Elektromanyetik
kirlilik, günümüzde insan sağlığı açısından ciddi tehdit oluşturan ancak
görmezden gelinen bir durumdur. Özellikle yüksek gerilim hatları ve
radyo-televizyon verici istasyonlarının yakınlarında oturanların ve trafo
merkezlerinde çalışanların sağlığını tehdit eden elektromanyetik dalgalar,
günlük yaşamda kullanılan birçok cihazda bulunmaktadır.
Elektromanyetik
alanlar gözle görülmemekte ancak insan sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır.
Elektrik şebekeleri, aydınlatmalar ve haberleşme ağları, evlerdeki kablolar,
elektrikli aletler, cep telefonları, bilgisayarlar ve tabletlerin hepsi
elektromanyetik alan üretmektedir.
Elektriği iletebilme
özelliği olan insan bedeni bir elektrik alana maruz kaldığında, bedende elektrik
yükleri birikmektedir ve bu biriken yükler kendini farklı şekillerde gösterebilmektedir. Elektromanyetik dalgalar insan vücudunda önemli ölçüde
karışıklığa neden olmaktadır. Vücudun molekül ve atomlarının dengelerini
bozabilmektedir. Bu nedenle biyokimyasal işleyiş etkilenmekte ve elektriksel
dolaşım zarar görebilmektedir.
Elektrikli
cihazların yaydığı elektromanyetik radyasyondan en fazla etkilenen ve risk altında
olan gruplara, hamileler ve gelişim çağındaki çocuklar örnek olarak verilebilmektedir.
Elektromanyetik kirlilik, çocuklarda öğrenme ve konsantrasyon bozukluğu,
gençlerde kalp krizi ve çarpıntılar, beyni tahrip eden hastalıklar (Alzheimer
ve Epilepsi gibi), baş ağrısı ve migren ağrıları, kronik halsizlik,
huzursuzluk, uykusuzluk ve yorgunluk gibi sağlık problemlerine yol açabilmektedir.
Bazı bünyeler, elektromanyetik alanlara karşı daha duyarlıdır. Bu kişilerde,
uzun süre bilgisayar karşısında kalındığında ya da başka elektronik aletleri
uzun saatler kullandıklarında bazı hassasiyetler ortaya çıkabilmektedir.
Bunlar, boğazda kuruluk hissi, gözde ağrı ve görme bozukluğu, baş ağrısı, alerji,
uykusuzluk, seslere karşı hassasiyet ve yorgunluk şeklinde sıralanabilmektedir.
Elektromanyetik
alanın insan vücudu üzerindeki olumsuz etkilerini konu alan bir araştırmada; her
insan vücudunda kansere yol açabilecek özelliğe sahip hasarlı hücrelerin
bulunabildiği, bu hasarlı hücrelerinin bir şekilde elektromanyetik alana
(bilgisayar, cep telefonu veya elektrikli bir aletten gelen) maruz kalması
sonucu vücut bağışıklık sistemi bozulabileceğinden, kanserin hızlı bir şekilde
gelişmesine neden olabileceği sonucuna varılmıştır.
Artık
hayatımızın bir parçası haline gelen cep telefonları elektromanyetik dalgaları
alıp vererek iletişim sağladığından hem radyasyon kaynağı hem de radyasyon
alıcısıdır. Cep telefonu konuşması anında radyasyon kafatasından beyine doğru
ilerleyebilmekte ve hücrelerle etkileşebilmektedir. Birçok bilimsel raporda cep
telefonlarıyla ilişkili olarak baş ağrısı, endişe, kısa süreli hafızada
zayıflama, kronik yorgunluk, deri uyuşukluğu, stres, görüş alanında daralma,
kulak çınlaması gibi yaşam kalitesini düşürücü sağlık sorunları olabileceği
belirtilmektedir.
Yüksek
gerilim hattına yakın yerlerde yaşayan bireyler üzerinde yürütülmüş bir çalışmada
yüksek gerilim hatlarının kanser riskini artırdığı gözlemlenmektedir.
Hamilelerde sıklıkla düşüklere neden olabilmekte, psikolojik rahatsızlıklarla
daha sık karşılaşılabilmektedir. Sadece insanlar üzerinde değil, hayvanlar
üzerinde de olumsuz etkiler gözlemlenmiş olup, buna örnek olarak, arılarda
üretkenlik ve bal üretiminde düşüşün gözlemlenmesi verilebilmektedir.
Hayatımızın
bu kadar içinde olan, sağlığımızı çok ciddi boyutta tehdit eden bu kirlilikten
tamamen korunma sağlanabilmesi zor olsa da bazı önlemler almak son derece
önemlidir. En çok risk taşıyan cihazlardan olan cep telefonu kullanımı
sınırlandırılarak ve geceleri uyurken mümkün olduğunca uzak bir yere konularak
önlem alınmaya başlanabilmektedir. Aynı zamanda uyurken başınızın prize veya
kablolara uzak olması sağlanmalıdır. Mikrodalga fırın vb gibi elektromanyetik
alan oluşturan aletler çalışırken yakınında bulunulmamalıdır. Özellikle
çocukların ekranlardan olabildiğince uzak kalması sağlanmalıdır.
Elektromanyetik
alandan ve radyasyondan korunmada beslenme de önemli bir faktördür. Yüksek
kalorili, özellikle kızartılmış gıdalar tüketmekten kaçınılmalıdır. Toksinleri
bağlayarak vücudun korunmasında önemli rol oynayan elmadaki "pektin"
maddesinin alınması, brokoli, lahana, tere gibi yeşil sebze tüketimi,
laktobalit içeren yoğurt çökelek gibi süt ürünleri, korunmaya yardımcı olan besinlerdendir.
A, C ve E gibi vitaminlerin kullanımı kalsiyum ve magnezyum, bunun yanı sıra
selenyum, germanyum, vanadyum gibi eser elementler serbest radikal oluşumunu engellediğinden,
besin seçimi yapılırken göz önünde bulundurulmalıdır.
Vücudumuzun
kaldıramayacağı kadar elektromanyetik kirlilik, oluşturduğu hücresel stres
nedeniyle birçok hastalığa davetiye çıkarmaktadır. Mora Terapi de
elektromanyetik alanın vücutta oluşturduğu olumsuzlukları kaldırmada en etkili
yöntemlerden biridir. Mora terapi ile alacağınız elektro stres ve radyasyon
terapileri ile vücudunuzu eski sağlıklı haline geri getirebilirsiniz ve
elektromanyetik alanın vücudunuzda oluşturduğu olumsuz etkilerden
kurtulabilirsiniz. Aynı zamanda Mora Terapi ürünleri arasında elektromanyetik
alandan korunabilmenizi sağlayacak cihazlar da bulunmaktadır. Unutmayın,
beslenmeme, uykuma, egzersizime önem gösteriyorum ancak hala kendimi iyi
hissetmiyorum diyorsanız sebebi elektro stres olabilir! Bütünsel sağlığınız için bunu ihmal etmeyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder