16 Kasım 2018 Cuma

ROMATİZMAL RAHATSIZLIKLARDA MORA TERAPİNİN KULLANIMI


Romatizma kelimesi, Yunanca "rheuma" kökünden gelmektedir. Bu kelime akmayı dolayısı ile hareketi ifade eder. Romatizma oldukça genel bir terimdir ve kemik, kas ve eklemlerin etrafındaki ağrı veya acıyı ifade etmek için kullanılmaktadır. Romatizma deyince tek bir hastalık anlaşılmamaktadır. Bazıları sık bazıları ise oldukça nadir görülen 100'den fazla hastalığı içermektedir.



Romatizmanın birden çok nedenle meydana gelebilmektedir. Romatizmal hastalıklar genellikle vücutta eklemleri, kasları, kemikleri ve bunları birbirine bağlayan bağları etkileyen ve bu dokularda meydana gelen hasarlardır. İltihaplı ve iltihapsız romatizma olmak üzere iki ana gruba ayırmak mümkündür. Çoğu çeşidinin kesin nedeni bilinmese de genetik faktörler, cinsiyet, çevresel faktörler ve yaş faktörleri önemlidir.

Romatizma hemen hemen her yaşta görülebilen ve savunma mekanizmasında çeşitli bozukluklara yol açabilen bir hastalıktır. Toplumda çoğunlukla romatizmaya sıcak ya da soğuk havanın neden olduğu düşünülse de bu yanlış bir düşüncedir. Ancak; romatizmanın kilolu kişilerde, eklemlere binen yükün fazla olduğu için daha fazla ağrıya neden olduğu söylenebilmektedir. Romatizma eklemlerde şişlik, sıcaklık ve ağrı ile kendisini gösterebilmektedir ve tedavi edilmediğinde ciddi rahatsızlıklara neden olabilmektedir.

Romatizma belirtileri arasında kas güçsüzlüğü, kas ağrısı, sırt ve bel ağrısı, ciltte döküntüler, tırnak değişiklikleri, deri sertliği, gözyaşı azalması, ağız kuruluğu, gözlerde kızarıklık, görmede ani azalma ve kayıp, uzun süreli yüksek ateş, parmaklarda renk solması, solunum sistemi ile ilgili belirtiler (Nefes darlığı, kuru öksürük, kanlı balgam vb.) gözlemlenebilmektedir. Aynı zamanda; sindirim sistemi şikayetleri, böbrek fonksiyonlarında azalma, nörolojik belirtiler (Felç, bilinç değişiklikleri vb.), kalp ve dolaşım sisteminde yaşanan olumsuzluklar (Damarlarda pıhtı oluşumu, nabız kaybı vb.) da romatizmal hastalıklarının belirtilerindendir.

Klasik tıpta; romatizmanın kesin bir tedavisi olmamakla birlikte tedavi ile genelde semptomları bastırmak ve hastalığın ilerleyerek diğer organların zarar görmesi engellenmesi hedeflenmektedir. Reçete edilen bazı ilaçlar sadece ağrı ve inflamasyon gibi semptomları tedavi ederken bazıları hastalığın seyrini değiştirebilmektedir. Örneğin; romatizma tedavisinde kortizon çok sık kullanılan bir ilaçtır. Romatizma, hekim ve hasta arasında sürekli takip edilmesi gereken bir rahatsızlıktır.

Mora terapi ile romatizmal rahatsızlıklarda kullanılan tedavilerde, iltihaplanan ve/veya hasarın olduğu ağrılı bölgede oluşan fizyopatolojik değişikler sonucu; organ, doku, mezenkim ve hücresel düzeyde asidozis ve patolojik frekanslar oluşur, bu patolojik durum dokunun normal fizyolojik işlevini engellediği göz önünde bulundurularak hareket edilmektedir. Tedavi genel olarak Ağrı ve Color(renk) terapi seansları ile yapılmaktadır. Bölgesel hasarın olduğu durumlarda ek olarak manyetik elektrotlardan da yardım alınmaktadır.

Biorezonans ile ağrı ve romatizma tedavisi temelde iki yoldan gerçekleşmektedir. Hastalıklı veya ağrılı bölgedeki patolojik frekansları yok etmek ve sağlıklı fizyolojik frekansları daha da güçlendirip tekrar bölgeye vermek. Enflamasyon(iltihap) bölgesindeki lenfatik drenajı artırıp detoksifikasyonu artırmak ve böylece enflamasyon bölgesindeki asidozu azaltıp normal fizyolojik sürece zemin hazırlamaktır.

Sonuç olarak; Mora Terapi genel olarak vücudun birçok dejenaratif ve enflamatuar hastalık ve bozukluklarında kullanılabilmektedir. Hiçbir yan etkisi olmaksızın, ağrı ve romatizmal şikayetlerde azalma gözlemlenmektedir. Buna bağlı olarak hastaların ilaç gereksinimleri azalmaktadır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder