mora terapi ile kilo koruma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mora terapi ile kilo koruma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Eylül 2014 Pazartesi

"Yediklerim tuzlu geliyor..."

Beni tanıyan ve yemek yediğimi gören herkes bir kez "Yapma Allah aşkına kendini öldürüyorsun, kör olacaksın vs." gibi bir konuşma yapmıştır. Ve karşılığında da "Ama benim tansiyonun çok düşük tuz yemezsem her tarafım titriyor" cevabını mutlaka almıştır.


Duyduk duymadık demeyin! Biliyorum beni seven bütün dostlarım memnun olacak. Ben de inanamıyorum. İki gün önce Mora Terapist Servet hanımın listesinden "Döner"imi zevkle yerken ağzım burnum birbirine karıştı. İlk kez sizlerin "Çok tuzlu" dediğiniz de yüzünüzün aldığı şekil bende oluştu ve anladım. Öğğğ "çok tuzlu" iğrenç bir şeymiş.

İnsanın ağzının içi yangın yeri gibi oluyor, yamuşuyorsun, dilinin üzerindeki tüycükler şişip, isyan ediyor. Hele boğazından yutağa geçerken eyvahlar olsun.

Olsun da; Bu da ne ben tuzu severim tuzsuz bir lokma yiyemem. Bana neler oluyor dehşete düştüm. Karşımda yemeğini zevkle yiyen kızım durumumu anladı ve kıs kıs gülerek: "Tuzlu mu geldi?" diye sordu, düşünün.

Ertesi gün ikinci Mora Terapi seansım için Uzmanlar Tıp Merkezi & Estetik, Bakırköy'de Servet hanıma gittim. Başıma geleni anlattım. Güldü ve beni şoka uğratan sözcükler dudaklarından döküldü: "Gayet normal Hürriyet Hanım ben sizin tuz bağımlısı olduğunuzu henüz öğrendim ama zaten size uyguladığımız terapide tuzda vardı. Mora Terapi bağımlılıkları gidermek için var. Biz sizden kilo yapabilecek herşeyi siliyoruz." dedi.

Daha ilk seansta asla ayrılmak istemediğim TUZumdan ayrıldım. Servet Hanım terapiye başlamadan "Önce insanın kendisinin istemesi lazım" demişti. Bence yanılıyor. Çünkü bana "tuzu sizden sileceğiz" deseydi emin olun kabul etmezdim. Asla tuzumdan ayrılmazdım. Oysa şimdi yediğim yiyeceklerin tadını daha bir başka alıyorum. Yanımdan hiç ayırmadığım tuzlukla, rutubetlenip akmıyor diye çay tabaklarına tepeleme doldurup yarısını yemeğime döktüğüm, yarısını da acı biberimi batırıp yediğim TUZla işim kalmadı.

VE en ilginci yemeklerin piştiği kadar tuzlu yani benim için "tuzsuz yemek" hiçbir yerimi titretmiyor:)) Beni mutsuz etmiyor. Aksine acayip mutluyum. Teşekkürler Mora Terapi, Teşekkürler Servet Hanım, teşekkürler Uzmanlar...

Mora Terapi ile yapılabileceklere sonsuz inanıyorum. Alkol, uyuşturucu, sigara ve yeme bağımlılıklarına kesin çözüm olabileceğine inancım sonsuz. Ama tabii ki benim ikinci seansım daha bu bakalım devamında neler olacak. Hele ki ben ikinci seansımdan sonra Mersin'e uçuyorum. Sevgili kankardeşim Aslı benim için içli köfteler, dolmalar ve en sevdiğim herşeyi döktürecek. Mersin'e 67 kilo gidiyorum. Bakalım dönüşte ne olacak?


Kendimi seviyorum, sizi seviyorum. Kendinize iyi davranın. Sevgiyle kalın

Hürriyet Turnalı
http://www.hport.com.tr/hurriyet-turnali/kendimi-bastan-yaratiyorum-6-sok-olay-mora-terapi-yediklerim-tuzlu-geliyor

19 Eylül 2014 Cuma

Mora Terapi ile Zayıflama Deneyimi

Haydi buyrun "bu da nereden çıktı şimdi?" demeyin, haklısınız. Vallahi ben bile kendime şaşırdım.

Hayatım boyunca öyle sık sık ya da düzenli bir periyotta estetik merkezlerine giden bir olmadım. Hatta krem bile kullanmadım desem gayet doğru olur. Ben bu tip işlerde biraz üşengecim. Banyo bitiminde Johnson's Baby bebek yağını yüzümden tabanıma kadar sürer iki dakika bekler tekrar bir duşlanır çıkarım. Bütün bakımım bu kadar. Toplasan hayatımda üç yada dört kez bir estetik merkezine gitmişim. Bunlardan biri de Uzman estetisyen Servet Çetin hanımın Eskişehir'deki güzellik merkezi..

Servet hanım son derece konusunda bilgili, son derece güler yüzlü, konuşması zevkli, hoş ve zarif bir hanım nasıl olmuşta dostluğumuz uzun bir ara vermiş bilemedim. Ama mailini okur okumaz hatırladım ve hemen aradım. Uzunca hasret giderdiğimiz konuşmamızın sonunda dedi ki;

"Hürriyet'çiğim müsait olur olmaz bana geliyorsun ve sana Mora Terapi uygulamaya başlayıp o hiç sevmediğin listelerden birini veriyorum."

ŞOK! İmdat uzun zamandır görüşmediğim bir dost ve diyet listesi. Allah'tan o Eskişehir'de ben İstanbul'dayım üstelik Mora Terapi diye bir şey hiç duymamışım.

"Bebeğim Eskişehir'e bu aralar gelmem biraz zor" dedim.

İKİNCİ ŞOK! Servet Hanım Eskişehir'den İstanbul'a transfer olmuş ve Uzmanlar Estetik adlı kuruluşun yöneticisi ve kendisi Uzman estetisyenliğin yanı sıra Mora Terapist. Kaçar yanım kalmadı.

Tabii ki gittim. Harika bir estetik merkezi "Uzmanlar Estetik" pırıl pırıl, ışıl ışıl... Uzmanlar Tıp Merkezi de varmış. Servet Hanım Mora Terapi hakkında bana şöyle bilgiler verdi (kısa geçiyorum çünkü işlemler sırasında çektiğimiz videolarla size kendisi tüm detayı anlatacak):

Mora-Terapi ile hamur işi, ekmek, makarna, tatlı, çikolata yada benzeri yiyeceklere olan düşkünlük siliniyormuş. Açlık hissi azalıyormuş. Enerji dengelendiği için psikolojik durum rahatlıyor ve bir yandan da vücut ağrıları azalıyormuş. İnanılmaz ilginç geldi. Ben her şeyin beyinde bittiğine inananlardanım. Tabii ki tek faydası zayıflamaya yardımcı olmak değil. Sigara bırakmak, uyuşturucu ve alkol tedavisi ve bir çok kullanıldığı alan varmış zamanla tek tek size anlattıracağım. İnandım ve Mora Terapiye başladım.


 .


 Çiplendim ben:))



Hürriyet Turnalı/hport.com.tr
http://www.hport.com.tr/hurriyet-turnali/kendimi-bastan-yaratiyorum-5-mora-terapi-ile-zayiflanir-mi-mora-terapi-nedir

2 Eylül 2014 Salı

Kilomuzu Korumak Kilo Vermekten Daha Zor

Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, kiloyu vermek kadar korumanında sağlık açısından son derece önemli olduğunu söyledi.
Enç, konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada, “Fazla kilolarınızdan kurtuldunuz. Ya tekrar geri alırsak diye mi endişeleniyoruz. Peki, şimdi ne yapmak gerekiyor? Eski yeme alışkanlıklarımıza geri dönüp, nasıl olsa 1-2 kilodan bir şey olmaz deyip, eskisi gibi kontrolsüz yemeğe mi başlayacağız? Tabii ki hayır. Kilo vermenin devamı olarak kilo kontrolünde olmanızda önemli” diye konuştu.
Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç konu ile ilgili yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti; “Öncelikle hiçbir zaman unutmamız gereken nokta koruyabileceğimiz ağırlık hedef noktamız olmalı ve doğru bir diyet programından sonra her zaman beslenmemizi kontrol altında tutmalıyız.
Aslında birçoğumuz da kilo korumanın, kilo vermekten daha zor olduğunu birkaç kez deneyimlemişizdir. Kiloyu koruma konusunda yetersiz kalınması, iki temel nedene bağlanabilir.
Birincisi; Gerçekçi olmayan ve ulaşılamaz hedefler belirlenmesidir. Sonuca ulaşılsa dahi o kiloyu korumanın oldukça zor olur çünkü ulaşılan kilo bireyin sabitlemek de zorlanacağı kilodur ve birey bu kiloyu uzun süreli koruyamayacaktır. Bunun sonucunda da birey kendini kısır bir döngünün (kilo alıp-verme) içinde bulacaktır.
İkincisi ise; Bireyler, zayıflama programında kazandıkları olumlu beslenme alışkanlıklarını devam ettirmezler ve program süresince yaptıkları aktiviteyi bırakırlarsa, kiloyu koruyamama ve tekrar kilo almaları olasıdır. Diyet yaparken ,koruma zamanında kesinlikle uygulayamacağımız kuralları uzmanınızla belirleyerek diyette yer vermediğimizde korumamız çok daha kolay olur.
Bu programlarda ki genel amaçta; kaybedilen kiloların tekrar geri alınmasını önlemek veya minimum düzeyde olmasını sağlamak ve sağlıklı-dengeli beslenmeyi yaşam şekli haline getirmektir.
“Yine mi diyet yapmam gerekiyor? Ben hiçbir zaman, istediğim gibi yemek yiyemeyecek miyim?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim.


 Tabi ki istediğimiz, sevdiğimiz, keyif aldığımız besinleri tüketebileceğiz ancak kilo almak istemiyorsak yapılan aktivite yani harcanan enerji ile alınan enerjiyi dengede tutmamız gerekiyor.
Örneğin; özel bir gündesiniz (doğum günü, parti, kokteyl, yılbaşı, bayramlar, arkadaşlarla buluşma, akşam yemeği gibi) burada 3 seçiminiz olduğunu düşünün ve hangisini seçmek istediğinize siz karar verin.
* Bugün sizin doğum gününüz ve arkadaşlarınız akşam için size sürpriz bir parti hazırlamış. İlk önce yemek yiyeceksiniz, sonra mumlarınızı üfleyeceksiniz. Oysa siz daha yeni fazla kilolarınızdan kurtulmuşsunuz ve kilonuzu korumak istiyorsunuz.

Pratik püf noktaları ile özel zamanlardan dolayı oluşan veya biraz kaçırdığınızdan dolayı kilo almaya başladığınızı hissettiğinizde acil önlemler diyelim birlikte;
Günlük sıvı tüketimimizi hemen kontrol altına alarak daha fazla su ve aynı zamanda sıvı grubunda yer alan ödem atabileceğimiz bitki çaylarından tüketimizi arttıyoruz
Aktivitemiz eskisine göre azaldımı? 15 dk ekleyeceğimiz aktivite haftada 105 dk,ayda da 420 dk daha fazla enerji kaybettiğimizi gösterir,o zaman hemen başlıyalım.
Gelelim beslenmemizle ilgili alacağımız önlemlerimize,aralıklı beslenmek yani ara öğün atlamamak olmazsa olmazımız diyelim.
Porsıyonlarımızı küçültmek hemen ve çok rahat kontrolunu sağlayabileceğimiz bir önlemimiz .
Ana öğünlerimizden birine hemen ızgara içerikli bir salata eklemek veya akşam öğünümüzde bir hafta 1 yumurtalı menemen ve yanında 2 dilim tahıllı ekmek ekleyebiliriz.
Ara öğünlerimizde metabolizmamızı hızlandirmamız şart ve bunun için hem tok tutacak hemde protein alımımızı arttıracak 3 tam ceviz veya 10 fındık veya 10 badem tercih edelim.
Tatlıda canımız istiyor ama hemen 1-2 kilo da vermek istiyoruz o ama 1 bardak yağsız sıcak süte 1 dal tarçın çubuğu bekletelim ve ara öğün olarak yanında tahıllı 1-2 adet kurabiye ile diyetimizi renklendirebiliriz.
Hem antioksidan etkisi olan hem kan yapıcı özelliği olan aynı zamanda mevsim meyveside olan NAR ,kış aylarında yavaşlayan metabolizmamız için super bir tercihimiz olmalı,püf noktaları ile sağlıklı ve formda günler diliyorum.”
http://www.stargundem.com/ajanslar/kiloyu-vermek-kadar-korumakta-onemli-691374.html