31 Aralık 2021 Cuma

OFİS ÇALIŞANLARININ KARŞILAŞTIĞI SAĞLIK SORUNLARI NELERDİR?

 



OFİS ÇALIŞANLARININ KARŞILAŞTIĞI SAĞLIK SORUNLARI NELERDİR?

Günümüzde pek çok kişi bütün gün ofiste, masa başında çalışmaktadır. Yalnızca ofis çalışanları da değil, öğrenciler de aynı durumu yaşamaktadır. Tüm gün masa başında olan kişiler, yaşamını olumsuz etkileyen pek çok rahatsızlıkla karşılaşmaktadır. Özellikle bir de bilgisayarla işini yapıyorsa rahatsızlığın boyutu artmaktadır. Ofis çalışanlarının karşılaştığı sorunlardan kısaca bahsedelim:

Boyun, Sırt-Bel ve Omuz ağrıları

Masa başında fazla zaman geçiren, ortopedik bir sandalye veya koltukta oturmayan kişiler boyun, sırt ve omuz ağrılarından muztarip olmaktadır. Ayrıca postürü bozacak yanlış oturuş şekilleri, boynu öne doğru eğme gibi hareketler bu ağrıların başlıca sebeplerindendir. Bilgisayar başında boynu sürekli öne eğmek kambur duruşa meyillenmeye ve boyun eğriliği gibi boyun rahatsızlıklarına yol açar. Boynun öne doğru eğik olması aynı zamanda omuzları da öne doğru düşürür. Bu durum beraberinde kamburlukla birlikte çeşitli postür bozukluklarını ve sırt ağrılarını getirir. Başı sürekli öne eğmek iskelet yapısında bozulamaya yol açtığı gibi boyundaki kasların  sertleşmesinden ve yapısının bozulmasından ötürü boyun fıtığı gibi ciddi rahatsızlıklara da sebep olur. Boynu
n yapısındaki bozulma sırt ağrılarıyla da doğrudan ilgilidir. Sırt ağrılarının da temel nedenleri başı öne eğip, omuzları da düşürmekle meydana gelen kambur duruş ve ergonomik bir sandalyede veya koltukta oturmamaktır. Ayrıca hareketsiz oturulan süre de önemlidir. Çünkü hareketsiz şekilde aynı pozisyonda -ki bu pozisyon çoğunlukla yanlıştır- oturmak hem kaslarda sıkışmaya hem de vücudun farklı yerlerinin uyuşmasına sebebiyet verir. Örneğin kollar, bilekler, bacaklar ve ayaklar bu uzuvlardan birkaçıdır. Ofis çalışanlarının çoğu bilgisayar karşısında oturmakta ve kolunu mouse veya klavyeye uzatarak bu şekilde uzun zaman geçirmektedir. Bu durum kolların, bileklerin ve parmakların sinir sıkışması yaşayarak uyuşmasına neden olabilmektedir. Aynı durum bacaklar ve ayaklar için de geçerlidir. Günümüzde çalışma sürelerinin uzunluğu ve yoğun temposu sebebiyle uzun süre oturulmakta olduğundan hareketsiz kalan bacak ve ayaklar da uyuşabilmektedir. 

Farklı bölgelerde meydana gelen bu ağrıların zamanla kronikleşmesi de çok olasıdır. Ve boyun düzleşmesi, bel-boyun fıtığı gibi bazı rahatsızlıklar uzun vâdede tedavi edilmekle beraber kalıcı hasarlar da bırakabilmektedir.

Bu ağrıları hafifletmek ve önlemek için yapılabilecek bazı egzersizler de mevcuttur. Fakat ofiste çalışsın veya çalışmasın, toplumda büyük çoğunluk çalışma sürelerinin uzunluğu ve beraberinde gelen yorgunluk-halsizlik nedeniyle egzersiz, spor ve yürüyüş gibi aktiviteler yapmaya zaman bulamamaktadır.

Ofis çalışanları sadece fiziksel rahatsızlıklarla değil psikolojik problemlerle de karşılaşmaktadır. Daha önce de bahsettiğimiz gibi çalışma saatlerinin günde ortalama 8 saat gibi uzun bir süre olması başta olmak üzere, çalışılan rahatsız ortam ve daha pek çok neden kişilerde stres, bunalım, depresyon gibi bazı psikolojik rahatsızlıklar da ortaya çıkarmaktadır.

Bunların yanı sıra yoğun iş temposunun ofis çalışanlarına ve diğer çalışanlara getirdiği başka bir sorun da beslenme düzenin bozulması hatta yok olmasıdır. Zaman kısıtlılığından ve hazır, işlenmiş gıdaların yaygınlığından, çalışanlar düzensiz ve bozuk beslenmeye mecbur ve de meyilli olabiliyorlar. Örneğin çok önemli bir öğün olan sabah kahvaltısını doymuş yağ oranı çok yüksek poğaça, simit, börek gibi hamur işi gıdalarla ve paket meyve suları gibi şeker deposu bir eşlikçi ile geçirebiliyorlar. Diğer öğünler de eğer atlanmıyor ise -ki bu büyük bir sorundur- yine dışarıdan işlenmiş, yağ ve şeker oranı yüksek yiyecekler ile geçiştiriliyor. Aynı zamanda bolca kafein ve gazlı içecek de bu düzensiz beslenmenin ana faktörleri olmaktadır. Hem hazır gıda alışkanlığının önüne geçmek hem de sağlıklı yaşamak için bu beslenme türü  yerine evde hazırlanan tahıl, meyve-sebze ve bakliyat ağırlıklı yiyeceklerin tercih edilmesi oldukça önemlidir. Uzun süren beslenme düzensizliği sindirim ve boşaltım sistemi başta olmak üzere pek çok organa zarar verir.

Hem kişilerin yaşamını olumsuz etkileyen tüm bu fiziksel rahatsızlıklar hem de psikolojik problemler için çözüm yollarından biri de PEMF terapi cihazlarıdır.

HER HÜCRESİ DAHA SAĞLIKLI BİR BEDEN İÇİN PEMF TERAPİ CİHAZI

Japon bilim adamı Dr. Kyochi Nakagawa'nın insan bedeninin düzgün ve sağlıklı bir şekilde gelişmesi için manyetik alanın önemini savunmasıyla ortaya çıkan ve 200 yılı aşkın bir süredir insan bedeni üzerindeki olumlu etkileri gözlemlenen ‘elektro manyetik alan ve hücre ilişkisi’ yeni bir boyut kazanmıştır. PEMF terapi cihazı da bedende enerji akışı ve hücreler arası ilişkiyi düzenlemek amacıyla geliştirilmiştir. Enerji; bedenimizde her hücre arasında transfer edilir ve depolanır. Enerjinin hücreler arasında dolaşmak için kullandığı yollar zamanla toksin biriktirip tıkanabilmektedir. Tam da bu noktada, hücrelerin rejenerasyonu  ve yolların temizlenmesi için PEMF terapi cihazı kullanılmalıdır.

PEMF TERAPİ CİHAZI HANGİ RAHATSIZLIKLARDA KULLANILIR?

  • Kanserli hücrelerin geriletilmesinde
  • Alzheimer hastalarında
  • Sporcu yaralanmaları
  • Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS hastaları)
  • Bilek burkulmaları
  • Arthritis (Eklem iltihabı)
  • Blepharitis (Göz kapağı enfeksiyonu)
  • Kemik kırıkları
  • Kronik bronşit
  • Kalp rahatsızlıkları
  • Diş sorunları
  • Depresyon
  • Dermatisis (Egzama)
  • Diyabet
  • Kas yırtılmaları
  • Boyun tutulması
  • Sinir hücresi hasarları
  • Parkinson hastalığı
  • Uyku bozuklukları
  • Tüberküloz
  • Ülser
  • Üriner problemler
  • Yara iyileştirme
  • Yaralı yada iltihaplı hücrelerin yenilenmesi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder