1 Aralık 2018 Cumartesi

İNSÜLİN DİRENCİNİZİ KIRMAK İÇİN MORA TERAPİDEN DESTEK ALIN!


İnsülin hormonu, pankreastan salgılanan ve şeker metabolizmasını düzenleyen ana hormonlardan biridir. İnsülin, şeker metabolizmasını düzenlerken “insülin reseptörü” adı verilen bir yapıya bağlanarak aktive olur. Bu reseptör, çeşitli nedenlerle insülinin bağlanmasına izin vermez veya direnç gösterirse; insülin kanda yeterli miktarda olduğu halde görevini yerine getiremez hale gelir.

İnsülin direnci kısaca, vücuttaki şekeri kontrol etmek için salgılanan insülinin etkisini göstermesindeki zorluk olarak tanımlanabilmektedir. Normal şartlarda vücut şekeri 1 ünite insülin ile kontrol altına alabiliyorken insülin direnci olan hastalarda vücut 2-3 ünite insülin salgılamak durumunda kalır.  İnsülin direnci arttıkça, şeker kontrolünü sağlamak için vücutta gereğinden fazla insülin salgısı meydana gelmektedir.



İnsülin direncini sıklıkla genetik yatkınlığı olan bireylerde görülmekle beraber, son zamanlarda giderek kilo artışı olanlarda, özellikle bel çevresinde yağlanma problemi yaşayanlarda, uyku düzeni bozuk veya kalitesiz uyku uyuyanlarda, stresli bir hayata sahip olanlarda, gün içinde çok hareketsiz olanlarda, hızlı ve düzensiz yemek yiyenlerde, sürekli rafine, paketli ürün tüketenlerde görülme riski artmaktadır.

İnsülin direnci kilo alımına, karaciğer yağlanmasına, kalp ve damar hastalıklarına neden olabilmektedir. İnsülin direnci sorunu olanlar spor yapıp dengeli beslenseler dahi kilo vermekte zorlanırlar. Çünkü fazlasıyla salgılanan insülin, alınan gıdaların yağ olarak depolanmasına neden olur. Giderek daha çok salgılanmak zorunda kalınan insülin zaman içinde pankreası yoracağından, zamanla pankreas yetmezliği veya diyabete kadar gidebilen ciddi problemlerin oluşmasına neden olabilmektedir.

İnsülin direncinde beslenmenin ve fiziksel aktivitenin yeri çok önemlidir. Günümüzde çalışma şekillerinin daha çok ofis ortamında ve bilgisayar odaklı olması, ofis ortamında hareketsizlik ve fast food tüketimi çalışanları obezite ile karşı karşıya getirmektedir. Bol kalorili besinleri hızla tüketme zorunluluğu ve hareketsizlik sonucu özellikle bel çevresinde yağlanma görülebilmekte; bu da insülin direnci sendromunun başlamasına neden olabilmektedir.

İnsülin direncinin belirtileri; ağır bir yemek sonrası, şekerli bir gıda yedikten sonra gereğinden fazla bir ağırlık hissi ve uyku hali oluşması, yemekten sonra şekerin kontrolsüz olarak düşmeye başlamasıyla el titremesi, terleme, mide kazınması şikayetleri, kilo almanın kontrol edilememesi, sık sık oluşan tatlı yeme isteği, bel çevresinin giderek yağlanması, karaciğerde yağlanma ve kadınlarda adet düzensizlikleri olarak sıralanabilmektedir.

İnsülin direncinin kırılabilmesinde düzenli egzersizin ve iyi bir beslenme düzeninin önemi büyüktür. Kanda yüksek miktarda bulunan insülini daha da yükseltmemek adına, kişinin besin tercihlerinde glisemik indeksi düşük, protein, lif ve sağlıklı yağlardan zengin besinleri tercih etmesi tok kalma süresinin uzaması ve kandaki insülini yükseltmemesi açısından doğru olacaktır. Bu süreçte, kan şekerinde ani dalgalanmalara sebebiyet verebilecek, basit şekerler, glisemik indeksi yüksek gıdalar ve paketli ürünler kesinlikle tüketilmemelidir. Meyveler tavsiye edilen miktarlarda ve saatlerde tüketilmelidir. Doğru pişirilen veya doğru servis edilen sebzeler ve et-tavuk-balık gibi protein grubu besinler beslenme planına dahil edilmelidir. Ceviz, fındık, badem gibi kuruyemişler ve zeytinyağı gibi sağlıklı yağların ve yoğurt-kefir gibi probiyotik içerikli süt ürünlerinin diyete eklenmesi önerilmektedir. Probiyotik kullanımı, omg 3 takviyesi, Dvitamini takviyesi bu süreçte en büyük destekçileriniz olacaktır.

Mora terapi ile insülin hormonu ile hücre yüzeyindeki insülin reseptörlerinin etkileşiminin gerçekleştiği ortamın temizlenmesi-detoksifikasyonu- gerçekleştirilmektedir. Bu sayede hücreler insüline karşı daha duyarlı hale gelmekte ve insülinin kullanılabilirliği artmaktadır. Bu konuda daha çok çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır ancak, Mora Terapi ve doğru beslenme kombinasyonu ile genel sağlıkta gözle görülür düzelmeler saptanmaktadır. Doğru beslenme için ise yapılabilecek Mora Terapi kilo seansları ile yeni beslenme düzenine uyum kolaylaşarak, tedavi süreci hızlanabilmektedir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder