Migren,
hastanın günlük yaşamanı etkileyebilen, gün içerisindeki gerçekleştirdiği
aktivitelerde kısıtlılık yaratabilen bir baş ağrısı tipidir.
Genellikle ense, şakak veya göz çevresinde başlar. Ağrıya çoğu zaman ışığa ve
sese hassasiyet, bulantı, kusma gibi durumlar eşlik eder.
Migren atakları
genellikle “aurasız migren” türü olarak görülür. Aurasız migren hastalarının
baş ağrısına eşlik eden durumlardan bazıları; bulantı, kusma, ışık, ses ve kokuya
karşı hassasiyettir. Auralı migren hastaları ise baş ağrısı atakları başlamadan önce 5 dakika ile 60 dakika
arasında değişen “aura” atakları yaşayabilir. Aura atakları geçici olarak
yaşanan nörolojik bir bozukluk olarak bilinir. Geçici olarak yaşanan nörolojik
bozuklukta hastalar hem görsel hem duyusal (kelimeleri bulamama, uyuşma veya
karıncalanma gibi) olarak etkilenebilir. Daha sık karşılaşılan görsel aurada,
hastalar atak öncesinde parlak ışık çakmaları veya görme alanlarında sorunlarla
karşılaşabilir.
Migren sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte, oluşumunda genetik veya çevresel faktörlerin de rol
oynadığı bilinmektedir. Atakların ortaya çıkmasında, serotonin de dahil olmak
üzere beyin kimyasallarında yaşanan dengesizliklerin neden olduğu
düşünülmektedir. Migren atakları sırasında
beyin zarlarından ağrıyı ortaya çıkaran bazı kimyasallar salgılanır ve bu kimyasalların
da migren ağrısını oluşturduğu düşünülmektedir.
Migrene neden olduğu düşünülen diğer durumlara ise; vitamin
B12 ve folik asit eksiliği, demir birikimi, bazı biyokimyasal parametrelerde
eksiklik veya birikimler örnek olarak verilebilmektedir. Ancak bunların bir
sonuç mu yoksa neden mi olduğu tartışılmaktadır.
Gök gürültüsü gibi ani, şiddetli baş ağrısı; ateş, ense
sertliği, kafa karışıklığı, çift görme, uyuşukluk ya da konuşma bozukluğu; öksürük,
efor, ıkınma veya ani bir hareketten sonra gelişen bir baş ağrısı veya 50 yaş
üstünde yeni başlayan baş ağrısı gibi şikayetleriniz varsa migren ağrısı
çekiyor olabilirsiniz.
Migren için ilaç tedavisi mümkündür. Migren atakları
sırasında ağrıyı ortadan kaldırmada ya da eşlik eden bulantı, kusma gibi
belirtileri durdurmada veya sık gelen baş ağrısı ataklarının sıklığını kontrol
etmeye yardımcı olabilirler. Ancak anlaşıldığı üzere ilaçlar genel olarak
semptomları ortadan kaldırmaya yöneliktir.
Mora Terapi de migren tedavisinde kullanılan yöntemler
arasındadır. Nöroloji
uzmanı Dr. Ömer Soyak bu konu hakkındaki düşüncelerini; Migren oluşumunda, anormal
nöronal uyarılabilirlik ve nörovasküler olayları içeren birçok hücresel ve
moleküler mekanizmaların esas rolü oynadığı düşünülmektedir. MORA Terapi’nin de
migren tedavilerinde tercih ediliyor olması, nöronal uyarılabilirlik ve
nörovasküler sistem üzerine düzenleyici bir etkinliği olmasından kaynaklanmaktadır,
şeklinde belirtmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder