21 Aralık 2018 Cuma

MORA TERAPİNİN ASTIM TEDAVİSİNDE KULLANIMI


Astım, havayollarını yani akciğerlere hava taşıyan bronşları etkileyen bir hastalıktır. Havayolları mikrobik olmayan sebeplerden dolayı iltihaplanıp hassaslaşarak polen, soğuk hava/su, stres ve hormonlar gibi bazı etkenlerden kolaylıkla tahriş olarak tepki vermeye hazır hale gelmektedir. “Tetikleyici” olarak da adlandırılan bu etkenler; havayolu duvarının şişerek ödemli hale gelmesine yol açmaktadır. Bu şişme, zaman zaman hava akımını engelleyerek solunum sıkıntısına neden olabilmektedir. Bu dönemlere de astım nöbetleri denmektedir.

İlerleyen iltihapla birlikte havayolu duvarında kalınlaşma meydana gelmektedir. Aynı zamanda havayollarındaki salgı bezlerinden hava akışını önleyen yapışkan bir salgı olan mukus salınımı başlamaktadır. Verilen bu tepkiler solunum yollarının daralmasına ve kişinin nefes alıp vermesini zorlaştıran astım belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.



Astım, hava yollarının tıkanmasına bağlı ataklar şeklinde kendini göstermektedir. Astım belirtileri genellikle; öksürük, nefes darlığı, hırıltılı nefes alıp verme ve göğüste sıkışma hissidir. Astım belirtilerinin astım tanısı konulmasına yardımcı olabilmesi için; tekrarlayıcı olmaları, gece ve sabaha karşı ortaya çıkmaları, bazı alerjen maddelere maruz kalınması veya egzersiz sonrası tetiklenmeleri gerekmektedir. Astım hastaları atak geçirmedikleri sürece kendilerini iyi hissetmektedirler.

Astım tanısı, detaylı hasta öyküsü, muayene bulguları ve solunum fonksiyon testleri ile konulabilmektedir. Genel astım belirtileri ise şöyledir; genellikle kuru denebilecek ve gece uykudan uyandıracak şekilde kuvvetli öksürük, hırıltılı solunu, göğüste tıkanıklık ve sıkışma hissi, soluk alıp verirken ıslık sesi ve nefes darlığıdır.

Astımı tetikleyen nedenleri; ev tozu akarları, ev hayvanları, hamam böcekleri, küf mantarları ve polen gibi allerjenler, mesleksel etkenler, sigara kullanımı, ev içi ve dışı hava kirliliği, enfeksiyonlar, nezle, sinüzit, burun polibi gibi üst solunum yolu hastalıkları, gastroözofagial reflü (GÖR), psikolojik faktörler, ilaçlar, obezite ve bazı besinler şeklinde sıralamak mümkündür.

Mora terapi yönteminin solunum yolunu etkileyen alerjilerde ve astımda kullanımı sonucu hasta semptomlarında gözlemlenebilir derecede azalma ve ilaç kullanımında tatmin edici şekilde bir azalma söz konusudur.

Tüm terapilerde olduğu gibi astım ve alerjiye de bütünsel yaklaşıldığında; lenfatik drenajın yetersizliği vücudun toksik kirlenmesinin ana nedenlerindendir ve buna bağlı olarak hücreler arası sıvının akışkanlığı azalmaktadır. Akışkanlığın azalması toksik kirlenmenin artışına, yani hücre metabolizması sonucu oluşmuş atık maddelerin, proteinlerin ve diğer kimyasal madde ile ağır metallerin birikmesine yol açmaktadır. Bu nedenle hücreler fonksiyonlarını yerine getiremez hale gelmektedir. Tedavi öncesi genel detoksifikasyona mutlaka yer verilmelidir.

Vücudun en önemli immünolojik organlarından olan lenfatik ve bağırsak sistemlerinin fonksiyonlarını bozacak yüklerin bulunması, bağırsaklar üzerinde çeşitli mantarların –özellikle de Candida yükünün- yoğun olması gerek alerjik rahatsızlıkların gerekse de kronik birçok hastalık tablosunun tedavilere direnç göstermesinin ana nedenlerindendir. Vücudun ve özellikle bağırsakların Candida yükünün olması vücudun bağışıklık sistemini önemli oranda baskıladığı için Candida’ ya yönelik temizleme işlemi, alerji tedavisi ile eşzamanlı hatta daha önce yapılmalıdır.

Obezite ve sigara kullanımı astım hastalarını olumsuz etkilediğinden, bu tip danışanların tedavisinde Mora kilo terapileri ve Mora sigara bırakma terapilerine mutlaka yer verilmelidir. Ayrıca hastaların herhangi bir besin veya çevresel alerjenlere alerjisi olup olmadığı test edildikten sonra astımı tetikleyebilecek sebepler ortadan kaldırılacak şekilde tedavi planı oluşturulmalıdır. Özellikle polen alerjisinde mümkün olduğu kadar geniş bir spektrumda polen tozunu tedaviye dâhil etmek gerekmektedir. Bu konuda hastayla iyi bir iletişim kurulup, bahçeden veya ormandan gerekli polenler temin edilebilmektedir. Bütün yıl devam eden solunum alerjilerinde (astım, allerjik rinit), küf mantarları ve toz akarları düşünülmeli ve özellikle yatak odasından, dolapların üzerinden ve banyo gibi nemin fazla olduğu mekânların duvarlarından elektrikli süpürge ile alerjen temin edip, tedaviye eklemek alerji ve astım tedavilerinde başarıyı artıracak uygulamalardır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder