29 Ocak 2016 Cuma

Çocuğunuzun duygu durumunu Bach Çiçekleriyle düzeltebilirsiniz


Çocukların korkuları ve öfkeli halleri anne ve babaları endişelenmelerine yol açarak kendilerini kötü hissetmelerine neden oluyor. Her annen baba çocuğunu bu durumlardan uzaklaştırmak, sakin ve huzurlu bir hayat sürdürmesi için çaba harcıyor. Bu durumlar yaklaşan tehlikeye nedeniyle kişide kaçma isteği uyandıran korku, nesne ve durumlara karşı anlamsız ve sürekli korku olan fobi ve öfke kontrol becerisinin düşük olduğu çocuklarda daha sık görülüyor.

Kötü çocukluk çağı yaşantıları, aile içi şiddet, ailede şiddetli geçimsizlik ve kavgalar çocuğun saldırganlaşmasına ve beyninin öfkeyi makul gösterir tarzda şekillenmesine sebep oluyor. Enerjileri fazla gelen okul öncesi dönemdeki birçok çocuk sinirlendiğinde, kızdığında ya da yerinde duramayacak kadar enerji dolu olduğunda etrafındaki kişilerle ya da nesnelerle şiddeti kullanarak iletişim kurmayı deniyorlar.

Çocuklardaki fobik korku, sinirlilik ve agresif hal genellikle bir travma sonrası oluşur. Alınan rol modellerinin (Anne, baba, kardeş, öğretmen vs) uygun davranışlar sergilememesi de çocukların yaşadığı bu olumsuz duygu durumlarına sebep olur. 38 farklı çiçek kürünün tanımlanmış 38 duygu durumu için kullanıldığı Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi; çocuklardaki fobik korku, sinirlilik ve agresyon halinin ortadan kaldırılmasını sağlıyor.

Ünlü tıp doktoru İngiliz Dr. Edward Bach’in çiçeklerin iyileştirici özellikleri üzerine yaptığı çalışmalar sonucu geliştirilen Bach Çiçekleri Terapisi’nin duygu durumlarının düzeltmede oldukça etkili. Elektronik frekans bilgisinin kullanılmasıyla doğal ve yan etkisiz olarak gerçekleşen terapi sonrası çocuklardaki söz konusu korkuların ortadan kalktığı gözlemlenmektedir. Çocuğun enerji alanındaki korkuya, sinirliliğe ya da agresif olmaya yol açan duygu tıkanıklıklarını açan Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi, söz konusu durumlara yol açan frekansları temizliyor. Enerji durumunda dengelenme sağlayarak çocuklarda kayda değer sakin ve mutlu bir hal sağlar.

Çocukluk döneminde edinilen alışkanlıkların ve davranışların hayatımıza yön verdiğinin bilincinde olan anne babalar herhangi bir yan etkisi bulunmayan ve doğal yollarla gerçekleşen Mora Terapi Bach Çiçekleri Terapisi ile çocuklarına sakin ve huzurlu bir gelecek sunuyor.


24 Ocak 2016 Pazar

Çiçeklerden gelen rahatlama: Bach Çiçekleri Terapisi


21. yüzyıldaki yaşamın modernleşmesi, teknolojinin gelişmesi yaşamımızı kolaylaştırdığı gibi kaçınılmaz stresleri de yanında getirdi. Kentleşme oranının yüzde 78’i bulduğu ülkemizde özellikle büyük şehirlerdeki hayatların her yanı stresle çevrilmiş durumda. Fiziki çevre, iş yaşantısı ve psikososyal özellikler kişideki stresin kaynağını oluşturan birincil etmenler. Stresi yaratan durumları ortadan kaldıramayan bireyler stresle baş etmenin yolu olarak olarak kimi zaman bedeni ve ruhu rahatlatan sporlara kimi zaman da bir terapiye başvuruyor.

Ünlü tıp doktoru İngiliz Dr. Edward Bach’in çiçeklerin iyileştirici özellikleri üzerine yaptığı araştırmaların gelişmesi üzerine ortaya çıkan Bach Çiçekleri Terapisi tüm dünyada psikolojik sorunlar için kullanılan homeopatik (benzeri benzer ile iyileştirme) bir kürdür. 38 farklı çiçek kürünün tanımlanmış 38 duygu durumu için kullanılan Bach Çiçekleri Terapisi; korku, belirsizlik, ilgi eksikliği, yalnızlık, dış etkilere ve fikirlere hassaslık, umutsuzluk, çaresizlik hissi, gibi duygu ve düşünceleri gidermek için de kullanılıyor. Mora Terapi uygulamalarından biri olan Bach Çiçekleri Terapisi vücudun çevresine yaymış olduğu bozuk elektromanyetik sinyaller filtreliyor ve vücudun elektromanyetik titreşimlerini dengeliyor.

Kişinin günlük yaşamında hissettiği stresi ve kaygıları azaltmak, ani öfke nöbetlerini gidermek, sabırsızlık, kararsızlık, takıntılı olmak gibi çok farklı duygu durum bozukluklarını gidermek amacıyla kullanılan Bach Çiçekleri Terapisi, elektromanyetik frekanslardaki dengelenmeyle kişide pozitif değişim sağlıyor. Mora Terapi cihazlarıyla yapılan frekans filtreleme ve düzeltme terapilerinde kişi ağrı, acı gibi herhangi bir fiziksel etki hissetmiyor.

Strese maruz kalarak bozulan elektromanyetik sinyallerin vücuttan atılmasıyla kişi rahatlama, duygu durumunda gözlemlenebilen sakinlik ve mutluluk dikkat çeker.  Bu terapi ile ruh hali dengelendiği için oluşan olumlu düşünce hali, organik rahatsızlıklarda da iyileşme görülmesine neden oluyor.

Avrupa’da 100 yıldır yaygın olarak kullanılan bir homeopatik ilaç tedavisi olan Bach Çiçekleri Terapisi, çiçeklerin yaydıkları elektromanyetik frekansların Mora cihazları üzerine programlar şeklinde kaydedilmesiyle oluşturulmuştur.


21 Ocak 2016 Perşembe

Hayalimiz gerçeğe dönüşüyor: Aç kalmadan zayıflamak mümkün

Toplumsal çalışmalara, uyarılara ve önlemlere rağmen modern yaşamın hayatımıza kattığı tüketim alışkanlıkları ve düzensiz beslenme biçimi bize kontrol etmekte güçlük çektiğimiz kiloları miras bıraktı. Fazla kilolar konusunda yanlış beslenme, insülin direnci, hareketsizlik ilk sıraya yazılabilecek nedenler olarak anılırken basit psikolojik travmaların dahi beslenme alışkanlıklarını değiştirebildiği bilmekte.

Kilo vermenin bazılarımız için adeta bir işkenceye dönüştüğü ve defalarca denemenin sonunda elde kalan hayal kırıklığı malum. Aç kalmadan zayıflatacak yöntemleri dört gözle arar olduk, yeme alışkanlığını değiştirerek kilo vermek ise epey zorlayan bir süreç. Çocukluğundan itibaren edindiği yeme alışkanlıklarını bir an değiştirmek zorunda kalan bireyler aynı zaman psikolojik olarak da baskı altında kalıyor ve bu da kilo vermeyi neredeyse imkansız hale getiriyor.

Diyet yapıyor hissi yaşatmadan yeme istediğimiz azaltan tamamlayıcı tıp yöntemi Mora terapi cihazları;ekmek, makarna, hamur işleri, tatlılar gibi karbonhidrat içeren besinler ile tuz, kahve, çay ve alkol gibi metabolizmaya zarar veren gıdaları yeme isteğinizi ortadan kaldırıyor. Türkiye’de 100’den fazla merkezde uygulanan bu tamamlayıcı tıp yöntemini kullanan bireyler, ilk seansta yemek alışkanlıklarında fark edilir değişim yaşandığını ve asıl etkinin 2. seansı takip eden günlerde ortaya çıktığını dile getiriyor.




Yeme alışkanlığında iyileşme


Zayıflama programlarının işe yaraması ve kalıcı olmasında en önemli faktörünün kişinin diyet haline psikolojik uyum sağlayabilmesidir.Yeme alışkanlığında yapılacak pozitif bir düzenlemeyle uzun diyet listelerinin içinde kaybolmayan bireyler daha mutlu ve sağlıklı kilo veriyor.Kilo verme konusunda özellikle zorluk çekilen konulardan olan tatlı yeme isteğinin terapi sonrası ortadan kalkması bireyi psikolojik olarak da rahatlatıyor.

Vücudumuzdaki doku ve sistemler arasındaki iletişimin elektromanyetik frekanslar yardımıyla gerçekleştiğinden yola çıkarak; metabolizmamızdaki rafineri karbonhidrat bağımlılığını bu elektromanyetik frekanslarla silen, yeme isteğini azaltan ve insülin direncini azaltan Mora terapi, sağlıklı şekilde verilen kiloları korumayı da kolaylaştırıyor. Zararlı ve toksik madde frekanslarının vücuttan silinmesiyle yapılan seanslar sonrası bireyler eskiye oranla; bağışıklık sistemi daha güçlü, vücutta birikmiş toksik maddelerden arınmış ve daha sağlıklı olarak yaşamını sürdürüyor. Biyofiziksel süreçler ile vücudu temel olarak kilo vermeye zorlamayan bu yöntemi kullanan bireyler metabolizmalarındaki dengelenmeyi ve sağlıklı deviminin kısa süre içinde farkına varıyor. Rahatlayan ve sağlıklı bir şekilde kilo kontrolünü sağlayan bireyler pek çok fiziksel rahatsızlıklarının da iyileştiğini gözlemliyor. Anormal olan ve anormalliğin aşırı uçlarda olduğu durumları normalleştirmenin mümkün olabildiğini bilmekteyiz. Söz konusu dengesizliğin giderilmesi amaçlayan Mora terapi yöntemi de tam bu noktadan hareketle bireyin metabolizmasını ve enerjisini dengeliyor.