Modern tıpta müthiş gelişmeler yaşanıyor. Gün yok ki yeni bir ilaç veya yeni bir tedavi yöntemiyle ilgili haber duymayalım. Tüm bu tedavilerin mucize etkilerinden söz ediliyor, umutlarımız yeşertiliyor.
Ancak… Tüm bu gelişmelere rağmen modern tıbbın açmazı hala “TAM
İYİLEŞME” sağlayan tedavi yöntemleri konusunda pek de başarılı olamaması. Yani
pek çok kronik hastalık için uzun süreler, hatta muhtemelen yaşam boyu ilaç
tedavisi kullanılması gerekiyor. Daha iyi, daha etkili de olsa ilaçlar
hayatımızın başköşesindeki yerlerini korumaya devam ediyorlar.
Her madde, atomlarının elektron yapısından kaynaklanan ve o
maddeye özel olan bir elektromanyetik ışınıma sahiptir. Bu elektromanyetik
salınım (ya da foton ışınımı) şimdiye kadar deneysel amaçlı olarak kullanılmış
olan hassas foton ölçüm aletleriyle ölçülebilir. Kuantum fiziğinden bildiğimiz
gibi fotonlar aynı anda hem tanecik hem de dalga-frekans yapısındadır. Şu
andaki çalışmalar her maddenin yaydığı kendine özel frekans paternini tek tek
ayırabilecek teknolojiye doğru ilerlemektedir. Ancak teknoloji halen,
maddelerin biofoton yayılımlarını ya da frekans paternlerini inceleyebilecek ve
birbirinden ayırabilecek seviyede değildir.
Biofotonlar...
Biofotonlar canlı dokulardan yayılan elektromanyetik
ışınımlara verilen isimdir. Biofotonlarla ilgili olarak öncelikle Prof. Popp ve
ekibinin yaptıkları tüm dünyada yankı uyandırmakta ve biofoton çalışmalarına
yön vermektedir. Biofotonlar konusunda şu anda dünya üzerinde çok sayıda ve çok
merkezli çalışma yürütülüyor ve şimdiye dek bulunanlar sadece sağlık alanında
değil diğer birçok alanda farklı bir gelecek vaat ediyor.
Morell tipi biorezonans temelde akupunktur konusunda çalışmalarıyla bilinen Dr. Voll’ün (ve çağdaşı Dr. Rhayadaku’nun) 1960’lı yıllardaki elektroakupunktur ölçümleri sırasında yapılan gözlemlerinin homeopati kurallarıyla birleştirilmesini temel alır. Akupunktur noktalarının elektriksel direnç ölçümlerinin test edilmesi elektro-akupunktur olarak bilinir. Biorezonans elektroakupunktur testleri sırasında kullanılan elektriksel devre içine homeopatik ilaçların sokulmasının akupunktur noktasından alınan elektriksel direnç ölçümünü değiştirdiği gözlemine dayanır.
Zaman içinde maddelerin frekans paternleri ile vücudun frekans paternini karşılaştıran ve eşleşmelere bakarak vücudun yaşamsal özellikleri ya da organların durumu ya da gıda intoleransı olup olmadığı ile ilgili testler yapan cihazlar çıkmış olsa da bu cihazlar burada bahsedilen MORELL tipi biorezonans kavramı ile alakalı değildir. Maddelerin frekans paternlerini görmek, ölçmek mümkün olmadığı için bu frekans paternlerini vücut frekans paterni içinde aramak ve eşleşme yapmak da tabii ki mümkün değildir. Morell tipi biorezonans kavramında tedavinin vücut üzerine etkilerini ya da verilen frekansın vücutla rezonansa girip girmediğini vücut üzerinde yapılacak akupunktur ölçümleri ile ya da bazı bioenerjetik tekniklerle gözlemek mümkündür ancak bu gözlemler test-ölçüm olarak algılanmamalıdır. Bu ölçümler cihaz tarafından yapılmaz, tecrübeli bir terapist tarafından algılanabilir ancak bunlar bildiğimiz anlamda testler olarak sunulmamalıdır.
Genel tanım olarak biorezonans, hastalıkları
ortaya çıkaran vücudumuza zararlı etkenlerin ortadan kaldırılmasını sağlayan
bir tamamlayıcı tıp metodu. Biyofiziksel bir tedavi yöntemi olduğu için de
eğitimli doktorların elinde yan etkisi olmayan bir yöntem.
Mora Terapi nedir?
MORA ismi bu tekniğinin yaratıcısı Dr. Franz MOrell ve Eric
RAsche'nin soyadlarının baş harflerinin birleşimidir. Dr. Morell, yetmişli
yılların ortalarında damadı Elektronik Mühendisi Eric Rasche ile birlikte,
vücudun kendi rezonanslarını (salınımlarını) kaydedebilen, analiz edebilen,
düzeltebilen ve ardından düzenlenmiş salınımları insan vücuduna geri verebilen
bir cihaz geliştirdi. Bu, klasik Biorezonans metodunun doğuşuydu. Özellikle
Almanya ve Avrupa ülkelerinde biorezonans metodu olarak adlandırılan tamamlayıcı
– integratif tıp akımının başlamasına neden oldu. 44 yıldır, bilimsel
çalışmalarla da desteklenen Morell-Rasche yöntemi yıllar içinde terapi
etkinliği ve başarısı nedeniyle tüm dünyada yaygın bir şekilde kullanılan bir
yöntem haline gelmiştir. Bu nedenledir ki pek çok farklı yöntem ve cihaz da
biorezonans isminin saygınlığı dolayısıyla aynı işlevleri yapmamasına rağmen bu
ismi kullanmaktadır. İsim benzerliklerinin yanıltıcı olmaması adına ve MORA
cihazıyla yapılan uygulamaların kendine has etkinliğinden dolayı bu sitede
bahsedilen yöntem MORA Terapi olarak anılmaktadır.
MORA-Terapi Kısaca…
1) Maddenin çevresinde oluşan elektromanyetik alandaki
frekansların tedavi amacıyla kullanılmasıdır
2) Vücudun kendisinden alınan elektromanyetik frekansların tedavi
amacıyla kullanılmasıdır.
Mora Terapi ile destek verilebilen hastalıklardan bazıları;
·
Bağımlılıklar (Sigara
bağımlılığı, Alkol Bağımlılığı, Gıda bağımlılığı)
·
Genel sağlığın
desteklenmesi
·
Kronik hastalıklarda
destek (Kronik Sistit)
·
Kronik yorgunluk
sendromu
·
Fibromiyaljililer
·
Ameliyat sonrası
iyileşmenin hızlandırılması
·
Romatizma ve diğer
ağrılar
·
Alerjiler ve Alerji
kökenli sağlık problemleri (Egzama hastalığı , sedef
hastalığı, alerjik rinit , sinizüt, alerjik astım, gıda alerjileri, solunum
yolu alerjileri)
·
Detox – Vücudun
toksinlerden temizlenmesi
·
Bağışıklığı güçlendirme
·
Obezite – zayıflama
·
Karaciğer problemleri
·
Mide – Bağırsak sistemi
·
Ruhsal Problemler
Mora Terapi ve Mora Tükiye hakkında
detaylı bilgiye ulaşmak ve biorezonans teknolojisiyle tanışmak için bize web
sitemiz ve telefon numaramızdan ulaşabilirsiniz. 😊
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder