Hayatımızın ortalama üçte birini geçirdiğimiz iş yerlerimiz, olumlu–olumsuz etkileriyle yaşantımızda önemli bir yer tutarak psikolojimizi derinden etkiliyor.
Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, ekonomik koşulların ağırlaşması ve rekabet koşullarının artması sonucu çalışanlardan beklentilerin daha da yükseldiğini belirtiyor. İş ve çalışma koşullarının çalışan üzerinde oluşturduğu baskının da strese yol açtığını vurgulayan Knudsen, “Aşırı stres kişiler için de kurumlar için de sorunlara yol açar, verimliliği düşürür, kişinin yakın çevresini ve toplum sağlığını da olumsuz yönde etkiler” diyor.
İŞ YERİNDE STRESİN NEDENLERİ
Gerek çalışanların kendi beklentileri, gerekse patronların beklentileri, insan iç dünyasında gerilimlere yol açabilir. Psikolog Knudsen’e göre, çok fazla sorumluluk altında olmak, görev dağılımında adaletsizlik olduğunu düşünmek, mesleki ilerleme ile ilgili endişeler, birlikte çalıştığı ekipte uyumsuzluk yaşamak, alınan ücret ve maaşlar konusunda kaygıların olması, kişinin yaptığı önemsiz ya da var olmayan hataların büyütülmesi, arkasından konuşulması, dışlanması, bilgi saklanması, yanlış giden her şeyin faturasının ona çıkarılması, bağırılması, hakaret edilmesi gibi nedenler çalışanlarda strese neden oluyor.
PATRON VE ÇALIŞANLAR BİRBİRİNİ ANLAMAZ
Söz konusu kişi bir işverense, onun da strese girmesine neden olacak birçok etken var. Knudsen o etkenleri şöyle sıralıyor: “Şirketinin geleceği, çalışanların uyumsuzluğu ve problemleri, alt yöneticilerin sorunları, finans ve yatırım planlamaları strese neden oluyor. İşverenlerin yüklendikleri stres, genelde çalışanlardan daha fazladır. Ama umumiyetle patron ve çalışanlar birbirini anlamazlar, kendi yüklendikleri stresi önemser, diğerininkini yok sayarlar.”
STRESİN YARATTIĞI OLUMSUZ SONUÇLAR
Stresle baş edilemeyen durumlarda insanlarda hem bedensel hem de psikolojik sorunlar görülüyor. Başa çıkamadığı streslerin birikmesi sonucu kişide uyku bozukluğu, içine kapanık bir ruh haline bürünme, işe odaklanamama ve görevlere gerektiğinde yoğunlaşamama gibi durumlar ortaya çıkabiliyor. Performans ve verimliliğin düşmesi şirketlerde gizli kayıplara yol açıyor. İşyerinde değersiz ve baskı altında hissetme, gelecek üzerine kaygıların artması, kişinin içine kapanık bir ruh haline bürünmesine neden olabiliyor. İş stresi, sigara ve alkol gibi sağlıksız alışkanlıkları tetiklerken şirketlerde kayıplara yol açıyor.
İŞ YERİNDE STRESLE NASIL BAŞ EDİLİR?
Strese neden olan faktörleri tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da onunla mücadele etmenin yolları mevcut. Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, o yollarla ilgili olarak da şunları söylüyor:
“İş yerindeki koşulları ve sizi rahatsız eden durumları uygun bir dille yöneticinizle paylaşın. İş yerinde güvendiğiniz arkadaşlarınızdan yardım isteyebilirsiniz. Ne olursa olsun eve iş getirmeyin. Eşinize, sevdiklerinize, çocuklarınıza mutlaka zaman ayırın. Düzenli aralıklarla aile büyüklerinizi arayın ve ziyaret edin. Kendinize ve hobilerinize zaman ayırın. Kitap okumak, müzik dinlemek, yürüyüş yapmak ya da sevdiğiniz bir arkadaşınızla bir kafede oturup sohbet etmek de size iyi gelecektir. Belirli aralıklarla iş yerinde dolaşın, yürüyün ya da merdiven inip çıkın. Mümkünse temiz hava alın, hareket etmeniz kan dolaşımınızın da harekete geçmesine yardımcı olacaktır. Her yolu denemenize rağmen stresiniz devam ediyorsa, daha verimli olabileceğiniz ve kendinizi daha mutlu hissedebileceğiniz bir iş araştırabilirsiniz. Ancak işinizle ilgili ani bir karar vermekten kaçınmalısınız. Sorunlarla başa çıkılamadığı durumlarda bir uzmandan yardım alın.”
http://www.ntvmsnbc.com/id/25319865
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder