak test setlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
- Nova Elementler Grup Test Seti: 5 Element, Alerji, Kimyasal Elementler, Geopati, Mycosis, Nosodes, Süssler Tuzu, Horvi, Meridyen Test Setleri.
- Homeo Grup Test Seti: Heel, Wala, Vitortho, Orthica, Inus Test Setleri.
- Ortho Grup: Orthica, Inus, Vithorto, Sanum Test Setleri.
- Cornelissen: Sistem Teşhis, Mitochondropathy, Cancer, Alzheimer, Dementia Test Setleri.
- AllerHomeo Grup: Allerji, Wala Test Setleri
- Alerji Test Seti; Yeni Mora NOVA’da, Alerji Test Setinde çok kapsamlı değişiklikler yapılmıştır. Genel Yapı aynı gibi görünse de pek çok yeni madde eklenmiş; daha önce ayrı olan Dermatoloji ve Pestisitler Test Setleriyle birleştirilmiştir.
- Bach Flower Test seti
- Renk Terapisi Test Seti
- Dr. Cornellissen Sistem Teşhis Test Seti
- Dr. Cornellissen Mitochondropathy / Cancer Test Setii
- Dr. Cornellissen Alzheimers + Dementia Test Seti
- Heel Test Seti; Bu Test kitinde Heel Homeopatik ilaçlarının tamamı ve Biyolojik Katalizörler bulunmaktadır.
- Geopati Test Seti
- Homeopatik Potansiler ve Dilüsyonlar - Korsakov Test Seti; Bu Test Set içerisine de Hautes Dynamisations ve Homeopatik Maddeler Test Seti eklenerek bir bütün oluşturulmuştur.
- 5-Element Test Seti
- Meridyen Test Seti
- Schüssler Tuzları Test Seti
- Nosodes Test Seti
- Eser Elementler Test Seti; Bu Test Seti de hem eser elementleri hem de kimyasal elementleri içermektedir.
- Mycosis Test Seti
- Horvi Test Seti
- Wala Test Seti
- Orthica Test Seti
- Inus Test Seti
- Vitortho Test Seti
- Sanum Test Seti
- Geleneklsel Çin Tıbbı Test Seti
- Pascoee Test Seti


29 Nisan 2016 Cuma

Health Scanner ile vücudunuzun sesine kulak verin!


44 ülkeden bin 200’ün üzerinde firmanın katıldığı Expomed’de medikal sektörüne sunulan Bionic Health Scanner 1 dakikada mini bir check-up sunuyor diyebiliriz. Kişinin sağlık durumu hakkında anlık ve sistematik olarak ölçüm yapan cihaz 40’a yakın başlıkta yüzlerce değer ölçebilen bir yapıya sahip. Fuarda EDT Sağlık’ın ilgi gören cihazlarından biri olan Health Scanner, kısa zaman içinde size vücudunuzun sesini aktarıyor.

Yenilikçi teknolojiye sahip ve en son kuantum tıbbi bulgularına dayanan Bionic Health Scanner, hücre ve organların manyetik dalgalarını nano ve mikro - Gauss aralığında ölçerek aminoasitlerden ağır metallere ve minerallere kadar yüzlerce değeri ölçüyor. Saniyeler içinde ölçülen bu spesifik değerler, binlerce insan üzerinde ölçüm yapılarak doğrulanmış olan kişilerin normal değerleriyle karşılaştırılmalı olarak veriliyor. Health Scanner, ölçülen değerlerde olması gereken ve var olan verileri belirtir. Ölçülen bu spesifik değerler, binlerce insan üzerinde ölçüm yapılarak doğrulanmış olan kişi normal değerleriyle karşılaştırmalı olarak veriliyor.

Kişi bilgilerinin normal değerler üzerinden gösterdiği sapmalar veya dengesizlikler özel bir yazılım tarafından görüntülenerek tanı ve tedavi için birçok veriyi öğrenmemize olanak sağlar. Bionic Health Scanner ile bulunan tüm çözümsel sonuçlar hastanın sağlığı için birer ipucu değeri taşır. Klinikte tanı yerine geçmeyen fakat yeniden yapılan testleri önemli ölçüde destekleyen önemli ipuçları sunan Health Scanner, tamamlayıcı ve bütünsel tıp tedavilerinde yol göstericidir.

Ana cihaza bağlı bir el sensörünü ile vücudunuzdaki göz altı morluklarından hangi vitamine ihtiyacınız olduğuna kadar geniş bir zeminde tarama yapan cihaz, vücudunuzun uyarı verdiği alanlarda sizin doğru yönlendirmiş olur. Jinekolojik değerlerinizde anormal bir veri ortaya çıktıysa jinekoloğunuza danışmanız yersiz olmayacaktır.

29 Mart 2016 Salı

EDT Sağlık biyofoton teknolojisini dünyaya tanıttı


Medikal sektörü 23. Kez Expomed Fuar’ı ile bir araya geldi. 44 ülkeden bin 200’ün üzerinde firmanın katıldığı fuarda EDT Sağlık, biyofoton teknolojisine sahip Bionic 880 ile ulusal ve uluslararası pek çok firmanın ilgi odağı oldu.

Medikal sektörünün buluşma noktası olan Expomed 24-27 Mart tarihleri arasında TÜYAP’ta gerçekleşti. 87 ülkeden 36 bine ulaşan ziyaretçisi, 44 ülkeden bin 200’ün üzerinde firma ve firma temsilciliğinin katılımıyla gerçekleşen Expomed’te EDT Sağlık, biyofoton teknolojisine sahip Bionic 880’i tanıttı.

Türkiye ve gelişmekte olan Avrasya bölgesindeki sağlık sektörünün karar vericileriyle tedarikçilerini tek çatı altında toplayan Expomed'e Biyofoton cihazı Bionic 880 ile katılan EDT Sağlık Genel Müdürü Dilşad Çelebi, fuara firma bazında çok geniş bir katılım olduğunu vurgulayarak, “Almanya, İtalya, İsveç başta olmak üzere pek çok Avrupa ülkesiyle birlikte Çin ve Kore gibi Asya ülkelerinin varlığı fuarın medikal sektörü açısından önemi arttırmıştır” dedi. Fuarın EDT Sağlık için verimli geçtiğini belirten Çelebi, “Doğru müşterilerle tanışma fırsatı elde ettik. Özellikle İstanbul dışından fuara gelen hastane, tıp merkezi ve muayenehane sahibi doktorlara 4 gün boyunca cihazlarımızı tanıttık. Fuar bizim için faydalı bir açılım oldu” diye konuştu.

Sağlık Bakanlığı yetkililerine de cihazlarını tanıtma ve demo yapma imkanı bulduklarını ifade eden Çelebi, “Biyofoton teknolojisine sahip cihazlarımız Bionic880, Transducer ve Health Scanner'ı ilk defa böylesine geniş katılımlı bir fuarda sektör buluşturduk. Fuar, biyofoton cihazlarının Türkiye’de yaygınlaşarak kullanılmasına olanak vermesi bakımından da önem taşıyor” dedi. Çelebi, ayrıca H. Bushkuhl GmbH firması Genel Direktörü Heinrich Bushkuhl’e de fuar boyunca kendilerine verdiği destek için teşekkür etti.

Bionic 880 nedir?
Işık olmadan hayatın mümkün olmadığından yola çıkan ünlü Biyofizikçi Med. Dr. F. Popp’un biyofoton teorisiyle biyofizikte çığır açmış bir çalışma ürünün olan Bionic 880, hormonların düzenlenmesi ve hücrelerin uyarımı için biyofotonların iyileştirici gücünden faydalanıyor. Bionic 880; hormonsal dengesizliğin düzenlenmesi, enfeksiyonlar, bağ dokusu, migren, egzama, sedef, boyun sırt ve bel ağrıları, bağımlılık, siyatik ağrıları, akne, uyku ve sindirim sistemi bozukluklarının tedavilerinde kullanılıyor.



1 Mart 2016 Salı

Ağrıya kökten çözüm: Mora ağrı terapisi


Yapılan iş, stres ve daha birçok neden ağrı kesicileri günlük hayatımızın vazgeçilmesi haline getirdi. Çalışma hayatı, stres, günlük koşturmaca derken bel, boyun, baş ağrıları listenin başlarına yazabiliriz. Bu ağrıları ortadan kaldırmak için ağrı kesicilere başvururuz fakat ağrı kesiciler ağrının kaynağını ortadan kaldırmayarak, bir süreliğine söz konusu ağrıyı duymamamız için hissizlik yaratır.

Sigara, alkol, alerji, diyabet ve ödem sorunları gibi farklı başlıklarda başarısı birçok kez kanıtlanmış Mora Terapi ağrı tedavisinde de başarılı sonuçlar elde etmiştir. Temelde vücuttaki normal olmayan işleyişi normal ve sağlıklı haline getirmek olan Mora Terapi ağrıya bir neden değil de sonuç olarak yaklaşarak, ağrıya neden olan sorunu ortadan kaldırmaya yönelik adım atar. Birbirinin ayna yansıması gibi iki farklı frekansın birbirini yok edeceği bilginden yola çıkan Mora Terapi ağrıya neden olan sorunu ortadan kaldırarak ağrının kesilmesini sağlıyor.

Minimum 6 seansta sonuç veren Mora ağrı tedavisi, insan vücuduna bütünsel yaklaşarak sorunu meridyen mantığı ile çözmeyi hedefliyor. İnsan vücudundan geçtiği varsayılan dikey çizgilerin yani meridyenlerin aynı doğrultudaki organlar ile bağlantısı olduğu ve bu bağlantılara ulaşarak tedavi etme yöntemi olan meridyen tedavisinde; diz ağrısı aslında aynı meridyen üzerinde yer alan midedeki soruna işaret ediyor olabilir. Bütünsel tıp olarak nitelendirdiğimiz Mora Terapinin her seansı kişiye özel uygulanıyor. Yan etkisi olmayan yani kişinin şikayetçi olduğu sorunu ortadan kaldırırken başka bir soruna yol açmayan terapi öncesi bol bol su içmek gerekiyor. Mora Terapi, vücuttaki suyla aktif hale gelen elektromanyetik frekanslar ile hücreleri eski sağlıklı haline geri döndürür. Mora ağrı terapisi esnasında rahatlama hali ve mevcut şikayetlerde azalma gözlemlenir. İlerleyen tedavi seansları sırasında nadir de olsa ağrıda artış, ağrı bölgesinde hafif karıncalanma hissedilir. Bunlar tedavinin başarılı bir şekilde devam ettiğine, o bölgenin iyileştiğine işarettir.