Toplumsal
çalışmalara, uyarılara ve önlemlere rağmen modern yaşamın hayatımıza kattığı
tüketim alışkanlıkları ve düzensiz beslenme biçimi bize kontrol etmekte güçlük
çektiğimiz kiloları miras bıraktı. Fazla kilolar konusunda yanlış beslenme,
insülin direnci, hareketsizlik ilk sıraya yazılabilecek nedenler olarak
anılırken basit psikolojik travmaların dahi beslenme alışkanlıklarını
değiştirebildiği bilmekte.
Kilo
vermenin bazılarımız için adeta bir işkenceye dönüştüğü ve defalarca denemenin
sonunda elde kalan hayal kırıklığı malum. Aç kalmadan zayıflatacak yöntemleri
dört gözle arar olduk, yeme alışkanlığını değiştirerek kilo vermek ise epey zorlayan
bir süreç. Çocukluğundan itibaren edindiği yeme alışkanlıklarını bir an
değiştirmek zorunda kalan bireyler aynı zaman psikolojik olarak da baskı
altında kalıyor ve bu da kilo vermeyi neredeyse imkansız hale getiriyor.
Diyet
yapıyor hissi yaşatmadan yeme istediğimiz azaltan tamamlayıcı tıp yöntemi Mora terapi cihazları;ekmek,
makarna, hamur işleri, tatlılar gibi karbonhidrat içeren besinler ile tuz, kahve,
çay ve alkol gibi metabolizmaya zarar veren gıdaları yeme isteğinizi ortadan
kaldırıyor. Türkiye’de 100’den fazla merkezde uygulanan bu tamamlayıcı tıp
yöntemini kullanan bireyler, ilk seansta yemek alışkanlıklarında fark edilir
değişim yaşandığını ve asıl etkinin 2. seansı takip eden günlerde ortaya
çıktığını dile getiriyor.
Yeme alışkanlığında iyileşme
Zayıflama
programlarının işe yaraması ve kalıcı olmasında en önemli faktörünün kişinin
diyet haline psikolojik uyum sağlayabilmesidir.Yeme alışkanlığında yapılacak
pozitif bir düzenlemeyle uzun diyet listelerinin içinde kaybolmayan bireyler
daha mutlu ve sağlıklı kilo veriyor.Kilo verme konusunda özellikle zorluk
çekilen konulardan olan tatlı yeme isteğinin terapi sonrası ortadan kalkması
bireyi psikolojik olarak da rahatlatıyor.
Vücudumuzdaki
doku ve sistemler arasındaki iletişimin elektromanyetik frekanslar yardımıyla
gerçekleştiğinden yola çıkarak; metabolizmamızdaki rafineri karbonhidrat
bağımlılığını bu elektromanyetik frekanslarla silen, yeme isteğini azaltan ve insülin
direncini azaltan Mora terapi, sağlıklı şekilde verilen kiloları korumayı da
kolaylaştırıyor. Zararlı ve toksik madde frekanslarının vücuttan silinmesiyle
yapılan seanslar sonrası bireyler eskiye oranla; bağışıklık sistemi daha güçlü,
vücutta birikmiş toksik maddelerden arınmış ve daha sağlıklı olarak yaşamını
sürdürüyor. Biyofiziksel süreçler ile vücudu temel olarak kilo vermeye
zorlamayan bu yöntemi kullanan bireyler metabolizmalarındaki dengelenmeyi ve
sağlıklı deviminin kısa süre içinde farkına varıyor. Rahatlayan ve sağlıklı bir
şekilde kilo kontrolünü sağlayan bireyler pek çok fiziksel rahatsızlıklarının
da iyileştiğini gözlemliyor. Anormal olan ve anormalliğin aşırı uçlarda olduğu
durumları normalleştirmenin mümkün olabildiğini bilmekteyiz. Söz konusu
dengesizliğin giderilmesi amaçlayan Mora terapi yöntemi de tam bu noktadan
hareketle bireyin metabolizmasını ve enerjisini dengeliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder