28 Aralık 2016 Çarşamba

Health Scanner ile 1 dakikada mini check-up


Hastalık belirtilerini ortadan kaldırmaya değil de hastalığa neden olan sağlık sorunlarını ortadan kaldırmaya yönelen bütünsel tıbba olan ilgili her geçen gün artıyor. İyileşmenin bir bütün olarak ele alındığı bütünsel tıpta kişinin beden, ruh ve zihin sağlığını dengede tutmak oldukça önemli. Sağlığı olduğu gibi insanı da çevresiyle bir bütün olarak ele alan bütünsel tıp, kişinin sağlığı üzerinde çevre ilişkilerini ve yaşam tarzını da değer veriyor.

Mora Terapi cihazları, hastayı eğitmek ve hastalığa neden olan sorunu ortadan kaldırmak üzerine kurulu felsefesiyle bütünsel tıbbın Türkiye’de öne çıkan uygulayıcısı. Vücudumuzdaki doku ve sistemler arasındaki iletişimin elektromanyetik frekanslar yardımıyla gerçekleştiğinden yola çıkarak icat edilen Mora Terapi cihazları, iki eş elektriksel sinyalin birbirini seçmesi ve ilişkiye geçmesidir. Biorezonans metodunun başlangıcı olarak kabul edilen Mora Terapi cihazları gelişen teknolojinin de katkısıyla geliştirilerek pek çok farklı sağlık sorununun tedavisi için kullanılmaktadır.
Mora Terapi kendi markası altındaki cihazlarından sonra Health Scanner ve Biofoton cihazlarını da Türk doktor ve hastalarıyla buluşturarak bütünsel tıp alanında hizmetlerine yenisi ekledi. En son kuantum tıbbı bilgilerine dayanarak aminoasitlerden ağır metallere ve minerallere kadar yüzlerce değeri saniyeler içinde ölçen Bionic Health Scanner’e artık Mora Terapi merkezlerinde ulaşmanız mümkün.
Ana cihaza bağlı bir el sensörünün avuç içinde 1 dakika tutulmasıyla kalp ritmi, böbrek fonksiyonu, karaciğer fonksiyonu, kemik hastalıkları, vücut toksinleri, beyin sinirleri, ağır metaller, aminoasitler, vitamin, mineral, eser, element, cilt, göz, prostat, jinekoloji ve göğüs gibi 40’a yakın alandaki sağlık analizi saniyeler içinde ölçülüyor. Hücre ve organların manyetik dalgalarını nano ve mikro - Gauss aralığında ölçerek yüzlerce değeri doğru bir şekilde gösteren Bionic Health Scanner mini bir check-up sunuyor. 40’a yakın spesifik sağlık analizini olması gereken normal değerler ile birlikte veren Bionic Health Scanner, kişiye değerlerini normal değerleri ile karşılaştırma imkanı sağlıyor.
Bionic Health Scanner’in özel yazılımı, kişinin değerlerinin normal değerlerinin üzerinde seyretmesi halinde hastalığın tanı ve tedavisi için yol gösterici konumundadır. Bionic Health Scanner geleneksel, tamamlayıcı ve bütünsel tıp tedavilerindeki her bir parametre için ipuçları vermektedir. Hücre ve organların manyetik dalgalarını nano ve mikro-Gauss aralığında ölçerek değerlendirme yapan Bionic Health Scanner ile bulunan tüm çözümsel sonuçlar hastanın sağlığı için birer ipucu değeri taşır.

 

 

 

13 Aralık 2016 Salı

Işığın iyileştirici gücü: Biyofoton

Yaz mevsiminin bitmesiyle birlikte gündüzlerin kısalması ve gecelerin uzaması insanların ışığa olan ihtiyacını bir kez daha gündeme getirdi. Nasıl ki bahar mevsiminde insanlar çoğu zaman açıklayamadıkları bir mutluluk hali içindeyse, güz mevsiminde kendisini derin bir hüzün ve karamsarlık girdabında bulur. İnsan enerjisi için temel ihtiyaç ışık, aynı zamanda iyileştirici bir etkiye sahiptir.

Işık sadece insanlar için değil tüm canlılar için hayati bir önem taşımaktadır. Işık olmadan canlılar yaşamsal faaliyetlerine devam edemez. Işığın insanlar için en faydalı özellikleri ise antibakteriyel etkisi, D vitamini deposu olmasıdır. Işık insanlara doğrudan ya da dolaylı olarak etki edebilir. Işığın ısınma ve görmemize olan katkısı doğrudan etkiyken; ışık yardımıyla bitkilerin fotosentez yapması sonucu oksijen üretimi dolaylı etkidir. Sabit olmayıp ortamsal faktörlere bağlı olarak şiddeti değişen ışık kişilerin ruh, zihin ve beden sağlığı dengesinde önemli bir faktördür. Işığın olmadığı ortamlarda nasıl ki olumsuz duygu durumu hakimse ışıktan yoksunluk kemik gelişimi gibi fizyolojik durumları da etkiler.
Bilimsel çalışmalarla biyofoton
Işığın insan vücudu üzerindeki iyileştirici etkisi üzerine yoğunlaşan bilim insanları biyofoton teknolojisinin gelişmesine büyük katkı sağlamıştır. Kasnatschejew 1973 yılında, yaşayan hücrelerin mor ötesi seviyede fotonlar ya da elektromanyetik dalgalar aracılığıyla biyolojik bilgi paylaşımı yaptığını kanıtlamıştı. Dr. F. Popp  Kasnatschejew’in deneyinin devam niteliğini taşıyan çalışmalarını organizmada ışığın varlığı ve sonuçları üzerinde yoğunlaştırdı. Işık olmadan hayatın mümkün olmadığına inanan ve bilimsel çalışmalarını bu yönde sürdüren Dr. F. Popp geliştirdiği biyofoton teorisiyle ışığın iyileştirici gücünü keşfetti. Dr. F. Popp fotonları bilimsel olarak kabul edilebilir kılarak kanıta dayalı bir perspektif içinde değerlendirmiştir.
Işık düzenlemesinin doğru gerçekleşmediği durumlarda, ışık kuantumuna bağlı metabolik süreçlerde bozulma meydana gelir ve bu da kronik hastalıklara ve hatta kansere yol açar. Işığın iyileştirici gücü olan biyofoton teknolojisi, kronik ve sistemik hastalıklarda bozulan hücresel fonksiyonların sağlıklı haline dönmesini sağlar. Vücutta herhangi bir yan etkiye yol açmayan biyofoton seansları; hormonların dengelenmesi, enfeksiyonlar, zayıflamış bağ dokusu, migren, egzama, sedef, boyun, sırt ve bel ağrıları, sigara, alkol ve karbonhidrat bağımlılıkları, siyatik ağrıları, akne, uyku ve sindirim sistemi bozukluklarının tedavilerinde olumlu sonuçlar verir.
Elektromanyetik adı verilen dalgaların toplam enerjisini meydana getiren enerji parçacıkları olan fotonlar ve fonksiyonları hakkında mevcut bilgiler, fotonların terapatik uygulamalarını mümkün kılmaktadır.
Fotonların transfer edilmesinde en iyi yöntem olarak el ile dokunma tekniği ince el becerisi gerektirdiği için her uygulayıcı tarafından ustalıkla uygulanamamaktadır. Bu sebeple belirli dalga uzunluklarında ve frekanslarda fotonların cilde hedef odaklı olarak uygulanmasını sağlayan bazı cihazlar geliştirilmiştir.
Bütünsel tıbbın Türkiye’deki lider firması Mora Terapi güvencesiyle hizmet veren Bionic 880, biyofoton teorisiyle biyofizikte çığır açmış bir çalışmanın ürünüdür.

29 Kasım 2016 Salı

Gücünüze güç katın: Mora Terapi PEMF ile performansınızı artırın

İnsan vücudu için spor yapmanın sayısız faydası vardır. Sonsuza kadar sıralayabileceğimiz bu faydalardan dillere pelesenk olmuş birkaç nokta ise; metabolizmanın düzenli çalışmasını sağlaması, kemik ve omurilik yapısını güçlendirmesi, vücuttaki oksijen seviyesinin maksimuma çıkması, kalp, damar ve tansiyon gibi hastalıkların önlenmesi varsa kontrol altında tutulmasıdır. Fiziksel iyileştirmelerinin yanı sıra psikolojik olarak iyi hissetme, depresyonun etkilerini azaltma ve vücudun performansını artırma sporun başlıca faydalarıdır.

Profesyonel ya da amatör olarak sporla ilgilenen herkes, sporun en tatsız kısmı olan spor yaralanmalarına en az bir kere maruz kalmıştır. Spor yaralanmaları kas, kemik ve dokularda meydana gelen zedelenmeler başta olmak üzere spor yaparken vücutta meydana gelen hasarların tümüdür. Kimi zaman kas ve kemik yapısı, anatomik bozukluk, daha önce geçirilen yaralanmalar, ameliyatlar, kronik hastalıklar ve yaş gibi kişisel nedenlerden kaynaklanan spor yaralanmaları; kimi zaman da kötü malzeme, elverişsiz zemin ve kötü hava koşulları gibi çevresel nedenlerden kaynaklanır.Spor yaralanmaları bandaj, atel, sirküler alçı ve ortez gibi medikal malzemeler kullanılarak dinlemeye alındığı gibi cerrahi müdahale gerektiren yaralanmalar da söz konusudur.

Canlı veya cansız tüm maddelerin zayıf ya da güçlü manyetik alanlarının olduğu belirten Japon bilim insanı Dr. KyochiNakagawa, vücutta meydana gelen hasarlarda ve hücre tıkanıklıklarında bu manyetik alanın etkisini avantaj olarak kullanmak istemiştir. Dr. Kyochi Nakagawa’ın bilimsel araştırmalarının çıkış noktası olduğu araştırmalar sonucu, bedende hücreler arası ilişkiyi düzenlemek ve enerji transferini hızlandırmak amacıyla üretilen PEMF (Pulsed Electro Magnetic Frequency) cihazı üretildi.

Pulsasyonlu elektromanyetik alan olarak tanımlanan PEMF cihazı, belirli aralıklarla hafif bir şiddette hücreleri sarsarak birikmiş olan toksinleri ve yabancı maddeleri hücre duvarından dışarı atar. Bu atma işlemi sonrasında vücuttaki enerji alışverişinin sağlıklı yapılmasına olanak sağlanır. Böylece PEMF uygulanan kişiler kendilerini daha dinç, sağlıklı ve güçlü hisseder. Hücreleri hafif şiddete sarsarak iyileştiren PEMF aynı zamanda tüm vücut ağrıları, fizik tedavi uygulamaları ve spor yaralanmaları tedavisinde oldukça etkilidir. Hasar görmüş kas, doku ve hücrelerin sağlıklı haline gelmesinde hızlı ve yan etkisiz bir yöntem olan PEMF cihazı Türkiye’nin önde gelen tamamlayıcı tıp markası olan Mora Terapi güvencesiyle hizmet vermektedir.Doğal iyileşme sürecini hızlandıran ve performans artırımı sağlayan PEMF,hücrelerin rejenerasyonu ve restorasyonunda kullanılır.

Herhangi bir yan etkiye yol açmayan PEMF sağlık sorunu olmazsa bile verimli şekilde kullanılabilir. Vücutta biriken toksinler hücrelerin geçiş yollarını tıkayarak hücreler arası enerji geçişine engel olur. PEMF cihazı ise hücreler arası geçiş yollarını temizler ve vücuttaki verimliliği artırır. PEMF, hem vücudu zararlı tüm toksinler arındırdığı için performans artırımı sağlar hem de hafif şiddete hücreleri sarstığı için fizik tedavi, ağrı tedavileri ve spor yaralanmalarında iyileşme sağlar. PEMF cihazı kişiye bütünlüklü bir sağlık anlayışı sunmaktadır.


14 Kasım 2016 Pazartesi

Küresel bir tehdit halini alan kilodan kurtulmak için ne yapmalı?

Son yıllarda ülkemizde sıkça tercih edilen tedavi yöntemlerinden biri olan bütünsel/tamamlayıcı tıp hastalık sürecinde tedaviyi değil iyileşmeyi esas alan anlayışıyla sağlık sorunlarına kalıcı çözümler sunuyor. Avrupa’da ve özellikle Almanya’da 100 yılı aşkın süredir kullanılan bütünsel tıp alanında eğitim veren üniversiteler ve sadece bu alanda hizmet veren klinikler bütünsel tıbba olan ilginin bir yansıması olarak ifade edilebilir.

Bütünsel tıp bir bütün olarak kişinin beden, ruh ve zihin sağlığında bir denge kurulmasını önemser. İnsanın kendini içindeki uyumunu önemsediği gibi çevresel ilişkileri, yaşayış tarzı ve ruhsal durumunu da sağlık üzerinde belirleyici olduğuna vurgu yapan bütünsel tıp yöntemleri, hastalığı tedavi etmekten ziyade sağlıklı insan yaratma üzerine kuruludur.
Bütünsel tıp alanında Türkiye’de akla gelen ilk marka olan Mora Terapi, vücudumuzdaki doku ve sistemler arasındaki iletişimi gerçekleştiren elektromanyetik frekanslar yardımıyla hastaları sağlığına kavuşturuyor. Alkol, sigara ve karbonhidrat bağımlılığı, kilo verme, alerji, eklem ağrıları, baş ağrısı, stres, duygu durumu bozuklukları, çölyak, diyabet ve cilt hastalıkları başta olmak üzere pek çok sağlık sorununa yol açan nedenleri ortadan kaldıran Mora Terapi seansları herhangi bir yan etkiye yol açmamaktadır.
Mora Terapi’de kilo verme tedavileri
Küresel bir sağlık sorunu haline gelen obezite- fazla kilo, Türkiye’de de halk sağlığı açısından tehdit oluşturmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2015 verilerine göre Türkiye’de fazla kilolu ve obez olarak anılan rakam 15 yaş ve üzeri bireyler için yüzde 53,6’dır. Bir önceki yıla göre (2014) yüzde 31,1 oranında artan bu rakam, kilo vermenin sadece görselliği ön plana çıkaran bir eylem olmadığını ortaya koyuyor.
Mora Terapi, tüm dünyada büyüyen bir tehdit olarak değerlendirilen kilo problemini, yeme isteğini azaltarak ve rafineri karbonhidrat bağımlılığını elektromanyetik frekanslarla silerek ortadan kaldırıyor. Hücre, doku, organ gibi yeryüzündeki her maddenin elektro manyetik frekansı olduğundan yola çıkarak geliştirilen biorezonans yöntemi olan Mora Terapi, elektromanyetik frekanslar yani titreşimler yardımıyla bağımlısı olduğunuz maddeyi vücuttan tamamen siliyor. Karbonhidrat bağımlılığı hafızasından silinen vücut ise sağlıklı bir şekilde verdiği kiloları geri almıyor.
Mora Terapi kilo verme seanslarıyla yeme isteği ve insülin direnci azalan vücut aynı zamanda zararlı ve toksik maddelerden de arınmış oluyor. Rahatlayan ve sağlıklı bir şekilde kilo kontrolünü sağlayan bireylerde birçok fiziksel ve duygusal sorunlar da son buluyor. Bütünsel tıp yöntemi Mora Terapi ile bireyin metabolizması ve enerjisi dengeleniyor.

20 Ekim 2016 Perşembe

Mora Terapi ile sebebi bilinmeyen hastalık kalmasın


Bir hastalığa sahip olmaktan daha can sıkıcı bir durum varsa o da hastalığın nedeninin bir türlü bulunamamasıdır. Birçok test ve tetkikten sonra da nedeni bilinmeyen hastalıklarda doğru tedavinin uygulanması zaman alırken iyileşme sürecide gecikir. İyileşme sürecinin gecikmesi bir yana çoğu zaman yanlış teşhisler sonucu uygulanan yanlış tedaviler kişilerde yeni sağlık sorunlarına yol açmaktadır.

Sağlık anlayışı hastalık belirtilerini ortadan kaldıracak tedavilerden ziyade, hastalıklara neden olan sorunu ortadan kaldırmaya yönelik olan bütünsel tıp yöntemi Mora Terapi, vücuttaki iki eş elektriksel sinyalin birbirini seçmesi ve ilişkiye geçmesi olarak tanımlanabilir.İsmini tekniğinin yaratıcısı Dr. Franz MOrell ve Eric RAsche'nin soyadlarının baş harflerinden alan Mora Terapi, 1977 yılından itibaren özellikle Almanya’da biorezonans metodunun başlangıcı olarak kabul edilir.

Teknolojini ilerlemesi ve keşfedilen yeni buluşlarla geliştirilen Mora Terapi Nova cihazları Cornellisen Sistem Teşhis Test Kiti ile sebebi anlaşılamayan hastalıkların gerçek sebebine ulaşmak ve doğru tedavi uygulamak artık mümkün. Hastanın tüm vücut sistemini tarayıp asıl sorunun ne olduğunu ortaya çıkaran Cornellisen Sistem Teşhis Test Kiti, Mora Nova cihazları üzerinde tüm dünyada en çok kullanılan Test Kitlerinden biridir.

Çok az kablosunun olmasıyla pratik kullanım özelliğine sahip olan Mora Terapi Nova cihazları, Ultraviyole manyetik elektrotu sayesinde lokal uygulamalarda terapilerde yüksek etkinlik ve kullanım kolaylığı sağlar.Tedavi sırasında, hastanın akut ve kronik durumu otomatik olarak seçen Cornellisen Sistem Teşhis Test Kiti, frekans aralığı açısından, Mora SP’den ve diğer biorezonans cihazlarından farklı ve etkindir. Bu etki, tüm uygulamalarda yüksek tedavi başarısı getirir.Vücutta genel olarak yük oluşturan maddelerin tespitinde kullanılan Mora Terapi Nova cihazları, yüklerin vücuttan boşaltılmasına yönelik tedavilerle kişileri sağlıklı bir yaşama kavuşturur.

6 Ekim 2016 Perşembe

Mora Terapi Migren ağrınıza çözüm oluyor

Baş ağrısı belki de günlük yaşamda karşımıza çıkan en yaygın sağlık sorunudur. Beyinden kaynaklı olduğu kanısı yaygın olsa da migren aslında bedenden kaynaklı bir hastalıktır. Migren hayatı tehdit eden tehlikeli bir hastalık olmamakla birlikte genelde ataklar halinde ortaya çıkan ve başın tek tarafına yerleşen, zonklayıcı bir baş ağrısıdır. Sıradan bir baş ağrısı olmayan migren; mide bulantısı, kusma, terleme, yorgunluk gibi şikayetleri de beraberinde getirir. Huzursuzluk, ses, gerginlik, ışık gibi unsurların tetiklediği migren, kişileri günlük yaşamlarına devam edemeyecek kadar derinden etkiler. Genel popülasyonun yaklaşık %12’sini etkileyen migrenin söz konusu belirtileri geçicidir ve kişide kalıcı bir hasar bırakmaz.

Kişilerde migren atağından önce depresif ruh hali, ani duygusal değişimler gibi belirtiler görülür. Migren sona erdikten sonra da ışığa ve sese hassasiyet, yorgunluk, dikkat kaybı gibi şikayetler devam edebilir. Migren ağrısı tüm bedeni teslim almadan migreni tetikleyici nedenlerden uzak durmak en iyi yoldur fakat migren ağrısı başladığında bedenin imdat çığlığına kulak vermek ve ona göre davranmak gerekir.

Amacı vücuttaki normal olmayan işleyişi normal ve sağlıklı haline getirmek olan Mora Terapi ağrıya bir neden değil de sonuç olarak yaklaşır.“Ağrı varsa nedeni de vardır” düşüncesinden geliştirilen Mora Terapi seansları,sonuç olan migren ağrısına değil de migren ağrısına yol açan nedene yönelir. Bu yaklaşım ile ağrıya neden olan sebepleri ortadan kaldırarak kalıcı bir iyileşme sağlar.

Daha çok ağrılar ve baş ağrıları alanında çalışma yapan Nöroloji Uzmanı Dr. Ömer Soyak, kesin teşhis konulmuş migren vakalarında Mora Terapi ile başarılı sonuçlar elde edildiğini belirtiyor. Dr. Soyak, frekans tedavisi olan biorezonans yöntemini kullanan Mora Terapi seanslarının hastaya hiçbir yan etkisi olmadığını dile getirerek,  Mora Terapi’nin migren tedavisinde etkinliğinin nöraluyarılabilirlik ve nörovasküler sistem üzerinde düzenleyici etkisi olmasından kaynaklandığını ifade ediyor. Dr. Soyak, Mora Terapi’nin farmakolojik (İlaçla tedavi) tedaviye alternatif olarak değil ilk seçenek olarak düşünülmesi gerektiğini belirtiyor.

28 Eylül 2016 Çarşamba

Sigarayı neden bırakmalıyım?


Sigara içmek, çok yaygın bir bağımlılık çeşidi olmasının yanı sıra, sigara ve dumanında bulunan maddelerin insan sağlığı üzerine yaptığı olumsuz etkiler nedeniyle dünyanın ve Türkiye’nin en önemli halk sağlığı sorunlarından biridir. Sigaraya kimi sosyalleşmek için başlamıştır, kimi askerlik ve sınav dönemleri gibi normalin üzerinde stres yaratan durumlarda, kimi ise çocukluk-ergenlik dönemlerinde sigaraya biçtiği büyük önemle…

Sigaraya başlama sebebi ne olursa olsun içen herkesin aklında bir soru vardır: Sigarayı ne zaman bırakabileceğim?

En başta sigara kolay kolay arınılmayan ağır ve kötü bir kokuya sahiptir. Bu koku sigara içenler tarafından fark edilmese bile çevresindekiler için hoş bir durum değildir. Sigarayı bırakmak bu konuda yaşam kalitesini artıracaktır.

Sigara dildeki tat alma duyusunu bozar, bu sebeple yenilen içilen besinlerden sigara içmeyen birine göre daha az keyif alınır. Ses tellerini de olumsuz etkileyen sigara sesin kalınlaşmasına neden olur.

Domino etkisinde iyileşme
Sigaraya sosyalleşme amacıyla başlayanların sayısının azımsanmayacak olduğuna değinmiştik. Okul ve iş yerleri gibi alanlarda bu durum daha fazla görülür. Yine aynı şekilde sigara; alkol, çay ve kahve tüketimini karşılıklı tetiklediği için sigarayı bırakma durumunda bu içeceklerin kullanımını doğal olarak azalır. Alkolün vücuda zararları bilimsel olarak kanıtlanmışken; yoğun çay ve kahve tüketimi de sağlığı tehdit etmektedir. Sigarayı bırakan kişinin vücudunda tıpkı domino etkisi gibi iyileşmeler ardı ardına görülür.

Sigarayı bırakanlarda kalp atışı ve tansiyon normal seyrine döner. Sigaranın sebep olduğu akciğer kanseri, Koah gibi hastalıklara yakalanma riski azalır. Sigarayı bıraktıktan sonra kalp krizine yakalanma riski de belirgin oranda düşer.

Sigaradaki nikotin sinir sistemi üzerine genel bir etkisi vardır. Sinirlenen ya da çok üzülen insanların sigara yakarak sakinleşmeleri depresyon giderici ilaçlara duyulan ihtiyacı artırır. Sigara bırakmak vücutta yenilenme ve tazelenmeyi sağladığı için psikolojik olarak da olumlu etki yaratır.

Fiziksel ve psikolojik etkisi
Sigara bırakma yöntemleri içerisinde en başarılı yöntemlerden birisi olan Mora Terapi, sigara bağımlılığının fiziksel ve psikolojik boyutlarına etki eden bir sigara bırakma yöntemidir. Her maddenin atomlarının elektron yapısından kaynaklanan ve o maddeye özel olan bir elektromanyetik frekansa sahip olduğundan yol çıkan Mora Terapi, başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin uzun yıllardır tercih edilen bütünsel tıp yöntemidir.

Mora Terapi sigara bırakma terapisi, maddenin kimyasal özelliğini değil, bu maddenin yaydığı kendine özel frekansın bilgisini değiştirerek tedavi uygular. Bağımlılık yapan maddenin/nikotinin frekans yapısı özel bir teknolojik yöntemle ters çevrilir ve bu bilgi tekrar kişiye geri verilir. Bu şekilde bağımlılık yaratan sigaranın bilgisi kişinin bedensel hafızasından silinmiş, vücuduna hiç nikotin frekansı yüklenmemiş biri gibi olur. Sigara bağımlılarında, bir süre sonra bağımlılığın psikolojik boyutu aktif olmaya başlar. Bağımlı belirli psikolojik durum veya fiziksel aktiviteyi sigara ile tamamlamaya başlar. Mutluluk, sıkıntı, üzüntü, sinir ve kaygı gibi psikolojik durumları sigarayla ilişkilendirir. Mora Terapi sigarayı bırakmada psikolojik bağımlılığı karşı da savaştığı için uzun vadeli sigara bırakmada başarılı sonuçlar elde etmiştir.

21 Eylül 2016 Çarşamba

Mora Terapi’nin alerji ve astımdaki başarısı hastaların yaşam kalitesini arttırıyor


Vücudumuzun aslında zararlı olmayan bazı maddelere veya hava şartlarına karşı aşırı tepki göstermesini alerji olarak adlandırırız. Alerjik hastalıklar, günümüzde gittikçe artış gösteren sağlık sorunlarının başında gelmektedir. Günlük hayatımızda sanayileşme ile başlayan değişim bu durumun en önemli nedenleri arasında gösterilebilir. Sağlıksız çevre koşulları ve beslenme alışkanlıklarının değişmesi gibi nedenlerin yanında polenler, toz akarları, küf mantarları, evcil hayvanların tüyleri ve çeşitli gıdalar alerjiye sebep olan başlıca alerjenlerdir.

En sık rastlanılan solunum yolu hastalıklarından olan astım, tüm dünyada yaklaşık 300 milyon kişiyi etkilediği tahmin edilen ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Ülkemizde yaklaşık her 100 erişkinden 5-7’sinde, her 100 çocuktan 13-15’inde görülen astım, her yaştan bireyi etkileyen fakat, doğru tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Alerjik astım, astımın en sık görülen türüdür. Alerjik astım, genellikle mevsimsel alerjenler (bahar aylarında polenlerin artması) nedeniyle görülür. Astımı olan çocukların %90’nında alerji görülmektedir ve bu oran yetişkinlerde %50 civarındadır. Alerjik astıma neden olan polen, toz akarı, küf, toz ve diğer belirli maddelerin solunması astımı tetikler ve bu alerjenlere maruz kaldığınızda astım belirtileri görülmeye başlar.

Alerji çoğu zaman klasik tıpta kesin tedavisi mümkün olmayan bir durumdur ve hastaya alerjisine neden olan durumlardan uzak durulması tavsiye edilerek, ilaçlarla alerjik durumu baskı altına alınmaya çalışılır. Bütünsel tıp yöntemi Mora Terapi cihazları ise alerjiyi reaksiyonlara neden olan sebep yerine sonuç olarak algılar ve alerjiye neden olan asıl sebebi bulup onu ortadan kaldırmaya yönelir. Sadece bilinen alerjenler değil de olası tüm alerjenleri göz önünde bulundurarak tedavi aşamasını sürdüren Mora Terapi, aynı zamanda vücuttaki toksik maddeleri de etkisiz hale getirir. Almanya olmak üzere, birçok Avrupa ülkesinde özellikle alerji tedavisinde ve daha birçok alanda başarıyla uygulanan bir tamamlayıcı tıp yöntemi Mora Terapi’de, deneyimin en fazla olduğu alan alerji tedavisidir.

Günümüzde verilen alerjen tedavileri semptom gidermekte ve belirtileri ertelemektedir. Mora Terapi’nin kalıcı alerji tedavisinin önemi bu durumda daha da artmaktadır. Mora Terapi alerji tedavisinde kişi bütünlüklü bir klinik tedaviye tabi tutulmaktadır. Mora terapistlerinin üzerinde önemle durdurduğu bu konu doğru tedavide çok önemlidir. Temelde vücuttaki normal olmayan işleyişi normal ve sağlıklı haline getirmek olan Mora Terapi ile alerji tedavisinden elde edilen başarılı sonuçlar hastaların yaşam kalitesini arttırarak sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmesini sağlar.





30 Temmuz 2016 Cumartesi

Mora Wellnes uygulamalarıyla güzellik ve sağlık bir arada

İki eş elektriksel sinyalin birbirini seçmesi ve ilişkiye geçmesi olarak tanımlanan rezonans, biyolojik sistemler için kullanıldığında biorezonans adını almaktadır. Tüm enstrümanlarının doğru sesleri çıkardığı bir orkestrası gibi, insan vücudu da rezonansları ve elektromanyetik frekansları doğru ve doğayla uyumlu olduğu sürece ideal bir şekilde çalışıyor

Dr. Franz Morell ve Mühendis Erich Rasche’nin; rezonansın çalışma prensibinden yola çıkarak, vücudun kendi salınımlarını (biorezonans) analiz edip düzenleyebilen bir cihazın mucidi oldular. Cihaza soyisimlerinin ilk hecelerini vererek aynı zamanda cihazın isim babası oldular. 1970’ler başındaki bu buluşları zamanla hem cihaz anlamında hem de yazılım ve uygulamalar olarak sürekli geliştirildi. Daha sonra Mora araştırma laboratuvarındaki yoğun çalışmalar, kapsamlı testler ve analizler sonucunda Mora Beauty Wellness cihazı geliştirilmiş oldu.

Biorezonans yöntemiyle vücuttaki normal olmayan işleyişi normal ve sağlıklı haline getiren Mora Terapi cihazları; Alman teknolojisine sahip güvenilir ve etkin cihazlardır. Mora Terapi Wellness uygulamaları ise; fiziksel ve ruhsal anlamda rahatlamaya yardımcı olmanın yanı sıra beslenme, kilo kontrolü, detoks işlemleriyle de kişiye rahatlama sunuyor. Cihazın uyumlu olduğu 4 özel yazılım modül ise kullanıcıların farklı yelpazedeki sorunlarının tek çözümü oluyor.

Sigara modülü; kullanıldıktan hemen sonra sigara içme isteğini kalıcı olarak azaltıyor ve vücutta birikmiş toksik maddelerin atılmasını sağlıyor. Kilo kontrolü modülü; beslenmeyi, kilo kaybını, detoksu ve yeniden canlandırmayı aktif hale getirerek vücudunuzda yenilenmiş hissi bırakıyor. Kadın güzelliğinin vazgeçilmezlerinden olan selülitsiz bir vücut için geliştirilen selülit modülü ise farklı derecelerdeki selülitlerde mükemmel sonuçlar sağlıyor. Biyofoni modülü ise; cilt saç, tırnak ve gözaltları için başaralı uygulamalarıyla güzelliğinizi tamamlıyor.

Sağlık ve güzelliği aynı potada eriten Mora Wellness, dokuları ve genel görünümde canlandırıcı, uyarıcı ve rahatlatıcı uygulamalarıyla kullanıcılara kendi rahat ve mutlu hissettiriyor. SPA etkisi taşıyan biorezonans yöntemiyle kısa sürede fark edilen uygulamaları bünyesinde barındıran Mora Wellness, güvenli, hızlı ve delege edilebilen kullanımın yanı sıra tam ağ entegrasyonu, patentli 2 kanallı teknoloji ve güncellemeleri internet üzerinden gerçekleştirme imkanına sahip.







23 Temmuz 2016 Cumartesi

Elektro homeopati aşamaları

Homeopatik ilaç frekanslarını kullanabilen Mora Terapi cihazlarında, tedavi sürecini anlatan açıklayıcı infografik.


19 Temmuz 2016 Salı

Mora Terapi: Homoepatiden elektro homeopatiye


En yalın haliyle benzeri benzer ile tedavi etme yöntemi olan homeopatik tedaviler, parmak izi gibi herkesi DNA sarmalının kendi özgü olduğu noktasından hareketle kişiye özel kürler ile vücutta herhangi bir yan etkiye yol açmadan sağlık sorunlarına çözüm oluyor. Sağlık sorunu yaşayan kişilerde genç, yaşlı, çocuk farkı gözetmeden depresyondan alerjiye kadar geniş bir yelpazede tedavi sağlayan homeopatik yöntemler bütünsel/tamamlayıcı tıpta sıkça tercih edilir.

Çiçeklerin özlerinden elde edilen kürler ile yapılan doğal ve yan etkisi içermeyen bir tedavi yöntemi olan homeopati, ağrı, stres, duygu durumu bozukluğu (depresyon), sınav kaygısı, fazla kilo gibi sağlık sorunlarından kurtulmada kullanılır. Homoepati tedavisinde kullanılan kürler, çiçeklerin özlerinin defalarca yıkanmasıyla elde edilir. Bu yıkanma işlemlerinin sonunda kürün içinde farklı bir madde ile tepkimeye geçecek bir madde kalmadığı için herhangi bir yan etki içermez. Çiçeklerden elde edilen bu kürler ise (sıvı, damla olarak kullanılıyor) kişinin dil altına uygulanır.
Mora Terapi ile uygulanan homeopati tedavileri Bach Çiçekleri tedavisi ve renk tedavisi olmak üzere ikiye ayrılır. Bu tedaviler elektro homeopati tedaviler olarak anılır. Elektro homeopati, homeopati tedavilerinde kullanılan çiçek kürlerinin bilgisinin bilgisayar ortamına aktarılmasıyla gerçekleşir. Sıvı haldeki kürün frekans bilgisi cihaz ve homeopatik taşıyıcılar ( sıvı, drop veya çipler) yardımıyla vücuda aktarılır.
Mora Terapi cihazları homeopatik ilaç frekanslarını kullanabilen cihazlardır. Gerek Bach çiçekleri terapisi, gerek renk terapileri dünyanın belli başlı ünlü homeopati firmalarının frekans bilgilerinin yüklü olduğu test kitleriyle elektro homeopati yöntemini kullanır. En yaygın kullanılış biçimi Bach çiçekleri terapisidir.
Mora Terapi Bach Çiçekleri; 38 duygu durumu (korku, belirsizlik, ilgi eksikliği, yalnızlık, dış etkilere ve fikirlere hassaslık, umutsuzluk, çaresizlik hissi, gibi) için 38 farklı çiçek kürü tanımlanmıştır. Mora Terapi uygulamalarından biri olan Bach Çiçekleri Terapisi vücudun çevresine yaymış olduğu bozuk elektromanyetik sinyaller filtreliyor ve vücudun elektromanyetik titreşimlerini dengeliyor.
Renk Terapisi; Renklerin insan bedeni ve enerji alanı üzerindeki etkilerin tedavi amaçla kullanılmak istenmesiyle ortaya çıkmıştır. Kırmızı ya da mavinin kişi üzerindeki etkileri herkesin tahmin edebileceği şekilde farklıdır. Kimi renkler sakinleştirici, kimi renkler ise uyarıcı/canlandırıcı etkileriyle, kimi renkler depresif durumlar üzerine etkileriyle, kimi renkler iştah üzerine etkileriyle, kimi renkler ödemli durumlarda sıkılaştırıcı-büzüştürücü etkileriyle, kimi renkler ise ağrı üzerine etkileriyle, kimi renkler ise uyku kalitesi üzerine ve spiritüel-sezgisel yetenekler üzerine etkileriyle bilinir. Renk terapisinde yapılan işlem enerjetik dengelemedir. Renk Terapi diğer tüm Mora Terapi cihazları ile yapılan tedavilerde destekleyici olarak kullanılır.



10 Temmuz 2016 Pazar

Mora Terapi ile alerjisiz, sağlıklı bir yaşam mümkün!

Alerji, en yalın haliyle vücudumuzun aslında zararlı olmayan bazı maddelere gösterdiği aşırı reaksiyon olarak tanımlanabilir. Alerjen adı verilen normalde zararlı olmayan maddeler karşı bağışıklık sisteminin verdiği aşırı tepki kişinin günlük hayatını çok ciddi bir şekilde sekteye uğratabilir. Halk arasında da yaygın olarak bilinen ve en sık olarak karşılaşılan alerjiler olarak; ev tozu, polen, evcil hayvanların tüyleri, bazı gıda maddeleri, ağır metaller, ilaç alerjilerini sayabiliriz. Alerjik hastalıklar genellikle üst ya da alt solunum yollarını, göz, deri ve sindirim sistemi etkiler. Sadece bir organ sisteminin hastalığı olmayan alerjiler bir bütün içerisinde değerlendirilmelidir.

Alerjik hastalıkların çocukluk çağında daha sık görülmesiyle birlikte ilk başlangıç her yaşta olabiliyor. Alerjik hastalıklar çoğunlukla kalıtsal yolla kişiye aktarılır. Kişi bir maddeye karşı alerjik reaksiyon gösteriyorsa farklı bir maddeye de reaksiyon gösterme olasılığı yüksektir. Alerjik hastalıkların, çocuklarda görülme sıklığının her geçen gün arttığı bir dönemde çocuk alerjisine de tıpkı yetişkin alerjisi gibi bir bütün olarak yaklaşan Mora Terapi alerji tedavisi, herhangi bir yan etkiye yol açmadan vücuttaki alerjen yükünü temizliyor.


Alerjik hastalıklardaki yüksek artış

2011 yılında İstanbul’da gerçekleşen Avrupa Alerji ve Klinik İmmünoloji Akademisinin 30’uncu yıllık kongresi’nde konuşan Berlin Charite Tıp Üniversitesi alerji uzmanı Prof. Dr. Paola Matricardi, Türkiye’de yapılan bir araştırmaya göre, 4 çocuktan birinin alerjik hastalığa sahip olduğunu belirterek çocuklarda alerjik hastalıkların sanıldığından daha yaygın olduğuna vurgu yaptı. Aynı şekilde 2011 yılında yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’deki alerjik hastalıklar toplumun  yüzde 20'sinden fazlasını etkiliyor ve kronik hastalıklar içerisinde ilk sıralarda yer alıyor. Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Koray Harmancı ise 2013 yılında yaptığı açıklamada “Bundan 15-20 yıl önce çocuklardaki alerjik astım sıklığı yüzde 2-3 iken günümüzde bazı bölgelerde yüzde 15'lere kadar yükseldi” sözleriyle alerjik hastalıklardaki artışa dikkat çekmişti.

Alerjik şikayetleri olan çocukların mutlaka bir çocuk alerji uzmanı tarafından değerlendirildikten sonra tedavisine başlanan Mora Terapi alerji tedavisi, 5-7 seanslık standart işlemlerle %75- 80’in üzerinde başarı sağlanıyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Çalık, alerji tedavisi için ilk yapılması gerekenin alerjiye neden olan etkenin bulunup, kişiden uzaklaştırılması gerektiğini belirterek, “Bütünsel tıp yöntemi olan Mora Terapi ile alerji tedavi konusunda yaptığım çalışmalarla özellikle çocuk veya genç, astımlı ya da alerjik hastalarda (7-35 yaş arası), 5-7 seanslık standart alerji tedavisi %75- 80’in üzerinde olumlu sonuçlar elde ediyoruz. Hastaların semptomları ya tamamen ortadan kalkıyor ya da antialerjik, antiastmatik ilaç gereksinimi belirgin oranda azalıyor. Mora Terapi alerji tedavileri sırasında sadece kişinin vücudundaki alerjen madde kaynaklı yük değil, aynı zamanda ağır metal yükü ve elektromanyetik yük gibi diğer toksik yükler de temizlenmiş oluyor” diye konuştu.

Mora Terapi alerji tedavisi seanslarında kişi ile alerjik maddeler arasında oluşmuş olan patolojik ilişki değiştirilerek, alerjen madde frekanslarının vücut üzerinde bıraktığı izlerin silinir ve kişinin vücudundan uzaklaştırılmış olur. Bu sayede kişinin vücudunda birikmiş alerjen yük temizlenir. Mora Terapi alerji tedavisinin sonunda kişinin sadece alerjen maddelerle olan patolojik ilişkisi değişmez aynı zamanda vücudun pek çok alanda kendisini toparlaması ve daha sağlıklı olması sağlanır.




27 Haziran 2016 Pazartesi

Bütünsel Tıp nedir? Neden önemlidir?


Sağlık anlayışı hastalıkları tedavi etmek yerine, hastalıklara neden olan sorunu ortadan kaldırmaya yönelik olan bütünsel tıp son zamanlarda Türkiye’de de sıkça tercih edilen yöntemlerin arasına yer alıyor. Klasik tıpta, hastalık süreçlerinin tedaviyle kontrol altına alındığı bir süreç izlenirken bütünsel tıpta “tedavi” değil, “iyileşme” esas alıyor. İyileşme ise bir bütün olarak kişini ruh ve beden sağlığına yöneliyor. Bütünsel tıp bir bütün olarak kişinin sağlık dengesinin kurulmasıyla gerçekleşiyor. İnsanların birbiriyle ve çevreleriyle olan ilişkilerinin, yaşayış tarzlarının, ruhsal durumlarının genel sağlıkları üzerindeki belirleyiciliğine vurgu yapan bütünsel tıbbın uygulayıcılarının görevi hastaya müdahale etmek değil, hastayı eğitmek üzerine kurulu. Tüm bu yönleriyle bütünsel tıp, sağlık anlayışın adeta bir devrim yaratmıştır. Bütünsel tıbbın ana teması, hastalığı tedavi etme mantığından ziyade sağlıklı insan yaratma üzerine kuruludur.

Türkiye’de bütünsel tıbbın önde gelen uygulayıcılarından olan Mora Terapi 40 yıllık deneyimiyle 10 yıldır Türkiye’de danışanlara ve uygulayıcılarını ışık tutuyor. Temel amacı vücuttaki normal olmayan işleyişi normal ve sağlıklı haline getirmek olan Mora Terapi, hastalıkların sonuçlara değil de hastalığa neden olan soruna yönelerek bu sorunu ortadan kaldırma yönelik adımlar atıyor.

Vücudumuzdaki doku ve sistemler arasındaki iletişimin elektromanyetik frekanslar yardımıyla gerçekleştiğinden yola çıkan Mora Terapi cihazları, iki eş elektriksel sinyalin birbirini seçmesi ve ilişkiye geçmesi olarak tanımlanabilir. İsmini tekniğinin yaratıcısı Dr. Franz MOrell ve Eric RAsche'nin soyadlarının baş harflerinden alan Mora Terapi, 1977 yılından itibaren özellikle Almanya ve Avrupa ülkelerinde biorezonans metodunun başlangıcı olarak kabul edildi. Kendisine has etkinliğiyle, başarılı sonuçları pek çok farklı testle kanıtlanmış Mora Terapi, homeopati olarak bilinen ve tüm dünyada hızlı şekilde yayılan bir tamamlayıcı tıp yönteminin, geleneksel Çin tıbbının temel önermeleriyle harmanlanması ve bu bilginin yüksek teknolojiyle birleştirilmesi yaratılmıştır.

Doğal tedavi yöntemleri arasında başarını kanıtlamış olan homeopati yöntemi doğal kürler ile yapılıyor. Çiçeklerden elde edilen kürler defalarca süren sulandırma işlemleriyle çiçeklerin özüne ulaşılıyor. Yine bu sulandırma işleminde ortaya çıkan özler herhangi bir ilaçla tepkimeye girmediği için herhangi bir yan etkisi bulunmuyor.

Mora Terapi’nin tedavi seanslarında hasta organizmanın iyileşmesi, frekanslar üzerinde taşınıldığı düşünülen ve vücut tarafından enerji sistemine emilen bilgiyle sağlanıyor. Elektromanyetik nitelikte olan bilgi frekanslar ya da başka bir deyişle fotonlar şeklinde taşınıyor. Vücuttaki meridyenler üzerinde akan elektromanyetik frekanslarla dışarıdan verilen frekans arasında rezonansın gerçekleşmesi beraberinde vücutta elektromanyetik anlamda bir değişimi getiriyor. MoraTerapi ile yapılan işlem, vücuttaki elektriksel aktivite içinden toksik – problemli homeopatik bilginin (frekansın) çıkarılması ya da hastalığı gösteren/ hastalığa yol açan problemli elektriksel bilginin silinmesi olarak açıklamak da mümkün.



20 Haziran 2016 Pazartesi

Mora Terapi ile kilonuzu kaderiniz olmaktan çıkarın


Kilo alma konusu, tüm bilimsel ve toplumsal çalışmalara rağmen baş ağrıtan bir konu olmayı sürdürüyor. Toplumsal çalışmalara, uyarılara ve önlemlere rağmen modern yaşamın hayatımıza kattığı tüketim alışkanlıkları ve düzensiz beslenme biçimi bize kontrol etmekte güçlük çektiğimiz kiloları miras bıraktı. Fazla kilolar konusunda hatalı beslenme, insülin direnci, hareketsizlik ilk sıraya yazılabilecek nedenler olarak anılırken basit psikolojik travmaların dahi beslenme alışkanlıklarını değiştirebildiği bilmekte. Özellikle çevresel etkenlerin önemli rolü olan kilo alma konusunda vücudumuzu tanımak, kilo almaya neden olan alışkanlıkları bilmek son derece önemli. Kilo alımının artması ve kalori harcanmasının azalmasına neden olan faktörleri tanımak, doğru beslenme alışkanlıkları kazanmak kilo verme konusunda yardımcı olan bilgiler arasında.


En basit ifade ile sağlıklı kiloda kalmak için vücudumuzun yakabileceği kadar besin almak gerekir. Eğer yakabileceğimizden daha fazla gıda alırsak, fazla kaloriler vücudumuzda yağ olarak birikir ve kilo sorunu ortaya çıkar. Asıl olarak kilo almaya veya obeziteye neden olan başlıca faktörler hareketsizlik ve aşırı beslenmedir. Bunların dışında Tiroid bezi yetmezliği (hipotiroid), insülin direnci, kan şekeri düşüklüğü, böbreküstü bezinin aşırı kortizol üretmesi, yumurtalıklardaki kistler ve hormon bozuklukları gibi fiziksel sorunlar; az su içmek, aşırı alkol tüketimi, depresyon, bazı psikolojik sorunlar, emeklilik ve gece vardiyasında çalışmak gibi sosyal ve psikolojik nedenler kilo alımında önemli etkenlerdir.

Mora Terapi farkı


Sebebi ne olursa olsun alınan kilolardan doğal yöntemlerle kurtulabileceğiniz Mora Terapi seanslarıyla diyet yapıyor hissi yaşamadan yeme isteğinizi azalıyor. Tamamlayıcı tıbbın önde gelen uygulayıcılarından Mora Terapi cihazları; ekmek, makarna, hamur işleri, tatlılar gibi karbonhidrat içeren besinler ile tuz, kahve, çay ve alkol gibi metabolizmaya zarar veren gıdaları yeme isteğinizi ortadan kaldırıyor. Mora Terapi cihazları, vücudun doku ve sistemler arasındaki iletişimin elektromanyetik frekanslar yardımıyla gerçekleşmesinde yola çıkarak, kişinin metabolizmasındaki rafineri karbonat bağımlılığını bu frekanslar yardımıyla silerek, yeme isteğini ve insülin direncini azaltıyor. Türkiye’de 100’den fazla merkezde uygulanan Mora Terapi yöntemiyle bireyler ilk seansta yemek alışkanlıklarında fark edilir bir değişim yaşadıklarını asıl etkinin ise 2. seansı takip eden günlerde ortaya çıktığını dile getiriyor.

Zayıflama programlarının kişinin diyet haline psikolojik uyum sağlayabildiği ölçüde başarılı olduğu bir gerçek. Mora Terapi, kilo almaya yol açan nedenler ile duygu durumu arasında bir bağ olduğunu ve bağ üzerinden geliştirdiği çözüm ile bireylerin hem zayıflamasını hem de duygu durumundaki iyileşmeyi ortaya koyuyor. Bu sebeple bireylerin diyette yaşadığı halsizlik, yorgunluk, depresif hallere yol açmıyor. Mora Terapi duygu durumunun güçlendirilmesine ve bireyin kendisini duygusal olarak çok daha iyi hissetmesini sağlıyor.

























10 Haziran 2016 Cuma

Homeopati Nedir? Ne değildir?


En yalın haliyle benzeri benzer ile tedavi etme yöntemi olan Homeopatik tedaviler, parmak izi gibi herkesi DNA sarmalının kendi özgü olduğu noktasından hareketle kişiye özel kürler ile vücutta herhangi bir yan etkiye yol açmadan sağlık sorunlarına çözüm oluyor. Hastalık belirtileri aslında, hastalıkla mücadele eden vücutta meydana gelen değişimlerdir. Eğer grip olduysanız; klasik tıp öksürüğü kesmeye, ateşi düşürmeye yönelir. Homeopatik tedavi ise belirtileri olduğu gibi ele alır. Belirtilere sonuç değil neden olarak yaklaşır ve sağlık sorununun nedenini ortadan kaldırmaya yönelir. Kişiye özel bütünsel tıbbın bir parçası olan homeopatik tedavi, uzmanlıklara ayrılmıyor. Sağlık sorunu yaşayan kişilerde genç, yaşlı, çocuk farkı gözetmeden depresyondan alerjiye kadar geniş bir yelpazede çalışıyor.

Mora Terapi’de homeopatik tedavi
Homeopatik ilaç frekanslarını kullanabilen Mora cihazları, Bach çiçekleri terapisi ve renk terapilerinde dünyanın belli başlı ünlü homeopati firmalarının frekans bilgilerinin yüklü olduğu test kitleriyle “elektro-homeopati” yöntemini kullanır. Mora cihazlarının en yaygın kullandığı homeopati tedavisi Bach çiçekleri terapisidir. Uzman homeopatlar eşliğinde uygulanan homeopati tedavileri herhangi bir yan etkiye yol açmayan tamamen doğal tedavi yöntemleridir.

Bütünsel tıp yöntemlerinden biri olan homeopati tedavileriyle ilgili Türkiye’de de eğitim almış birçok uzman doktor bulmak artık hiç de zor değil. Avrupa’da 100 yıldan fazla süredir kullanılmakta olan homeopatik tedaviler için birçok ülkede homeopatik hastaneler ve homeopatik eczaneler bulunmakta.

Klasik tıp ve homeopatik tedavilerden verilen örnekler her iki tedavi biçimin kıyaslamaktan ziyade örnekler yardımıyla konuyu daha iyi açıklama gayesi taşımaktadır.

Veriler ile homeopati
1800’lü yıllarının sonunda Amerika’da ilk homeopatik tıp fakültesinin kurulmasının ardından 1900’lü yılların başında Amerika’daki homeopatik tıp okulu sayısı 22’yi buldu. Yine bu dönemde 100 homeopatik hastaneve binden fazla homeopatik ilaç satan eczane bulunmaktaydı. Günümüzde de verdiği eğitim kalitesiyle bilinen Stanford Üniversitesi, Boston Üniversitesi, New York Tıp Fakültesi gibi okullar homeopati eğitimi veren okulların arasındaydı. Dünya Sağlık Teşkilatı’nın (WHO) tahminlerine göre günümüzde 500 milyon kişi homeopatik yöntemlerle tedavi olmaktadır. Çağdaş tıptan sonra en çok tercih edilen tedavi yöntemi olan homeopati; İngiltere, Fransa, Almanya ve Hollanda gibi ülkelerde sağlık sigortası kapsamındadır. Fransa’da 18 bin tıp doktoru hastalarını homeopati ile hastalarını tedavi ederken 23 bin eczane homeopatik kürler satmaktadır. İngiltere'de doktorların yüzde 43’ü hastalarını homaopatlarlara yönlendirmekte, İngiltere Kraliyet ailesi ise 3 jenerasyonu aşkın süredir homeopati ile tedavi olmaktadır. Almanya'dadoktorların %23'ü homeopatiiletedaviuygulamaktadır. Hollanda'da doktorların %45'i homepatinin etkili bir tedavi yöntemi olduğunu kabul edip desteklemektedir.



29 Mayıs 2016 Pazar

PEMF ile toksinlerden arının!

Modern çağda teknolojinin gelişmesi hem yaşamımızı büyük katkılar sundu hem de bir o kadar götürüsü oldu. Günlük yaşam ve iş yaşamımızı yeniden yapılandıran gelişmeler yeni bir yaşam tarzı dizayn etti. Değişen tüm bu olgulara ayak uydurmak ya da uydurmaya çalışmak insanın vücudunda büyük yıkımlara yol açarken psikolojisinde de deformelere yol açtı.

Canlı veya cansız tüm maddelerin ise zayıf ya da güçlü manyetik alanlarının olmasını tüm bu deforme yaşanan süreçlerde avantaj olarak kullanmak isteyen Japon bilim insanı Dr. Kyochi Nakagawa manyetik etkinin insan bedeni üzerindeki etkisini gözlemleyen ve elektro-manyetik alan ve hücre ilişkisi üzerindeki çalışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Dr. Kyochi Nakagawa’ya göre insan bedeninin düzgün ve sağlıklı şekilde gelişimi için manyetik alan önemlidir. Hücrelerin vücutta enerji transferini düzenleyebilmek ve manupüle edebilmek için sıradan madeni mıknatısların yetersizliğinin anlaşılmasının ardından, daha güçlü ve kontrol edilebilir bir manyetik alanın varlığına ihtiyaç duyuldu.

Dr. Kyochi Nakagawa’ın bu tezinden yola çıkarak, bedende hücreler arası ilişkiyi düzenlemek ve enerji transferini hızlandırmak amacıyla üretilen PEMF (Pulsed Electro Magnetic Frequency) cihazı, vücuttaki toksinleri ve yabancı maddeleri hücre duvarından dışarı atar. 40’a yakın sağlık sorununda kullanılan PMEF cihazı vücudumuzun bir hücre fabrikası gibi çalıştığını varsayarak buna uygun bir işleyiş modeli yaratmıştır. Gün geçtikçe vücudumuzda biriken toksinler hücrelerin geçiş yollarını yavaş yavaş tıkayarak hücreler arası bu enerji alışverişini yavaşlatır. Hücrelerin rejenerasyonu ve restorasyonunda bu yolları temizlemek için PEMF cihazları kullanılır.

Nasıl çalışır?

PEMF cihazı, belirli aralıklarla hafif bir şiddet ile hücreleri sarsarak birikmiş olan toksinleri ve yabancı maddeleri hücre duvarından dışarı atar. Vücudun enerji alışverişinin sağlık yapılmasına olanak sağlayan bu işlem öylesine etkili ve hızlıdır ki hücreler gözle görülür bir şekilde daha hızlı iyileşmeye ve sağlıklı hale gelmeye başlar. Tedavi esnasından sorun yaşanan bölgeye sarılan manyetik bobinler şekil alabilir bir yapısıyla kullanım kolaylığı sağlar. Bobinlerden gelen manyetik alanı vücudun her bölgesinde verimli olarak kullanılabilir.

PEMF cihazı kullanıldığı tedaviler

Kanserli hücrelerin geriletilmesinde
Alzheimer hastalarında
Sporcu yaralanmaları
Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS hastaları)
Bilek burkulmaları
Arthritis (Eklem iltahabı)
Blepharitis (Göz kapağı enfeksiyonu)
Kemik kırıkları
Kronik bronşit
Kalp rahatsızlıkları
Kronik venöz yetmezlik
Diş sorunları
Depresyon
Dermatisis (Egzema)
Diyabet
Gırtlak hastalıkları
Erb-duchenne felci
Çikolata kisti
Epilepsi (Sara hastalığı)
Multiple Skleroz
Kas yırtılmaları
Boyun tutulması
Sinir hücresi hasarları
Parkinson hastalığı
Seksüel rahatsızlıklar
Uyku bozuklukları
İnme (Felç)
Tüberküloz
Ülser
Üriner problemler
Yara iyileştirme
Oksijen salınımını arttırır.
Detoksifikasyonu genişletir.
Besin salınımını ve ATP üretimini tüm hücreler için arttırır.
Yaralı yada iltihaplı hücrelerin yenilenmesini hızlandırır.
Kemik yoğunluğunu arttırıp, acıyı azaltır.


24 Mayıs 2016 Salı

Mora Terapi'nin çeşitli sağlık sorunlarında etkisi


Temel amacı vücuttaki normal olmayan işleyişi biorezonans yöntemiyle normal ve sağlıklı haline döndürmek olan Mora Terapi, vücudun kendi doğal frekanslarını kullanarak çeşitli sağlık sorunlarına herhangi bir yan etkiye yol açmadan çözüm sunuyor. Sigara ve alkol bağımlılığında çölyak hastalığına, bağırsak florası temizliğinden duygu durumu bozukluğuna kadar uzanan geniş yelpazede Mora Terapi sorunlara çözüm yolu sunuyor.




19 Mayıs 2016 Perşembe

Saygı ve minnetle...

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun ilk adımı olan Atatük’ün Samsun’a ayak basmasının 97. yılında; Atatürk ve silah arkadaşlarını bir kez daha saygıyla anıyor, başta gençlerimizin olmak üzere halkımızın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyorum.

EDT Sağlık Genel Müdürü Dilşad Çelebi


18 Mayıs 2016 Çarşamba

Mora Terapi’nin radyasyona karşı koruyucu etkisi: Nova Protect

Teknolojinin hayatımızda vazgeçilemez bir konuma geldiğinden beri yeni bir tehlike ile karşı karşıya kaldık. Son yıllarda elektromanyetik kirlilikteki artışın sebebi olarak da bu söylenebilir. Evler, ofisler, fabrikalar, okullar neredeyse tüm yaşam alanları elektromanyetik kirlilik ile kuşatılmış durumda.
Bilgisayarlarla çevrilmiş iş yerleri, baş ucumuzdaki cep telefonları kritik ve kronik hastalıklarda büyük bir artış sebep oluyor.

Elektromanyetik kirlilik, çocuklarda öğrenme ve konsantrasyon bozukluğu, gençlerde kalp krizi ve çarpıntılar, beyni tahrip eden hastalıklar (Alzheimer ve Epilepsi gibi), baş ağrısı ve migren ağrıları, kronik halsizlik, huzursuzluk, uykusuzluk ve yorgunluk gibi sağlık problemlerine yol açıyor. Radyasyona maruz kalmış kişinin yakın çevresindeki radyasyon maruziyeti azaltıldıktan veya ortadan kaldırıldıktan kısa bir süre sonra rahatsızlık çok sıklıkla iyileşiyor veya aylar ya da yıllar boyunca sürmüş olan şikayetler ortadan kayboluyor.

Dalgaya benzer şekilde iletilen ve yeryüzünde vantilatör akımına benzer bir hareket mekanizmasına sahip elektromanyetik alanlar olan geopatojenik radyasyonlar ve güneş ışınlarına ilave olarak, elektromanyetik yüklü radyasyon parçacıklarına sahip kozmik ızgara olarak adlandırılan radyasyonların yol açtığı hastalıklara karşı Mora Nova Protect sizi radyasyona karşı korur ve sağlıklı bir şekilde yaşamınıza devam etmenizi sağlar.

 Nova Protect’in koruyucu mekanizması uzun yıllara dayalı bir araştırma ve geliştirme faaliyeti sonrasında, sizi ve çevrenizdekileri güvenilir şekilde elektromanyetik radyasyondan korur.

Temel amacı vücuttaki normal olmayan işleyişi normal ve sağlıklı haline getirmek olan Mora Terapi teknoljisine ait Nova Protect, spesifik bir elektrostatik alan meydana getirmek suretiyle insanların, hayvanların ve bitkilerin, radyasyonlu ortama rağmen sağlığını koruyabilmektedir. Nova Protect, duvarlar ve tavanlar ile kaplı 30 metre yarıçapındaki bir alan içerisinde etkilidir. Üretilen elektrostatik alan, epiderm içerisindeki su moleküllerini izin verilen alanla aynı seviyeye getirir.

Mora Nova Protect insan vücudu için zararsızdır çünkü bir elektrik akımı yaratmaz ve sadece ilk dermal tabaka üzerinde bir etkisi vardır. Bu mekanizma, bu radyasyonun vücudumuza nüfuz etmesine karşı güvenilir bir koruma sağlar. Buradaki koruma mekanizması hem suni radyasyon hem de doğal elektromanyetik radyasyon için geçerlidir. Nova Protect’teki su molekülleri manyetik bir kutba sahip olmadığından, dünyanın manyetik alanı gibi manyetik alanlar vücuda zorlanmadan girebilmektedir.

Radyasyona karşı diğer koruyucu tedbirlerin aksine Nova Protect, mevcut radyasyona karşı değil insanlar ve çevresindekiler (hayvanlar ve bitkiler) üzerinde etkilidir. Söz konusu bu yöntem ile yeryüzünün manyetik alanında bir ek kayma meydana gelmez.





11 Mayıs 2016 Çarşamba

Mora Teknolojisinde yeni bir dünyanın kapısı açılıyor: Mora Nova

Temel amacı vücuttaki normal olmayan işleyişi biorezonans yöntemiyle normal ve sağlıklı haline getirmek olan Mora Terapi, Mora Süper Plus cihazlarıyla başarısını zirveye taşıyor. Günümüzde değişen ve ilerleyen teknolojilere ayak uydurarak kendini yenileyen, birkaç adım öne taşıyan Mora Terapi, yeni Mora Nova cihazıyla biorezonans teknolojisinde yeni bir dünyanın kapılarını aralıyor.
 Mora Süper Plus cihazına oranla dokunmatik ekranıyla kolay kullanım sağlarken; teknik özellikleriyle de fark yaratan Mora Nova, Universal Kronik Hastalıklar Terapi setine kadar geniş bir yelpazeyi biorezonans teknolojisine taşıyor. Diğer ürün modellerine göre daha az kabloya sahip olan Mora Nova, bu yönüyle kullanım kolaylığı sağlarken; Dr. Franz Morell ve Erich Rasche’nin geliştirdiği orijinal biorezonans tedavilerinin, cihaz ve yazılım olarak en gelişmiş ve en güncel teknolojisine sahip.

Hasta kayıt sistemini yazılımın içinde barındıran Nova, değerlerin sonucu çıktı olarak alma olanağı sağlarken; mevcut tüm uygulamalarda da tedavi oranının başarısını en yüksek seviye tutuyor. Yine hasta bilgilerine, istenildiğinde zaman Nova yazılımın özel veri saklama tabanından kolayca erişim sağlanabiliyor. Nova,  aynı anda renk,  test kitleri ve programları uygulayabilme imkanı sunarak son teknolojiye sahip yazılımıyla çift kanallı, 16 ayrı sekme üzerinden çalışıyor. Mora Nova, kişiye özel tedavi imkanı sunan “Mora Optima” seçeneğiyle ile çok geniş ve farklı endikasyonlarda otomatik çalışma imkanı sunuyor. 

Sağlık Bakanlığı onaylı

Avrupa Birliği Council Directive 93/42/EEC Annex V’e göre belirlenmiş Class 2-A belgeli  tanı ve tedavi cihazı olan Mora Nova, Yeni Mora Nova tıbbi cihazlara özgü kalite standartı olan ISO 13485 belgesine sahiptir. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı tarafından Sınıf 2-A tıbbi tedavi cihazı olarak onaylanan Mora Nova, üst düzey kalite standartları ve çift kanallı teknolojisiyle Mora’nın kendine özgü etkinliğini devam ettirmektedir.

Mora Terapi Renk Terapisi, Back Çiçekleri Terapisi ve Mora Optima tedavilerinin ek bir aparata ihtiyaç duymadan, standart cihazıyla hastaların ve uzmanların kullanımına sunan Mora Nova, gıda intoleransı, vega, amalgam ve ağır metal ve yeni tüm diğer testler kolaylıkla uygulanabiliyor. Tedavi esansında hastanın akut ve kronik durumunu otomatik olarak seçen Mora Nova, UV Manyetik Elektrotu sayesinde lokal uygulamalardaki terapilerde yüksek etkinlik sağlıyor.  

Yenilikçi tasarım

Yenilikçi ve modern tasarımı sayesinde, tüm menülere ve programlara kolay ulaşım sağlayan 15 inçlik, katlanabilir, dokunmatik ve yüksek çözünürlüklü LED ekranı sahip olan Mora Nova, tek parça kompakt dizaynıyla  minimum seviyede yer kaplar ve taşınması çok pratiktir.

Mora Nova ile yapılan test setleri

Yeni Mora NOVA-touch ile birlikte daha önce Mora uygulamaları içerisinde olmayan yeni test setleri eklenmiştir.
Genel olarak test setlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
- Nova Elementler Grup Test Seti: 5 Element, Alerji, Kimyasal Elementler, Geopati, Mycosis, Nosodes, Süssler Tuzu, Horvi, Meridyen Test Setleri.
- Homeo Grup Test Seti: Heel, Wala, Vitortho, Orthica, Inus Test Setleri.
- Ortho Grup: Orthica, Inus, Vithorto, Sanum Test Setleri.
- Cornelissen: Sistem Teşhis, Mitochondropathy, Cancer, Alzheimer, Dementia Test Setleri.
- AllerHomeo Grup: Allerji, Wala Test Setleri
- Alerji Test Seti; Yeni Mora NOVA’da, Alerji Test Setinde çok kapsamlı değişiklikler yapılmıştır. Genel Yapı aynı gibi görünse de pek çok yeni madde eklenmiş; daha önce ayrı olan Dermatoloji ve Pestisitler Test Setleriyle birleştirilmiştir.
- Bach Flower Test seti
- Renk Terapisi Test Seti
- Dr. Cornellissen Sistem Teşhis Test Seti
- Dr. Cornellissen Mitochondropathy / Cancer Test Setii
- Dr. Cornellissen Alzheimers + Dementia Test Seti
- Heel Test Seti; Bu Test kitinde Heel Homeopatik ilaçlarının tamamı ve Biyolojik Katalizörler bulunmaktadır.
- Geopati Test Seti
- Homeopatik Potansiler ve Dilüsyonlar - Korsakov Test Seti; Bu Test Set içerisine de Hautes Dynamisations ve Homeopatik Maddeler Test Seti eklenerek bir bütün oluşturulmuştur.
- 5-Element Test Seti
- Meridyen Test Seti
- Schüssler Tuzları Test Seti
- Nosodes Test Seti
- Eser Elementler Test Seti; Bu Test Seti de hem eser elementleri hem de kimyasal elementleri içermektedir.
- Mycosis Test Seti
- Horvi Test Seti
- Wala Test Seti
- Orthica Test Seti
- Inus Test Seti
- Vitortho Test Seti
- Sanum Test Seti
- Geleneklsel Çin Tıbbı Test Seti
- Pascoee Test Seti


10 Mayıs 2016 Salı

10-16 Mayıs Engelliler Haftası

Her yıl düzenli olarak 10-16 Mayıs tarihlerinde çeşitli etkinlik ve farkındalık programlarıyla toplumda bilinç oluşturmayı hedefleyen Engelliler Haftası’nda EDT Sağlık olarak tüm engelli yurttaşlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha belirtmek isteriz. Sağlıklı bir toplum, her türlü ayrımcılıktan ve dışlamadan uzak, toplumun tüm bireylerinin mutlu ve rahat, sosyal hayatın içinde yer almasını sağlayan bir toplumdur. Bizler de engelli vatandaşlarımızın sorunlarını ortadan kaldırma yolunda onlara her zaman destek olacağımızı tüm kamuoyuyla paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.

EDT Sağlık Genel Müdürü
Dilşad Çelebi

29 Nisan 2016 Cuma

Health Scanner ile vücudunuzun sesine kulak verin!


44 ülkeden bin 200’ün üzerinde firmanın katıldığı Expomed’de medikal sektörüne sunulan Bionic Health Scanner 1 dakikada mini bir check-up sunuyor diyebiliriz. Kişinin sağlık durumu hakkında anlık ve sistematik olarak ölçüm yapan cihaz 40’a yakın başlıkta yüzlerce değer ölçebilen bir yapıya sahip. Fuarda EDT Sağlık’ın ilgi gören cihazlarından biri olan Health Scanner, kısa zaman içinde size vücudunuzun sesini aktarıyor.

Yenilikçi teknolojiye sahip ve en son kuantum tıbbi bulgularına dayanan Bionic Health Scanner, hücre ve organların manyetik dalgalarını nano ve mikro - Gauss aralığında ölçerek aminoasitlerden ağır metallere ve minerallere kadar yüzlerce değeri ölçüyor. Saniyeler içinde ölçülen bu spesifik değerler, binlerce insan üzerinde ölçüm yapılarak doğrulanmış olan kişilerin normal değerleriyle karşılaştırılmalı olarak veriliyor. Health Scanner, ölçülen değerlerde olması gereken ve var olan verileri belirtir. Ölçülen bu spesifik değerler, binlerce insan üzerinde ölçüm yapılarak doğrulanmış olan kişi normal değerleriyle karşılaştırmalı olarak veriliyor.

Kişi bilgilerinin normal değerler üzerinden gösterdiği sapmalar veya dengesizlikler özel bir yazılım tarafından görüntülenerek tanı ve tedavi için birçok veriyi öğrenmemize olanak sağlar. Bionic Health Scanner ile bulunan tüm çözümsel sonuçlar hastanın sağlığı için birer ipucu değeri taşır. Klinikte tanı yerine geçmeyen fakat yeniden yapılan testleri önemli ölçüde destekleyen önemli ipuçları sunan Health Scanner, tamamlayıcı ve bütünsel tıp tedavilerinde yol göstericidir.

Ana cihaza bağlı bir el sensörünü ile vücudunuzdaki göz altı morluklarından hangi vitamine ihtiyacınız olduğuna kadar geniş bir zeminde tarama yapan cihaz, vücudunuzun uyarı verdiği alanlarda sizin doğru yönlendirmiş olur. Jinekolojik değerlerinizde anormal bir veri ortaya çıktıysa jinekoloğunuza danışmanız yersiz olmayacaktır.

22 Nisan 2016 Cuma

Alerjiye karşı Mora Terapi

Kış mevsiminin ardından baharın gelmesiyle birlikte hava ısınmaya, doğa canlanmaya başlıyor. Ağaçlar çiçekleniyor, çimenler yemyeşil oluyor, çiçekler açıyor, kuşlar ötüyor ve dışarıda bulunmak içerde bulunmaktan çok daha eğlenceli bir hal alıyor.  Baharla birlikte insanda da doğada olduğu gibi canlanma, güzel duygularda artma ve mutluluk hissi yeşeriyor.

Hepimizin içini kıpır kıpır ettiren, neşeli ve hareketli olmamızı sağlayan bahar ayları ne yazık ki alerjisi olanlar için bir işkenceye dönüşebiliyor. Bahar alerjisine yol açan polenler kimi kişilerde alerjik reaksiyonlara sebep oluyor. Burun akıntısı, göz akıntısı ve hapşırığı bahar alerjisinin en temel belirtileri olarak sıralayabiliriz. Ayrıca yüz bölgesinde doluluk hissi, sinüs ağrısı, göz altlarında şişme, morluk ve koku ile tat duyularında azalma gibi yakınmalar da görülebiliyor. Bahar alerjisi, genellikle bahar aylarında sıcaklığını dengesiz olmasından sıklıkla yakalanılan soğuk algınlığı ile karıştırılsa da; soğuk algınlığı kısa süre de geçerken bahar alerjisi uzun sürüyor.

Temelde vücuttaki normal olmayan işleyişi normal ve sağlıklı haline getirmek olan Mora Terapi alerji tedavisinden başarılı sonuçlar elde edilir. Klasik tıpta alerji çoğu zaman kesin tedavisi mümkün olmayan bir durumdur. Hastaya alerjisine neden olan durumlardan uzak durulması tavsiye edilerek, ilaçlarla alerjik durumu baskı altına alınmaya çalışılıyor. Tamamlayıcı tıp yöntemi Mora Terapi cihazları ise alerjiyi reaksiyonlara neden olan sebep yerin sonuç olarak algılar ve alerjiye neden olan asıl sebebi bulup onu ortadan kaldırmaya yöneliyor.

Mora  Terapi alerji tedavisinde hastanın vücudundaki alerjiye neden olan maddeyle birlikte ağır metal yükü ve elektromanyetik yük gibi diğer toksik yükler de temizleniyor. Seansların ardından hastanın vücudunda birikmiş alerjen yük temizlenmiş oluyor ve hastanın vücudu kalıcı bir şekilde, doğal, sağlıklı durumuna geri dönüyor. Herhangi bir yan etkisi olmayan, hastalıktan önce vücutta olmamış olumsuz bir belirti ortaya çıkartmayan Mora Terapi alerji tedavisiyle hastalarının psikolojik durumunda da olumlu değişim göze çarpıyor.


10 Nisan 2016 Pazar

Mora Terapi’de Diyabet tedavisi


Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet, pankreasın yeterli insülin üretememesi veya vücudun ürettiği insülini etkili bir şekilde kullanamaması sonucu oluşan ömür boyu devam eden kronik ve insülin üreten hücrelerin azalması ile devam eden bir hastalık türüdür.

Günlük yaşamda gerekli aktiviteleri sürdürebilmemiz için vücudumuz, glukoz denilen bir tür şekere ihtiyaç duyar. Glukoz, tükettiğimiz gıdalarla özellikle de nişastalı ve şekerli olanlarla alınır. Sindirim işlemi sayesinde bu gıdalardaki nişasta ve şeker glukoza çevrilerek kana karışır. Ancak, kandaki glukozun enerji olarak kullanılabilmesi için bir işlem daha gereklidir. Bu işlem vücutta pankreas adı verilen bir organın sağladığı insülin tarafından gerçekleştirilir.

Sağlıklı işleyen bir metabolizma da besinler, vücudun başlıca yakıtı olan glukoza (şeker) dönüşmek üzere bağırsaklarımızda parçalanırlar. Parçalandıktan sonra bu glukoz bağırsaklardan kana geçer ve kandaki şeker düzeyi yükselmeye başlar. Sağlıklı bireylerde kana geçen glukoz pankreastan salgılanan insülin hormonu yardımıyla hücrelerin içine taşınır.

Şayet insülin hormonu vücudumuzda olmazsa ya da etkisi bozulmuş ise şeker hücrenin içine taşınamayacağı için, glukoz kanda artarak şeker hastalığı dediğimiz kan şekeri yükselmesi (Hiperglisemi) gelişmiş olur. Bu kan şekeri yüksekliği sürekli olarak devam edecek olursa organlarımızda (sinir, göz, kalp, böbrek vs) zaman içerisinde ciddi bozukluklara neden olur.

Mora Terapi

Herkeste ve her yaş grubunda teşhis edilebilir olan diyabete ailesinde diyabetli kişiler olanlar, kilolu kişiler ve stres altında yaşayan kişilerde rastlanma oranı daha yüksektir. Sık idrara çıkma, ağız kuruluğu, çok su içme, cilt yaralarının geç iyileşmesi, kuru ve kaşıntılı bir cilt, el ve ayaklarda uyuşma belirtilerinin olduğu diyabet tedavisinde yan etkisi olmayan bütünsel tıp yöntemi Mora Terapi ile başarılı sonuçlar elde edilir. Mora Terapi’nin diyabette kullanımı ve başarısı Mora Terapi’nin bağımlılık tedavilerindeki başarısında saklıdır. Tedavi başarısı birçok bağımsız test ile kanıtlanmış Mora Terapi’de, hastaların genelinde var olan karbonhidrat bağımlılığı ve aşırı kalori alımına neden diyabetin oluşum süreci en önemli faktördür. Hastalara Mora Terapi ile uygulanan seanslar sayesinde ekmek, un, şeker, çikolata ve diğer bağımlılıklar tedavi edilir ve kişinin aşırı kalori alma isteği ortadan kaldırılır. Hastada Postprandial Hiperglisemi atakları engellenip insülin direncine giden süreç sekteye uğratılır.



31 Mart 2016 Perşembe

Fibromiyaljide Mora Terapi etkisi

Sıklıkla kadınlarda görülen, soğukta ve stresli durumlarda şiddetli ağrılara, yumuşak doku romatizmaları içinde yer alan eklem dışı romatizmaları yol açabilir. Uzun süre sebebi bulunamayan neredeyse tüm vücudu dolaşan, psikolojik gerilimle artan ve bir türlü geçmeyen ağrıların altında yatan neden fibromiyalji olabilir.
Devamlı olan ve gezici ağrılar şeklinde kendini gösteren fibromiyalji, özellikle stres durumlarında ortaya çıkıyor. Bu benzerliği nedeniyle depresyon ve somatizasyon bozukluğu ile karıştırılabiliyor. Kas olan her yerde görülebilen fibromyalji en çok boyun, omuz, göğüs ve sırt bölgesinde ortaya çıkıyor. Stres durumunda kasların sertleşmesiyle ağrıya yol açan fibromiyalji ilaç tedavisinin yanı sıra kaslarda deforme olan bölümleri eski sağlık haline döndürebilmek için Mora Terapi tedavi uygulanıyor.

Ağrılı bir sendrom olmasına rağmen sadece ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlarla düzeltilmesinin mümkün olmadığı fibromiyaljide temelde vücuttaki normal olmayan işleyişi normal ve sağlıklı haline getirmek olan Mora Terapi tedavisi ile sağlıklı sonuçlar elde edilebilir. Ağrı bir neden değil de sonuç olarak yaklaşarak, ağrıya neden olan sorunu ortadan kaldırmaya yönelik adım atan Mora Terapi’nin herhangi bir yan etkisi yoktur.

Stresle direkt bağlantılı olan fibromiyaljide, Mora Terapi’nin stres tedavisinde kullanılan Bach Çiçekleri terapisi ve klasik ağrı tedavilerinde uygulanan renk terapileri kombine edilerek de kullanılır. Bu tedavilerde tüm vücudun frekans bilgileri filtrelenir ve sağlıksız frekanslar elime edildikten sonra sağlıklı frekansların bilgisi arttırılır.






29 Mart 2016 Salı

EDT Sağlık biyofoton teknolojisini dünyaya tanıttı


Medikal sektörü 23. Kez Expomed Fuar’ı ile bir araya geldi. 44 ülkeden bin 200’ün üzerinde firmanın katıldığı fuarda EDT Sağlık, biyofoton teknolojisine sahip Bionic 880 ile ulusal ve uluslararası pek çok firmanın ilgi odağı oldu.

Medikal sektörünün buluşma noktası olan Expomed 24-27 Mart tarihleri arasında TÜYAP’ta gerçekleşti. 87 ülkeden 36 bine ulaşan ziyaretçisi, 44 ülkeden bin 200’ün üzerinde firma ve firma temsilciliğinin katılımıyla gerçekleşen Expomed’te EDT Sağlık, biyofoton teknolojisine sahip Bionic 880’i tanıttı.

Türkiye ve gelişmekte olan Avrasya bölgesindeki sağlık sektörünün karar vericileriyle tedarikçilerini tek çatı altında toplayan Expomed'e Biyofoton cihazı Bionic 880 ile katılan EDT Sağlık Genel Müdürü Dilşad Çelebi, fuara firma bazında çok geniş bir katılım olduğunu vurgulayarak, “Almanya, İtalya, İsveç başta olmak üzere pek çok Avrupa ülkesiyle birlikte Çin ve Kore gibi Asya ülkelerinin varlığı fuarın medikal sektörü açısından önemi arttırmıştır” dedi. Fuarın EDT Sağlık için verimli geçtiğini belirten Çelebi, “Doğru müşterilerle tanışma fırsatı elde ettik. Özellikle İstanbul dışından fuara gelen hastane, tıp merkezi ve muayenehane sahibi doktorlara 4 gün boyunca cihazlarımızı tanıttık. Fuar bizim için faydalı bir açılım oldu” diye konuştu.

Sağlık Bakanlığı yetkililerine de cihazlarını tanıtma ve demo yapma imkanı bulduklarını ifade eden Çelebi, “Biyofoton teknolojisine sahip cihazlarımız Bionic880, Transducer ve Health Scanner'ı ilk defa böylesine geniş katılımlı bir fuarda sektör buluşturduk. Fuar, biyofoton cihazlarının Türkiye’de yaygınlaşarak kullanılmasına olanak vermesi bakımından da önem taşıyor” dedi. Çelebi, ayrıca H. Bushkuhl GmbH firması Genel Direktörü Heinrich Bushkuhl’e de fuar boyunca kendilerine verdiği destek için teşekkür etti.

Bionic 880 nedir?
Işık olmadan hayatın mümkün olmadığından yola çıkan ünlü Biyofizikçi Med. Dr. F. Popp’un biyofoton teorisiyle biyofizikte çığır açmış bir çalışma ürünün olan Bionic 880, hormonların düzenlenmesi ve hücrelerin uyarımı için biyofotonların iyileştirici gücünden faydalanıyor. Bionic 880; hormonsal dengesizliğin düzenlenmesi, enfeksiyonlar, bağ dokusu, migren, egzama, sedef, boyun sırt ve bel ağrıları, bağımlılık, siyatik ağrıları, akne, uyku ve sindirim sistemi bozukluklarının tedavilerinde kullanılıyor.