bağırsak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bağırsak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Kasım 2024 Cuma

Bağırsak Floranızı Bozmadan Dengeli Beslenmenin Sırları


Bağırsak Floranızı Bozmadan Dengeli Beslenmenin Sırları

Bağırsak florası, genel sağlığımız için kritik bir rol oynar. Sindirimden bağışıklık sistemine kadar birçok fonksiyonu etkileyen bağırsak florası, doğru beslenme alışkanlıklarıyla dengede tutulabilir. İşte bağırsak sağlığınızı koruyarak dengeli beslenmenin sırları:

1. Doğal ve İşlenmemiş Gıdalar Tercih Edin

Taze sebze, meyve, tam tahıl ve sağlıklı yağlar gibi doğal gıdalar bağırsak dostudur. İşlenmiş ve katkı maddesi içeren yiyeceklerden uzak durarak bağırsak florasının dengesini koruyabilirsiniz.

2. Probiyotik ve Prebiyotik Besinlere Yer Verin

Yoğurt, kefir ve fermente sebzeler gibi probiyotik kaynaklar, bağırsak florasını güçlendirir. Prebiyotikler ise probiyotiklerin beslenmesine yardımcı olur; muz, sarımsak ve soğan bu besinlere örnektir.

3. Lif Tüketiminizi Artırın

Çözünür ve çözünmez lifler, sindirimi kolaylaştırır ve bağırsak sağlığını destekler. Özellikle yulaf, baklagiller ve sebzeler, lif açısından zengin kaynaklardır.

4. Şeker ve Yapay Tatlandırıcıları Azaltın

Aşırı şeker tüketimi, bağırsak florasını olumsuz etkileyerek zararlı bakterilerin çoğalmasına yol açabilir. Yapay tatlandırıcılar da bağırsak mikrobiyotasını bozabilir; bu nedenle şeker tüketiminizi sınırlayın.

5. Dengeli Su Tüketimi

Yeterli su içmek, sindirim sistemi fonksiyonlarını destekler ve bağırsakların çalışmasını kolaylaştırır. Günde 2-3 litre su tüketmeye özen gösterin.

6. Antibiyotik Kullanımına Dikkat Edin

Antibiyotikler, zararlı bakterilerle birlikte bağırsaklarda faydalı bakterileri de öldürebilir. Gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınarak florayı koruyabilirsiniz.

7. Mora Terapi ile Bağırsak Sağlığınızı Dengeleyin

Mora Terapi, bağırsak sağlığını etkileyen zararlı etkileri azaltmaya ve vücudun doğal dengesini yeniden sağlamaya yardımcı olabilir. Biorezonans teknolojisiyle uygulanan bu terapi, bağırsak floranızın korunmasına destek olur ve genel sağlık hedeflerinize ulaşmanızı kolaylaştırır.

Sonuç:
Bağırsak florası, sağlıklı bir yaşamın temel taşlarından biridir. Doğru beslenme ve destekleyici yöntemlerle florayı koruyarak hem fiziksel hem zihinsel sağlığınızı iyileştirebilirsiniz. Sağlıklı bir denge için Mora Terapi’yi deneyin!



*Bu yazı bilgi vermek amaçlı yazılmıştır. Sağlığınız için en doğru bilgilere ulaşmak için uzman bir hekiminize mutlaka danışmanızı öneriyoruz.


21 Eylül 2021 Salı

Bağırsak Sağlığını Korumak İçin Neler Yapabiliriz?






Bağırsaklarımızın sağlığı vücut sağlığı için çok önemlidir. Amaç bağırsak sağlığını korumaksa öncelikle bağırsaklarınıza iyi bakmanız gerekir. Bağırsaklarınıza iyi bakmak için ise; en öncelikli şey sağlıklı beslenmedir. Sağlıklı beslenme rutini ve hayat standardı oturtmanız için öncelikle hayatınıza prebiyotik, probiyotik ve fermante gıdaları katmanız gerekir. Bu gıdalar bağırsak ile dost olduğu için tüketilebilir. 

 

Prebiyotik, probiyotik ve fermante gıdalara örnek vermemiz gerekirse de; 

Prebiyotik gıdalar ; muz, bakliyatlar , sarımsak, yulaf,  pırasa gibi besinleri sayabiliriz.

Probiyotik; Lahana turşusu, kore yemeği kimchi, kamboçya çayı, kefir olarak sayabiliriz

Fermante gıdalar; yoğurt, kombu çayı, salatalık turşusu, kefir olarak sayabiliriz. 

 

Bağırsak florası ya da bağırsak mikrobiyolojisi olarak adlandırılan bağırsak bakterileri, vücutta birçok önemli fonksiyonu yerine getirirler. Probiyotikleri ve prebiyotikleri dengeli miktarlarda tüketmeniz, bu sağlıklı bakterilerden doğru miktarda sahip olmanıza bu da sağlınızı geliştirmeye yardımcı olur.

 

Bağırsaklarımızın sağlığı ruhsal ve fiziki durumumuzu etkiler. Araştırmalara göre duygu bozukluğu durumunda bağırsak sağlığının önemli bir etkisi olduğu ortaya çıkmıştır. Bağırsakların sağlıksız oluşu  duygusal durumunuzu etkiler. Duygusal yeme bozukluğu nedeniyle de sağlıksız besleniriz ve bu da bağırsaklarımızı etkiler. Hal böyle olunca da bu kısır döngüyü kırabilmek için dolayısıyla bağırsak sağlığı için doğru beslenme şekillerini tercih edilmelidir.

 

Bağırsak Sağlığında Mora Terapi

Mora Terapi yöntemi ile yapılan bağırsak terapilerinde, şimdiye kadar bağırsağı tehdit etmiş olan besinlerin frekansları vücuttan silinerek bu besinlere karşı isteksizlik oluşturulur. Bu besinler olmaksızın verilen diyeti böylelikle kişiler rahatlıkla uygulayabilirler. Mora frekans tedavileri ile bağırsaklarda çeşitli sebeplerle meydana gelmiş olan hasar onarımı başlatılır ve birikmiş olan toksinlerin vücuttan uzaklaştırılmaları sağlanır. Üç aylık karbonhidrattan  kısıtlı ve basit şeker içermeyen bir beslenme protokolüyle sağlıklı beslenme davranışı oluşturulur. Aynı zamanda bu beslenme planı, kefir, yoğurt gibi probiyotik besinlerden zengindir ve bu şekilde bağırsaklardaki flora desteklenmiş olur. Bağırsak florasının tam olarak onarılması için dışarıdan probiyotik takviyesi de önerilmektedir. 



Daha detaylı bilgi için;

📞 +90 216 405 14 52 ya da

📞+90 533 250 11 26 numaralarımızdan bize ulaşabilirsiniz...

www.mora.com.tr 

3 Eylül 2019 Salı

BEYİN BAĞIRSAK BAĞLANTISI, NEDEN BÜTÜNSEL&TAMAMLAYICI TEDAVİLERİN SİNDİRİM RAHATSIZLIKLARINI HAFİFLETTİĞİNİ AÇIKLIYOR


Gözünüzde beyinden bağırsaklara, bağırsaklardan da beyne giden bir ok olduğunu canlandırın. Evet çünkü aynı bu şekilde.

20. Yüzyıl boyunca tıp bilimi, vücudun farklı sistemlerini, onları daha iyi anlamak adına, bölümlere ayırmakta çok başarılı oldu. Ancak, bugün anlıyoruz ki, kimi bölümleri birbirlerinden izole etmek, o bölümlerin tek başlarına çalışma sistematiğini anlamak açısından yeterli değil. Beyin-bağırsak bağlantısı da izole edilmemesi gereken bölümlere verilecek güzel bir örnek olarak başı çekiyor.

Öncelikle beyin-bağırsak bağlantısının anatomisi nedir oradan başlayalım; Beyin ve bağırsak arasındaki ilişki tam olarak nasıldır?

Beyin, sindirim veya gastrointestinal sisteme “sempatik(kaç&savaş) sinir sistemi” ve “parasempatik(dinlen&sindir) sinir sistemi” vasıtasıyla sinyaller gönderir. Bu gelen sinyallerin dengesi hangi gıdaların sindirim sistemine hangi hızda alınacaklarını, besinlerin emilimini, mide özsuyunun salgılanmasını ve sindirim sistemindeki enflamasyon oranını etkiler.






Sindirim sistemi ayrıca kendi sinir sistemine, içinde ve çevresinde bulunan yaklaşık 100 milyona yakın enterik sinir sistemine de sahiptir. Enterik sinir sitemi sempatik ve parasempatik sistemden gelen sinyalleri alır ancak bunlardan bağımsız olarak da ayrıca fonksiyon gösterir.

Enterik sinir sitemi bir taraftan milyonlarca bağışıklık (immun) hücresiyle birbirine bağlıdır. Bu hücrelerin sindirim sistemi üzerinde araştırma yapıp bilgileri beyne iletme görevleri vardır; mide şişkin mi?, gastrointestinal kanalda bir kanama var mı? ya da kan akışı yetersiz mi? vs. Yani Beyin birden fazla yolla gastrointestinal sistemle iletişim halindedir.

Peki stres ve olumsuz duyguların bağırsaklar üzerindeki etkileri nelerdir?

Öncelikle bilmeliyiz ki, yukarıda anlattığımız beyin-bağırsak bağlantısı nedeniyle stres, endişe, üzüntü, depresyon, korku, öfke gibi çeşitli olumsuz duygular gastrointestinal sistemimizi etkileyebilir. Gastrointestinal kanalın hareketlerini hızlandırabilir veya yavaşlatabilir, sindirim sisteminde şişkinliğe veya ağrıya duyarlı hale gelmesine neden olabilir. Bakterilerin bağırsak zarından kolayca geçmelerini sağlayarak immun sistemi aktive edebilir, bağırsaklardaki enflamasyonu arttırabilir veya ve hatta bağırsak mikrobiyotasını değiştirebilir. Bunların tamamını yapacak şekilde tetikleyici rol oynayabilir. Bu nedenle stres ve benzeri olumsuz duygular enflatuar bağırsak hastalığı ( Crohn hastalığı ve ülseratif kolit), huzursuz bağırsak sendromu, gastroözofageal reflü (GÖRH), besin alerjileri ve intoleransları gibi çeşitli gastrointestinal hastalıkların oluşmasına neden olabilir veya var olanları kötüleştirebilir.

Ayrıca gastrointestinal sistemdeki negatif değişiklikler beyne geri bildirim vererek, beyin ve gastrointestinal sistem arasında kısır bir döngünün oluşmasına da neden olur. Yeni yapılan çalışmaların gösterdiği üzere, bağırsak enflamasyonunun çokluğu veya sindirim sistemindeki mikrobiyotanın değişmesi yorgunluk, depresyon ve kardiyovasküler hastalıkların oluşumlarına büyük oranlarda katkı sağlayabiliyor.

Peki Zihin-beden bütünlüğünü baz alan tamamlatıcı yöntemlerin gastrointestinal hastalıklardaki etkisi nedir?

Güçlü bir beyin bağırsak bağlantısının varlığı göz önüne alındığında, stres ve olumsuz duyguları azaltan veya ortadan kaldıran tüm tamamlayıcı terapilerin (meditasyon, yoga, hipnoterapi, nefes egzersizleri, homeopatik veya elektrohomeopatik duygu durum ilaç tedavileri vb), gastrointestinal semptomların iyileşmesine yardımcı olduklarını öğrenmek şaşırtıcı olmamalı. Tüm bu tedavi ve terapiler sempatik sinir sistemini bastırıp, parasempatik sinir sistemini yükselterek vücudun stres tepkilerini ve enflamasyonu azaltırlar.

Diğer bütünsel-bütüncül yaklaşımlar nelerdir?

Öğrendik ki, kimi yiyecekler hassas kişilerin bağırsaklarında bazı reaksiyonları tetikleyebilmekte. Bu tür durumlarda özel diyetler kullanmak kesinlikle semptonların azalması için çok önemli. Örneğin düşük asitli gıdalarla beslenmek, fermente edilmiş gıdaların beslenmeden çıkarılması vb. Beslenme şeklinin bağırsak mikrobiyatası üzerinde inanılmaz büyük etkisi var. Sebze ağırlıklı, karbonhidrat oranı düşük, az kırmızı et tüketiminin yapıldığı veya beyaz et, balık ve deniz mahsullerinin tercih edildiği diyetler daha sağlıklı bir bağırsak mikrobiyatasının oluşmasını sağlıyor. Ve bu ve benzeri beslenme değişiklikleri de bağırsak enflamasyonlarında azalmaya ve depresyon, yorgunluk ve kardiyovasküler hastalıklara yakalanma risklerinde düşüşe yol açıyor.

Her ne kadar her kişinin durumu kendine özelse de, ben tamamlayıcı&bütünsel tedavilerin gastrointestinal semptomlarını azaltmak üzere sağlıklı bağırsaklar ve sağlıklı bir zihin için harika birer yardımcılar olduğuna inanıyorum.

Kaynak: Dr. Michelle Dossett, PhD, MPH, Harward Health, 11 Nisan 2019 tarihli Makalesi