27 Haziran 2022 Pazartesi

UYKU PROBLEMİNE MORA TERAPİ’DEN SAĞLIKLI ÇÖZÜMLER

 



Uyku, her insanın fiziksel ve zihinsel dinlenmesi için yaşaması gereken biyolojik bir süreçtir.

İyi ve kaliteli bir uyku sakin ve dinlenmiş bir beyin ve beden sunduğundan gündelik yaşamımızda da bizi davranışsal ve fiziksel olarak pek çok yönden etkilemektedir. Kendimizi daha iyi, mutlu hissetmemizi ve verimli bir gün geçirmemizi sağlayacak iyi bir uyku için bizim dikkat edebileceğimiz noktalar vardır.


   Daha İyi Bir Uyku İçin Öneriler

Düzenli beslenmek ve düzenli yaşamak mutlu bir hayatın anahtarıdır. Daha iyi bir uyku için de uykunun düzenli olması önemlidir. Biyolojik dengenin bozulmaması için her gün aynı saatte uyuyup uyanmak önemlidir. Her sabah aynı saatte uyanmak uyku düzeninin olmasını sağlar. 

Uyku öncesi uykuyu bozacak yiyecekleri tüketmekten kaçınmak önemlidir. Uykuya dalma süresini uzatan kafein içerikli çay, kahve ve nikotin içeren sigara gibi maddeler uyanık kalmayı sağlayacağından bunların tüketiminden kaçınmak uykuya daha kolay geçmenizi sağlayacaktır.

Kahve, sigara gibi maddelerin yanında alkol de bilinenin aksine uykuya geçmekle yardımcı olmayıp, uyku kalitesini bozabilmektedir. 

Yatak odasının aydınlatması da uykuya geçiş süresini ve uyku kalitesini etkileyen faktörlerden biridir. Uyku esnasında salgılanan melatonin hormonu yalnızca karanlıkta aktif olduğundan uyumaya çalışırken gece lambası da açık olmamalıdır. Uykuya hazırlık sürecinde yatak odasının karanlık, loş olmasını sağlamak daha çabuk uyumanıza yardımcı olacaktır.

Radyasyon yayan telefon, televizyon, bilgisayar gibi elektronik aletler uykuyu etkileyeceğinden yatak odasında bulundurulması ve yatakta bu cihazlara bakılması uyku problemine sebebiyet vereceğinden bu davranışlardan kaçınılması doğru olacaktır. 

Oda sıcaklığı da uyku problemine sebep olabilmektedir. Uykuya dalmak için uygun oda sıcaklığı 21-22 derecedir.

Fiziksel aktiviteler yapmak sağlığımız için oldukça önemli olmakla beraber uyku öncesi ağır fiziksel aktiviteler yapmak da uyku problemine neden olacaktır. 

Uyku sırasında salgılanan melatonin hormonunun salınımı 21.00-23.00 saatleri arasında artmaya başlar. Bu nedenle bu saatler arasında uykuya dalmış olmak önemlidir. Gece 02.00-04.00 saatleri arasında da melatonin hormonunun salınım seviyesi üst düzeye ulaşır.

Yatağa yattıktan sonra uyku problemi olanların yatakta en fazla 45 dakika kalması doğrudur. 45 dakikada uykuya geçilemediği takdirde yataktan kalkıp sakin bir kitap okumak ya da hareketli olmayan yavaş bir müzik dinlemek uyku problemine çözüm olabilecektir.

Kişinin geçmişte yaşadığı olaylar, travmaları ve güncel olarak yaşadığı bazı olaylar psikolojik olarak onu etkileyebilmektedir.

Kaygı, depresyon, bipolar bozukluk gibi duygu durum bozuklukları kişiyi ruhsal ve fiziksel olarak pek çok yönden olumsuz etkilemektedir. Duygu durum bozuklukları aynı zamanda uyku problemine de sebep olabilmektedir.

Sağlıklı bir zihin ile uyku problemlerinden kurtulabilmek mümkündür.

 

DUYGU DURUM BOZUKLUKLARININ TEDAVİSİNDE MORA BACH ÇİÇEKLERİ TERAPİSİ 

  Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi, kişinin zihnindeki tüm olumsuz duygu düşüncelerden kurtulmasına yardımcı olur. Bu duygular örneğin; mutsuzluk, ilgi eksikliği, çaresizlik, öfke, nefret vb.dir. 

Zihnin ve ruhun sağlıklı olmadığı bir durumda bütünsel sağlık düşünülemez. Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi de tam bu noktada daha sağlıklı, mutlu ve dingin bir zihin ve ruh için çalışır. Ayrıca Mora Terapi seanslarında kişiden olumsuz düşüncelerin uzaklaştırılmasının yanı sıra sağlıklı beslenmeye de yöneltme yapılır. Bu sayede kişi ruhen ve bedenen sağlığına kavuşur ve bütünsel olarak bir denge sağlanmış olur.


13 Haziran 2022 Pazartesi

BESİN ALERJİSİ NEDİR ?



 


 Besin alerjisini vücudumuzun bağışıklık sistemi yoluyla çeşitli gıdalara karşı verdiği tepki olarak tanımlayabiliriz.

Besin alerjisi ve besin intoleransı aynı şey değildir. Besin intoleransında söz konusu besinin içindeki bir maddeye karşı sindirim sistemi onu sindiremeyip reaksiyon verirken; besin alerjisinde, söz konusu besin bağışıklık sistemi tarafından kabul edilemez ve bağışıklık sistemi reaksiyon verir.

 Bağışıklık sistemi aracılığıyla duyarlılık oluşturan besin, aralıklarla da olsa tüketilmeye devam edildiğinde aynı etkileri gösterecektir. Bu etkiler ciddi sağlık sorunları ve reaksiyonlar olmakla beraber; gıda alımı arttıkça etkiler de çoğalacaktır. Bu sebeple besin alerjisi, dikkat edilmediği takdirde sağlığımız üzerinde olumsuz etkileri olan bir rahatsızlıktır.

Besin alerjisi görülme sıklığı son yıllarda, tüm dünyada artış göstermektedir.

Besin alerjisi genellikle bebeklik ve erken çocukluk döneminde tespit edilir. Bunun sebebi ilk gıda tadımlarının bu yaşlarda yapılıyor olmasıdır. Daha sonraki dönemlerde de besin alerjisi görülmesi olasıdır.


  BESİN ALERJİSİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

 Besin alerjisinin oluşması ve reaksiyon görülmesi için söz konusu besinin sindirim sisteminde işlenmiş olması gerekir. Besin alerjisinin hafif belirtileri olmakla beraber ciddi belirtileri de görülebilmektedir. Bu belirtiler şunlardır:


Kurdeşen

Mide bulantısı, kusma

İshal, kanlı dışkı 

Ciltte döküntü ve kaşıntı

Mide spazmı

Nefes darlığı 

Solunum sıkıntısı

Göğüs ağrısı

Dil, boğaz ve gözlerde şişme


Vücut alerjik maddeyle karşılaştıktan sonra savunma mekanizması olarak antikor üretir.


   BESİN ALERJİSİ TEŞHİSİ NASIL KONUR?

 Besin alerjisi için kişinin belli gıdayı her tükettiğinde yukarıda bahsettiğimiz belirtilerin görülmesi gerekir. Hastanede yapılan kan ve alerji testlerinin pozitif reaksiyonla sonuçlanması halinde de besin alerjisi kesinleşmiş olur.

Alerji oluşturan besin tam olarak tespit edilemediğinde ise şüpheli gıda önce az miktarda verilerek arttırılarak kişiye tattırılır. Reaksiyon görüldüğü takdirde de alerji saptanmış olur.


ALERJİ RİSKİ YÜKSEK OLAN BESİNLER NELERDİR?

Yumurta

İnek sütü ve süt içeren her gıda

Balık (levrek, somon, alabalık) ve diğer deniz ürünleri (karides. yengeç, ıstakoz, midye)

Soya

Buğday ( unlu gıdalar, bulyon tabletler ve sütlü tatlılar ve bira da tüketilmemelidir.) 

Yer fıstığı, fındık, ceviz gibi kuruyemişler

Baklagiller

Bal

Susam 

Şeftali, kayısı gibi sert çekirdekli meyveler

Dikkat edilmesi oldukça önemli olan besin alerjilerinde atlanmaması gerekilen bir husus da paketli veya kutulu olarak alınan her ürünün içeriğinin alınmadan önce okunmasıdır. Kişinin alerjisi olan besini ve türevini eser miktarda da olsa içeren besinler reaksiyonlara yol açabilecektir. Alerjisi olan kişinin, bu kişiler çocuk ise ailesinin son derece dikkatli olması gereklidir.


BESİN ALERJİSİNDE MORA TERAPİ 

 Besin alerjisinden kurtulmak için yapılması gereken en önemli şey, o gıdayı tüketmekten kaçınmaya çok dikkat etmektir. Alerjen besin tüketilmediğinde yakınmalar ve sağlık sorunları olmayacağından, tüketmekten kaçınmak önemli ve en basit adımdır.

 Temelde vücuttaki normal olmayan işleyişi normal ve sağlıklı haline getirmek olan Mora Terapi alerji terapisinden başarılı sonuçlar elde edilir. Klasik tıpta alerji çoğu zaman kesin tedavisi mümkün olmayan bir durumdur. Hastaya alerjisine neden olan durumlardan uzak durulması tavsiye edilerek, ilaçlarla alerjik durumu baskı altına alınmaya çalışılıyor. Tamamlayıcı tıp yöntemi Mora Terapi cihazları ise alerjiyi reaksiyonlara neden olan sebep yerin sonuç olarak algılar ve alerjiye neden olan asıl sebebi bulup onu ortadan kaldırmaya yöneliyor.


 Mora  Terapi alerji tedavisinde hastanın vücudundaki alerjiye neden olan maddeyle birlikte ağır metal yükü ve elektromanyetik yük gibi diğer toksik yükler de temizleniyor. Seansların ardından hastanın vücudunda birikmiş alerjen yük temizlenmiş oluyor ve hastanın vücudu kalıcı bir şekilde, doğal, sağlıklı durumuna geri dönüyor. Herhangi bir yan etkisi olmayan, hastalıktan önce vücutta olmamış olumsuz bir belirti ortaya çıkartmayan Mora Terapi alerji tedavisiyle hastalarının psikolojik durumunda da olumlu değişim göze çarpıyor.