28 Şubat 2022 Pazartesi

MAGNEZYUM KULLANIMI NEDEN ÖNEMLİDİR

                    



           MAGNEZYUM 

Magnezyum vücutta en çok bulunan 4 mineralden biridir ve vücuttaki işleyişte önemli rolü vardır. Ayrıca magnezyum vücutta kendiliğinden üretilemez, dışarıdan alınması gerekir.

Vücudumuzda enerji mekanizmasını harekete geçirmekle görevli olan ve işleyiş düzeni için hayati önem taşıyan magnezyumun diğer görevleri şunlardır:

Sinir ve kas sistemi için oldukça gereklidir. Kasların güçlenmesini sağlar.

Ağız ve diş sağlığını desteklemeye ve korumaya yardımcı olur.

Tiroit, insülin ve cinsel hormonların dengeli ve kalmasını sağlar.

Kan basıncının normal değerde kalmasına yardımcı olur.

Beyin ve kalpte daha fazla bulunan magnezyum bu organların sağlığı için önemlidir.

Kalsiyum ve potasyumun işlevini arttırır.

Hücre bölünmesinde de önemli bir faktördür.

Magnezyum eksikliği yani ‘hipomagnezemi’ bazı kişilerde görülebilir. Örneğin; fazla terleyen kişilerde magnezyum atılımı fazla olur. Gebelikte magnezyum eksikliği görülme olasılığı yüksektir, bunun sebebi gebelikte vücudun daha fazla magnezyuma ihtiyaç duymasıdır. Gastrointestinal hastalıklar da fazladan magnezyum ihtiyacı ortaya çıkarabilmektedir. Magnezyum eksikliği görüldüğü takdirde eğer  dışarıdan takviye yapılmazsa vücut kemiklerde depolanan magnezyumu tüketmeye başlar. Vücudumuz için gerekli ve önemli olan magnezyum; eksiklik olduğu halde bazı belirtiler göstermektedir. Bu belirtiler şunlardır :

Halsizlik, yorgunluk

İştahsızlık 

Bulantı, kusma

Saç dökülmesi 

Dikkat dağınıklığı 

Kas krampları

Fibromiyalji (genel kas ağrıları)

Uyuşma

Kalpte ritim bozukluğu

Magnezyum kullanımı eksikliğin giderilmesi için oldukça önemlidir. Ve magnezyum eksikliği bazı sağlık sorunlarına sebep olabilmektedir:

Tip 2 Diyabet

Kemik erimesi

Hipoglisemi 

Hipertansiyon

Depresyon

Astım ve migren semptomlarında artış

Kalp ve solunum rahatsızlıkları 

Huzursuz bacak sendromu

Bunlar gibi sağlık sorunlarını yaşamamak için magnezyum eksikliğinin tanı ve tedavisi çok önemlidir. 

Belirtilere sahip kişilerin bir sağlık kurumuna başvurması gereklidir. Magnezyum eksikliği tespit edildiği halde, kişiye doktor tarafından magnezyum hapı ve multivitaminler şeklinde takviyeler verilmektedir. Eksikliğin ileri boyutta olduğu kişilere damar yolu ile magnezyum takviyesi de uygulanabilmektedir.

Magnezyum eksikliği yaşamamak ve eksikliği gidermek için magnezyum içeriği yüksek besinleri tüketmek de gerekir. 

Magnezyum İçeren Besinler

Baklagiller ( mercimek, nohut, barbunya, fasulye...)

Yeşil yapraklı sebzeler ( ıspanak, pazı...)

Avokado, enginar, fasulye, brokoli...

Tahıllar ( yulaf, buğday, susam, çavdar...)

Bitter çikolata 

Süt

Somon ve Uskumru Balığı 







18 Şubat 2022 Cuma

YEŞİL ÇAYIN BİLİNMEYEN FAYDALARI...




      Yeşil çay; çay bitkisinin tepe tomurcuğundan ve oradaki yapraklardan üretilir. Yeşil çay ve siyah çay aynı bitkiden üretilir. Yeşil çayın siyah çaydan farkı ise daha az işlem görmesidir. İkisinin arasındaki temel fark şudur: Siyah çay kurutulurken oksijenle tepkimeye girer, yeşil çay ise okside olmamış bir çay türüdür. Yeşil çay ve siyah çayın üretim şeklinden kaynaklanan farklılık, içerik ve besin değeri olarak da ortaya çıkar. 

Yeşil çayın içerdiği kafein miktarı siyah çaydaki kadar fazla değildir. Böylelikle çarpıntı, gerginlik gibi rahatsızlıklara sebep olmaz. Aşırıya kaçmayacak miktarda kafein de hafızaya iyi gelmektedir.


İnsan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri kanıtlanmış ve uzmanlarca önerilen yeşil çayın faydalarını inceleyelim:

Yeşil çay antioksidan zenginidir. Antioksidan; hastalıklarla savaşmak için oldukça önemlidir ve son zamanlarda oldukça popülerdir.


Yeşil çayın içerisinde polifenol bulunur. Polifenoller bitkilerde bulunur ve bitkilerin renk değişikliğinden sorumludur. Antioksidan zenginliği olan polifenoller yaşlanmaya, kansere sebep olan moleküllerle savaşır. Bilimsel araştırmalar yeşil çay içmenin kadınlarda meme kanseri, erkeklerde prostat kanseri riskini azalttığını ortaya koymuştur.


Yeterli miktarda tüketilen yeşil çay; beyinde hareketlerin kontrolünden sorumlu olan dopamin üreten hücrelerinin bozulması sonucu ortaya çıkan Parkinson hastalığı ile savaşır.


Nöroprotektif etkisi olan yeşil çay düzenli tüketildiğinde Alzheimer riskini azaltmaya yardımcı olur.


İçeriğindeki kateşinler sayesinde görme kaybı ve bozuklukları ile de savaşan yeşil çay, yine düzenli tüketim ile göz hastalıklarını önlemeye yarar. Ayrıca bu kateşinler ağız sağlığına da faydalıdır.


Yeşil çayın iyi ve kötü kolesterol oranını da dengelediği bilinmektedir.


Yapılan araştırmalar sonucu yeşil çayın, insülin direncini azalttığı ve kan şekerini düzenlediği bilinmektedir. Yeşil çayın diyabetten koruduğu da bilinmektedir.


Yeşil çay; kronik hastalıkları ve kalp-damar hastalıkları önlemeye yardımcı olur.


Sağlıklı ve güzel bir cildin sırlarından biri de yeşil çaydır. Bu özelliği de antioksidan içeriğinden gelmektedir.


Kilo vermek için diyet yapan kişilerin listesinde de yeri olan yeşil çayın yağ yaktırıcı etkisinin olduğu da bilinir.


           YEŞİL ÇAY NASIL VE NE KADAR TÜKETİLMELİDİR ? 


 Yeşil çayın pek çok faydasının olduğundan bahsetmiş olduk. Bu olumlu yönlerden yararlanabilmek için yapılması ve dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. 

Yeşil çay poşet şeklinde ve toz halinde satılmaktadır. Poşet şeklinde olanı üzerindeki talimatlara uygun olarak kolayca hazırlayabilmek mümkündür. Piyasada toz halinde bulunan yeşil çayların hazırlanması da oldukça pratiktir. Demleme, suyun sıcaklığı, musluk suyu olmaması önemli adımlardır. Bu adımlara dikkat etmek hem daha lezzetli bir çay içmeyi sağlar, hem de çayın olumlu etkilerinden üst düzeyde yararlanmayı sağlar.  

Günde ortalama 2-3 bardak yeşil çay tüketilebilmektedir. Bu sayı genel bir açıklama olsa da kişinin bünyesine göre değişiklik gösterebilir. Rahatsızlık vermediği derecede düzenli olarak tüketilirse olumlu yönlerinden faydalanılabilir. 


7 Şubat 2022 Pazartesi

MORA CİHAZININ AVANTAJLARI NELERDİR

 


  MORA NOVA CİHAZI NEDİR?

 Mora Nova cihazı Dr. Franz Morell ve Erich Rasche tarafından geliştirilen orijinal biorezonans tedavi uygulamasının EN yenilikçi versiyonlarındandır. Yazılım olarak da oldukça gelişmiştir ve son teknoloji ile üretilmiştir.

  BİOREZONANS NEDİR?

 Biorezonans terapisi bir bütünsel tıp yöntemi olup, bütünsel tıp bakış açısını pek çok özelliğiyle kullanan harika bir araçtır. Dr. Morell ve Erich Rasche birlikte geliştirdikleri bu yönteme “biorezonans” ismini vermiş ve 1977 yılında da ilk defa piyasaya sürdükleri cihazları MORA olarak markalaştırmışlardır.

Kısacası, Mora Terapi cihazları dünyadaki ilk biorezonans cihazlarıdır ve 1977’den bu yana sürekli yeni teknolojiye uyumlandırılarak geliştirilmekte ve bütünsel tıp terapistleri ve doktorları için mükemmel birer araç niteliği taşımaktadırlar.

 Biorezonans terapisi; elektromanyetik frekanslar kullanarak vücudun her hücresine etki edebilmek, blokajları ortadan kaldırmak, vücutta bağımlılık veya toksisiteye maruz kalmaktan kaynaklı birikmiş toksinleri uzaklaştırmak, hastalıkları ortaya çıkaran zararlı etkenleri ortadan kaldırmak ve vücudun kendi kendini iyileştirme kapasitesini arttırarak rejenerasyonu başlatmak üzerinedir. Biorezonans terapisi; dünyanın pek çok yerinde yaygın olarak kullanılan, 0,1 hertz ve 1000 hertz arası frekans bilgisini kullanabilen, hemen hemen hiçbir yan etkisi olmayan, ağrısız, acısız ve non invasiv bir terapi yöntemidir. Biyolojik sistemlerdeki fiziksel fenomenleri kullandığı için bu yöntem biyofiziksel terapiler başlığı altında yer alır. 

  MORA TERAPİ NASIL UYGULANIR?

 Mora terapi kişilerin kendi vücut frekanslarını kullanarak uygulanan bir terapi yöntemidir. Tedavi genellikle kişi otururken ve kimi gerekli durumlarda da yatar pozisyonda uygulanır. Mora Nova cihazı terapiyi alacak kişinin vücudunun herhangi bir yerinden içine girecek bir sisteme sahip değildir. Yani non invasiv’dir. Sadece el ve ayak elektrotları ve/veya vücut üzerindeki enerji meridyenlerinin tamamını gören kesişim noktalarına koyulan elektrotlar vasıtasıyla bilgi alışverişi sağlanır ve terapiler yapılır. Terapi süresi yarım saat ile 1 saat arası değişmektedir. Terapi sırasında yalnızca elektromanyetik dalga alışverişi yapılır. En önemli özelliği hemen hemen hiçbir yan etkisinin olmamasıdır. Terapilerde, öncesi ve sonrası yapılacaklara dikkat edildiğinde yorgunluk, bağırsak yumuşaması, baş ağrısı gibi oluşabilecek hafif yan etkiler tamamen elimine edilir. Uygulamacılar tarafından terapiye giren kişiler hassaslıkla takip edilir ve ön uyarılar ve bilgilendirmeler mutlaka yapılır.

Mora Terapi kullanımı kolay ve etkinliği yüksek bir terapi metodudur. Özellikle bağımlılık, kilo kontrolü, alerji, duygu durum bozuklukları, ağrı ve vücuttan toksik madde atılımları için kullanılmakta ve olumlu dönüşler alınmaktadır.

Bütünsel ve fonksiyonel tıp yaklaşımını kullanan uzman pratisyenler ve doktorlar için her türlü kronik hastalık terapisinde iyi bir yardımcı araç niteliğindedir.


Mora Terapi ile destek verilebilen bazı problemler;

-  Bağımlılıklar (Sigara bağımlılığı, Alkol Bağımlılığı, İlaç bağımlılıkları, Gıda bağımlılığı)

- Genel sağlığın desteklenmesi

- Kronik hastalıklarda destek 

- Kronik yorgunluk sendromu

-  Fibromiyalji

- Ameliyat sonrası iyileşmenin hızlandırılması

- Romatizmal hastalıklar ve kas iskelet sistemi ağrıları

- Alerjiler ve Alerji kökenli sağlık problemleri (Egzama hastalığı , sedef hastalığı, alerjik rinit , sinüzit, alerjik astım, gıda alerjileri, solunum yolu alerjileri)

- Detox – Vücudun toksinlerden temizlenmesi

- Gıda duyarlılıkları

- Bağışıklığın güçlendirilmesi

-  Obezite – zayıflama terapileri

- Karaciğer problemleri

- Mide – Bağırsak sistemi

-  Duygu durum bozuklukları


MORA CİHAZLARININ AVANTAJLARI

Mora terapi uygulanırken Mora biorezonans cihazları kullanılır. Sonuçlarına bakıldığında yüksek kullanıcı memnuniyetleri olması cihazların yaygın kullanımı için tercih sebebidir. 

Biorezonansın mucidinin firması tarafından üretilen cihazlar olması bir avantajdır. 1970’lerin başlarından beri know-how içeride saklı tutulduğundan, firmanın yeni nesil mühendis ve doktorları tarafından sürekli geliştirilme olanağı bulunmuştur. 

Şu an dünyadaki en pratik kullanımlı, tam otomatik, software ve hardware’i birlikte barındıran, çift kanallı (aynı anda iki tedaviyi yapabilen), frekans tarama kapasitesi en gelişmiş ve en ince ayar frekans tarama özelliğine sahip cihazlardır. 

Dr. Morel’in ve Mora Terapi camiasında uzun yıllar çalışmış pek çok doktorun da bütünsel tıp yöntemleri üzerinde çokça çalışmış olmaları dolayısıyla, cihaz biorezonans metoduyla birlikte kullanılabilen 50’ye yakın test kit ve modül opsiyonuna sahiptir. Bütünsel Tıp’ın farklı uzmanlık alanlarıyla ilgilenenler kendi alanlarıyla Mora Terapi biorezonans metodunu birlikte kullanma şansı da bulabilmektedir.

Biorezonans metodu içerisinde yapılmış olan pek çok ilke Mora Cihazları imza atmıştır. Renk terapileri, homeopatik ilaç test kitleri, doktorların kendi özel program yazılımlarını cihaz üzerine yazma opsiyonu, EAV ile yapılabilen teşhis imkanı ve hatta bu teşhis metodunun farklı doktorlarca geliştirilmiş versiyonları (Dr. Cornelissen teşhis metodu gibi)  pek çok teknolojik avantajı vardır.


%100 Almanya üretimidir. Firma yıllar içinde kurumsallaşırken kalite standartlarından asla ödün vermemiş, artan rekabet koşulları ve piyasa şartlarına rağmen en kaliteli malzeme kullanma ( manyetik iletkenlik dolayısıyla altın kaplama elektrotlar – mora cihazlarını sarı renk elektrotlarından tanıyabilirsiniz-, 3-4 katla dışarıdaki elektromanyetik alandan koruyan kablolar vb…) alışkanlığını kesinlikle bırakmamıştır.


Biorezonans cihazları üreticileri içerisinde Dünya standartlarındaki yönetmeliklere, belgelendirme sistemlerine uyan yegane firmalardan biridir.


Türkiye’de Mora markasını oturtmuş, bütünsel tıp cihazlarının farklı alanlarıyla da çalışan (biyofoton, manyetik alan, quantum frekans sistemleri gibi) EDT Sağlık Hizmetleri tarafından aynı titizlikle 15 yıldır sektöre hizmet vermekte başarıdan başarıya koşmaktadır. Türkiye’de de aynı dünyada olduğu gibi Mora Terapi cihazları sektörün en başarılı doktorlarının, hastanelerinin ve pek çok sağlık kuruluşunun başarılarına ortak olmaktadır.

Sorularınızı info@mora.com.tr adresine göndermekten çekinmeyiniz.