Sağlıklı beslenmek hepimizin amacı fakat bu kadar bilgi ve öneri içerisinde bunu nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız endişelenmeyin. Bazı temel noktalar bu amacınıza ulaşmak için size yol gösterecek.
Öncelikle proteinler kas metabolizmasında görevli olduğu gibi aynı zamanda uzun süreli tokluk ve doygunluk hissinin sağlanmasında oldukça etkili. Bu yüzden öğünlerde dengeli miktarlarda protein almaya özen göstermelisiniz. Proteinler, yağlar ve karbonhidratlar vücutta farklı reaksiyonlar için gerekli olan temel makro besin ögeleri olarak görev yapıyorlar. Bu yüzden sağlıklı beslenme için her gün belirli miktarda, üçünden de dengeli bir şekilde almak gerekiyor. Düşük karbonhidratlı, düşük yağlı veya yüksek yağlı çeşitli popüler diyetler olsa da aslında hepsi belli başlı bazı besin ögelerinden yetersiz oranda alınmasına neden olarak sağlığı olumsuz etkileyebiliyor.
Günümüzdeki hızlı tüketim kültürü, birçok yapay yani kimyasallarla bezenmiş gıdayı da ortaya çıkardı. Bu gıdalar sadece kilo aldırmakla kalmıyor. Sağlığa da pek çok zararı bulunuyor. Bu nedenle yapaydan uzak organiğe yakın olun ki sağlıklı yaşamın kapıları sizin için aralansın. İnsanın yaşamı için 50’ ye yakın besin öğesine gereksinimi vardır. İnsanın, sağlıklı büyüme ve gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için bu öğelerin her birinden günlük ne kadar alınması gerektiği belirlenmiştir. Bu öğelerin herhangi biri alınmadığında, gereğinden az ya da çok alındığında büyüme ve gelişme engellenir, sağlık bozulur. Gereğinden fazla besin tüketilirse, çok alınan bazı öğeler vücutta yağ olarak depolandığından sağlık için zararlı olur. İnsan sağlığını ciddi şekilde bozabilen beslenme bozuklukları ve obesite; horlama, uyku apnesi, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, diyabet gibi pek çok hastalığın ana nedenleri arasındadır. Sağlıklı kilo kontrolünün ve buna uygun beslenme programlarının uygulanabilmesi için, yaşam tarzı, beslenme alışkanlığı ve vücut yapısı farklılıklarının değerlendirilmesi çok önemlidir. Kötü beslenme aslında pek çok kronik ve ciddi hastalığın bir numaralı nedeni. Sürekli konuşuyoruz, abur cubur yemeyin, sağlıklı beslenin diye.
Peki insanlar aslında ne yemeli? Nasıl beslenmeli? Bu konuda dikkat edebileceğiniz birkaç önemli küçük değişiklik hayatınızın ilerleyen yıllarında hastalıklara yakalanma riskinizi çok ama çok düşürecektir. Kesinlikle daha az işlenmiş ve daha doğal gıdalara yönelmeliyiz. Rafine un, şeker, tuz vb rafine ürünlerden mutlaka ve mutlaka olabildiğince uzak kalmalıyız. Daha az işlenmiş gıda ve daha çok sebze ve meyve. Özellikle lif oranı yüksek sebze ve meyveler kimi toksik atıkların da vücudumuzdan atılımını kolaylaştırıyor. Önemli olan mucize gıdaları bulmak değil, önemli olan meyve sebze tüketimi, baklagiller, doğal kavrulmamış kuruyemişler, ve tahıl ürünü tüketilecekse de lif bakımınca zengin tam tahıllı ürünler. Gıdalarınızın olabildiğince doğal, taze olmalarına özellikle özen gösterin.
Çocukluk ve ergenlik çağında doğru beslenme alışkanlıklarının kazanılması gerekir. Yetişkinlerde karşılaştığımız birçok beslenme bozukluğunun temelleri çocukluk çağında atılmaktadır.
Büyüme ve gelişme çağındaki yanlış beslenme sistemleri ileride dönüşü olmayan, kalıcı hasarlara neden olabilir. Ergenlik dönemi, çocukların fiziksel özelliklerini en çok önemsedikleri dönemlerden biridir. Bu yaşlarda eğer doğru yönlendirilmezlerse sıklıkla da vucut geliştirme ve güzellik adına çok yanlış beslenme ve vitamin vs. alışkanlıklarına kapılabilirler.
Sağlıklı beslendiğiniz, uzun ömürlü, sağlıklı mutlu günler dileriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder