28 Eylül 2016 Çarşamba

Sigarayı neden bırakmalıyım?


Sigara içmek, çok yaygın bir bağımlılık çeşidi olmasının yanı sıra, sigara ve dumanında bulunan maddelerin insan sağlığı üzerine yaptığı olumsuz etkiler nedeniyle dünyanın ve Türkiye’nin en önemli halk sağlığı sorunlarından biridir. Sigaraya kimi sosyalleşmek için başlamıştır, kimi askerlik ve sınav dönemleri gibi normalin üzerinde stres yaratan durumlarda, kimi ise çocukluk-ergenlik dönemlerinde sigaraya biçtiği büyük önemle…

Sigaraya başlama sebebi ne olursa olsun içen herkesin aklında bir soru vardır: Sigarayı ne zaman bırakabileceğim?

En başta sigara kolay kolay arınılmayan ağır ve kötü bir kokuya sahiptir. Bu koku sigara içenler tarafından fark edilmese bile çevresindekiler için hoş bir durum değildir. Sigarayı bırakmak bu konuda yaşam kalitesini artıracaktır.

Sigara dildeki tat alma duyusunu bozar, bu sebeple yenilen içilen besinlerden sigara içmeyen birine göre daha az keyif alınır. Ses tellerini de olumsuz etkileyen sigara sesin kalınlaşmasına neden olur.

Domino etkisinde iyileşme
Sigaraya sosyalleşme amacıyla başlayanların sayısının azımsanmayacak olduğuna değinmiştik. Okul ve iş yerleri gibi alanlarda bu durum daha fazla görülür. Yine aynı şekilde sigara; alkol, çay ve kahve tüketimini karşılıklı tetiklediği için sigarayı bırakma durumunda bu içeceklerin kullanımını doğal olarak azalır. Alkolün vücuda zararları bilimsel olarak kanıtlanmışken; yoğun çay ve kahve tüketimi de sağlığı tehdit etmektedir. Sigarayı bırakan kişinin vücudunda tıpkı domino etkisi gibi iyileşmeler ardı ardına görülür.

Sigarayı bırakanlarda kalp atışı ve tansiyon normal seyrine döner. Sigaranın sebep olduğu akciğer kanseri, Koah gibi hastalıklara yakalanma riski azalır. Sigarayı bıraktıktan sonra kalp krizine yakalanma riski de belirgin oranda düşer.

Sigaradaki nikotin sinir sistemi üzerine genel bir etkisi vardır. Sinirlenen ya da çok üzülen insanların sigara yakarak sakinleşmeleri depresyon giderici ilaçlara duyulan ihtiyacı artırır. Sigara bırakmak vücutta yenilenme ve tazelenmeyi sağladığı için psikolojik olarak da olumlu etki yaratır.

Fiziksel ve psikolojik etkisi
Sigara bırakma yöntemleri içerisinde en başarılı yöntemlerden birisi olan Mora Terapi, sigara bağımlılığının fiziksel ve psikolojik boyutlarına etki eden bir sigara bırakma yöntemidir. Her maddenin atomlarının elektron yapısından kaynaklanan ve o maddeye özel olan bir elektromanyetik frekansa sahip olduğundan yol çıkan Mora Terapi, başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin uzun yıllardır tercih edilen bütünsel tıp yöntemidir.

Mora Terapi sigara bırakma terapisi, maddenin kimyasal özelliğini değil, bu maddenin yaydığı kendine özel frekansın bilgisini değiştirerek tedavi uygular. Bağımlılık yapan maddenin/nikotinin frekans yapısı özel bir teknolojik yöntemle ters çevrilir ve bu bilgi tekrar kişiye geri verilir. Bu şekilde bağımlılık yaratan sigaranın bilgisi kişinin bedensel hafızasından silinmiş, vücuduna hiç nikotin frekansı yüklenmemiş biri gibi olur. Sigara bağımlılarında, bir süre sonra bağımlılığın psikolojik boyutu aktif olmaya başlar. Bağımlı belirli psikolojik durum veya fiziksel aktiviteyi sigara ile tamamlamaya başlar. Mutluluk, sıkıntı, üzüntü, sinir ve kaygı gibi psikolojik durumları sigarayla ilişkilendirir. Mora Terapi sigarayı bırakmada psikolojik bağımlılığı karşı da savaştığı için uzun vadeli sigara bırakmada başarılı sonuçlar elde etmiştir.

21 Eylül 2016 Çarşamba

Mora Terapi’nin alerji ve astımdaki başarısı hastaların yaşam kalitesini arttırıyor


Vücudumuzun aslında zararlı olmayan bazı maddelere veya hava şartlarına karşı aşırı tepki göstermesini alerji olarak adlandırırız. Alerjik hastalıklar, günümüzde gittikçe artış gösteren sağlık sorunlarının başında gelmektedir. Günlük hayatımızda sanayileşme ile başlayan değişim bu durumun en önemli nedenleri arasında gösterilebilir. Sağlıksız çevre koşulları ve beslenme alışkanlıklarının değişmesi gibi nedenlerin yanında polenler, toz akarları, küf mantarları, evcil hayvanların tüyleri ve çeşitli gıdalar alerjiye sebep olan başlıca alerjenlerdir.

En sık rastlanılan solunum yolu hastalıklarından olan astım, tüm dünyada yaklaşık 300 milyon kişiyi etkilediği tahmin edilen ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Ülkemizde yaklaşık her 100 erişkinden 5-7’sinde, her 100 çocuktan 13-15’inde görülen astım, her yaştan bireyi etkileyen fakat, doğru tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Alerjik astım, astımın en sık görülen türüdür. Alerjik astım, genellikle mevsimsel alerjenler (bahar aylarında polenlerin artması) nedeniyle görülür. Astımı olan çocukların %90’nında alerji görülmektedir ve bu oran yetişkinlerde %50 civarındadır. Alerjik astıma neden olan polen, toz akarı, küf, toz ve diğer belirli maddelerin solunması astımı tetikler ve bu alerjenlere maruz kaldığınızda astım belirtileri görülmeye başlar.

Alerji çoğu zaman klasik tıpta kesin tedavisi mümkün olmayan bir durumdur ve hastaya alerjisine neden olan durumlardan uzak durulması tavsiye edilerek, ilaçlarla alerjik durumu baskı altına alınmaya çalışılır. Bütünsel tıp yöntemi Mora Terapi cihazları ise alerjiyi reaksiyonlara neden olan sebep yerine sonuç olarak algılar ve alerjiye neden olan asıl sebebi bulup onu ortadan kaldırmaya yönelir. Sadece bilinen alerjenler değil de olası tüm alerjenleri göz önünde bulundurarak tedavi aşamasını sürdüren Mora Terapi, aynı zamanda vücuttaki toksik maddeleri de etkisiz hale getirir. Almanya olmak üzere, birçok Avrupa ülkesinde özellikle alerji tedavisinde ve daha birçok alanda başarıyla uygulanan bir tamamlayıcı tıp yöntemi Mora Terapi’de, deneyimin en fazla olduğu alan alerji tedavisidir.

Günümüzde verilen alerjen tedavileri semptom gidermekte ve belirtileri ertelemektedir. Mora Terapi’nin kalıcı alerji tedavisinin önemi bu durumda daha da artmaktadır. Mora Terapi alerji tedavisinde kişi bütünlüklü bir klinik tedaviye tabi tutulmaktadır. Mora terapistlerinin üzerinde önemle durdurduğu bu konu doğru tedavide çok önemlidir. Temelde vücuttaki normal olmayan işleyişi normal ve sağlıklı haline getirmek olan Mora Terapi ile alerji tedavisinden elde edilen başarılı sonuçlar hastaların yaşam kalitesini arttırarak sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmesini sağlar.