17 Temmuz 2020 Cuma

Sağlık Endüstrisinde Dijitalleşme Devrimi - I

Her gün işimiz olan sağlık ve bilimle ilgili yeni gelişmeleri yayınlamak istesek bile sanırım teknolojinin hızına yetişemeyiz.  Ama bu hız tabii ki de bizim yararımıza. Sağlık endüstrisinde de her gün onlarca insana ışık tutabilecek, ilham kaynağı olacak gelişmeler yaşanıyor ki umarız bu hep yaşanır ve biz de aynı heyecanla takip ederiz.

Her sektöre pozitif etkisi olduğu gibi sağlık endüstrisinde de bilimin ve teknolojinin artık büyük bir payı var!

Bilimsel gelişmeler ve teknolojik ilerlemeler sayesinde sağlık alanında çok ciddi gelişmeler yaşanıyor. Bunun sonucunda ise uzayan ortalama yaşam süresi, yükselen hayat kalitesi ve ulaşılabilir 
sağlık hizmetleri bütün dünyada hızla yayılıyor. Endüstri 4.0, 3D Üretim, BT teknolojisinin gelişimi sağlık endüstrisine teknolojinin ve dijitalleşmenin en çok etki ettiği alanlar.

Hastaya Özgü Cihazlar Geliştirmede Endüstri 4.0!

Hastaya özgü cihazlar geliştirmede
Endüstri 4.0, tıbbi imalat alanında önemli avantajlar sağlıyor. Endüstri 4.0 ile ürünler ve yazılımla geliştirilmiş donanımlar, kendi yönetimini ve üretim hattının optimizasyonunu sağlamak için akıllı bilgi alış verişinde bulunabiliyor. Ürünler hangi işlem adımlarından geçeceğini, makineler ise kendi durumunu, kapasitesini ve yapılandırma seçeneklerini biliyor. Bu merkezi olmayan üretim modeli ile operatör müdahalesine ihtiyaç duymadan üretim kararları alınabilir. Bu üretim modeli sağlamlık, özerklik, kendi kendini düzenleme, kişisel bakım, kişisel tamir ve öngörülebilirlik sunuyor. Böylelikle hasta ihtiyaçları için tamamen kişiselleştirilmiş ürünlerin otomatik olarak üretilmesi sadece pratik olmakla kalmayıp, aynı zamanda yüksek verimli ve ekonomik hale geliyor.

Örneğin, ilaçlar... Artık dijital kodlar ile her öksürük şurubu için ambalajın belirli bir kimliğinin olmasını sağlıyor. Böylece ilaç, şirketten ayrıldıktan sonra açıkça tanınabilir durumda olur. Bu, tüm lojistik zincirinde izlenebilirliği sağlar ve sahte ilaçların önüne geçilmesini olanaklı hale getiren büyük bir gelişme. 2019'dan itibaren Avrupa Birliği'nde ilaçlar, yalnızca ambalajında seri numarası olması ve hasar görmediği takdirde satılabilecek. Bu nedenle Endüstri 4.0, üretimin ötesine geçerek tüm değer zincirini kapsamaktadır.

Yapây Zeka ve 3D Üretim’in Sağlık Endüstrisindeki Müthiş Uyumu!

Sağlık sektörüne yönelik yapay zekâ pazarının 2021 yılı itibariyle 6,5 milyar doları aşacağı öngörülüyor. Sağlık sektöründeki karar vericilerin yüzde 39’unun makine öğrenimi ve kestirimsel analiz sistemlerine yatırım yapmayı planladığı düşünülürse, bu rakam ilerleyen yıllarda daha da artacak.
“Hangi doktor? Yapay zekâ ve robotbilim yeni sağlık sektörünü neden şekillendirecek?” başlıklı araştırmada tüketicilerin sağlık sektöründe yapay zekâ ve robotlara ne kadar hazır olduğunu inceliyor.

Araştırmada aşağıdaki bulgular ön plana çıkıyor:

– Yapay zekâ ve robot kullanma isteği giderek artıyor, bu artışta temel etken sağlık hizmetlerinden daha kolay faydalanma.

– Teşhis ve tedavinin hızı ve doğruluğu da yapay zekâ ve robotbilime olan istekliliği artıran önemli bir faktör.
– Daha fazla kullanım ve kabullenme için teknolojiye güven kritik önem taşıyor; ancak sağlık sektörü deneyiminin kilit bileşeni “insan ilişkileri” olmaya devam ediyor.
Kaliforniya Üniversitesi’nden bir grup mühendis ise 3D üretim yöntemi ile kanı güvenli bir şekilde vücut içerisinde taşıyabilen ve dolaşım sisteminin bir parçası haline gelen yapay damarlar üretmeyi başardı. Üniversite, bu çalışmanın organ naklinde yeni bir dönem başlatabileceğini söylüyor çünkü bütün dokuların ve organların kan dolaşımına ihtiyacı var ve bu sistem bu konuda oldukça yardımcı olabilir. Aynı zamanda 3D üretim ile organ üretilmesi için de bu uygulama yeni bir kapı aralamış oluyor.

3D Systems adlı üretim firmasının geliştirdiği özel protez, doğuştan ön bacakları olmayan Derby isimli köpeğe takıldı. Yeni protezleriyle diğer köpekler gibi koşabilen Derby, bu sayede normal hayatına devam ediyor. 3D yazıcıda özel hazırlanan protez, köpeğin daha önce kullandığı tekerli sistemin yerini aldı. Mühendislerin tasarımı geliştirerek köpeğin daha rahat hareket etmesini sağlayacak yeni bir protez üzerinde çalıştıkları da açıklandı.

Ve tabii ki Biorezonans Teknolojisi!

Teknoloji ve bilimin müthiş uyumunun bir başka yansıması da biorezonans. Ortaya çıkış yeri ve ilk kullanılmaya başlanılan yer Almanya’dır. Son on yıldır ülkemiz de dahil olmak üzere tüm dünyada çok daha bilinir hale gelmesine rağmen, MORA-Terapi’nin ya da klasik biorezonansın temel kavramları ve etki mekanizması birçok hekim için açıklanmaya ihtiyaç duymaktadır.

MORA-Terapi’de tedavi materyal maddeler (ilaçlar, tıbbi malzemeler) yerine “elektromanyetik titreşimler üzerinden iletilen bilgi” ile sağlanır. Bu açıklama MORA-Terapi’nin yalnızca uygun bir tanımı olmakla kalmaz, ayrıca klasik homeopati, akupunktur ve diğer etkili madde dışı tedavilere de tam olarak uygulanabilir. Hasta organizmanın iyileşmesi frekanslar üzerinde taşınıldığı düşünülen ve vücut tarafından kendi enerji sistemi içine absorbe olan BİLGİ vasıtasıyla olur. Bilgi elektromanyetik niteliktedir ve elektromanyetik titreşimler şeklinde taşınır. Vücuttaki meridyenler üzerinde akan elektromanyetik bilgi ile dışarıdan verilen bilgi arasında rezonansın gerçekleşmesi iyileşmeyi getirir... Klasik tıbbın tersine, burada iyileşme materyal maddeler (ilaçlar, tıbbi malzemeler) yerine BİLGİ ile sağlanır.

Mora Türkiye hakkında detaylı bilgi almak isterseniz buradan ulaşabilirsiniz: Mora.com.tr

Böyle pozitif gelişmeleri bize sağlayan bilim ve teknoloji insanlarına her daim müteşekkiriz. Umarız tüm dünya bilim ve teknolojiye olan inancıyla yaşama değer katmaya devam eder.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder